Ünite 5 TÜRK DİLİ 2
Sanatsal Yazılar: Sanat niteliği taşıyan yazılarda, bir düşüncenin ya da duygunun anlatımında yaratma, yeniden oluşturma söz konusudur. Kurguya dayalı yazılardır.
Sanatsal Yazılar, edebi, yazınsal metinler ya da kurmaca, kurgusal metinler olarak da ifade edilmektedir.
Sanatsal Yazıların Özellikleri;
Yazıların tümünün belirlenmesinde dilin kullanımı başat değişkendir.
Sanatsal yazılarda dilin kullanımı, düşünce yazılarındakinden farklıdır.
Sözcükler gerçek anlamlarının ötesinde yeni anlamlar yüklenebilirler.
Nesnel yaşamın gerçeklerinden esinlenerek kurmaca bir dünyayı yansıtır.
Sanatçının iletisi ile okurun anladığı farklı olabilir.
Sanatsal Yazı Türleri: Şiir – Düz Yazı
ŞİİR: (manzume, nazım, koşuk) Zengin sembollerle, ritimli sözlerle ortaya çıkar.
Özellikleri: Sanatsal yazı türlerinde şiir en eski türüdür.
Şiirde çağrışım, imge, duygular, sezgi, duygular önemli yer tutar.
Anlatım daha kapalı, söyleyiş daha ritmik ve algılar daha ön plandadır.
Şiirin düzyazıdan farkları arasında çağrışımlar, imgeler, uzunluk kısalık durumu.
Şairler şiirde müzikal etkiyi sözcüklerin kullanımıyla sağlamaya çalışır.
Sözcükler şiirde gizemli bir hal alırlar.
ŞİİR Türleri;
Epik Şiir: Bir ulusun başından geçen olayları ve bu olaylarda kahramanlık gösterenleri, yurt sevgisini coşkulu bir dille anlatan uzunca şiirlere denir. Türk Edebiyatında ‘’destan’’ denir.
Türleri: Doğal Epik Şiir: Oluşumları eskiye dayalı, söyleyeni unutulmuş. (Manas Destanı) Kırgız
Yapay Epik Şiir: Yakın tarihte oluşmuş, yazarın belli olduğu. Nazım Hikmet(Kurtuluş Savaşı Destanı)
Didaktik Şiir: Bilgilendirme, öğüt verme, bir düşünceyi açıklama amacı güden şiirler. Konusu düşüncedir. (Öğretici şiir) Manzum hikayeler ve fabllar bu grup içindedir.
Didaktik şiir şairleri: ilk örneği Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi) insan, toplum, devlet yaşamının düzenlenmesi. Aşık Paşa’nın tasavvufu öğretmek için ‘’Garibname’’
Nabi’nin oğluna öğüt vermek için yazdığı ‘’Hayriyye’’ Tevfik Fikret çocuklarıa seslendiği ‘’Şermin’’ Mehmet Akif ‘’Asım’’
Fabl: insanlara ahlak dersi vermeyi amaçlar. İnsanlar arasında geçen olayları diğer canlılar arasında geçiyormuş gibi göstererek anlatan fabllar, sonunda okuyana bir ders verir. Beydeba, Ezap, La Fontaine
Pastoral Şiir: Doğa ve doğa güzelliklerini sevdirmeyi amaçlayan, çobanların yaşamını, aşklarını, üzüntülerini anlatan şiirler. Pastoral ‘’çobanlara ilişkin’’ demek. (monolog) idil – (diyalog) eglog
Yunan edebiyatında Theokritos – Latin edebiyatında Vergilus Halk edebiyatında: Karacaoğlan ‘’Çukurova bayramlığın giyerken’’ Tanzimat döneminde: Abdülhak Hamit, Tevfik Fikret
Çağdaş Türk Şiirinde: Kemalettin Kamu, Behçet Necatigil.
Satirik Şiir: İğneli bir dille, eleştirme yöne ağır basan şiirlere denir. Didaktik (öğretici) bir yanı da bulunur. Halk edebiyatında ‘’taşlama’’ denir.
Batıda: Voltaire Halk edebiyatında: Pir Sultan Abdal Yeni türk edebiyatında: Neyzen Tevfik, Orhan Veli.
ÖYKÜ: Yaşanmış olayları bir kurgu biçiminde anlatan yazınsal bir tür.
Öykünün özellikleri;
Olay/Durum: İnsanın karşılaşabileceği her durum öykünün konusu olabilir.
Kişiler: Olayın kahramanlarıdır. İnsan dışında canlılar ya da nesneler olabilir.
Zaman: Öykünün başlangıç, gelişme ve bitişini kapsayan süredir.
