Yaşlı ve Hasta Bakım Hizmetleri
ÜNİTE 1
Yaşlı Bakımında Temel Bilgiler
1. Yaşlılıkta kabul edilen yaş nedir, tanımını yazınız?
Genel olarak kabul gören 65 yaş ve üzeridir; bu yaş grubu kronolojik olarak yaşlı olarak tanımlanır.
Yaşlılık dönemi: ‘daha önceki yaşlarla karşılaştırıldığında bedensel ve zihinsel işlevlerindeki bozulmanın belirgin olarak arttığı’ dönemdir.
2.Yaşlanmasının nedenleri nelerdir?
Aileden gelen özellikler, yaşanılan çevre, yaşam biçimi, ekonomik durum, beslenme özellikleri, sigara içme, çevre kirliliği, hastalıklar gibi pek çok faktör yaşlanmada rol oynayabilir.
3. Yaşlanmada görülen özellikler nelerdir?
Bireyler psikolojik olarak da yaşlanabilir; yaş ilerledikçe bireylerin davranışsal uyum yeteneğinde değişimler gözlenir. Diğer taraftan yaşlanma ile birlikte sosyal konum ve sosyal rollerde değişimler başlar. Sosyal ilişkiler azalar, sosyal çevre daralır, yeni ilişkilerin kurulması güçleşir; başka bir ifade ile sosyal yaşlanmadan söz edilebilir. Ekonomik yaşlanma ise bireyin emekli olması ve işgücünden uzaklaşması olarak tanımlanabilir.
4.Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yaşlılar nasıl gruplanmaktadır?
65–74 genç yaşlı; 75–84 yaşlı yaşlı; 85 yaş ve üzeri çok yaşlı.
5. Yaşlı toplum nasıl belirlenir?
Toplumda yaşlı oranı %10’u geçti ise çok yaşlı toplum olarak sınıflandırılmaktadır.
6.Yaşlanma belirtilileri nelerdir?
Dış etkenlerden koruyucu, deride incelme, kuruma, kırışıklıklar oluşurken kemik ve kas yapısında kayıplar, boyun kısalması gibi iskelet sistemi ile ilgili değişiklikler de görülmektedir. Dolaşım ve solunum sistemindeki farklılaşmalar; damar duvarlarında kalınlaşma ve esnekliğinin azalması, kalp atımında azalma, akciğerlerin esnekliğinin azalması, göğüs kafesinin ön-arka genişliğinin artmasıdır. Sindirim sisteminde genel olarak diş kayıplarından başlayarak yemek borusu, mide, bağırsak gibi organların hareketleri, salgıları ve besinleri emme işlevlerinde azalma olmaktadır. Vücudun boşaltım organı olan böbreklerin işlevleri de yaşla beraber azalırken idrar kesesi kaslarında zayıflama ve idrar tutmada güçlük yaşanabilmektedir. Hareketlerde yavaşlama, denge sorunları, görme, işitme, koku ve tat alma duyularında azalma ilerleyen yaşla birlikte görülen değişikliklerdir.
7. Yaşlanma hızını neler etkiler?
Genetik özellikler, yaşanılan çevre, yaşam biçimi, ekonomik durum, beslenme özellikleri, sigara, alkol gibi alışkanlıklar, yaşanılan çevrenin kirliliği, var olan hastalıklar, geçirilen kazalar gibi faktörler yaşlanmada rol oynayabilen etmenlerdir. Sosyo-ekonomik durumu, yaşam biçimi,
yaşadığı ve çalıştığı çevrenin özellikleri de yaşlanma sürecinde etkili olan
özelliklerdir.
8. Sosyal Yaşlanma özellikleri nelerdir?
Sosyal statü ve rollerde değişimlerle birlikte sosyal yaşlanmadan söz edilebilir. Sosyal ilişkilerde azalma, sosyal çevrede daralma, yeni ilişkilerin kurulmasında sorunlar görülebilir. Emekli olma ve çalışma yaşamından uzaklaşma da statü kaybına yol açabilir. Emeklilikle birlikte çalışma yaşamının sonlanması ya da emekli olabilecek düzenli bir işi olmasa da çalışamaz duruma gelme genellikle gelir kaybına yol
açmaktadır. Ekonomik yoksunluk içindeki yaşlılar toplumdan soyutlanarak daha bağımlı duruma gelmektedir.
9.Toplumda yaşlılık dönemi ile ilgili bazı önyargılar, yanlış bilinen inanışlar nelerdir?
Yaşlılarda fiziksel ve zihinsel gerileme kaçınılmazdır,
Yaşlıların gereksinimleri birbirine benzemektedir,
Üretkenlik ve yaratıcılık genç bireylere özgüdür.
Çoğu yaşlı sakin ve sessiz bir yaşam istemektedir.
Yaşlıların temel gereksinimleri hastaneler ve hemşirelerdir.
Yaşlılara sunulan hizmetler gençlere ayrılan kaynakları azaltmaktadır.
Yaşlı bakımı için yapılan harcamalar kaynakların yok edilmesine yol
açar.
Yaşlılar modern çalışma alanları için uygun değildir.
Yaşlılar yeni şeyleri öğrenemez.
Yaşlılar her şeyden çekilmelidir.
Yaşlılarla ilgili pek çok sorun kendiliğinden çözülür.
10.Toplumlar nasıl gruplandırılır?genç toplum (65 yaş ve üzeri grup nüfusun %4’ünden az) olgun toplum (65 yaş ve üzeri grup nüfusun %4-6.9’u) yaşlı toplum (65 yaş ve üzeri grup nüfusun %7-10’u)
çok yaşlı toplum (65 yaş ve üzeri grup nüfusun %10’undan çok)
11. Toplum yaşlanması hakkında fikir verebilecek göstergeler
nelerdir?
Ortanca yaş: Toplumu eşit sayıda ikiye bölen yaştır; nüfusun yarısı bu yaşın altında yarısı ise üzerindedir.
Yaşlanma indeksi: Bu indeks 0-14 yaş grubu 100 çocuk başına 65 yaş ve üzeri yaşlı sayısını gösterir.
Bağımlılık oranı/ Yaşlı bağımlılık oranı: Bağımlılık oranı 15-64 yaş grubu 100 kişi başına bağımlı nüfus sayısını gösterir. Bağımlı nüfus 0-14 yaş
grubu çocuklar ve 65 yaş ve üzeri
Doğuşta beklenen yaşam süresi: Bir toplumda doğan bir çocuğun kaç yıl yaşayacağı hakkında bilgi verir.
Çok yaşlı (80 yaş ve üzeri) nüfus oranı: Toplam nüfus içindeki çok
yaşlı nüfus oranı hakkında bilgi verir.
Potansiyel destek oranı: bir toplumda yaşlı (65 yaş ve üzeri) başına kaç erişkin (15-64) düştüğünü belirtir ve erişkin nüfusun yaşlı nüfusa bölünmesi ile hesaplanır.
Ebeveyn destek oranı: Ebeveyn destek oranı yaşlılar tarafından desteklenen çok yaşlı oranı hakkında fikir veren bir göstergedir ve toplum yaşlandıkça bu oran artmaktadır.
12. Türkiye’de toplam doğurganlık hızı ne kadardır?
2000 lere gelindiğinde, kadın başına yaklaşık olarak çocuk azalarak, TDH
2.6’ya düşmüştür. şu anda 2,1 dir.
13. Türkiye’de yaşlılar en sık hangi nedenlerle ölmektedir?
Bu hastalıklar düzenli izlem ve kontrol gerektiren, sürekli ilaç kullanılması gereken kronik, bulaşıcı olmayan hastalıklardır. Bunlar şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, astım, kemik-eklem hastalıkları, görme- işitme kayıpları, felç gibi sorunlardır.
14.Ülkemizde 2003 yılında yapılan Ulusal Hane Halkı Araştırması sonuçlarını ezberleyiniz J .
Yaşlıların %11.3’ü her gün sigara içmektedir; tüketilen günlük sebze- meyve sayısı 2.8’dir; %39.8’i hiç fizik aktivite yapmamaktadır; %56.6’sı hafif şişman-şişmandır.
15.Yaşlılıkta sık görülen sağlık sorunları ve özellikleri nelerdir, açıklayınız?
Kalp-damar hastalıkları (KDH): Kalp krizi (enfarktüs) ve inme (felç)
görülmektedir.
Yüksek tansiyon (hipertansiyon): Kalp-damar hastalıkları içinde yer alan yüksek tansiyon, hayatiorganlarda yaptığı hasar sonucu inme, kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme bozuklukları gibi hastalıklara yol açması nedeniyle önemlidir.
Şeker hastalığı (diyabet): Şeker hastalığı gözlerde, kalp ve damarlarda, böbreklerde, sinirlerde yarattığı hasarla körlüğe, kalp hastalığına, böbrek yetmezliğine, inmeye neden olabilir.
Kanserler: Erkeklerde en sık görülen kanser akciğer, kadınlarda da
meme kanseridir.
Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı (KOAH): Bu nedenle önlenmesinde en etkili yol sigara içmemektir.
Kas iskelet sistemi hastalıkları: Eklem kıkırdağının ilerleyici
yıpranması sonucu ağrı, hareketlerde kısıtlılık, şekil bozukluğu görülebilir. Diğer bir sorun kemik erimesidir..
Bunama (demans): Alzheimer hastalığı yaşlılarda en sık görülen
demans tipidir.
Depresyon: Sağlığın bozulması, görme-işitme sorunları, çocukların
evden uzaklaşması, eşlerin, arkadaşların, akrabaların yitirilmesi, emeklilik ve statü kaybı, ekonomik yetersizlikler gibi. Görme – işitme bozuklukları: Gözlük ve işitme cihazı gibi yardımcı cihaz kullanılsa bile
bu yetersizlikler yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Kazalar: Ev içi ve ev dışında kazalar olabildiği gibi yaşlı çalışıyorsa iş kazası da olabilir. Ülkemizde en sık ev içi kazaları görülmektedir ve düşmeler en sık karşılaşılan kaza türüdür. Düşme dışında yanma, zehirlenme, kesici delici aletle yaralanma, elektrik çarpması, boğulma da yaşlılarda görülebilir.
16. Yaşlılıkta Sosyal Sorunlar nelerdir, tanımları ezberleyiniz?
Yaşlılar toplumun en kırılgan gruplarından biridir. Yaşlılar, aynı zamanda, sosyal statü kaybı, sosyal ilişkilerde gerileme, gelir kaybı gibi deneyimler de yaşamaktadır.
Sözel ya da sözel olmayan baskı uygulayarak yaşlıda sıkıntı ve huzursuzluğa yol açmak psikolojik örselenmedir. Finansal örselenme yaşlının geliri ya da parasal kaynaklarının izni olmadan kullanılmasıdır.
17. Yaşlılıkta Koruyucu Hizmetler nelerdir?
Sağlığı koruyucu önlemler birincil, ikincil ve üçüncül koruma önlemleri olarak üç düzeyde ele alınır.
Birincil koruma hastalıklar ortaya çıkmadan önce alınması gereken önlemleri içerir. Bazı hastalıklara karşı aşılama; kazaların önlenmesi; sosyal destek sağlanması birincil korumadır.
İkincil korumada hastalıkların ve tarama amacıyla kullanılacak testlerinin bazı özelliklerinin bilinmesi gerekir. Bu özellikler şöyle sıralanabilir:
hastalığın sıklığı, öldürücülüğü, yol açacağı ikincil sorunlar (sakatlık, bağımlılık gibi) açısından yaşlının yaşamını önemli düzeyde etkileyen bir hastalık olmalı, hastalık erken dönemde belirlendikten sonra tedavi edilebilmeli, yani, uygun bir tedavi yöntemi bulunmalı, erken tanı konularak hemen tedaviye başlanması, gecikmeye göre daha iyi, daha etkin bir sonuç vermeli, hastalığın henüz bulgu vermeyen ama erken tanı konulabilecek bir dönemi olmalı, erken tanı amacıyla kullanılabilecek bir tarama testi bulunmalı, tarama testinin hastaları belirleme ve sağlamları ayırt etme özelliği iyi olmalıdır, tarama testi yaşlılar tarafında kabul edilebilecek, basit bir test olmalı, tarama testi maliyet açısından da uygun olmalı,
üçüncül koruma, Hastalıklar ortaya çıktıktan sonra hastaların en uygun yöntem ile tedavi edilmesi, düzenli izlem ve kontrol ile hastalık seyri ve tedaviye verilen yanıtın değerlendirilmesi, oluşabilecek ikincil sorunların önlenmesi ve yaşam kalitesinin artırılması olarak değerlendirilir. Yaşlılarda en sık karşılaşılan sağlık sorunları genellikle hipertansiyon, şeker, kalp hastalığı gibi uzun süreli hastalıklarıdır.
18.Toplum yaşlanmasına yönelik yapılan çalışmalar nelerdir?
Dünya genelinde 20. yüzyılda dikkati çekmeye başlayan toplum yaşlanması uluslararası düzeyde ilk kez Viyana’da 1982 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Dünya Yaşlanma Asamblesi’nde gündeme gelmiştir. Daha sonra 1991’de Birleşmiş Milletler genel kurulu yaşlılar için ilkeleri belirlemiş ve bu ilkeleri ülkelerin ulusal programlarına adapte etmelerini önermiştir.
19. Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği yaşlı ilkeleri nelerdir?
Bağımsızlık Katılım Bakım
Kendini gerçekleştirme
İtibar, saygınlık
20. Yaşlanmaya yönelik yürürlüğe konulan eylem planı içeriği
nelerdir?
DSÖ tarafından 1999 yılı uluslararası yaşlılar yılı olarak ilan edilmiş;
üretken ve aktif yaşlılık süreci önemi üzerinde durulmuştur.
Viyana’da yapılan ilk toplantıdan 20 yıl sonra, 2002 yılında, Dünya Yaşlanma Asamblesi Madrid’te toplanmış ve 2002 eylem planı yürürlüğe konulmuştur. Bu eylem planı içinde yer alan amaç, hedef ve taahhütler şunlardır:
Yaşlıların insan haklarının ve temel özgürlüklerinin tam olarak tanınması ve gerçekleştirilmesi,
Yaşlıların toplumun ekonomik, politik ve sosyal yaşamlarına tam ve etkili olarak katılması amacıyla güçlendirilmesi,
Yaşlıların yaşam boyu öğrenme ve toplum içinde yer alma olanaklarına erişim gibi fırsatların yaşamın ileri yıllarında da sağlanarak yaşam boyunca bireysel gelişme, kişisel tatmin ve iyi olma durumunun sürdürülmesi,
Bütün ekonomik, sosyal, kültürel hakların yanında vatandaşlık ve siyasi haklara da sahip olmanın sağlanması ve yaşlılara karşı her türlü şiddet ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması,
Cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması yoluyla yaşlılarda cinsiyet eşitliğinin sağlanması,Sosyal kalkınma için ailenin önemi, kuşaklar arası bağlılık, dayanışma ve karşılıklı ilişkilerin öneminin kavranması,
Yaşlılar için, koruyucu ve rehabilite edici hizmetler dahil olmak üzere, sağlık hizmetleri, destek ve sosyal koruma sağlanması,
Uluslararası Eylem Planı’nın uygulamaya dönüştürülmesi için yaşlılar ile hükümet, sivil toplum ve özel sektörün bütün düzeyleri arasında işbirliğinin kolaylaştırılması,
Özellikle, gelişmekte olan ülkelerde, birçok diğer konunun yanı sıra yaşlanmanın bireysel, sosyal ve sağlık yönleri üzerinde odaklanmak amacıyla bilimsel araştırmalar yapılarak konuda bilgi ve becerilerin artması ve teknolojiden yararlanılması,
Yaşlanmakta olan bireylerin durumlarının ve farklı koşullarının tanınması ve onları etkileyen konularda seslerini duyurmalarının sağlanması için yolların araştırılması gerektiğinin kabul edilmesi.
21.Eylem planı hedeflerine göre temel gereksinimleri nelerdir?
Ekonomik yeterlilik
Sosyal güvence varlığı
Toplum tarafında kabul görme, saygınlık
Toplumsal yaşama katılım
Toplumdaki karar verme mekanizmalarına katılım
Toplum içinde kendi ortamında yaşam Bağımsız yaşamın sürdürülmesi Güvenli barınma koşulları
Sosyal destek sağlanması
Sosyal bakım hizmetlerine evde ve kurumda erişim
Sağlık hizmetlerine evde ve kurumda erişim
22.Aktif yaşlanma nedir?
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1990’ların sonlarında benimsenen, yaşam kalitesinin artırılmasını ve sağlıklı yaşam beklentisinin uzamasını amaçlayan bir kavramdır.
