VERGİYİ DOĞURAN OLAY
Vergilendirme ilişkisi, kamusal bir borç ilişkisidir. Bir tarafında alacaklı olarak devlet, diğer tarafında borçlu olarak vergi yükümlüsü yer alır. Vergilendirme işlemleri, Vergi Usul Kanunu (VUK)â€â•nda, vergiyi doğuran olay, tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil olmak üzere, birbirini izleyen bir süreç olarak belirlenmiştir. Vergiyi doğuran olay, vergi idaresinin dışında olup vergilendirme sürecini başlatırken, tarih, tebliğ, tahakkuk ve tahsil, vergi idaresi tarafından gerçekleştirilen işlem süreçleridir.
Vergiyi doğuran olay ise vergi yükümlüsü (mükellef) ya da vergi yükümlüsü olmayan kişiler arasındaki ilişkiler sonucu gerçekleşir. Vergi mükellefi ya da üçüncü kişiler, gündelik hayatta çeşitli biçimlerde bazı hukuki ilişkiler örneğin mal alım-satımı ya da hukuki olaylar örneğin doğum, ölüm gibi olayların içinde yer alırlar.
TARH
VUKâ€â•da “Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir.â€
Verginin matrahı, verginin hesaplanabilmesi için vergi oranının uygulanabileceği ekonomik veya teknik unsurdur.
Tarh İşleminin Hukuki Niteliği
Verginin tarhı, vergi idaresi tarafından yapılan bir idari işlemdir. İdari işlem, kural olarak idari organ ve makamların “idare†alanındaki irade açıklamalarıdır. İdarenin irade açıklaması şeklinde ortaya çıkan bu işlem, uygulanma niteliğine sahiptir. Bu nedenle de tarh bir idari işlem olarak yürütülmesi zorunlu
(yürütülebilir-lazımülicra) işlem niteliği taşır. Tarh işlemi, vergi mükelleflerine belirli yükümlülükler getirir o nedenle de yükümlendirici işlem niteliğindedir.
Tarh İşleminin Unsurları
Vergi idaresinin tarh işlemine karşı, idari işlem kimliği taşıyor olması nedeniyle, hukuka aykırılık sebebiyle vergi mahkemelerinde dava açılabilir.
Tarh işleminin hukuka aykırı olup olmadığını tespit etmek için vergi mahkemelerinde dava açıldığında, idari işlemin; sebep, konu, usul, yetki ve amaç unsurları açısından değerlendirme yapılır.
Tarh İşleminin Türleri
Beyannameye Dayanan Tarh
Çağdaş vergi sistemleri, vergi yükümlüsünün beyanını esas alır. Vergi yükümlüsü, ilgili dönemlerde, matrahını belirleyerek ve ödemesi gereken vergiyi hesaplayarak, vergi idaresine beyannamesini vererek vergi tarhı işlemlerini yaptırır.
İkmalen Tarh
İkmalen vergi tarhı, her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah ya da matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.
Reâ€â•sen Tarh
Vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hâllerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarıyla belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır.
Reâ€â•sen tarh işleminin yapılabilmesi için gerekli matrah takdiri; takdir komisyonu veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından belirlenir ancak ondan sonra vergi idaresi tarafından tarh işlemi yapılabilir.
Defter ve belgeleri ibraz mecburiyeti: Vergi yükümlüleri, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü, defter, belge, mikro fiş, disket ve benzeri ortam kayıtlarını, muhafaza süresi içinde yetkili makamların talebi üzerine göstermek ve inceleme için sunmak zorundadırlar.
İdarece Tarh
İkmalen ve reâ€â•sen vergi tarhı dışında kalan hâllerde, mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile muayyen zamanlarda müracaat etmemeleri veya aynı kanunlarla kendilerine tahmil edilen mecburiyetleri yerine getirmemeleri sebebiyle zamanında tarh edilemeyen verginin kanunen belli matrahlar üzerinden idarece tarh edilmesidir.
Vergi Tarhında Hazırlık İşlemleri
ï Yoklama
ï İnceleme
ï Arama
ï Bilgi toplamadır
Yoklama
Yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir.
İnceleme
Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.