23.Aktif yaşlanmanın belirleyicileri nelerdir?
ekonomik belirleyiciler (gelir, sosyal güvenlik, iş)
sosyal belirleyiciler (sosyal destek, şiddet ve istismar, eğitim)
davranışsal belirleyiciler (sigara, fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, alkol, ağız sağlığı, ilaç kullanımı, tedaviye uyum)
bireysel belirleyiciler (biyolojik ve genetik, psikolojik faktörler) fiziksel çevre (güvenli konutlar, temiz su, temiz hava, güvenli besin) sağlık ve sosyal hizmetler (sağlığın geliştirilmesi ve hastalıkların
önlenmesi, tedavi edici hizmetler, uzun süreli bakım, ruh sağlığı
hizmetleri)
24.Toplum temelli bakım nedir?
Sağlığın sürdürülmesi, geliştirilmesi, hastalık ve yetersizliklerin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla yaşlı bireylere ve ailelerine, kendi yerleşim yerlerinde sağlık ve sosyal hizmetlerin harmanlanarak birlikte sunulmasıdır.
25.Toplum temelli bakımda, yaşlının hangi özellikleri değerlendirilmelidir?
Sosyal durum
Sağlık durumu
Fonksiyonel durum
26. Günlük yaşam aktiviteleri belerdir, açıklayınız?
Günlük yaşam aktiviteleri temel aktiviteler (TGYA Katz ya da Barthel
indeksi) (YGYA Lawton ve Brody indeksi) olarak iki grupta değerlendirilir.
Temel GYA; şu işlevleri değerlendirir; banyo yapma, giyinme, tuvalet kullanma, yemek yeme, yatak ya da sandalyeye oturup kalkma, yürüme, kişisel temizlik yapma, idrar ya da dışkı kaçırma.
Yardımcı GYA; olarak yemek yapma, ev işi yapma, telefon kullanma, alışveriş yapma, parasal işleri (maaş çekme, bankaya para yatırma,
fatura ödeme gibi) yapma, toplu taşım araçlarını kullanma, ilaçlarını içme değerlendirilir. .
27. Ev içi kaza riskinin azaltılması için neler yapılabilir?
Kapı girişlerinde ayak takılıp düşmeye neden olabilecek eşikler bulunmamalı
Merdivenler ayak sığamayacak kadar dar olmamalı
Merdiven basamakları üzerinde ya da ev zemininde kaymaya yol açabilecek halı, kilim vb. bulunmamalı
Ayağın takılmasına yol açacak kenarı kıvrılmış halı, kilim vb. bulunmama Yerlerde takılıp düşmeye neden olacak eşyalar, kablolar vb. bulunmama Gece etrafı görmeyi sağlayacak düzeyde bir aydınlatma olmalı
Banyo zemini kaymayan malzemeden yapılmalı, sürekli kuru olmalı ve banyoda kaymayan terlik kullanılmalı
Banyo, tuvalette uygun yerlerde tutunmak için tutamak olmalı
Mutfak tezgah ve dolapları yaşlının kolayca ulaşabileceği yükseklikte olmalı
Elektrik çarpmasına neden olabilecek zedelenmiş elektrik kabloları, gevşemiş elektrik prizleri bulunmama
İlaçlar kendi kutularında bulunmalı, üzerinde nasıl kullanılacağı yazılmalı ya da işaretlenmeli
Telefonun yanında acil numaralar (ambulans, itfaiye ) yazılı olmalı
Bakım verenler: toplum temelli bakım hizmeti ancak bir ekip hizmeti ile mümkündür. Bu ekipte hekim, hemşire, ebe, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen, fizyoterapist, yaşlı bakım teknikeri bulunmalıdır.
28. Kurumsal Bakım nedir? Açıklayınız.
Huzurevleri ‘yaşlı kişileri huzurlu bir ortamda korumak, bakmak ve bu kişilerin sosyal ve psikolojik gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan yatılı hizmet kuruluşudur’. Ülkemizde bu yönetmeliklere dayalı olarak hizmet sunan eski adı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), dernek ve vakıflar, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ya da gerçek kişiler (özel kurumlar) bulunmaktadır. Bakımevleri ise tıbbi
hizmetler, hemşire hizmetleri ve diğer destek hizmetlerini sunan uzun veya kısa süreli bakım kuruluşlarıdır.
Kısa kısa… Türkiye’de 2010 yılında yaşlı nüfus sayısı 5.3 milyondur ve toplam nüfusun %7.2’si 65 yaş ve üzeri yaşlıdır. Bu oran ile ülkemiz yaşlı toplum olarak değerlendirilebilir.
Kısa kısa… Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması–2008 verileri ile TDH
2.16’dir. Sağlık Bakanlığı’nın 2010 yılı sağlık istatistiklerinde, ulusal
projeksiyon verisi olarak sunulan TDH 2.1’dir.
Kısa kısa… Ülkemizde yaşlılarda ölüm nedenleri arasında kalp-damar hastalıkları, pek çok ülkede olduğu gibi, ilk sırada yer almaktadır. İkinci ölüm nedeni ise kanserlerdir.
ÜNİTE 2
Yaşlılarda Görülen Biyolojik ve Sosyal Değişiklikler
29. Eski Roma döneminde ortalama yaşam 22 yıl iken günümüzde tüm Dünya’da nerdeyse 73 yıla ulaşmaktadır.
30. Yaşlılıktaki Biyolojik (fizyolojik) Değişiklikler nelerdir?
Görmede, işitmede azalma, iskelet sistemi ve beyinde oluşan değişiklikler fizyolojiktir. Daha önceki sağlık durumu, geçirdiği hastalıklar, kazalar ve cerrahi müdahaleler, sağlıkla ilgili alışkanlık ve davranışları, genetik faktörler bu fizyolojik değişim üzerinde etki göstermektedir.
Kardiyovasküler Sistem Değişiklikleri nelerdir?
Yaşlanma ile birlikte kalp ağırlığında bir miktar artış meydana gelir. Bunun sebebi de kalp kası hücrelerinin boyutlarının büyümesi nedeniyle sol ventrikülün (sol karıncık) duvarının kalınlaşması ve
ventriküller arası (karıncıklar arası) bölmenin hafif büyümesidir. Yaşlı bireylerin neredeyse %30-50 sinde görülen hipertansiyon (tansiyon yüksekliği) yaşlanmaya bağlı normal bir süreçmiş gibi algılanmamalıdır
Hipertansiyon nedir?
Kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır ve mm- Hg (milimetre-civa) cinsinden ölçülür. Bu basıncın normal beklenen, istenenden yüksek değerlerde olmasına hipertansiyon adı verilir.
Solunum Sistemi Değişiklikleri
Genç erişkinlerde oldukça fazla olan solunum yüzey alanı yaşla birlikte giderek azalmaktadır. Her on
yılda bu azalış yaklaşık 3 m3 civarındadır. Yaşlanma ile birlikte akciğer elastikiyeti de azalmakta ve soluk alırken elastikiyet azaldığı için daha çok çaba sarf etmek gerekmektedir. Bu değişiklikleri sigara içimi daha çok da arttırmaktadır. Soluk alıp verme sayısı azalır, diyafram gibi solunum kasları zayıflar.
Sindirim Sistemi Değişiklikleri
Genel olarak yaşlanma ile birlikte sindirim siteminin hareket kapasitesi, salgı içeriği ve emilim düzeyi
azalmaktadır. Yaşın artamasıyla birlikte tat, koku, görme, işitme ve dokunma duyularında azalma olmaktadır.. bu nedenle de ilk önce tatlı ve tuzlu daha sonrada ekşi ve acı tatlara karşı duyarlılık azalır.
Mide asiditesi azalır. pernisiyöz anemi ortaya çıkar. kabızlık problemi , Yaşlılarda dişlerde de hem içerik hem de görüntü açısından değişiklikler yaşanır. Dişin mine tabakasında aşınmalar gözlenir bu çok basit aşınmalardan dişin tamamen kaybına kadar ilerleyebilir, yutma refleksi azalır. Mide boşaltımı yavaşlar.
Boşaltım Sistemi Değişiklikleri
Kas yapısındaki zayıflık nedeniyle de idrar tutamama şikayeti yaşlılarda daha sık görülür. Hem bağışıklık sisteminin zayıflaması hem de idrarın
tam boşalamaması nedeniyle yaşlılarda idrar yolu enfeksiyonuna daha sık rastlanmaktadır.
Genital Sistem Değişiklikleri
Genital organlardaki gerileme kadınlarda çok daha dikkat çekicidir. Kadınlarda östrojen azalmasına bağlı olarak vajen mukozasında kuruluk, tüplerde büzülme, rahim hacminin azalması ve memede küçülme dikkat çeker. Erkeklerdeki genital sistem değişiklikleri daha az dramatiktir. Erkeklerde yaş artışı ile birlikte prostat bezi büyüme eğilimindedir ve hatta idrar akımına engel olacak boyuta kadar büyüyebilir. Testisler küçülür. Ancak erkeklerin büyük bir kısmı ölene kadar fertildir.
Kas İskelet Sistemi Değişiklikleri
İlerleyen yaşla birlikte kemik dokusunun miktarı azalır ve yapı olarak da zayıflar. Bu azalma 30’ lu yaşlar civarında başlamaktadır. Kemiklerde ki bu yapısal azalma nedeniyle kemikler daha kırılgan hale gelirler. Kadınlardaki kemik kaybı özellikle menopoz sonrası çok belirgindir.
İşte yaşlanmaya bağlı bu kemik kayıplarına osteoporoz (kemik erimesi)
adı verilir ve her iki cinstede gözlenmektedir.
Sinir Sistemi İlgili Değişiklikler
Beyin kıvrımlarının (girus) eni daralır, beynin oratasındaki boşluklar (ventrikül) genişler. Beyin damarlarının duvarı kalınlaşır ve esneklikleri azalır. Yaşla birlikte öğrenme hızı ve bilgiyi depolama hızı azalır. hatırlanma hızı azalmaktadır. Duyusal ve motor değişiklikler sonucu motor kuvvet azalır, tepki verme süresi uzar. Refleksler yavaşlar. Bunların sonucu olarak yaşlıda denge problemi ortaya çıkar.
İşitme ve Görme Sistemlerindeki Değişiklikler
Aslında 30’lu yaşlardan itibaren yaşlılığa bağlı olduğu düşünülen işitme kayıpları başlayabilir. Yaşlılarda görülen işitme kayıplarına Prebiakuzi (kulak yaşlanması yada yaşlılık sağırlığı) adı verilmektedir. Bu iki taraflı ve simetrik bir işitme kaybı olup belli başlı temel nedenleri,
1. Kulağa giden ve kanlanmayı sağlayan damarların özelliklerinin bozulması eskisi gibi kan taşıma görevini yerine tam getirememesi
2. İşitmede çok önemli görevi olan işitme sinirinin de yaşlanması ve özelliğini kaybetmesi
3. Beyindeki işitme merkezinde problem olması onunda yaşla birlikte işlevinde azalma olmasıdır.
Kulak kiri miktarının da yaşla birlikte artmış olması işitme kalitesinin azalmasında etkilidir. Çünkü dış kulak kanalındaki
salgının miktarının artması kulak kirine yol açar. İşitme kayıplarına yaşlılarda çoğu kez kulak çınlaması da eşlik eder. Yaşlanmanın en
net görüldüğü organ gözdür. Gözde, Görme keskinliğinde belirgin azalma, Gözyaşında belirgin azalma gelir.
Derideki Değişiklikler
Doğal yaşlanma süreci içersinde deride ortaya çıkan değişiklikler
nelerdir?
İncelme
Kabalaşma
Kuruluk
Elastikiyet kaybı
Buruşukluk
Sarkma
Renk değişimi
Derimizin bir çok işlevi düzenleme görevi vardır bunlar;
1. Vücut ısısını düzenlemek
2. Terlemeye yardımcı olmak
3. Vücut sıvılarının korunmasını sağlamak
4. Altında bulunan organları, zararlı olabilecek dış etkenlerden korumak
ve enfeksiyon etkenlerinin girişine engel olmak gibi.
Bağışıklık Sistemindeki Değişiklikler
Spesifik bağışıklıkta rol alan hücrelerinin yapıları normaldir fakat çok az spesifik antikor üretilmektedir. Ayrıca doğal bir yanıt olan enflamasyon (yangı, iltihap) yaşlı bireylerde kronik hale gelmiştir. Tüm bu değişiklikler enfeksiyon hastalıklarına duyarlılığı artırır ve enfeksiyonlar daha ciddi seyredebilir. Tüberküloz probleminin yeniden alevlenme göstermesi de yaşlılar arasında daha sıktır.
31.Toplumların yaşlanmasının hızlanmasıyla birlikte
araştırmacılar kişilerin sosyal yaşlanmasıyla ilişkili olarak pek çok teori geliştirmişlerdir. Bunlar nelerdir? ( önce açıklamayı yaparlar sonra bu hangi teori diye sorarlar, mutlaka çıkar J )
Yaşamdan geri çekilme teorisi
Aktivite teorisi
Devamlılık teorisi
Eksiklik teorisi
Alt kültür teorisi
Yaşa bağlı tabakalaşma teorisi
Modernleşme teorisi
Etiket teorisi
Yaşamdan geri çekilme teorisi: ilk teorilerden birisidir. Burada tıpkı emeklilik olayında olduğu gibi kişinin yaşamdan ayrılması kavramı ön plandadır. Ve bu süreç son derece doğal ve kaçınılmazdır.
Bu teoriye göre yaşlılar üstlerine düşen görevlerden yaşlandıkları gerekçesiyle el çekerken onların yerini daha genç elemanlar doldurur.
Aktivite teorisi: Bu teori, geri çekilme teorisinin tam zıttı olarak kişiler ne kadar aktif bir şekilde hayatın içinde olurlarsa o ölçüde mutlu olurlar tezini savunmaktadır
Devamlılık teorisi: buna göre yaşlı bireyler kaybettikleri sosyal rollerin yerine geçebilecek başka roller kazanmaktadırlar. Hatta bu rolleri genç yaşlarda olgulaştırmaktadırlar ve yaşlılığa ne kadar uyarlayabilirlerse o kadar mutlu olmaktadırlar.
Eksiklik teorisi: bu teori yaşlılıkta gerçekleşen bilinç ve akıl fonksiyonlarıyla ilgili biyolojik değişiklikleri temel alarak kişilerde zihinsel yeteneğin azalmasının nedenini yaşlılık olarak göstermektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre de yaşlı bireylerin zihinsel yetilerinin bir miktar azalmasının yaşam boyunca edinilen bilgi birikimiyle telafi edilebileceği yönündedir.
Alt kültür teorisi: yaşlıların ortak özellikleri oldukları ve bu ortak özelliklerin birleşerek bir alt kültür oluşturduğu varsayımından yola çıkan bir teoridir. Bu teoriye göre de yaşlılar çok daha farklı bir yaşamın özlemini çekmektedirler.
Yaşa bağlı tabakalaşma teorisi: burada bireylerin bulundukları yaş grupları onların sosyal konumlarını belirleyerek tabakalara ayırmış olmaktadır. Bu sosyal konumlarda onlara biçilen rolleri belirlemektedir.
Modernleşme teorisi: Bireylerin yerleşik düzene geçmesi toprakla olan
iletişimleri onların statüsünü önemli ölçüde arttırmıştır.
Etiket teorisi: stigma (işaretleme) esasına dayanan bir teoridir. Sosyolojide davranış sapmaları gösteren grupların (Örneğin engelliler gibi) farklılığını belirtmek için kullanılan bir terminolojidir.
Bu şekilde etiketlenen yaşlıda zaman içerisinde etiketteki gibi davranmaya, yeni rol üstlenmemeye ve kendisine biçilen sosyal hayatı yaşamaktadır. Yaşlılık aslında çok eski zamanlardan beri yapılan bir işaretlemedir ve gelişmişlik düzeyi arttıkça toplumların yaşlıdan beklentisi azalmakta onu iş görmez olarak nitelemektedirler.
32. Sosyal Yalnızlık nedir?
Sosyal yalnızlık ise kişinin toplum içerisinde bir yeri olmadığını düşünmesi, etkinliklerde aktif rol almaması, kendi yaşıtları ile etkin bir iletişim kuramaması gibi algılanmaktadır.
33. Neden kadın yaşlılarda yalnızlık ve yoksulluk daha sık
görülmektedir?
Kadınların erkek popülasyonuna göre daha fazla ve ciddi sağlık problemi yaşaması,
Sosyal güvence sıkıntısı,
Dul maaşının düşüklüğü ve
Beklenen yaşam ümidinin kadın bireylerde daha fazla olması nedeniyle kronik hastalıkların kadınlarda daha sık olmasıdır.
34. Yaşlıların sosyalleşmesini neler etkiler?
Yerleşim yerinin kırsal ya da kentsel bölge olması
Aile bireylerinden uzak olup olmamaları
Geleneksel aile yapısı etkilemektedir.
35. Yaşam kalitesi kötü olan ve sosyal problemler yaşayan yaşlılar
hangi kesimlerdir?
İleri yaş ( 80 ve üzeri)
Gelir düzeyi oldukça düşük
Kronik hastalığı olan, hatta bu hastalık nedeniyle bağımlılığı olanlar
Sürekli ilaç kullanmak zorunda olanlar
Çok az arkadaşı olup zaten bunları görmekte zorlananlar
Akrabalarından çok uzakta oturanlar
Ev dışı uğraşları olmayanlar yada zaman ayıramayanlardır.
36. Toplumların yaşlılara çizdiği etkin roller nelerdir?
Yaşlıların kendi yaşıtlarıyla vakit geçirmek istedikleri
Hoşgörülü, anlayışlı olmadıkları
Yaşlılığın son derce sabit bir dönem olduğu
Yaşlıların sağlıklı olamayacakları
Üretken olamayacakları gibi ifadeler vardır.
37.Yaşlı istismarı hangi konularda gözlenmektedir?
Fiziksel
Ekonomik
Duygusal
İhmal
Terk etme
38. Yaşlılara ilişkin sosyal çalışma kaç aşamadan oluşur?
a)Sosyal bakım, ihtiyacı olan bireylerin temel gereksinimlerini (yeme, barınma korunma gibi) karşılayacak şekilde yerine göre psikolojik yardımda bile bulunmayı içine alan hizmettir. Yaşlı bakımı buna çok güzel bir örnektir.
b)Sosyal tedavi ya da sağaltım, kişi ya da ailelerin davranışsal problemlerinin belirlenmesi ve çözümü için gerekli tekniklerde yaralanılması esasına dayanır. Bu işlem içersinde eğitim, danışmanlık ve yerine göre terapi seansları bile mevcuttur.
c)Sosyal rehabilitasyon, topluma katılımı hedefleyen bir çalışmadır.
Ana hedefi yaşam kalitesini arttırmaktır. Bunlar huzurevi, yaşlı bakım evi, yaşlı danışma merkezi ve yerine göre yaşlının evi bile olabilmektedir.
39. SHÇEK tarafından 1994 de açılan Yaşlı bakım hizmetlerinin amaçları nelerdir?
Kişilerin kendi ortamında ve aile çevresiyle yaşamlarını
sürdürmeleri,
Evlerinde yaşayan yaşlıların sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını
gidermek,
Çeşitli aktivitelere yaşlıyı da katmaktır.
40. Evde bakım hizmetleri içerisinde, ne tür hizmetler vardır?
Evde yardım,
Evde takip hizmeti,
Evde tıbbi bakım,
Süreli bakım,
Eve yemek servisi,
Evde bakım onarım tamirat işleri,
Telefonla yardım servisi yer almaktadır.
41. Yaşlılarda görülen kalp damar hastalıkları nelerdir?
Tansiyon
Felç-damar sertliği
Kalp yetmezliği
Kalp ritminin bozulması
Kısa kısa…
1. Günümüzde ortalama yaşam süresi kaç yıl olmuştur? … 73
2. Yaşlılık doğal bir hastalık, hastalıkta zamansız gelen bir yaşlılıktır
sözünü kim söylemiştir? …Aristoteles
3. Yaşlanmanın başlangıcında dış görünüşteki değişim hangi yaşlarda başlar? … 50-60
4. İnsan vücudundaki en büyük arter hangisidir?...Aorta
5. Gündüzlü bakım ve evde bakım hizmetleri hakkındaki yönetmelik
SHÇEK tarafından hazırlanmıştır? …
6. Kalbin kasılması işlemine ne ad verilir?...Sistol
7. Büyük tansiyonun normal değeri kaç mmhgdır? … 120
8. Nefron hangi organda bulunur? … Böbrek
ÜNİTE -3
YAŞLILARDA GÖRÜLEN NÖROLOJİK VE PSİKİYATRİK
HASTALIKLAR
42.Yaşlanma nedir? Yaşlanma ile birlikte ne gibi değişiklik
nelerdir?
Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın ilerlemesi ile ortaya çıkan, geriye dönüşü olmayan yapısal ve fonksiyonel değişikliklerin tümüne denir.
Yaşlanma birlikte psikolojik ve sosyal olarak da kişiyi etkiler. Kişilik yapısı değişir. Yeni koşullara uyma, yeni düşünce ve planları kabullenmede güçlükler ortaya çıkıyor. Ölüm korkusu yaşanır.
43. Beyindeki nöron hakkında bilgi veriniz?
Beynin temel hücresi olan ve tüm zihinsel faaliyetlerden sorumlu olan hücrelere Nöron adı verilir.
Nöronlar, diğer organ hücreleri hasar gördüklerinde veya öldüklerinde, vücut bunların yerine yenilerini yapar. Ama beynin temel hücreleri olan nöronlar yenilenme özelliğine sahip değildir, hasar gördükleri veya öldüklerinde yerlerine yenisi yapılamaz.
44. Normal yaşlanma sürecinde beyinde meydana gelen değişiklikler nelerdir?
A) Beynin ağırlığı; 50 yaşından sonra, yaşlanmaya bağlı nöron ölümünün belli bir seviyeye ulaşması sonucu, beyin ağırlığı ve hacmi her 10 yılda bir
% 2-3 oranında azalır. 30’lu yaşlarda ortalama bir erkek beyninin ağırlığı
1400 gr kadarken, 100 yaşındaki sağlıklı erkeklerde ortalama beyin ağırlığı 1150 gr kadardır.
B) Beynin kimyasalları; Yaşlanma süreci sadece nöron miktarında azalmaya değil, aynı zamanda nöronlar arasındaki bağlantılarda (sinaps) ve nöronlar arasındaki haberleşmede kullanılan kimyasal maddelerde de azalmaya yol açar. Bu kimyasal maddelere nörotransmitter (mesajcılar) denir. Serotonin, dopamin, asetilkolin, adrenalin, nöradrenalin bu mesajcılardan bazılarıdır.
C) Beyin kan miktarı: Beyin kan miktarı azalır. 80 yaşındaki sağlıklı bir kişinin beynine gelen kan miktarı gençlere göre % 20 daha azdır.
Bellek bölgesinin hücrelerinin ölmesi, asetilkolin eksikliğine yol açar bu ise Alzheimer bunaması (demans) yaparken, Bazal ganglia denen ve motor aktiviteyi sağlayan hücrelerin ölmesi ve dopamin maddesinin eksikliği Parkinson hastalığına yol açar.
45. Yaşlanma ile birlikte en sık görülen nörolojik bulgular
nelerdir?
Beyin göz bulgularında değişiklikliler olur. Göz uyum sorunları, göz bebeklerinde küçülme, gözün ışığa karşı verdiği tepkilerde azalma, karanlığa uyumun azalması, aydınlıkta duyarlılığın artışı
Kulak ve işitme problemleri ortaya çıkar. Özellikle yüksek tonlardaki seslerde ilerleyici işitme kaybı
Koku ve tat duyusunda azalma olur.
Harekete dair (Motor) bulgular değişir. Hareketlerin hızında,
koordinasyonunda ve kas gücünde azalma görülür.
Kas tendon reflekslerinde değişiklikler saptanır. Normal reflekslerde
azalma, normal olmayan reflekslerin ortaya çıkışı görülür.
Ayak parmakları ve bilekte titreşim (vibrasyon) duyusunun azalması ya da kaybı ortaya çıkar.
Duruş, postur ve denge değişiklikleri olur.
Bilişsel ve öğrenme yeteneğinde azalma olur.
46. Yaşlılarda görülen kognitif yani bilişsel fonksiyon
değişiklikleri nelerdir?
Tepki zamanlarının yavaşlaması, öğrenme, hafıza ve problem çözmedeki bozulmalardır. Bu durum 40 yaşından sonra başlayabilir. Hatırlama, yeni bilgiyi alma ve saklama, isim hatırlama ve karışık aktiviteden kaçınma gibi bilişsel aktiviteler özellikle azalır.
Kelime hazinesi, genel bilgiler, söyleneni ve okuduğunu anlama gibi sözel yetenekler yaşlanmanın etkilerine karşı daha dayanıklıdırlar.
Meşguliyet, stres, sıkıntılı anlar yanlışlıkla unutkanlık olarak
adlandırılabilen tablolara neden olur. Yaşlanan kişilerde inatçı unutkanlıklar normal yaşlanma sonucu değil, bir hastalığın, sıklıkla da demans (bunama) belirtisidir.
Diğer bir değişiklik de kişilik özellikleri ilgilidir. Yaşlı kişilerin çoğu inatçı, kendini düşünen, katı ve tutucu, güven duygusu azalmış özellikler gösterirler.
Bir kısmı da aşırı uysal, kararsız, söylenenleri hiç düşünüp tartmadan kabul eder durumdadırlar.
47. İnme nedir? ,(felç)…
Beyincik ve omuriliğin damarsal hastalıkları sonucu oluşan fonksiyonel yitimi ifade eder. İnme, Dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra en önemli üçüncü ölüm nedeni iken sakatlık nedenleri arasında ilk sıradadır. Ne tür tedavi uygulanır?
Pıhtı eritici aspirin, Warfarin veya Heparin doktor önerisine alınmalıdır,
Sigara ve alkol bırakılmalı,
Az yağlı ve az tuzlu yenmeli,
Tansiyon ve şeker ve kolesterol yüksekliği ölçülmeli,
Gün aşırı ve en az 45 dakika tempolu yürüme minimum egzersiz düzeyi olarak önerilmektedir
Felç ve inmede Risk altındaki gruplar;
hipertansiyon, şeker, kolesterol yüksekliği olan ve sigara içen, birinci dereceden akrabaları arasında erkeklerde 55 kadınlarda ise 65 yaş altında kalp krizi veya inme geçirmiş birey bulunanlar ve fazla kilolu (obez) kişilerin de aynı şekilde ilaç tedavisi ve bu risk faktörlerinin
modifikasyonu için önlemler alması şarttır.
48. Bunama ve Unutkanlık (Demans) nedir?
Demans (bunama) kişinin günlük işlevlerini (iş, hobi, alışveriş, ulaşım), zihinsel işlevlerini ve davranış işlevlerini bozan ilerleyici bir beyin hastalığıdır. En sık görülen demans nedenleri;
Alzheimer hastalığı belirtileri ;
o Günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bellek kaybı
o Günlük yaşam aktivitelerini yapmada güçlük
o Kelime bulmada güçlük
o Zaman ve mekan karmaşası
o Yargı ve karara varmada güçlük
o Sık kullanılan eşyaların yerlerini değiştirme
o Ruh hali yada davranışlarda değişim
o Kişilik değişimleri
o Sorumluluktan kaçınma olarak sayılabilir.
Unutkanlık, hastalar yeni olan olayları, yeni tanıdıkları kişileri ve isimleri unuturlar. Hastalık ilerledikçe diğer zihinsel işlevler de etkilenir ve kişiler yemek yeme, banyo yapma, tuvalet ihtiyacını karşılama gibi işlevlerde de bağımsızlıklarını kaybeder ve yatağa bağımlı hale gelirler.
Hastalık ortalama 8–10 yıl sürmektedir. Tanı, klinik özellikleri, zihinsel işlevlerin nöropsikolojik testlerle incelenmesi, beyin tomografisi ya da beyin manyetik resonans bulguları, kan ve gerekilirse beyin omurilik sıvısında yapılan incelemeler ile konulabilmektedir.
Alzheimer Hastalığının nedenleri;
Yaş
Ailede Alzheimer hastalığı varlığı
Alzheimer hastalığı ile ilişkili genlere sahip olmak
Kalp hastalığı, şeker hastalığı, hipertansiyon, yüksek kolesterol
seviyesi
Düşük eğitim, zihinsel, fiziksel ve sosyal etkinliklerin az olması sayılabilir.
Damarsal (Vasküler) Demans
Beyin kanaması ya da beyin damar tıkanıkları ve buna bağlı beyin dokusunun kaybı sonucu oluşan bunamalara verilen isimdir. Bazı kişilerde beynin sessiz yerlerindeki tekrarlayan damar tıkanıklıkları nedeni ile demans görülebilir. Ani başlangıç, ani kötüleşmeler bu hastalıkta görülebilir. Bazı hastalarda Alzheimer Hastalığı ve vasküler demans beraber görülür. Tanı beyin görüntüleme yöntemleri ile konulur.
Frontotemporal Demans
Daha nadir demans nedenidir. 50’li-60’lı yaşlarda daha sık görülür. Beynin, konuşma ve davranışların düzenlenmesi ile ilgili bölgelerinden olan frontal (ön) ve temporal (yan) lobların sinir hücreleri giderek harabiyete uğrar. Hastalarda unutkanlıktan daha çok konuşma,
konuşulanı anlama bozuklukları davranış değişiklikleri (örneğin: uygunsuz cinsel davranışlar, uygunsuz konuşma, çok yemek yeme, içgörü kaybı, planlama bozukluğu, kendine bakım ve temizlikte bozukluk) görülür.
Parkinson Hastalığı Demansı
Demans Parkinson hastalığının seyri sırasında ortaya çıkar. Parkinson hastalığı bulguları,
Parkinson Hastalığı
Parkinson Hastalığı sıklıkla 50 yaşın üzerinde görülür. Hastalık hareketlerde yavaşlık, kol ve bacaklarda sertlik, el, kol, çene, bacaklarda istirahat halinde iken titreme, yazıda küçülme, vücut duruşunda öne doğru eğiklik ve denge bozukluğu bulgularının hepsi ya da bir kısmının varlığı ile gider. Hastalık bulguları, belirtileri şunlardır:
Hastanın yürümesi, konuşması, yazması gibi hareketlerinde
zorlanma, görülür.
49. Kas Hastalıkları nedir? (miyopati), Belirtileri nelerdir?
Kas hastalıkları kas liflerinin hastalığına bağlı olan kaslarda güçsüzlük, ağrı, kramplara neden olabilen hastalıklardır. Kas hastalıkları çömelince kalkmada, merdiven çıkmada, kolları yukarı kaldırıp yüksek yerlere uzanmada zorluk yaratırlar.
Yaşlılarda kas hastalığı enfeksiyonlar, ilaçlar, romatizma benzeri bazı hastalıklar, bağışıklık sisteminin hastalıkları, tiroid bezinin az ya da fazla hormon üretmesine bağlı gelişebilir.
50. Myozit nedir?
Kas iltihabı. Virüslere (örneğin koksaki virüsü), bakterilere (irin yapan bakteriler, tifo, verem basili, frengi spiroketleri), protoozonlara (toksoplazma) ve larva evresindeki asalaklara (örneğin şerit larvası) bağlı olarak gelişebilir. Sık rastlanan bir hastalıktır ve yaralanma ya da aşırı
kas zorlanması oluşumunda kolaylaştırıcı rol oynar.
51. İleri Yaş Depresyonu nedir?
Yaşlanma ile beraber yaşlılarda görülen, değersizlik, ümitsizlik, ölüm korkusu, işe yaramama duyguları depresyona yol açabilen durumlar yaratabilir. Ümitsizlik, değersizlik hisleri çok ağır olduğunda, depresyon yaşamı tehdit eden bir rahatsızlıktır. Müdahale edilmezse kişi yemeyi, içmeyi ya da ilaçlarını almayı, kendine bakmayı reddedebilir ve bu sıkıntıdan kurtulmak için kendini öldürmeyi düşünebilir.
Beyin kanaması, Ağır Maden Zehirlenmeleri, civa veya talyum zehirlenmesi, Romatizmal Hastalıklar veya Romatoid Artrit, Sistemik Lupus Eritamatozus gibi hastalıklar depresyona eşlik edebilir.
52. İleri yaşlarda görülen bunaltı bozuklukları nelerdir?
Huzursuzluk, kalp çarpıntısı, gerginlik, tahammülsüzlük
Uyku bozukluğu
Baş ağrıları
Karın ağrısı ya da ishal
Terleme, titreme, üşüme ya da ateş basması
Konsantrasyon güçlüğü
Enerjisiz hissetme
Hızlı soluk alıp verme
Göğüs ağrısı
Nedeni belli olmayan korku hissi görülür.
53.Yaşlılarda uykusuzluğun nedenleri nelerdir? ( ama benim babaannem sık sık uyurdu J )
Primer uyku bozuklukları (uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu,)
Psikiyatrik hastalıklar (depresyon, anksiyete bozuklukları,)
o Çoklu ilaç kullanımı (kortizon, kalp, tansiyon ilaçları, Parkinson ilaçları, depresyon ilaçları).
o Psikososyal faktörler; Yer değişikliği, sevdiği bir insan kaybı
gibi…
o Tıbbi hastalıklar
Tedavisi :
Gündüz uykusunun engellenmesi, hafif müzik, kafein alımını kısıtlama, nokturiyi azaltmak, uyku için kolaylaştırıcı ilaçlar alma,
54. Yaşlılık döneminde görülen ruhsal hastalıklar ile ilgili bazı yanlış inanışlar vardır. Bunlar nelerdir?
Depresyon yaşlanmanın doğal bir parçasıdır
Ruhsal sorunları olan birey bunu kendi başına yenmelidir
Ruhsal hastalığı olan kişi tehlikelidir
Ruhsal hastalığı olan kişinin gerçekle bağlantısı kopmuştur ya da garip davranışlar sergilerler
Yaşlı bireylerde psikiyatrik hastalıklar gençlerdeki kadar iyi tedavi
edilemez
Yaşlanmayla yeni şeyleri öğrenebilme yetisi bozulur
Ciddi ruh sağlığı sorunları yaşlılık döneminde çok sık görülür
55. Yaşlılarda zihinsel faaliyetlerde azalmaya yol açan hastalıklar
nelerdir?