Arama
İhbar ve yapılan incelemeler dolayısıyla bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve bunların üzerinde arama yapılabilir.
Arama, ancak yargıç kararıyla yapılabilir.
Bilgi Toplama
Kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye Bakanlığıâ€â•nın veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecburdurlar.
TEBLİĞ
Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir. Tebliğ, vergi yükümlüsünün kendisinin henüz bilmediği, vergi idaresi tarafından kendisi ile ilgili yapılan işlem hakkında bilgi edinmesine yöneliktir.
Tebligat Yapılacak Kişiler
Gerçek Kişiler
Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır.
Tüzel Kişiler
Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır.
Diğerleri
Kara, deniz, hava ve jandarma eratına yapılacak tebliğler kıta komutanı veya müessese amiri gibi en yakın üst vasıtasıyla yapılır.
Tebliğ Usulleri
Posta İle Tebliğ
Posta ile tebliğde, tebliğ edilecek vesika kapalı bir zarf içinde postaya verilir. Bunun için şekilleri Maliye
Bakanlığınca tespit edilen özel zarflar kullanılır.
İlan Yolu İle Tebliğ
Vergi yükümlüsünün adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa, yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa tebliğ ilan yolu ile yapılır.
Memur Vasıtasıyla Tebliğ
Maliye Bakanlığı tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırmaya yetkilidir.
Elektronik Ortamda Tebliğ
Maliye Bakanlığı, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapabilir.
Hatalı Tebliğler
Tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekli hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmezler, yalnız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda mükellefin adının, verginin nevi veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olması veyahut bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunması vesikayı hükümsüz kılar.
TAHAKKUK
Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.
Tahakkuk, tarh edilen verginin ödenecek aşamaya gelmesini ifade eden bir durumdur, bir saptamadır.
TAHSİL
Verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir.
VERGİ HUKUKUNDA SÜRELER
Organik Sınıflandırma
Süreleri belirleyen organa göre yapılan bir tasniftir. Bunları belirleyen organlara bakarak yasa koyucunun ve idarenin belirlediği ve yargısal süreler biçiminde bir ayrım yapılabilir.
Verginin yasallığı ilkesi, vergilendirme işlemelerinde uygulanacak sürelerin yasa ile belirlenmesini gerektirir.
Hukuksal Niteliğine Göre Sınıflandırma
Bu sınıflandırmada sürelere uyulmaması hâlinde doğacak hukuksal sonuçlar, uygulanacak yaptırımlar ölçüt alınmaktadır. Hak düşürücü süreler, bir hakkın kullanılmasını belirli bir zaman ile sınırlandırırlar.
Vergi hukukunda da hak düşürücü süreler aynı özellikleri gösterir. Vergi yükümlüleri ya da vergi idaresi tarafından bu sürelere uygun davranma yükümlülüğü vardır ve uyulmaması durumunda hak kaybı ortaya çıkar bir diğer deyişle o haktan yararlanma olanağı ortadan kalkar.
Sürelerin Hesaplanması
Vergi kanunlarında yazılı süreler şöyle hesaplanır:
 Süre, gün olarak belli edilmişse başladığı gün hesaba katılmaz ve son gün tatil saatinde biter.
 Süre hafta veya ay olarak belli edilmişse başladığı güne son hafta ve ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter.
 Sonu belli olan bir gün ile tayin edilen sürelerde, süre o günün tatil saatinde biter.
 Resmi tatil günleri süreye dâhildir. Şu kadar ki sürenin son günü resmi tatile rastlarsa tatil takip eden ilk iş gününün tatil saatinde biter.
Sürelerin Uzaması
Mücbir Sebeplerle Gecikme
Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk,
ï‚° Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler,
ï‚° Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler(yokluk)
ï‚° Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması gibi hâllerdir.
Ölüm Hâlinde Sürenin Uzaması
Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hâllerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir.
Mühlet Verme
Zor durumda bulunmaları sebebiyle vergi muamelelerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanuni sürenin bir katını, kanuni sürenin bir aydan az olması hâlinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir (VUK. 17). Bu mühletin verilebilmesi için;
ïÆ’¾ Mühlet isteyen, süresinin bitmesinden evvel, yazı ile istemde bulunmalıdır.