Yaşlılıkta; tansiyon yüksekliği, damar sertliği, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar zihinsel faaliyetlerde azalmaya yol açar. Yaşlılıkla birlikte
ruhsal durumda oluşabilecek bir çöküntü, depresyon zihinsel fonksiyonları
olumsuz yönde etkileyebilir. fizik aktivitesi az olan, sosyal yaşam
içerisine girmeyen kişilerde, sigara ve alkol kullananlarda yaşlılıkta
zihinsel faaliyetlerde azalma görülür.
ÜNİTE 4
YAŞLILIKTA GÖRÜLEN HASTALIKLARDA BAKIM
56. Bakıma öncelikle gereksinimi olan yaşlılar kimlerdir?
Yalnız yaşayanlar
İnkontinansı (idrar kaçırması) olanlar
Sosyal izolasyonda olanlar
Yakınında akrabaları olmayanlar
Birden fazla tıbbi sorunu olanlar
Fiziksel olarak hareketsiz olanlar
Bunaması olanlar
Depresyonu olanlar
Kısa bir zaman önce yakınını kaybetmiş olanlar
Hastaneden henüz taburcu edilmiş olanlar
Günlük yaşam aktivitelerini kaybetmiş olanlardır.
57. bir soru 5 puanJ)
Koridorların başlangıç ve sonunda lambaların açılıp kapatılabilir mekanizmalar oluşturulmalı,
Elektrik düğmelerinin oda girişinde olması sağlanmalı,
Odalar ve holü aydınlık olmalı,
100–200 voltluk ampuller kullanmak aydınlığı sağlayabilir
Gece lambası kullanılmalı,
Kablolar yürüme alanlarının dışına yerleştirilmeli,
Kabloları kullanmak şayet kullanmak zorunlu ise, zemin yerine
duvara monte ettirilmeli,
Yaşlı bireylerin kazalardan korunması için ışık olmalı, elektrik tesisatı kontrol ettirilmeli,
Elektrik fişleri ve prizlerinin, ışıklı olması ve düğmelerini tahterevalli
biçiminde olmalı,
Tuvalete, banyoya ve mutfağa ulaşım yollarında fazla eşya olmamalı,
Kaygan zemine kaymayan halı ya da kilim bulunmalı,
Kayan kilim ya da halılar altına kaymayı önleyen bantlardan
koyulabilir,
Halıların ve kilimlerin üzerinde yürürken takılmalara neden olabilecek kıvrım olmamalı,
Odaların girişinde zeminden yüksek eşikler olmamalı,
Islak zeminde ve küvet içinde kaymayı önleyen örtüler bulunmalı,
Ev ya da kurumda giyilen terlikler, kaymaz tabanlı, rahat, ortopedik özelliklerinde olmalı
Tuvalet ve banyoda tutunacak yerler yaptırılmalı,
Duş sırasında sandalyede oturmalı, küvetin zeminle aynı hizada olması sağlanmalı
Sabun ve şampuan gibi malzemeler rahat ulaşılabilecek yerde bulunmalı,
Tuvalet ve banyo evin dışında ise içeriye alınması sağlanmalı, tuvalet klozet şeklinde olmalı,
Merdivenli bir ev yada kurumda kalınıyorsa merdivenlerde tırabzan olmalı,
Merdivenin baş ve son kısmına aydınlatmak için elektrik düğmesi koyulmalı,
Merdivenlerde eşya olmamalı,
Raflar, musluklar uygun yükseklikte bulunmalı,
Mutfakta masayı ve sandalyeyi belirli bir yere monte ettirilmeli,
Yaşlılar, yüksek raflara ulaşmak için sandalye, tabure ve merdiven kullanmamalı,
Çok kullanılan eşyaları bel seviyesinde bulunmalı,
Sandalyenin kolay oturulup- kalkılabilecek bir yükseklikte, kenar ve arka destekli olması,
Sandalyenin oturma yeri alçak ise, yükseltmek için minder
koyulmalı,
Yatağın ergonomik, rahat, uygun büyüklükte ve yükseklikte olması sağlanmalı,
Elektrik düğmesini yatak içindeyken ulaşılabilecek bir yerde olmalı,
Telefonu yatağa yakın bir yerde bulunmalı,
Kablosuz ve numaraları büyük telefon kullanmalı,
Saat, takvim, telefon numaralarının büyük ve koyu renk (yaşlılar en
iyi siyah rengi görürler)
Acil telefon numaralarını büyük harflerle yazılarak telefonun yanında bulunmalıdır.
58. Yaşlılarda Vücut temizliğinde nelere dikkat edilmelidir?
Haftada bir ya da iki kez banyo yeterli olacaktır, zeytinyağlı sabunlar ile yıkanması uygundur. Saçlar içinde alkol içermeyen sabun ve şampuanlar tercih edilmelidir.
Banyo sonrası saç diplerine uygun yağlı solüsyonlarla masaj yapılıp yumuşak fırça ile taranmalıdır. Nemlendirici krem sürmek cilt kuruluğunda yararlıdır.
Tuvalete girmeden önce ve sonra elleri yıkanmalıdır.
İç çamaşırları sık sık değiştirilmeli ve çamaşırların pamuklu olmasına dikkat edilmelidir.
59. Yaşlılarda Ağız ve Diş Bakımında nelere dikkat edilmelidir?
Diş fırçası seçilirken en yumuşak ve kolay tutulabilecek ergonomik olanı seçmeye dikkat edilmelidir.. Günde en az iki kez diş fırçalaması teşvik edilmelidir.
Her yemekten sonra protezler yıkanmalı ve ağız çalkalamak alışkanlık haline gelmelidir. Günde iki kez de protezler fırça ve sabunla temizlenir, solüsyonla da temizlenebilir.
Protez dişler gece uyurken mutlaka çıkarılmalı ve tuzlu su içinde veya hazır antiseptik solüsyonda bekletilmelidir.
60. Yaşlılarda Göz Bakımında nelere dikkat edilmelidir?
Göz kuruluğunu önleyici suni gözyaşı kullanılmalı.
Göz hekimi kontrolü de aksatılmamalı yılda bir kez kontrol olmak
gerekir.
Göz temizliği ılık ve duru suyla, göz pınarlarının içinden dışına doğru yapılmalıdır.
61. Yaşlılarda el- ayak bakımı nasıl olmalıdır?
Eldiven kullanarak deterjan ve kimyasal çözücülerden korumak,
Tırnakları kısa tutmak, tırnakların kurumasını ve kolay kırılmasını
önler.
Ayaklar, parmak aralarındaki çatlaklar, pul pul döküntüler, kaşıntı ve kabarcıklar yönünde gözlenmeli ve bunlardan biri görülürse
sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Ayaklar her gün düzenli olarak sabunlu ılık su ile yıkanmalı ve sıkı olmayan, hava geçiren, teri emen çorap kullanılmalıdır.
Çıplak ayakla dolaşmamalı.
Ayakta nasır oluşmasını önlemek için yumuşatıcı kremler kullanılabilir.
Ayaklarda bulunan nasırlar bıçak, makas gibi kesici aletlerle
kesilmemeli,
Tırnaklar kesilmeden önce ılık su ile yumuşatılarak el tırnakları yuvarlak, ayak tırnakları düz olacak şekilde kesilmeli,
62. Yaşlılarda Beslenmede neye dikkat etmemiz gerekir?
Yaşlı bireylerin yemekleri az ve sık aralarla, küçük öğünler şeklinde yemesi sağlanmalıdır. Günlük enerji ihtiyacını karşılayacak temel besin gruplarını içerecek bir beslenme planı yapılmalı. Öğünleri sık sık azar azar olacak şekilde planlanmalı,
Yaşlı bireyin diyeti; karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineralleri kapsayacak şekilde planlanmalıdır.
Yağ, günlük kalori miktarının en fazla %25'ini oluşturmalı ve besinler 6 öğüne bölünerek tüketilmelidir.
Yiyecekleri hazırlamada ve yemede güçlük çekiliyorsa, yardım alınmalı.
Yanıkları önlemek için yiyecek ve içeceklerinizin ısısını kontrol
edilmeli.
Görme problemi varsa yiyecekler ve tepsinin ya da masanın belirli bölgelerine yerleştirilmeli.
Diyet varsa uyması sağlanmalıdır. Öğünler zamanında ve düzenli
olarak alınmalıdır.
Besinlerin kolay sindirilebilmesi için iyice çiğnenmelidir.
Ağız kuruluğunu azaltmak için; kafein, alkol, sigara kullanılmamalı, acılı, tuzlu, fazla asitli yiyeceklerden sakınılmalı ve sık sık su yudumlanmalı.
63.Düzenli bir uyku için nelere dikkat edilmelidir?
a) Gündüz kısa uykulardan kaçınma
b) Zihinsel uyarı aktiviteleri ve egzersizi yatma saatinden önce
yapmama
c) Işık, gece lambası
d) Güvenli uyku ilacı kullanımı
e) Tuvalet yatak arası mesafenin yakın ve güvenli olmasının sağlanması gerekir.
64. Yaşlılarda Hareket ve Dinlenme ne şekilde olmalıdır?
40 yaşın üzerindeki erkekler ve 50 yaş üzeri kadınlar yoğun egzersize başlamadan önce doktor kontrolünden geçmelidirler.
o Haftada en az üç gün 20–30 dakika süre ile yürüyüş ve egzersiz yapılır.
o 70 yaşında bir bireyin haftada 3 saat spor yapması sağlığı için
yeterlidir.
65. Yaşlıya verilecek egzersiz eğitimi nasıl olmalıdır?
Bireyin kapasitesine uygun olmalı,
Egzersiz dereceli olarak arttırılmalı,
Egzersiz bireyin yaşamının bir parçası olmalı,
Egzersiz kardiyo pulmoner sistemi zorlayıcı olmamalı,
Egzersiz kolaylikla ve zevkle yapilabilir olmalıdır.
66. Yaşlılarda yorgunluğu azaltmak uygulanan öneriler nelerdir?
Ev işleri ya da öz bakıma ilişkin aktivitelerde ayakta durmak yerine oturmayı tercih etme
Aktiviteler arasında sık sık dinlenme
Fazla sıcaklıktan kaçınma
Hafif ve rahat kullanılabilir giysileri tercih etme
Ev işlerinde çevreden yardım isteme
Yemek ve yemek pişirme aktivitelerini planlama
Yemek hazırlarken oturma
Gevşetme egzersizlerini uygulama
Stres yaratan durumlardan kaçınma
Gerekirse uzun yürüyüşlerde taşınabilir oksijen kullanma
67. Yaşlılarda boşaltıma ilişkin sıkıntılarda öneriler nasıl olmalıdır?
- Kabızlığın önlenmesi için; lifli besinler yenmeli, (sıvı alımını kısıtlayacak bir durum yoksa günde 6-8 b..su)
- Tuvalet gereksinimin her gün düzenli olarak belirli saatlerde giderilmesi,
- Düzenli yürüyüş önerilmelidir..
- Besinler 6 öğüne bölünerek tüketilmelidir.
68. Yaşlılarda görülen diyabetin tanımı ve özellikleri nelerdir? İnsülin hormonunun yetersizliği sonucu kan glikoz düzeyinin yükselmesiyle karakterize bir rahatsızlıktır.
Tip I diyabet Hasta ömür boyu insülin iğneleri kullanmak zorundadır.
Tip II diyabet yetişkinlikte başlar. Şişman kimselerde sık görülür. ilaç ve
diyetle tedavi edilir.
Diyabetin belirtileri nelerdir?
Aşırı susama ve acıkma
Çok sık idrara çıkma
Kilo kaybı
Performansta azalma
Kaşıntı ile birlikte kuru deri
Bulanık görme
İyileşmeyen yaralar
69.Yaşlılıkta solunum sistemi sorunları nelerdir, tedavisi nasıl uygulanır?
Yaşlılıkta bronşit ve amfizem de enfeksiyonların kolay yerleşmesi bakımından önemlidir. Özellikle kronik bronşitin meydana gelmesinde sigara içilmesi başlıca bir risk faktörüdür.
Derin solunum egzersizleri
Etkin solunumu sağlamak için yapılması gereken uygulamalar;
a. Bireye oturur -sırt üstü yatar pozisyon verilir. Dizler fleksiyon haline getirilerek karın kaslarının gevşemesi sağlanır
b. Ayrıca, bireye balon ya da kese kağıdı şişirtmek, ıslık çaldırmak gibi hareketler de etkin solunum için yararlıdır.
70.Yaşlılıkta Kalp-Damar hastalıkları deyince hangi hastalıklar aklımıza gelmeli ve risk altındaki gruplar kimlerdir?
Kalp krizi, felçler, yüksek kan basıncı, kan dolaşımı bozuklukları, ritim bozuklukları vb. hastalıklar bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Kalp damar hastalıklarında risk faktörleri nelerdir?
a) Sigara kullanımı
b) Kan basıncının yüksek olması (140/90 mmHg’nin üzeri)
c) Kan yağlarının ve kolesterolün yüksek olması,
d) Yüksek kolesterolünün düşük olması
e) Fiziksel aktivite yetersizliği, Şişmanlık
f) Şeker hastalığının olması
g) Alkol tüketimi
h) Yanlış beslenme alışkanlıklarıdır.
71. Yaşlılıkta hipertansiyon tedavileri ve önlemleri nelerdir?
Hipertansiyonlu hastalarda günde 2-3 kez tansiyon ölçümü yapılmalı,
Varsa risk olabilecek, sigara, alkol gibi alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekir.
72.Yaşlılıkta Trombo-emboli nedir?
Trombo-embolide; kanser, kalp hastalıkları, polistemi (alyuvar fazlalığı), yatak istirahati, sigara, şişmanlık ve hareket azlığı risk gruplarını oluşturur. Trombo-emboli alt ekstremitede akut flebi t(damar iltihabı) veya nörit (sinir iltihabı) belirtileri ile ortaya çıkabilir.
Akut damar tıkanıklığı gelişen hastada pratik olarak 5 P ye bakılır;
1. (Pain)
2. (Pallor) Solukluk
3 (Pulselessness) . Nabzin alinmamasi
4. Parestezi (Paresthesias)
5. Paralizi (Paralysis)
73. Yaşlılıkta görülen Venöz Yetersizlik-Ödem ne tür bir
hastalıktır?
Alt ekstremitede ödem sık rastlanan bir sorundur. Flebit ve tıkayıcı bir ven hastalığını ciddi, kronik venöz staz ve bacakta yaygın ödemi izleyebilir. Orta derecede venöz dolaşım yetersizliği genellikle tuz kısıtlama, yatak içinde aktif ya da yan aktif ve pasif egzersizlerin yaptırılması, gün boyu bacak elevasyonu (kalp hizasından yukarda tutmak ) ve elastik çorap ile yeterli tedavi edilir.
Günde üç kez yoğun yara bakımının yapılması gereklidir.
74.Yaşlılıkta görülen Hipotansiyon nedir? Hastalıkla ilgili önlemler
nelerdir?
Hipotansiyon sıklıkla görülen bir sorundur. Ortostatik hipotansiyonu önlemek için alınması gereken önlemler şunlardır:
- Yatak yüksekliğinin 20-30 cm kadar olması
- Yatak baş ucunun 15-25 cm kadar yükseltilmesi
- Yataktan kalkmanın üç aşamada tamamlanması
- Banyo, tıraş olma gibi aktivitelerin yataktan kalktıktan 1 saat sonra yapılması
- Gece elastik çorap giyilmesi
- Banyonun sıcak yapılmaması ve yavaş yapılması
- Zorlu hareketler için yemekten bir saat sonrasının beklenmesi
- Antihipertansif ilaçları aldıktan bir saat sonra pozisyon değişikliklerinde dikkatli olunması
- Dolaşımı artırmak için salıncaklı koltuk kullanılması
75.Yaşlılıkta görülen Artroz (Osteoartrit) ne tür bir hastalıktır?
Artroz iltihabi bir hastalık değildir.
ÜNİTE 1
Yaşlı Bakımında Temel Bilgiler
1. Yaşlılıkta kabul edilen yaş nedir, tanımını yazınız?
Genel olarak kabul gören 65 yaş ve üzeridir; bu yaş grubu kronolojik olarak yaşlı olarak tanımlanır.
Yaşlılık dönemi: ‘daha önceki yaşlarla karşılaştırıldığında bedensel ve zihinsel işlevlerindeki bozulmanın belirgin olarak arttığı’ dönemdir.
2.Yaşlanmasının nedenleri nelerdir?
Aileden gelen özellikler, yaşanılan çevre, yaşam biçimi, ekonomik durum, beslenme özellikleri, sigara içme, çevre kirliliği, hastalıklar gibi pek çok faktör yaşlanmada rol oynayabilir.
3. Yaşlanmada görülen özellikler nelerdir?
Bireyler psikolojik olarak da yaşlanabilir; yaş ilerledikçe bireylerin davranışsal uyum yeteneğinde değişimler gözlenir. Diğer taraftan yaşlanma ile birlikte sosyal konum ve sosyal rollerde değişimler başlar. Sosyal ilişkiler azalar, sosyal çevre daralır, yeni ilişkilerin kurulması güçleşir; başka bir ifade ile sosyal yaşlanmadan söz edilebilir. Ekonomik yaşlanma ise bireyin emekli olması ve işgücünden uzaklaşması olarak tanımlanabilir.
4.Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından yaşlılar nasıl gruplanmaktadır?
65–74 genç yaşlı; 75–84 yaşlı yaşlı; 85 yaş ve üzeri çok yaşlı.
5. Yaşlı toplum nasıl belirlenir?
Toplumda yaşlı oranı %10’u geçti ise çok yaşlı toplum olarak sınıflandırılmaktadır.
6.Yaşlanma belirtilileri nelerdir?
Dış etkenlerden koruyucu, deride incelme, kuruma, kırışıklıklar oluşurken kemik ve kas yapısında kayıplar, boyun kısalması gibi iskelet sistemi ile ilgili değişiklikler de görülmektedir. Dolaşım ve solunum sistemindeki farklılaşmalar; damar duvarlarında kalınlaşma ve esnekliğinin azalması, kalp atımında azalma, akciğerlerin esnekliğinin azalması, göğüs kafesinin ön-arka genişliğinin artmasıdır. Sindirim sisteminde genel olarak diş kayıplarından başlayarak yemek borusu, mide, bağırsak gibi organların hareketleri, salgıları ve besinleri emme işlevlerinde azalma olmaktadır. Vücudun boşaltım organı olan böbreklerin işlevleri de yaşla beraber azalırken idrar kesesi kaslarında zayıflama ve idrar tutmada güçlük yaşanabilmektedir. Hareketlerde yavaşlama, denge sorunları, görme, işitme, koku ve tat alma duyularında azalma ilerleyen yaşla birlikte görülen değişikliklerdir.
7. Yaşlanma hızını neler etkiler?
Genetik özellikler, yaşanılan çevre, yaşam biçimi, ekonomik durum, beslenme özellikleri, sigara, alkol gibi alışkanlıklar, yaşanılan çevrenin kirliliği, var olan hastalıklar, geçirilen kazalar gibi faktörler yaşlanmada rol oynayabilen etmenlerdir. Sosyo-ekonomik durumu, yaşam biçimi,
yaşadığı ve çalıştığı çevrenin özellikleri de yaşlanma sürecinde etkili olan
özelliklerdir.
8. Sosyal Yaşlanma özellikleri nelerdir?
Sosyal statü ve rollerde değişimlerle birlikte sosyal yaşlanmadan söz edilebilir. Sosyal ilişkilerde azalma, sosyal çevrede daralma, yeni ilişkilerin kurulmasında sorunlar görülebilir. Emekli olma ve çalışma yaşamından uzaklaşma da statü kaybına yol açabilir. Emeklilikle birlikte çalışma yaşamının sonlanması ya da emekli olabilecek düzenli bir işi olmasa da çalışamaz duruma gelme genellikle gelir kaybına yol
açmaktadır. Ekonomik yoksunluk içindeki yaşlılar toplumdan soyutlanarak daha bağımlı duruma gelmektedir.
9.Toplumda yaşlılık dönemi ile ilgili bazı önyargılar, yanlış bilinen inanışlar nelerdir?
Yaşlılarda fiziksel ve zihinsel gerileme kaçınılmazdır,
Yaşlıların gereksinimleri birbirine benzemektedir,
Üretkenlik ve yaratıcılık genç bireylere özgüdür.
Çoğu yaşlı sakin ve sessiz bir yaşam istemektedir.
Yaşlıların temel gereksinimleri hastaneler ve hemşirelerdir.
Yaşlılara sunulan hizmetler gençlere ayrılan kaynakları azaltmaktadır.
Yaşlı bakımı için yapılan harcamalar kaynakların yok edilmesine yol
açar.
Yaşlılar modern çalışma alanları için uygun değildir.
Yaşlılar yeni şeyleri öğrenemez.
Yaşlılar her şeyden çekilmelidir.
Yaşlılarla ilgili pek çok sorun kendiliğinden çözülür.
10.Toplumlar nasıl gruplandırılır?genç toplum (65 yaş ve üzeri grup nüfusun %4’ünden az) olgun toplum (65 yaş ve üzeri grup nüfusun %4-6.9’u) yaşlı toplum (65 yaş ve üzeri grup nüfusun %7-10’u)
çok yaşlı toplum (65 yaş ve üzeri grup nüfusun %10’undan çok)
11. Toplum yaşlanması hakkında fikir verebilecek göstergeler
nelerdir?
Ortanca yaş: Toplumu eşit sayıda ikiye bölen yaştır; nüfusun yarısı bu yaşın altında yarısı ise üzerindedir.
Yaşlanma indeksi: Bu indeks 0-14 yaş grubu 100 çocuk başına 65 yaş ve üzeri yaşlı sayısını gösterir.
Bağımlılık oranı/ Yaşlı bağımlılık oranı: Bağımlılık oranı 15-64 yaş grubu 100 kişi başına bağımlı nüfus sayısını gösterir. Bağımlı nüfus 0-14 yaş
grubu çocuklar ve 65 yaş ve üzeri
Doğuşta beklenen yaşam süresi: Bir toplumda doğan bir çocuğun kaç yıl yaşayacağı hakkında bilgi verir.
Çok yaşlı (80 yaş ve üzeri) nüfus oranı: Toplam nüfus içindeki çok
yaşlı nüfus oranı hakkında bilgi verir.
Potansiyel destek oranı: bir toplumda yaşlı (65 yaş ve üzeri) başına kaç erişkin (15-64) düştüğünü belirtir ve erişkin nüfusun yaşlı nüfusa bölünmesi ile hesaplanır.
Ebeveyn destek oranı: Ebeveyn destek oranı yaşlılar tarafından desteklenen çok yaşlı oranı hakkında fikir veren bir göstergedir ve toplum yaşlandıkça bu oran artmaktadır.
12. Türkiye’de toplam doğurganlık hızı ne kadardır?
2000 lere gelindiğinde, kadın başına yaklaşık olarak çocuk azalarak, TDH
2.6’ya düşmüştür. şu anda 2,1 dir.
13. Türkiye’de yaşlılar en sık hangi nedenlerle ölmektedir?
Bu hastalıklar düzenli izlem ve kontrol gerektiren, sürekli ilaç kullanılması gereken kronik, bulaşıcı olmayan hastalıklardır. Bunlar şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, astım, kemik-eklem hastalıkları, görme- işitme kayıpları, felç gibi sorunlardır.
14.Ülkemizde 2003 yılında yapılan Ulusal Hane Halkı Araştırması sonuçlarını ezberleyiniz J .
Yaşlıların %11.3’ü her gün sigara içmektedir; tüketilen günlük sebze- meyve sayısı 2.8’dir; %39.8’i hiç fizik aktivite yapmamaktadır; %56.6’sı hafif şişman-şişmandır.
15.Yaşlılıkta sık görülen sağlık sorunları ve özellikleri nelerdir, açıklayınız?
Kalp-damar hastalıkları (KDH): Kalp krizi (enfarktüs) ve inme (felç)
görülmektedir.
Yüksek tansiyon (hipertansiyon): Kalp-damar hastalıkları içinde yer alan yüksek tansiyon, hayatiorganlarda yaptığı hasar sonucu inme, kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme bozuklukları gibi hastalıklara yol açması nedeniyle önemlidir.
Şeker hastalığı (diyabet): Şeker hastalığı gözlerde, kalp ve damarlarda, böbreklerde, sinirlerde yarattığı hasarla körlüğe, kalp hastalığına, böbrek yetmezliğine, inmeye neden olabilir.
Kanserler: Erkeklerde en sık görülen kanser akciğer, kadınlarda da
meme kanseridir.
Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı (KOAH): Bu nedenle önlenmesinde en etkili yol sigara içmemektir.
Kas iskelet sistemi hastalıkları: Eklem kıkırdağının ilerleyici
yıpranması sonucu ağrı, hareketlerde kısıtlılık, şekil bozukluğu görülebilir. Diğer bir sorun kemik erimesidir..
Bunama (demans): Alzheimer hastalığı yaşlılarda en sık görülen
demans tipidir.
Depresyon: Sağlığın bozulması, görme-işitme sorunları, çocukların
evden uzaklaşması, eşlerin, arkadaşların, akrabaların yitirilmesi, emeklilik ve statü kaybı, ekonomik yetersizlikler gibi. Görme – işitme bozuklukları: Gözlük ve işitme cihazı gibi yardımcı cihaz kullanılsa bile
bu yetersizlikler yaşam kalitesini olumsuz etkilemektedir.
Kazalar: Ev içi ve ev dışında kazalar olabildiği gibi yaşlı çalışıyorsa iş kazası da olabilir. Ülkemizde en sık ev içi kazaları görülmektedir ve düşmeler en sık karşılaşılan kaza türüdür. Düşme dışında yanma, zehirlenme, kesici delici aletle yaralanma, elektrik çarpması, boğulma da yaşlılarda görülebilir.
16. Yaşlılıkta Sosyal Sorunlar nelerdir, tanımları ezberleyiniz?
Yaşlılar toplumun en kırılgan gruplarından biridir. Yaşlılar, aynı zamanda, sosyal statü kaybı, sosyal ilişkilerde gerileme, gelir kaybı gibi deneyimler de yaşamaktadır.
Sözel ya da sözel olmayan baskı uygulayarak yaşlıda sıkıntı ve huzursuzluğa yol açmak psikolojik örselenmedir. Finansal örselenme yaşlının geliri ya da parasal kaynaklarının izni olmadan kullanılmasıdır.
17. Yaşlılıkta Koruyucu Hizmetler nelerdir?
Sağlığı koruyucu önlemler birincil, ikincil ve üçüncül koruma önlemleri olarak üç düzeyde ele alınır.
Birincil koruma hastalıklar ortaya çıkmadan önce alınması gereken önlemleri içerir. Bazı hastalıklara karşı aşılama; kazaların önlenmesi; sosyal destek sağlanması birincil korumadır.
İkincil korumada hastalıkların ve tarama amacıyla kullanılacak testlerinin bazı özelliklerinin bilinmesi gerekir. Bu özellikler şöyle sıralanabilir:
hastalığın sıklığı, öldürücülüğü, yol açacağı ikincil sorunlar (sakatlık, bağımlılık gibi) açısından yaşlının yaşamını önemli düzeyde etkileyen bir hastalık olmalı, hastalık erken dönemde belirlendikten sonra tedavi edilebilmeli, yani, uygun bir tedavi yöntemi bulunmalı, erken tanı konularak hemen tedaviye başlanması, gecikmeye göre daha iyi, daha etkin bir sonuç vermeli, hastalığın henüz bulgu vermeyen ama erken tanı konulabilecek bir dönemi olmalı, erken tanı amacıyla kullanılabilecek bir tarama testi bulunmalı, tarama testinin hastaları belirleme ve sağlamları ayırt etme özelliği iyi olmalıdır, tarama testi yaşlılar tarafında kabul edilebilecek, basit bir test olmalı, tarama testi maliyet açısından da uygun olmalı,
üçüncül koruma, Hastalıklar ortaya çıktıktan sonra hastaların en uygun yöntem ile tedavi edilmesi, düzenli izlem ve kontrol ile hastalık seyri ve tedaviye verilen yanıtın değerlendirilmesi, oluşabilecek ikincil sorunların önlenmesi ve yaşam kalitesinin artırılması olarak değerlendirilir. Yaşlılarda en sık karşılaşılan sağlık sorunları genellikle hipertansiyon, şeker, kalp hastalığı gibi uzun süreli hastalıklarıdır.
18.Toplum yaşlanmasına yönelik yapılan çalışmalar nelerdir?
Dünya genelinde 20. yüzyılda dikkati çekmeye başlayan toplum yaşlanması uluslararası düzeyde ilk kez Viyana’da 1982 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Dünya Yaşlanma Asamblesi’nde gündeme gelmiştir. Daha sonra 1991’de Birleşmiş Milletler genel kurulu yaşlılar için ilkeleri belirlemiş ve bu ilkeleri ülkelerin ulusal programlarına adapte etmelerini önermiştir.
19. Birleşmiş Milletlerin kabul ettiği yaşlı ilkeleri nelerdir?
Bağımsızlık Katılım Bakım
Kendini gerçekleştirme
İtibar, saygınlık
20. Yaşlanmaya yönelik yürürlüğe konulan eylem planı içeriği
nelerdir?
DSÖ tarafından 1999 yılı uluslararası yaşlılar yılı olarak ilan edilmiş;
üretken ve aktif yaşlılık süreci önemi üzerinde durulmuştur.
Viyana’da yapılan ilk toplantıdan 20 yıl sonra, 2002 yılında, Dünya Yaşlanma Asamblesi Madrid’te toplanmış ve 2002 eylem planı yürürlüğe konulmuştur. Bu eylem planı içinde yer alan amaç, hedef ve taahhütler şunlardır:
Yaşlıların insan haklarının ve temel özgürlüklerinin tam olarak tanınması ve gerçekleştirilmesi,
Yaşlıların toplumun ekonomik, politik ve sosyal yaşamlarına tam ve etkili olarak katılması amacıyla güçlendirilmesi,
Yaşlıların yaşam boyu öğrenme ve toplum içinde yer alma olanaklarına erişim gibi fırsatların yaşamın ileri yıllarında da sağlanarak yaşam boyunca bireysel gelişme, kişisel tatmin ve iyi olma durumunun sürdürülmesi,
Bütün ekonomik, sosyal, kültürel hakların yanında vatandaşlık ve siyasi haklara da sahip olmanın sağlanması ve yaşlılara karşı her türlü şiddet ve ayrımcılığın ortadan kaldırılması,
Cinsiyete dayalı ayrımcılığın ortadan kaldırılması yoluyla yaşlılarda cinsiyet eşitliğinin sağlanması,Sosyal kalkınma için ailenin önemi, kuşaklar arası bağlılık, dayanışma ve karşılıklı ilişkilerin öneminin kavranması,
Yaşlılar için, koruyucu ve rehabilite edici hizmetler dahil olmak üzere, sağlık hizmetleri, destek ve sosyal koruma sağlanması,
Uluslararası Eylem Planı’nın uygulamaya dönüştürülmesi için yaşlılar ile hükümet, sivil toplum ve özel sektörün bütün düzeyleri arasında işbirliğinin kolaylaştırılması,
Özellikle, gelişmekte olan ülkelerde, birçok diğer konunun yanı sıra yaşlanmanın bireysel, sosyal ve sağlık yönleri üzerinde odaklanmak amacıyla bilimsel araştırmalar yapılarak konuda bilgi ve becerilerin artması ve teknolojiden yararlanılması,
Yaşlanmakta olan bireylerin durumlarının ve farklı koşullarının tanınması ve onları etkileyen konularda seslerini duyurmalarının sağlanması için yolların araştırılması gerektiğinin kabul edilmesi.
21.Eylem planı hedeflerine göre temel gereksinimleri nelerdir?
Ekonomik yeterlilik
Sosyal güvence varlığı
Toplum tarafında kabul görme, saygınlık
Toplumsal yaşama katılım
Toplumdaki karar verme mekanizmalarına katılım
Toplum içinde kendi ortamında yaşam Bağımsız yaşamın sürdürülmesi Güvenli barınma koşulları
Sosyal destek sağlanması
Sosyal bakım hizmetlerine evde ve kurumda erişim
Sağlık hizmetlerine evde ve kurumda erişim
22.Aktif yaşlanma nedir?
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1990’ların sonlarında benimsenen, yaşam kalitesinin artırılmasını ve sağlıklı yaşam beklentisinin uzamasını amaçlayan bir kavramdır.