ïÆ’¾ İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.
ïÆ’¾ Mühletin verilmesi hâlinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.
Özel Durumlar
Adli Tatil: Yargı örgütünü oluşturan adli ve idari yargı, pek çok farklı özellik taşımasına rağmen adli tatil bütün yargı örgütünde aynı tarihte başlar ve sona erer. Her yıl 20 Temmuz-31 Ağustos tarihleri arasında
Adli tatil uygulanır. Adli tatilde işlemeyen süreler, adli tatilin sona ermesinden itibaren işlemeye başlar.
Mali Tatil: Her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (1-20 Temmuz yirmisi dâhil) mali tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil günü olması hâlinde, mali tatil, temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar. Son günü mali tatile rastlayan aşağıda belirtilen süreler, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren 7 gün uzamış sayılır.
ïÆ’Å’ Beyana dayalı tarhiyatta, kanuni süresinde verilmesi gereken beyannamelerin verilme süreleri.
ïÆ’Å’ İkmalen, reâ€â•sen veya idarece yapılan tarhiyatta, vadesi mali tatile rastlayan vergi, resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süresi.
ïÆ’Å’ Tarh edilen vergilere veya kesilen cezalara karşı uzlaşma talep etme veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler.
ïÆ’Å’ Devamlı bilgi verme hükümleri kapsamında verilmesi gereken bilgilerin verilmesine ilişkin süreler.
Vergilendirme ilişkisi, kamusal bir borç ilişkisidir. Bir tarafında alacaklı olarak devlet, diğer tarafında borçlu olarak vergi yükümlüsü yer alır. Vergilendirme işlemleri, Vergi Usul Kanunu (VUK)â€â•nda, vergiyi doğuran olay, tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil olmak üzere, birbirini izleyen bir süreç olarak belirlenmiştir. Vergiyi doğuran olay, vergi idaresinin dışında olup vergilendirme sürecini başlatırken, tarih, tebliğ, tahakkuk ve tahsil, vergi idaresi tarafından gerçekleştirilen işlem süreçleridir.
Vergiyi doğuran olay ise vergi yükümlüsü (mükellef) ya da vergi yükümlüsü olmayan kişiler arasındaki ilişkiler sonucu gerçekleşir. Vergi mükellefi ya da üçüncü kişiler, gündelik hayatta çeşitli biçimlerde bazı hukuki ilişkiler örneğin mal alım-satımı ya da hukuki olaylar örneğin doğum, ölüm gibi olayların içinde yer alırlar.
TARH
VUKâ€â•da “Verginin tarhı, vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve nispetler üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir.â€
Verginin matrahı, verginin hesaplanabilmesi için vergi oranının uygulanabileceği ekonomik veya teknik unsurdur.
Tarh İşleminin Hukuki Niteliği
Verginin tarhı, vergi idaresi tarafından yapılan bir idari işlemdir. İdari işlem, kural olarak idari organ ve makamların “idare†alanındaki irade açıklamalarıdır. İdarenin irade açıklaması şeklinde ortaya çıkan bu işlem, uygulanma niteliğine sahiptir. Bu nedenle de tarh bir idari işlem olarak yürütülmesi zorunlu
(yürütülebilir-lazımülicra) işlem niteliği taşır. Tarh işlemi, vergi mükelleflerine belirli yükümlülükler getirir o nedenle de yükümlendirici işlem niteliğindedir.
Tarh İşleminin Unsurları
Vergi idaresinin tarh işlemine karşı, idari işlem kimliği taşıyor olması nedeniyle, hukuka aykırılık sebebiyle vergi mahkemelerinde dava açılabilir.
Tarh işleminin hukuka aykırı olup olmadığını tespit etmek için vergi mahkemelerinde dava açıldığında, idari işlemin; sebep, konu, usul, yetki ve amaç unsurları açısından değerlendirme yapılır.