23.Aktif yaşlanmanın belirleyicileri nelerdir?
ekonomik belirleyiciler (gelir, sosyal güvenlik, iş)
sosyal belirleyiciler (sosyal destek, şiddet ve istismar, eğitim)
davranışsal belirleyiciler (sigara, fiziksel aktivite, sağlıklı beslenme, alkol, ağız sağlığı, ilaç kullanımı, tedaviye uyum)
bireysel belirleyiciler (biyolojik ve genetik, psikolojik faktörler) fiziksel çevre (güvenli konutlar, temiz su, temiz hava, güvenli besin) sağlık ve sosyal hizmetler (sağlığın geliştirilmesi ve hastalıkların
önlenmesi, tedavi edici hizmetler, uzun süreli bakım, ruh sağlığı
hizmetleri)
24.Toplum temelli bakım nedir?
Sağlığın sürdürülmesi, geliştirilmesi, hastalık ve yetersizliklerin olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla yaşlı bireylere ve ailelerine, kendi yerleşim yerlerinde sağlık ve sosyal hizmetlerin harmanlanarak birlikte sunulmasıdır.
25.Toplum temelli bakımda, yaşlının hangi özellikleri değerlendirilmelidir?
Sosyal durum
Sağlık durumu
Fonksiyonel durum
26. Günlük yaşam aktiviteleri belerdir, açıklayınız?
Günlük yaşam aktiviteleri temel aktiviteler (TGYA Katz ya da Barthel
indeksi) (YGYA Lawton ve Brody indeksi) olarak iki grupta değerlendirilir.
Temel GYA; şu işlevleri değerlendirir; banyo yapma, giyinme, tuvalet kullanma, yemek yeme, yatak ya da sandalyeye oturup kalkma, yürüme, kişisel temizlik yapma, idrar ya da dışkı kaçırma.
Yardımcı GYA; olarak yemek yapma, ev işi yapma, telefon kullanma, alışveriş yapma, parasal işleri (maaş çekme, bankaya para yatırma,
fatura ödeme gibi) yapma, toplu taşım araçlarını kullanma, ilaçlarını içme değerlendirilir. .
27. Ev içi kaza riskinin azaltılması için neler yapılabilir?
Kapı girişlerinde ayak takılıp düşmeye neden olabilecek eşikler bulunmamalı
Merdivenler ayak sığamayacak kadar dar olmamalı
Merdiven basamakları üzerinde ya da ev zemininde kaymaya yol açabilecek halı, kilim vb. bulunmamalı
Ayağın takılmasına yol açacak kenarı kıvrılmış halı, kilim vb. bulunmama Yerlerde takılıp düşmeye neden olacak eşyalar, kablolar vb. bulunmama Gece etrafı görmeyi sağlayacak düzeyde bir aydınlatma olmalı
Banyo zemini kaymayan malzemeden yapılmalı, sürekli kuru olmalı ve banyoda kaymayan terlik kullanılmalı
Banyo, tuvalette uygun yerlerde tutunmak için tutamak olmalı
Mutfak tezgah ve dolapları yaşlının kolayca ulaşabileceği yükseklikte olmalı
Elektrik çarpmasına neden olabilecek zedelenmiş elektrik kabloları, gevşemiş elektrik prizleri bulunmama
İlaçlar kendi kutularında bulunmalı, üzerinde nasıl kullanılacağı yazılmalı ya da işaretlenmeli
Telefonun yanında acil numaralar (ambulans, itfaiye ) yazılı olmalı
Bakım verenler: toplum temelli bakım hizmeti ancak bir ekip hizmeti ile mümkündür. Bu ekipte hekim, hemşire, ebe, psikolog, sosyal hizmet uzmanı, diyetisyen, fizyoterapist, yaşlı bakım teknikeri bulunmalıdır.
28. Kurumsal Bakım nedir? Açıklayınız.
Huzurevleri ‘yaşlı kişileri huzurlu bir ortamda korumak, bakmak ve bu kişilerin sosyal ve psikolojik gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan yatılı hizmet kuruluşudur’. Ülkemizde bu yönetmeliklere dayalı olarak hizmet sunan eski adı ile Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK), dernek ve vakıflar, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ya da gerçek kişiler (özel kurumlar) bulunmaktadır. Bakımevleri ise tıbbi
hizmetler, hemşire hizmetleri ve diğer destek hizmetlerini sunan uzun veya kısa süreli bakım kuruluşlarıdır.
Kısa kısa… Türkiye’de 2010 yılında yaşlı nüfus sayısı 5.3 milyondur ve toplam nüfusun %7.2’si 65 yaş ve üzeri yaşlıdır. Bu oran ile ülkemiz yaşlı toplum olarak değerlendirilebilir.
Kısa kısa… Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması–2008 verileri ile TDH
2.16’dir. Sağlık Bakanlığı’nın 2010 yılı sağlık istatistiklerinde, ulusal
projeksiyon verisi olarak sunulan TDH 2.1’dir.
Kısa kısa… Ülkemizde yaşlılarda ölüm nedenleri arasında kalp-damar hastalıkları, pek çok ülkede olduğu gibi, ilk sırada yer almaktadır. İkinci ölüm nedeni ise kanserlerdir.
ÜNİTE 2
Yaşlılarda Görülen Biyolojik ve Sosyal Değişiklikler
29. Eski Roma döneminde ortalama yaşam 22 yıl iken günümüzde tüm Dünya’da nerdeyse 73 yıla ulaşmaktadır.
30. Yaşlılıktaki Biyolojik (fizyolojik) Değişiklikler nelerdir?
Görmede, işitmede azalma, iskelet sistemi ve beyinde oluşan değişiklikler fizyolojiktir. Daha önceki sağlık durumu, geçirdiği hastalıklar, kazalar ve cerrahi müdahaleler, sağlıkla ilgili alışkanlık ve davranışları, genetik faktörler bu fizyolojik değişim üzerinde etki göstermektedir.
Kardiyovasküler Sistem Değişiklikleri nelerdir?
Yaşlanma ile birlikte kalp ağırlığında bir miktar artış meydana gelir. Bunun sebebi de kalp kası hücrelerinin boyutlarının büyümesi nedeniyle sol ventrikülün (sol karıncık) duvarının kalınlaşması ve
ventriküller arası (karıncıklar arası) bölmenin hafif büyümesidir. Yaşlı bireylerin neredeyse %30-50 sinde görülen hipertansiyon (tansiyon yüksekliği) yaşlanmaya bağlı normal bir süreçmiş gibi algılanmamalıdır
Hipertansiyon nedir?
Kalbin kanı pompalarken damar duvarında oluşturduğu basınçtır ve mm- Hg (milimetre-civa) cinsinden ölçülür. Bu basıncın normal beklenen, istenenden yüksek değerlerde olmasına hipertansiyon adı verilir.
Solunum Sistemi Değişiklikleri
Genç erişkinlerde oldukça fazla olan solunum yüzey alanı yaşla birlikte giderek azalmaktadır. Her on
yılda bu azalış yaklaşık 3 m3 civarındadır. Yaşlanma ile birlikte akciğer elastikiyeti de azalmakta ve soluk alırken elastikiyet azaldığı için daha çok çaba sarf etmek gerekmektedir. Bu değişiklikleri sigara içimi daha çok da arttırmaktadır. Soluk alıp verme sayısı azalır, diyafram gibi solunum kasları zayıflar.
Sindirim Sistemi Değişiklikleri
Genel olarak yaşlanma ile birlikte sindirim siteminin hareket kapasitesi, salgı içeriği ve emilim düzeyi
azalmaktadır. Yaşın artamasıyla birlikte tat, koku, görme, işitme ve dokunma duyularında azalma olmaktadır.. bu nedenle de ilk önce tatlı ve tuzlu daha sonrada ekşi ve acı tatlara karşı duyarlılık azalır.
Mide asiditesi azalır. pernisiyöz anemi ortaya çıkar. kabızlık problemi , Yaşlılarda dişlerde de hem içerik hem de görüntü açısından değişiklikler yaşanır. Dişin mine tabakasında aşınmalar gözlenir bu çok basit aşınmalardan dişin tamamen kaybına kadar ilerleyebilir, yutma refleksi azalır. Mide boşaltımı yavaşlar.
Boşaltım Sistemi Değişiklikleri
Kas yapısındaki zayıflık nedeniyle de idrar tutamama şikayeti yaşlılarda daha sık görülür. Hem bağışıklık sisteminin zayıflaması hem de idrarın
tam boşalamaması nedeniyle yaşlılarda idrar yolu enfeksiyonuna daha sık rastlanmaktadır.
Genital Sistem Değişiklikleri
Genital organlardaki gerileme kadınlarda çok daha dikkat çekicidir. Kadınlarda östrojen azalmasına bağlı olarak vajen mukozasında kuruluk, tüplerde büzülme, rahim hacminin azalması ve memede küçülme dikkat çeker. Erkeklerdeki genital sistem değişiklikleri daha az dramatiktir. Erkeklerde yaş artışı ile birlikte prostat bezi büyüme eğilimindedir ve hatta idrar akımına engel olacak boyuta kadar büyüyebilir. Testisler küçülür. Ancak erkeklerin büyük bir kısmı ölene kadar fertildir.
Kas İskelet Sistemi Değişiklikleri
İlerleyen yaşla birlikte kemik dokusunun miktarı azalır ve yapı olarak da zayıflar. Bu azalma 30’ lu yaşlar civarında başlamaktadır. Kemiklerde ki bu yapısal azalma nedeniyle kemikler daha kırılgan hale gelirler. Kadınlardaki kemik kaybı özellikle menopoz sonrası çok belirgindir.
İşte yaşlanmaya bağlı bu kemik kayıplarına osteoporoz (kemik erimesi)
adı verilir ve her iki cinstede gözlenmektedir.
Sinir Sistemi İlgili Değişiklikler
Beyin kıvrımlarının (girus) eni daralır, beynin oratasındaki boşluklar (ventrikül) genişler. Beyin damarlarının duvarı kalınlaşır ve esneklikleri azalır. Yaşla birlikte öğrenme hızı ve bilgiyi depolama hızı azalır. hatırlanma hızı azalmaktadır. Duyusal ve motor değişiklikler sonucu motor kuvvet azalır, tepki verme süresi uzar. Refleksler yavaşlar. Bunların sonucu olarak yaşlıda denge problemi ortaya çıkar.
İşitme ve Görme Sistemlerindeki Değişiklikler
Aslında 30’lu yaşlardan itibaren yaşlılığa bağlı olduğu düşünülen işitme kayıpları başlayabilir. Yaşlılarda görülen işitme kayıplarına Prebiakuzi (kulak yaşlanması yada yaşlılık sağırlığı) adı verilmektedir. Bu iki taraflı ve simetrik bir işitme kaybı olup belli başlı temel nedenleri,
1. Kulağa giden ve kanlanmayı sağlayan damarların özelliklerinin bozulması eskisi gibi kan taşıma görevini yerine tam getirememesi
2. İşitmede çok önemli görevi olan işitme sinirinin de yaşlanması ve özelliğini kaybetmesi
3. Beyindeki işitme merkezinde problem olması onunda yaşla birlikte işlevinde azalma olmasıdır.
Kulak kiri miktarının da yaşla birlikte artmış olması işitme kalitesinin azalmasında etkilidir. Çünkü dış kulak kanalındaki
salgının miktarının artması kulak kirine yol açar. İşitme kayıplarına yaşlılarda çoğu kez kulak çınlaması da eşlik eder. Yaşlanmanın en
net görüldüğü organ gözdür. Gözde, Görme keskinliğinde belirgin azalma, Gözyaşında belirgin azalma gelir.
Derideki Değişiklikler
Doğal yaşlanma süreci içersinde deride ortaya çıkan değişiklikler
nelerdir?
İncelme
Kabalaşma
Kuruluk
Elastikiyet kaybı
Buruşukluk
Sarkma
Renk değişimi
Derimizin bir çok işlevi düzenleme görevi vardır bunlar;
1. Vücut ısısını düzenlemek
2. Terlemeye yardımcı olmak
3. Vücut sıvılarının korunmasını sağlamak
4. Altında bulunan organları, zararlı olabilecek dış etkenlerden korumak
ve enfeksiyon etkenlerinin girişine engel olmak gibi.
Bağışıklık Sistemindeki Değişiklikler
Spesifik bağışıklıkta rol alan hücrelerinin yapıları normaldir fakat çok az spesifik antikor üretilmektedir. Ayrıca doğal bir yanıt olan enflamasyon (yangı, iltihap) yaşlı bireylerde kronik hale gelmiştir. Tüm bu değişiklikler enfeksiyon hastalıklarına duyarlılığı artırır ve enfeksiyonlar daha ciddi seyredebilir. Tüberküloz probleminin yeniden alevlenme göstermesi de yaşlılar arasında daha sıktır.
31.Toplumların yaşlanmasının hızlanmasıyla birlikte
araştırmacılar kişilerin sosyal yaşlanmasıyla ilişkili olarak pek çok teori geliştirmişlerdir. Bunlar nelerdir? ( önce açıklamayı yaparlar sonra bu hangi teori diye sorarlar, mutlaka çıkar J )
Yaşamdan geri çekilme teorisi
Aktivite teorisi
Devamlılık teorisi
Eksiklik teorisi
Alt kültür teorisi
Yaşa bağlı tabakalaşma teorisi
Modernleşme teorisi
Etiket teorisi
Yaşamdan geri çekilme teorisi: ilk teorilerden birisidir. Burada tıpkı emeklilik olayında olduğu gibi kişinin yaşamdan ayrılması kavramı ön plandadır. Ve bu süreç son derece doğal ve kaçınılmazdır.
Bu teoriye göre yaşlılar üstlerine düşen görevlerden yaşlandıkları gerekçesiyle el çekerken onların yerini daha genç elemanlar doldurur.
Aktivite teorisi: Bu teori, geri çekilme teorisinin tam zıttı olarak kişiler ne kadar aktif bir şekilde hayatın içinde olurlarsa o ölçüde mutlu olurlar tezini savunmaktadır
Devamlılık teorisi: buna göre yaşlı bireyler kaybettikleri sosyal rollerin yerine geçebilecek başka roller kazanmaktadırlar. Hatta bu rolleri genç yaşlarda olgulaştırmaktadırlar ve yaşlılığa ne kadar uyarlayabilirlerse o kadar mutlu olmaktadırlar.
Eksiklik teorisi: bu teori yaşlılıkta gerçekleşen bilinç ve akıl fonksiyonlarıyla ilgili biyolojik değişiklikleri temel alarak kişilerde zihinsel yeteneğin azalmasının nedenini yaşlılık olarak göstermektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre de yaşlı bireylerin zihinsel yetilerinin bir miktar azalmasının yaşam boyunca edinilen bilgi birikimiyle telafi edilebileceği yönündedir.
Alt kültür teorisi: yaşlıların ortak özellikleri oldukları ve bu ortak özelliklerin birleşerek bir alt kültür oluşturduğu varsayımından yola çıkan bir teoridir. Bu teoriye göre de yaşlılar çok daha farklı bir yaşamın özlemini çekmektedirler.
Yaşa bağlı tabakalaşma teorisi: burada bireylerin bulundukları yaş grupları onların sosyal konumlarını belirleyerek tabakalara ayırmış olmaktadır. Bu sosyal konumlarda onlara biçilen rolleri belirlemektedir.
Modernleşme teorisi: Bireylerin yerleşik düzene geçmesi toprakla olan
iletişimleri onların statüsünü önemli ölçüde arttırmıştır.
Etiket teorisi: stigma (işaretleme) esasına dayanan bir teoridir. Sosyolojide davranış sapmaları gösteren grupların (Örneğin engelliler gibi) farklılığını belirtmek için kullanılan bir terminolojidir.
Bu şekilde etiketlenen yaşlıda zaman içerisinde etiketteki gibi davranmaya, yeni rol üstlenmemeye ve kendisine biçilen sosyal hayatı yaşamaktadır. Yaşlılık aslında çok eski zamanlardan beri yapılan bir işaretlemedir ve gelişmişlik düzeyi arttıkça toplumların yaşlıdan beklentisi azalmakta onu iş görmez olarak nitelemektedirler.
32. Sosyal Yalnızlık nedir?
Sosyal yalnızlık ise kişinin toplum içerisinde bir yeri olmadığını düşünmesi, etkinliklerde aktif rol almaması, kendi yaşıtları ile etkin bir iletişim kuramaması gibi algılanmaktadır.
33. Neden kadın yaşlılarda yalnızlık ve yoksulluk daha sık
görülmektedir?
Kadınların erkek popülasyonuna göre daha fazla ve ciddi sağlık problemi yaşaması,
Sosyal güvence sıkıntısı,
Dul maaşının düşüklüğü ve
Beklenen yaşam ümidinin kadın bireylerde daha fazla olması nedeniyle kronik hastalıkların kadınlarda daha sık olmasıdır.
34. Yaşlıların sosyalleşmesini neler etkiler?
Yerleşim yerinin kırsal ya da kentsel bölge olması
Aile bireylerinden uzak olup olmamaları
Geleneksel aile yapısı etkilemektedir.
35. Yaşam kalitesi kötü olan ve sosyal problemler yaşayan yaşlılar
hangi kesimlerdir?