Tarh İşleminin Türleri
Beyannameye Dayanan Tarh
Çağdaş vergi sistemleri, vergi yükümlüsünün beyanını esas alır. Vergi yükümlüsü, ilgili dönemlerde, matrahını belirleyerek ve ödemesi gereken vergiyi hesaplayarak, vergi idaresine beyannamesini vererek vergi tarhı işlemlerini yaptırır.
İkmalen Tarh
İkmalen vergi tarhı, her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah ya da matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.
Reâ€â•sen Tarh
Vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hâllerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarıyla belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır.
Reâ€â•sen tarh işleminin yapılabilmesi için gerekli matrah takdiri; takdir komisyonu veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından belirlenir ancak ondan sonra vergi idaresi tarafından tarh işlemi yapılabilir.
Defter ve belgeleri ibraz mecburiyeti: Vergi yükümlüleri, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü, defter, belge, mikro fiş, disket ve benzeri ortam kayıtlarını, muhafaza süresi içinde yetkili makamların talebi üzerine göstermek ve inceleme için sunmak zorundadırlar.
İdarece Tarh
İkmalen ve reâ€â•sen vergi tarhı dışında kalan hâllerde, mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile muayyen zamanlarda müracaat etmemeleri veya aynı kanunlarla kendilerine tahmil edilen mecburiyetleri yerine getirmemeleri sebebiyle zamanında tarh edilemeyen verginin kanunen belli matrahlar üzerinden idarece tarh edilmesidir.
Vergi Tarhında Hazırlık İşlemleri
ï Yoklama
ï İnceleme
ï Arama
ï Bilgi toplamadır
Yoklama
Yoklamadan maksat, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmektir.
İnceleme
Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.
Arama
İhbar ve yapılan incelemeler dolayısıyla bir mükellefin vergi kaçırdığına delalet eden emareler bulunursa bu mükellef veya kaçakçılıkla ilgisi görülen diğer şahıslar nezdinde ve bunların üzerinde arama yapılabilir.
Arama, ancak yargıç kararıyla yapılabilir.
Bilgi Toplama
Kamu idare ve müesseseleri, mükellefler veya mükelleflerle muamelede bulunan diğer gerçek ve tüzel kişiler, Maliye Bakanlığıâ€â•nın veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecburdurlar.
TEBLİĞ
Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir. Tebliğ, vergi yükümlüsünün kendisinin henüz bilmediği, vergi idaresi tarafından kendisi ile ilgili yapılan işlem hakkında bilgi edinmesine yöneliktir.
Tebligat Yapılacak Kişiler
Gerçek Kişiler
Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır.
Tüzel Kişiler
Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır.
Diğerleri
Kara, deniz, hava ve jandarma eratına yapılacak tebliğler kıta komutanı veya müessese amiri gibi en yakın üst vasıtasıyla yapılır.
Tebliğ Usulleri
Posta İle Tebliğ
Posta ile tebliğde, tebliğ edilecek vesika kapalı bir zarf içinde postaya verilir. Bunun için şekilleri Maliye
Bakanlığınca tespit edilen özel zarflar kullanılır.
İlan Yolu İle Tebliğ
Vergi yükümlüsünün adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa, yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkân bulunmazsa tebliğ ilan yolu ile yapılır.
Memur Vasıtasıyla Tebliğ
Maliye Bakanlığı tebliğleri posta yerine memur vasıtasıyla da yaptırmaya yetkilidir.
Elektronik Ortamda Tebliğ
Maliye Bakanlığı, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapabilir.
Hatalı Tebliğler
Tebliğ olunan vesikalar, esasa müessir olmayan şekli hatalarından dolayı hukuki kıymetlerini kaybetmezler, yalnız vergi ihbarı ile ilgili vesikalarda mükellefin adının, verginin nevi veya miktarının, vergi mahkemesinde dava açma süresinin hiç yazılmamış olması veyahut bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunması vesikayı hükümsüz kılar.
TAHAKKUK
Verginin tahakkuku, tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir.
Tahakkuk, tarh edilen verginin ödenecek aşamaya gelmesini ifade eden bir durumdur, bir saptamadır.
TAHSİL
Verginin tahsili, kanuna uygun surette ödenmesidir.
VERGİ HUKUKUNDA SÜRELER
Organik Sınıflandırma
Süreleri belirleyen organa göre yapılan bir tasniftir. Bunları belirleyen organlara bakarak yasa koyucunun ve idarenin belirlediği ve yargısal süreler biçiminde bir ayrım yapılabilir.
Verginin yasallığı ilkesi, vergilendirme işlemelerinde uygulanacak sürelerin yasa ile belirlenmesini gerektirir.
Hukuksal Niteliğine Göre Sınıflandırma
Bu sınıflandırmada sürelere uyulmaması hâlinde doğacak hukuksal sonuçlar, uygulanacak yaptırımlar ölçüt alınmaktadır. Hak düşürücü süreler, bir hakkın kullanılmasını belirli bir zaman ile sınırlandırırlar.
Vergi hukukunda da hak düşürücü süreler aynı özellikleri gösterir. Vergi yükümlüleri ya da vergi idaresi tarafından bu sürelere uygun davranma yükümlülüğü vardır ve uyulmaması durumunda hak kaybı ortaya çıkar bir diğer deyişle o haktan yararlanma olanağı ortadan kalkar.
Sürelerin Hesaplanması
Vergi kanunlarında yazılı süreler şöyle hesaplanır:
 Süre, gün olarak belli edilmişse başladığı gün hesaba katılmaz ve son gün tatil saatinde biter.
 Süre hafta veya ay olarak belli edilmişse başladığı güne son hafta ve ayda tekabül eden günün tatil saatinde biter.
 Sonu belli olan bir gün ile tayin edilen sürelerde, süre o günün tatil saatinde biter.
 Resmi tatil günleri süreye dâhildir. Şu kadar ki sürenin son günü resmi tatile rastlarsa tatil takip eden ilk iş gününün tatil saatinde biter.
Sürelerin Uzaması
Mücbir Sebeplerle Gecikme
Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk,
ï‚° Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler,
ï‚° Kişinin iradesi dışında vukua gelen mecburi gaybubetler(yokluk)
ï‚° Sahibinin iradesi dışındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmış bulunması gibi hâllerdir.
Ölüm Hâlinde Sürenin Uzaması
Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hâllerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine üç ay eklenir.
Mühlet Verme
Zor durumda bulunmaları sebebiyle vergi muamelelerine müteallik ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara, kanuni sürenin bir katını, kanuni sürenin bir aydan az olması hâlinde bir ayı geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca münasip bir mühlet verilebilir (VUK. 17). Bu mühletin verilebilmesi için;
ïÆ’¾ Mühlet isteyen, süresinin bitmesinden evvel, yazı ile istemde bulunmalıdır.
ïÆ’¾ İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.
ïÆ’¾ Mühletin verilmesi hâlinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir.
Özel Durumlar
Adli Tatil: Yargı örgütünü oluşturan adli ve idari yargı, pek çok farklı özellik taşımasına rağmen adli tatil bütün yargı örgütünde aynı tarihte başlar ve sona erer. Her yıl 20 Temmuz-31 Ağustos tarihleri arasında
Adli tatil uygulanır. Adli tatilde işlemeyen süreler, adli tatilin sona ermesinden itibaren işlemeye başlar.
Mali Tatil: Her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (1-20 Temmuz yirmisi dâhil) mali tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil günü olması hâlinde, mali tatil, temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlar. Son günü mali tatile rastlayan aşağıda belirtilen süreler, tatilin son gününü izleyen tarihten itibaren 7 gün uzamış sayılır.
ïÆ’Å’ Beyana dayalı tarhiyatta, kanuni süresinde verilmesi gereken beyannamelerin verilme süreleri.
ïÆ’Å’ İkmalen, reâ€â•sen veya idarece yapılan tarhiyatta, vadesi mali tatile rastlayan vergi, resim ve harçlar ile vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süresi.
ïÆ’Å’ Tarh edilen vergilere veya kesilen cezalara karşı uzlaşma talep etme veya cezada indirim hükümlerinden yararlanmak amacıyla yapılacak başvurulara ilişkin süreler.
ïÆ’Å’ Devamlı bilgi verme hükümleri kapsamında verilmesi gereken bilgilerin verilmesine ilişkin süreler.