İleri yaş ( 80 ve üzeri)
Gelir düzeyi oldukça düşük
Kronik hastalığı olan, hatta bu hastalık nedeniyle bağımlılığı olanlar
Sürekli ilaç kullanmak zorunda olanlar
Çok az arkadaşı olup zaten bunları görmekte zorlananlar
Akrabalarından çok uzakta oturanlar
Ev dışı uğraşları olmayanlar yada zaman ayıramayanlardır.
36. Toplumların yaşlılara çizdiği etkin roller nelerdir?
Yaşlıların kendi yaşıtlarıyla vakit geçirmek istedikleri
Hoşgörülü, anlayışlı olmadıkları
Yaşlılığın son derce sabit bir dönem olduğu
Yaşlıların sağlıklı olamayacakları
Üretken olamayacakları gibi ifadeler vardır.
37.Yaşlı istismarı hangi konularda gözlenmektedir?
Fiziksel
Ekonomik
Duygusal
İhmal
Terk etme
38. Yaşlılara ilişkin sosyal çalışma kaç aşamadan oluşur?
a)Sosyal bakım, ihtiyacı olan bireylerin temel gereksinimlerini (yeme, barınma korunma gibi) karşılayacak şekilde yerine göre psikolojik yardımda bile bulunmayı içine alan hizmettir. Yaşlı bakımı buna çok güzel bir örnektir.
b)Sosyal tedavi ya da sağaltım, kişi ya da ailelerin davranışsal problemlerinin belirlenmesi ve çözümü için gerekli tekniklerde yaralanılması esasına dayanır. Bu işlem içersinde eğitim, danışmanlık ve yerine göre terapi seansları bile mevcuttur.
c)Sosyal rehabilitasyon, topluma katılımı hedefleyen bir çalışmadır.
Ana hedefi yaşam kalitesini arttırmaktır. Bunlar huzurevi, yaşlı bakım evi, yaşlı danışma merkezi ve yerine göre yaşlının evi bile olabilmektedir.
39. SHÇEK tarafından 1994 de açılan Yaşlı bakım hizmetlerinin amaçları nelerdir?
Kişilerin kendi ortamında ve aile çevresiyle yaşamlarını
sürdürmeleri,
Evlerinde yaşayan yaşlıların sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını
gidermek,
Çeşitli aktivitelere yaşlıyı da katmaktır.
40. Evde bakım hizmetleri içerisinde, ne tür hizmetler vardır?
Evde yardım,
Evde takip hizmeti,
Evde tıbbi bakım,
Süreli bakım,
Eve yemek servisi,
Evde bakım onarım tamirat işleri,
Telefonla yardım servisi yer almaktadır.
41. Yaşlılarda görülen kalp damar hastalıkları nelerdir?
Tansiyon
Felç-damar sertliği
Kalp yetmezliği
Kalp ritminin bozulması
Kısa kısa…
1. Günümüzde ortalama yaşam süresi kaç yıl olmuştur? … 73
2. Yaşlılık doğal bir hastalık, hastalıkta zamansız gelen bir yaşlılıktır
sözünü kim söylemiştir? …Aristoteles
3. Yaşlanmanın başlangıcında dış görünüşteki değişim hangi yaşlarda başlar? … 50-60
4. İnsan vücudundaki en büyük arter hangisidir?...Aorta
5. Gündüzlü bakım ve evde bakım hizmetleri hakkındaki yönetmelik
SHÇEK tarafından hazırlanmıştır? …
6. Kalbin kasılması işlemine ne ad verilir?...Sistol
7. Büyük tansiyonun normal değeri kaç mmhgdır? … 120
8. Nefron hangi organda bulunur? … Böbrek
ÜNİTE -3
YAŞLILARDA GÖRÜLEN NÖROLOJİK VE PSİKİYATRİK
HASTALIKLAR
42.Yaşlanma nedir? Yaşlanma ile birlikte ne gibi değişiklik
nelerdir?
Organizmanın molekül, hücre, doku, organ ve sistemler düzeyinde, zamanın ilerlemesi ile ortaya çıkan, geriye dönüşü olmayan yapısal ve fonksiyonel değişikliklerin tümüne denir.
Yaşlanma birlikte psikolojik ve sosyal olarak da kişiyi etkiler. Kişilik yapısı değişir. Yeni koşullara uyma, yeni düşünce ve planları kabullenmede güçlükler ortaya çıkıyor. Ölüm korkusu yaşanır.
43. Beyindeki nöron hakkında bilgi veriniz?
Beynin temel hücresi olan ve tüm zihinsel faaliyetlerden sorumlu olan hücrelere Nöron adı verilir.
Nöronlar, diğer organ hücreleri hasar gördüklerinde veya öldüklerinde, vücut bunların yerine yenilerini yapar. Ama beynin temel hücreleri olan nöronlar yenilenme özelliğine sahip değildir, hasar gördükleri veya öldüklerinde yerlerine yenisi yapılamaz.
44. Normal yaşlanma sürecinde beyinde meydana gelen değişiklikler nelerdir?
A) Beynin ağırlığı; 50 yaşından sonra, yaşlanmaya bağlı nöron ölümünün belli bir seviyeye ulaşması sonucu, beyin ağırlığı ve hacmi her 10 yılda bir
% 2-3 oranında azalır. 30’lu yaşlarda ortalama bir erkek beyninin ağırlığı
1400 gr kadarken, 100 yaşındaki sağlıklı erkeklerde ortalama beyin ağırlığı 1150 gr kadardır.
B) Beynin kimyasalları; Yaşlanma süreci sadece nöron miktarında azalmaya değil, aynı zamanda nöronlar arasındaki bağlantılarda (sinaps) ve nöronlar arasındaki haberleşmede kullanılan kimyasal maddelerde de azalmaya yol açar. Bu kimyasal maddelere nörotransmitter (mesajcılar) denir. Serotonin, dopamin, asetilkolin, adrenalin, nöradrenalin bu mesajcılardan bazılarıdır.
C) Beyin kan miktarı: Beyin kan miktarı azalır. 80 yaşındaki sağlıklı bir kişinin beynine gelen kan miktarı gençlere göre % 20 daha azdır.
Bellek bölgesinin hücrelerinin ölmesi, asetilkolin eksikliğine yol açar bu ise Alzheimer bunaması (demans) yaparken, Bazal ganglia denen ve motor aktiviteyi sağlayan hücrelerin ölmesi ve dopamin maddesinin eksikliği Parkinson hastalığına yol açar.
45. Yaşlanma ile birlikte en sık görülen nörolojik bulgular
nelerdir?
Beyin göz bulgularında değişiklikliler olur. Göz uyum sorunları, göz bebeklerinde küçülme, gözün ışığa karşı verdiği tepkilerde azalma, karanlığa uyumun azalması, aydınlıkta duyarlılığın artışı
Kulak ve işitme problemleri ortaya çıkar. Özellikle yüksek tonlardaki seslerde ilerleyici işitme kaybı
Koku ve tat duyusunda azalma olur.
Harekete dair (Motor) bulgular değişir. Hareketlerin hızında,
koordinasyonunda ve kas gücünde azalma görülür.
Kas tendon reflekslerinde değişiklikler saptanır. Normal reflekslerde
azalma, normal olmayan reflekslerin ortaya çıkışı görülür.
Ayak parmakları ve bilekte titreşim (vibrasyon) duyusunun azalması ya da kaybı ortaya çıkar.
Duruş, postur ve denge değişiklikleri olur.
Bilişsel ve öğrenme yeteneğinde azalma olur.
46. Yaşlılarda görülen kognitif yani bilişsel fonksiyon
değişiklikleri nelerdir?
Tepki zamanlarının yavaşlaması, öğrenme, hafıza ve problem çözmedeki bozulmalardır. Bu durum 40 yaşından sonra başlayabilir. Hatırlama, yeni bilgiyi alma ve saklama, isim hatırlama ve karışık aktiviteden kaçınma gibi bilişsel aktiviteler özellikle azalır.
Kelime hazinesi, genel bilgiler, söyleneni ve okuduğunu anlama gibi sözel yetenekler yaşlanmanın etkilerine karşı daha dayanıklıdırlar.
Meşguliyet, stres, sıkıntılı anlar yanlışlıkla unutkanlık olarak
adlandırılabilen tablolara neden olur. Yaşlanan kişilerde inatçı unutkanlıklar normal yaşlanma sonucu değil, bir hastalığın, sıklıkla da demans (bunama) belirtisidir.
Diğer bir değişiklik de kişilik özellikleri ilgilidir. Yaşlı kişilerin çoğu inatçı, kendini düşünen, katı ve tutucu, güven duygusu azalmış özellikler gösterirler.
Bir kısmı da aşırı uysal, kararsız, söylenenleri hiç düşünüp tartmadan kabul eder durumdadırlar.
47. İnme nedir? ,(felç)…
Beyincik ve omuriliğin damarsal hastalıkları sonucu oluşan fonksiyonel yitimi ifade eder. İnme, Dünyada kalp hastalığı ve kanserden sonra en önemli üçüncü ölüm nedeni iken sakatlık nedenleri arasında ilk sıradadır. Ne tür tedavi uygulanır?
Pıhtı eritici aspirin, Warfarin veya Heparin doktor önerisine alınmalıdır,
Sigara ve alkol bırakılmalı,
Az yağlı ve az tuzlu yenmeli,
Tansiyon ve şeker ve kolesterol yüksekliği ölçülmeli,
Gün aşırı ve en az 45 dakika tempolu yürüme minimum egzersiz düzeyi olarak önerilmektedir
Felç ve inmede Risk altındaki gruplar;
hipertansiyon, şeker, kolesterol yüksekliği olan ve sigara içen, birinci dereceden akrabaları arasında erkeklerde 55 kadınlarda ise 65 yaş altında kalp krizi veya inme geçirmiş birey bulunanlar ve fazla kilolu (obez) kişilerin de aynı şekilde ilaç tedavisi ve bu risk faktörlerinin
modifikasyonu için önlemler alması şarttır.
48. Bunama ve Unutkanlık (Demans) nedir?
Demans (bunama) kişinin günlük işlevlerini (iş, hobi, alışveriş, ulaşım), zihinsel işlevlerini ve davranış işlevlerini bozan ilerleyici bir beyin hastalığıdır. En sık görülen demans nedenleri;
Alzheimer hastalığı belirtileri ;
o Günlük yaşam aktivitelerini etkileyen bellek kaybı
o Günlük yaşam aktivitelerini yapmada güçlük
o Kelime bulmada güçlük
o Zaman ve mekan karmaşası
o Yargı ve karara varmada güçlük
o Sık kullanılan eşyaların yerlerini değiştirme
o Ruh hali yada davranışlarda değişim
o Kişilik değişimleri
o Sorumluluktan kaçınma olarak sayılabilir.
Unutkanlık, hastalar yeni olan olayları, yeni tanıdıkları kişileri ve isimleri unuturlar. Hastalık ilerledikçe diğer zihinsel işlevler de etkilenir ve kişiler yemek yeme, banyo yapma, tuvalet ihtiyacını karşılama gibi işlevlerde de bağımsızlıklarını kaybeder ve yatağa bağımlı hale gelirler.
Hastalık ortalama 8–10 yıl sürmektedir. Tanı, klinik özellikleri, zihinsel işlevlerin nöropsikolojik testlerle incelenmesi, beyin tomografisi ya da beyin manyetik resonans bulguları, kan ve gerekilirse beyin omurilik sıvısında yapılan incelemeler ile konulabilmektedir.
Alzheimer Hastalığının nedenleri;
Yaş
Ailede Alzheimer hastalığı varlığı
Alzheimer hastalığı ile ilişkili genlere sahip olmak
Kalp hastalığı, şeker hastalığı, hipertansiyon, yüksek kolesterol
seviyesi
Düşük eğitim, zihinsel, fiziksel ve sosyal etkinliklerin az olması sayılabilir.
Damarsal (Vasküler) Demans
Beyin kanaması ya da beyin damar tıkanıkları ve buna bağlı beyin dokusunun kaybı sonucu oluşan bunamalara verilen isimdir. Bazı kişilerde beynin sessiz yerlerindeki tekrarlayan damar tıkanıklıkları nedeni ile demans görülebilir. Ani başlangıç, ani kötüleşmeler bu hastalıkta görülebilir. Bazı hastalarda Alzheimer Hastalığı ve vasküler demans beraber görülür. Tanı beyin görüntüleme yöntemleri ile konulur.
Frontotemporal Demans
Daha nadir demans nedenidir. 50’li-60’lı yaşlarda daha sık görülür. Beynin, konuşma ve davranışların düzenlenmesi ile ilgili bölgelerinden olan frontal (ön) ve temporal (yan) lobların sinir hücreleri giderek harabiyete uğrar. Hastalarda unutkanlıktan daha çok konuşma,
konuşulanı anlama bozuklukları davranış değişiklikleri (örneğin: uygunsuz cinsel davranışlar, uygunsuz konuşma, çok yemek yeme, içgörü kaybı, planlama bozukluğu, kendine bakım ve temizlikte bozukluk) görülür.
Parkinson Hastalığı Demansı
Demans Parkinson hastalığının seyri sırasında ortaya çıkar. Parkinson hastalığı bulguları,
Parkinson Hastalığı
Parkinson Hastalığı sıklıkla 50 yaşın üzerinde görülür. Hastalık hareketlerde yavaşlık, kol ve bacaklarda sertlik, el, kol, çene, bacaklarda istirahat halinde iken titreme, yazıda küçülme, vücut duruşunda öne doğru eğiklik ve denge bozukluğu bulgularının hepsi ya da bir kısmının varlığı ile gider. Hastalık bulguları, belirtileri şunlardır:
Hastanın yürümesi, konuşması, yazması gibi hareketlerinde
zorlanma, görülür.
49. Kas Hastalıkları nedir? (miyopati), Belirtileri nelerdir?
Kas hastalıkları kas liflerinin hastalığına bağlı olan kaslarda güçsüzlük, ağrı, kramplara neden olabilen hastalıklardır. Kas hastalıkları çömelince kalkmada, merdiven çıkmada, kolları yukarı kaldırıp yüksek yerlere uzanmada zorluk yaratırlar.
Yaşlılarda kas hastalığı enfeksiyonlar, ilaçlar, romatizma benzeri bazı hastalıklar, bağışıklık sisteminin hastalıkları, tiroid bezinin az ya da fazla hormon üretmesine bağlı gelişebilir.
50. Myozit nedir?
Kas iltihabı. Virüslere (örneğin koksaki virüsü), bakterilere (irin yapan bakteriler, tifo, verem basili, frengi spiroketleri), protoozonlara (toksoplazma) ve larva evresindeki asalaklara (örneğin şerit larvası) bağlı olarak gelişebilir. Sık rastlanan bir hastalıktır ve yaralanma ya da aşırı
kas zorlanması oluşumunda kolaylaştırıcı rol oynar.
51. İleri Yaş Depresyonu nedir?
Yaşlanma ile beraber yaşlılarda görülen, değersizlik, ümitsizlik, ölüm korkusu, işe yaramama duyguları depresyona yol açabilen durumlar yaratabilir. Ümitsizlik, değersizlik hisleri çok ağır olduğunda, depresyon yaşamı tehdit eden bir rahatsızlıktır. Müdahale edilmezse kişi yemeyi, içmeyi ya da ilaçlarını almayı, kendine bakmayı reddedebilir ve bu sıkıntıdan kurtulmak için kendini öldürmeyi düşünebilir.
Beyin kanaması, Ağır Maden Zehirlenmeleri, civa veya talyum zehirlenmesi, Romatizmal Hastalıklar veya Romatoid Artrit, Sistemik Lupus Eritamatozus gibi hastalıklar depresyona eşlik edebilir.
52. İleri yaşlarda görülen bunaltı bozuklukları nelerdir?
Huzursuzluk, kalp çarpıntısı, gerginlik, tahammülsüzlük
Uyku bozukluğu
Baş ağrıları
Karın ağrısı ya da ishal
Terleme, titreme, üşüme ya da ateş basması
Konsantrasyon güçlüğü
Enerjisiz hissetme
Hızlı soluk alıp verme
Göğüs ağrısı
Nedeni belli olmayan korku hissi görülür.
53.Yaşlılarda uykusuzluğun nedenleri nelerdir? ( ama benim babaannem sık sık uyurdu J )
Primer uyku bozuklukları (uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu,)
Psikiyatrik hastalıklar (depresyon, anksiyete bozuklukları,)
o Çoklu ilaç kullanımı (kortizon, kalp, tansiyon ilaçları, Parkinson ilaçları, depresyon ilaçları).
o Psikososyal faktörler; Yer değişikliği, sevdiği bir insan kaybı
gibi…
o Tıbbi hastalıklar
Tedavisi :
Gündüz uykusunun engellenmesi, hafif müzik, kafein alımını kısıtlama, nokturiyi azaltmak, uyku için kolaylaştırıcı ilaçlar alma,
54. Yaşlılık döneminde görülen ruhsal hastalıklar ile ilgili bazı yanlış inanışlar vardır. Bunlar nelerdir?
Depresyon yaşlanmanın doğal bir parçasıdır
Ruhsal sorunları olan birey bunu kendi başına yenmelidir
Ruhsal hastalığı olan kişi tehlikelidir
Ruhsal hastalığı olan kişinin gerçekle bağlantısı kopmuştur ya da garip davranışlar sergilerler
Yaşlı bireylerde psikiyatrik hastalıklar gençlerdeki kadar iyi tedavi
edilemez
Yaşlanmayla yeni şeyleri öğrenebilme yetisi bozulur
Ciddi ruh sağlığı sorunları yaşlılık döneminde çok sık görülür
55. Yaşlılarda zihinsel faaliyetlerde azalmaya yol açan hastalıklar
nelerdir?
Yaşlılıkta; tansiyon yüksekliği, damar sertliği, şeker hastalığı gibi kronik hastalıklar zihinsel faaliyetlerde azalmaya yol açar. Yaşlılıkla birlikte
ruhsal durumda oluşabilecek bir çöküntü, depresyon zihinsel fonksiyonları
olumsuz yönde etkileyebilir. fizik aktivitesi az olan, sosyal yaşam
içerisine girmeyen kişilerde, sigara ve alkol kullananlarda yaşlılıkta
zihinsel faaliyetlerde azalma görülür.
ÜNİTE 4
YAŞLILIKTA GÖRÜLEN HASTALIKLARDA BAKIM
56. Bakıma öncelikle gereksinimi olan yaşlılar kimlerdir?
Yalnız yaşayanlar
İnkontinansı (idrar kaçırması) olanlar
Sosyal izolasyonda olanlar
Yakınında akrabaları olmayanlar
Birden fazla tıbbi sorunu olanlar
Fiziksel olarak hareketsiz olanlar
Bunaması olanlar
Depresyonu olanlar
Kısa bir zaman önce yakınını kaybetmiş olanlar
Hastaneden henüz taburcu edilmiş olanlar
Günlük yaşam aktivitelerini kaybetmiş olanlardır.
57. bir soru 5 puanJ)
Koridorların başlangıç ve sonunda lambaların açılıp kapatılabilir mekanizmalar oluşturulmalı,
Elektrik düğmelerinin oda girişinde olması sağlanmalı,
Odalar ve holü aydınlık olmalı,
100–200 voltluk ampuller kullanmak aydınlığı sağlayabilir
Gece lambası kullanılmalı,
Kablolar yürüme alanlarının dışına yerleştirilmeli,
Kabloları kullanmak şayet kullanmak zorunlu ise, zemin yerine
duvara monte ettirilmeli,
Yaşlı bireylerin kazalardan korunması için ışık olmalı, elektrik tesisatı kontrol ettirilmeli,
Elektrik fişleri ve prizlerinin, ışıklı olması ve düğmelerini tahterevalli
biçiminde olmalı,
Tuvalete, banyoya ve mutfağa ulaşım yollarında fazla eşya olmamalı,
Kaygan zemine kaymayan halı ya da kilim bulunmalı,
Kayan kilim ya da halılar altına kaymayı önleyen bantlardan
koyulabilir,
Halıların ve kilimlerin üzerinde yürürken takılmalara neden olabilecek kıvrım olmamalı,
Odaların girişinde zeminden yüksek eşikler olmamalı,
Islak zeminde ve küvet içinde kaymayı önleyen örtüler bulunmalı,
Ev ya da kurumda giyilen terlikler, kaymaz tabanlı, rahat, ortopedik özelliklerinde olmalı
Tuvalet ve banyoda tutunacak yerler yaptırılmalı,
Duş sırasında sandalyede oturmalı, küvetin zeminle aynı hizada olması sağlanmalı
Sabun ve şampuan gibi malzemeler rahat ulaşılabilecek yerde bulunmalı,
Tuvalet ve banyo evin dışında ise içeriye alınması sağlanmalı, tuvalet klozet şeklinde olmalı,
Merdivenli bir ev yada kurumda kalınıyorsa merdivenlerde tırabzan olmalı,
Merdivenin baş ve son kısmına aydınlatmak için elektrik düğmesi koyulmalı,
Merdivenlerde eşya olmamalı,
Raflar, musluklar uygun yükseklikte bulunmalı,
Mutfakta masayı ve sandalyeyi belirli bir yere monte ettirilmeli,
Yaşlılar, yüksek raflara ulaşmak için sandalye, tabure ve merdiven kullanmamalı,
Çok kullanılan eşyaları bel seviyesinde bulunmalı,
Sandalyenin kolay oturulup- kalkılabilecek bir yükseklikte, kenar ve arka destekli olması,
Sandalyenin oturma yeri alçak ise, yükseltmek için minder
koyulmalı,
Yatağın ergonomik, rahat, uygun büyüklükte ve yükseklikte olması sağlanmalı,
Elektrik düğmesini yatak içindeyken ulaşılabilecek bir yerde olmalı,
Telefonu yatağa yakın bir yerde bulunmalı,
Kablosuz ve numaraları büyük telefon kullanmalı,
Saat, takvim, telefon numaralarının büyük ve koyu renk (yaşlılar en
iyi siyah rengi görürler)
Acil telefon numaralarını büyük harflerle yazılarak telefonun yanında bulunmalıdır.
58. Yaşlılarda Vücut temizliğinde nelere dikkat edilmelidir?
Haftada bir ya da iki kez banyo yeterli olacaktır, zeytinyağlı sabunlar ile yıkanması uygundur. Saçlar içinde alkol içermeyen sabun ve şampuanlar tercih edilmelidir.
Banyo sonrası saç diplerine uygun yağlı solüsyonlarla masaj yapılıp yumuşak fırça ile taranmalıdır. Nemlendirici krem sürmek cilt kuruluğunda yararlıdır.
Tuvalete girmeden önce ve sonra elleri yıkanmalıdır.
İç çamaşırları sık sık değiştirilmeli ve çamaşırların pamuklu olmasına dikkat edilmelidir.
59. Yaşlılarda Ağız ve Diş Bakımında nelere dikkat edilmelidir?
Diş fırçası seçilirken en yumuşak ve kolay tutulabilecek ergonomik olanı seçmeye dikkat edilmelidir.. Günde en az iki kez diş fırçalaması teşvik edilmelidir.
Her yemekten sonra protezler yıkanmalı ve ağız çalkalamak alışkanlık haline gelmelidir. Günde iki kez de protezler fırça ve sabunla temizlenir, solüsyonla da temizlenebilir.
Protez dişler gece uyurken mutlaka çıkarılmalı ve tuzlu su içinde veya hazır antiseptik solüsyonda bekletilmelidir.
60. Yaşlılarda Göz Bakımında nelere dikkat edilmelidir?
Göz kuruluğunu önleyici suni gözyaşı kullanılmalı.
Göz hekimi kontrolü de aksatılmamalı yılda bir kez kontrol olmak
gerekir.
Göz temizliği ılık ve duru suyla, göz pınarlarının içinden dışına doğru yapılmalıdır.
61. Yaşlılarda el- ayak bakımı nasıl olmalıdır?
Eldiven kullanarak deterjan ve kimyasal çözücülerden korumak,
Tırnakları kısa tutmak, tırnakların kurumasını ve kolay kırılmasını
önler.
Ayaklar, parmak aralarındaki çatlaklar, pul pul döküntüler, kaşıntı ve kabarcıklar yönünde gözlenmeli ve bunlardan biri görülürse
sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Ayaklar her gün düzenli olarak sabunlu ılık su ile yıkanmalı ve sıkı olmayan, hava geçiren, teri emen çorap kullanılmalıdır.
Çıplak ayakla dolaşmamalı.
Ayakta nasır oluşmasını önlemek için yumuşatıcı kremler kullanılabilir.
Ayaklarda bulunan nasırlar bıçak, makas gibi kesici aletlerle
kesilmemeli,
Tırnaklar kesilmeden önce ılık su ile yumuşatılarak el tırnakları yuvarlak, ayak tırnakları düz olacak şekilde kesilmeli,
62. Yaşlılarda Beslenmede neye dikkat etmemiz gerekir?
Yaşlı bireylerin yemekleri az ve sık aralarla, küçük öğünler şeklinde yemesi sağlanmalıdır. Günlük enerji ihtiyacını karşılayacak temel besin gruplarını içerecek bir beslenme planı yapılmalı. Öğünleri sık sık azar azar olacak şekilde planlanmalı,
Yaşlı bireyin diyeti; karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineralleri kapsayacak şekilde planlanmalıdır.
Yağ, günlük kalori miktarının en fazla %25'ini oluşturmalı ve besinler 6 öğüne bölünerek tüketilmelidir.
Yiyecekleri hazırlamada ve yemede güçlük çekiliyorsa, yardım alınmalı.
Yanıkları önlemek için yiyecek ve içeceklerinizin ısısını kontrol
edilmeli.
Görme problemi varsa yiyecekler ve tepsinin ya da masanın belirli bölgelerine yerleştirilmeli.
Diyet varsa uyması sağlanmalıdır. Öğünler zamanında ve düzenli
olarak alınmalıdır.
Besinlerin kolay sindirilebilmesi için iyice çiğnenmelidir.
Ağız kuruluğunu azaltmak için; kafein, alkol, sigara kullanılmamalı, acılı, tuzlu, fazla asitli yiyeceklerden sakınılmalı ve sık sık su yudumlanmalı.
63.Düzenli bir uyku için nelere dikkat edilmelidir?
a) Gündüz kısa uykulardan kaçınma
b) Zihinsel uyarı aktiviteleri ve egzersizi yatma saatinden önce
yapmama
c) Işık, gece lambası
d) Güvenli uyku ilacı kullanımı
e) Tuvalet yatak arası mesafenin yakın ve güvenli olmasının sağlanması gerekir.
64. Yaşlılarda Hareket ve Dinlenme ne şekilde olmalıdır?
40 yaşın üzerindeki erkekler ve 50 yaş üzeri kadınlar yoğun egzersize başlamadan önce doktor kontrolünden geçmelidirler.
o Haftada en az üç gün 20–30 dakika süre ile yürüyüş ve egzersiz yapılır.
o 70 yaşında bir bireyin haftada 3 saat spor yapması sağlığı için
yeterlidir.
65. Yaşlıya verilecek egzersiz eğitimi nasıl olmalıdır?
Bireyin kapasitesine uygun olmalı,
Egzersiz dereceli olarak arttırılmalı,
Egzersiz bireyin yaşamının bir parçası olmalı,
Egzersiz kardiyo pulmoner sistemi zorlayıcı olmamalı,
Egzersiz kolaylikla ve zevkle yapilabilir olmalıdır.
66. Yaşlılarda yorgunluğu azaltmak uygulanan öneriler nelerdir?
Ev işleri ya da öz bakıma ilişkin aktivitelerde ayakta durmak yerine oturmayı tercih etme
Aktiviteler arasında sık sık dinlenme
Fazla sıcaklıktan kaçınma
Hafif ve rahat kullanılabilir giysileri tercih etme
Ev işlerinde çevreden yardım isteme
Yemek ve yemek pişirme aktivitelerini planlama
Yemek hazırlarken oturma
Gevşetme egzersizlerini uygulama
Stres yaratan durumlardan kaçınma
Gerekirse uzun yürüyüşlerde taşınabilir oksijen kullanma
67. Yaşlılarda boşaltıma ilişkin sıkıntılarda öneriler nasıl olmalıdır?
- Kabızlığın önlenmesi için; lifli besinler yenmeli, (sıvı alımını kısıtlayacak bir durum yoksa günde 6-8 b..su)
- Tuvalet gereksinimin her gün düzenli olarak belirli saatlerde giderilmesi,
- Düzenli yürüyüş önerilmelidir..
- Besinler 6 öğüne bölünerek tüketilmelidir.
68. Yaşlılarda görülen diyabetin tanımı ve özellikleri nelerdir? İnsülin hormonunun yetersizliği sonucu kan glikoz düzeyinin yükselmesiyle karakterize bir rahatsızlıktır.
Tip I diyabet Hasta ömür boyu insülin iğneleri kullanmak zorundadır.
Tip II diyabet yetişkinlikte başlar. Şişman kimselerde sık görülür. ilaç ve
diyetle tedavi edilir.
Diyabetin belirtileri nelerdir?
Aşırı susama ve acıkma
Çok sık idrara çıkma
Kilo kaybı
Performansta azalma
Kaşıntı ile birlikte kuru deri
Bulanık görme
İyileşmeyen yaralar
69.Yaşlılıkta solunum sistemi sorunları nelerdir, tedavisi nasıl uygulanır?
Yaşlılıkta bronşit ve amfizem de enfeksiyonların kolay yerleşmesi bakımından önemlidir. Özellikle kronik bronşitin meydana gelmesinde sigara içilmesi başlıca bir risk faktörüdür.
Derin solunum egzersizleri
Etkin solunumu sağlamak için yapılması gereken uygulamalar;
a. Bireye oturur -sırt üstü yatar pozisyon verilir. Dizler fleksiyon haline getirilerek karın kaslarının gevşemesi sağlanır
b. Ayrıca, bireye balon ya da kese kağıdı şişirtmek, ıslık çaldırmak gibi hareketler de etkin solunum için yararlıdır.
70.Yaşlılıkta Kalp-Damar hastalıkları deyince hangi hastalıklar aklımıza gelmeli ve risk altındaki gruplar kimlerdir?
Kalp krizi, felçler, yüksek kan basıncı, kan dolaşımı bozuklukları, ritim bozuklukları vb. hastalıklar bu kapsamda değerlendirilmektedir.
Kalp damar hastalıklarında risk faktörleri nelerdir?
a) Sigara kullanımı
b) Kan basıncının yüksek olması (140/90 mmHg’nin üzeri)
c) Kan yağlarının ve kolesterolün yüksek olması,
d) Yüksek kolesterolünün düşük olması
e) Fiziksel aktivite yetersizliği, Şişmanlık
f) Şeker hastalığının olması
g) Alkol tüketimi
h) Yanlış beslenme alışkanlıklarıdır.
71. Yaşlılıkta hipertansiyon tedavileri ve önlemleri nelerdir?
Hipertansiyonlu hastalarda günde 2-3 kez tansiyon ölçümü yapılmalı,
Varsa risk olabilecek, sigara, alkol gibi alışkanlıklarının değiştirilmesi gerekir.
72.Yaşlılıkta Trombo-emboli nedir?
Trombo-embolide; kanser, kalp hastalıkları, polistemi (alyuvar fazlalığı), yatak istirahati, sigara, şişmanlık ve hareket azlığı risk gruplarını oluşturur. Trombo-emboli alt ekstremitede akut flebi t(damar iltihabı) veya nörit (sinir iltihabı) belirtileri ile ortaya çıkabilir.
Akut damar tıkanıklığı gelişen hastada pratik olarak 5 P ye bakılır;
1. (Pain)
2. (Pallor) Solukluk
3 (Pulselessness) . Nabzin alinmamasi
4. Parestezi (Paresthesias)
5. Paralizi (Paralysis)
73. Yaşlılıkta görülen Venöz Yetersizlik-Ödem ne tür bir
hastalıktır?
Alt ekstremitede ödem sık rastlanan bir sorundur. Flebit ve tıkayıcı bir ven hastalığını ciddi, kronik venöz staz ve bacakta yaygın ödemi izleyebilir. Orta derecede venöz dolaşım yetersizliği genellikle tuz kısıtlama, yatak içinde aktif ya da yan aktif ve pasif egzersizlerin yaptırılması, gün boyu bacak elevasyonu (kalp hizasından yukarda tutmak ) ve elastik çorap ile yeterli tedavi edilir.
Günde üç kez yoğun yara bakımının yapılması gereklidir.
74.Yaşlılıkta görülen Hipotansiyon nedir? Hastalıkla ilgili önlemler
nelerdir?
Hipotansiyon sıklıkla görülen bir sorundur. Ortostatik hipotansiyonu önlemek için alınması gereken önlemler şunlardır:
- Yatak yüksekliğinin 20-30 cm kadar olması
- Yatak baş ucunun 15-25 cm kadar yükseltilmesi
- Yataktan kalkmanın üç aşamada tamamlanması
- Banyo, tıraş olma gibi aktivitelerin yataktan kalktıktan 1 saat sonra yapılması
- Gece elastik çorap giyilmesi
- Banyonun sıcak yapılmaması ve yavaş yapılması
- Zorlu hareketler için yemekten bir saat sonrasının beklenmesi
- Antihipertansif ilaçları aldıktan bir saat sonra pozisyon değişikliklerinde dikkatli olunması
- Dolaşımı artırmak için salıncaklı koltuk kullanılması
75.Yaşlılıkta görülen Artroz (Osteoartrit) ne tür bir hastalıktır?
Artroz iltihabi bir hastalık değildir.