Yer: Olayın geçtiği yerdir.
Öykü Türleri;
Olay öyküsü: Mappussant tipi öykü. Olay ağırlıklıdır.
Durum öyküsü: Çehov tipi öykü. Olay ağırlıklı değildir.
ROMAN: yaşanmış olayları kurmacaya dayalı olarak anlatan düz yazı türüdür.
Roman Türleri;
İçeriklerine göre: macera, polisiye, tarihsel, serüven, egzotik roman vb.
Yazarın sanat ve edebiyat anlayışına göre: Romantik, gerçekçi, doğacı vb.
Okur topluluğuna göre: Çocuk, gençlik, popüler roman vb.
TİYATRO: hem söz hem eylem sanatıdır.
Özellikleri: Perdeler ve sahnelerden oluşur. 4 ögeden oluşur: olaylar zinciri, kişiler, olayın geçtiği yer ve zaman.
Türleri;
Trajedi (Ağlatı): Corneille, Shakespeare’nin Romeo ve Juliet, Hamlet (Korku ve acımaya yönelik hisler uyandırmak.)
Komedi (Güldürü): Karakter komedisi: İnsan karakterinin gülünç tarafı
Dram: Yaşamın acıklı ve gülünç yanlarını bir arada ele alır.
Ünite 6 TÜRK DİLİ 2
Bilimsel yazı: Yazarın konu ile ilgili başka kaynaklara göndermede bulunduğu
Bilimsel Araştırma Süreci; veri Toplanması, Sınıflandırılması, Çözümlenmesi, Açıklanması, Yorumlanması.
GİRİŞ bölümü: Amaç, Kaynak taraması, Önem, Araştırma Soruları àAna Bölüm
ANA bölümü: Özet bilgilerin açık ve net ifadesi, Kaynaklara atıfta bulunma, Kendi görüşünü vurgulama, Giriş bölümünde vaat edilen her şeye yer verme. àSonuç Bölümü
SONUÇ bölümü: Hedefe ulaşılıp ulaşılmadığının yazılması, Yazarın kesin ve net yorumları, Çalışmanın özü ve genel niteliklerinin verilmesi, Tüm çalışmanın özeti.
Bilimsel yazı yazım stili: IMRAD formatında olmalı.
Introduction(Giriş) – Material(Yöntem, Veri toplama) – Results(Bulgular ve Analizler) – And(ve) – Discussion(Tartışma)
Dünyada Kabul Gören Yazım Stilleri:
APA: (Amerikan Psikoloji Derneği) – psikoloji, eğitim ve diğer sosyal bilimlerdeki bilimsel yazılar.
AMA: (Amerikan Tıp Birliği) – Tıp, sağlık ve biyolojik bilimler alanındaki bilimsel yazı
ASA: (Amerikan İstatistikçiler Birliği) – istatistik, tıp, biyolojik bilimler, psikoloji ve diğer bilimsel yazılar hazırlanırken istatistiksel sonuçların gösteriminde uyulması gereken kuralları içeren.
APSA: (Amerikan Politik Bilimler Birliği) – ekonomik, politik ve sosyo-politik bilimler alanındaki bilimsel yazılar
MLA: (Modern Dil Birliği) – edebiyat, sanat, yazın, dil ve tarih bilimlerindeki bilimsel yazılar
CHICAGO: gerçek yaşamda tüm konularda hazırlanmış olan kitap, magazin, gazete ve diğer bilimsel alan dışı yayınlarda
CONSORT: Medikal denemelerin sonuçlarının bildirilmesi
Times New Roman - 12 punto – 1.5 satır aralığı – Paragraf başlarında tab verildiğinde paragraf aralarında boşluk bırakılmaması.
Yazışma: Resmi ve Özel yazışmalar olmak üzere iki gruba ayrılır.
Resmi yazı: Devlet kurumlarının kendi aralarında iletişimlerini sağlamak amacıyla yazılan yazılardır. Bu tür yazılarda
konuyu doğrudan ifade etmek amaçlanır. Resmi yazı türleri: Dilekçe – tutanak – karar – rapor – öz geçmiş
Özel Yazışmalar: Daha kişisel sebeplerle yazılan mektup türleridir. Özel mektup, edebi mektup, resmi mektup, iş mektubu ve açık mektup
Bilimsel araştırma yazısı süreci: Konuya karar vermek – konuyla ilgili yapılan çalışmaları incelemek – yazının yöntemini ifade etmek - ilgili kaynaklardan alıntılar yapmak – sonuca ulaşmak.
Dünyada kabul gören genel yazım standartlarına göre ekonomi, işletme, eğitim, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, siyaset bilimi ve biyoloji alanlarında tercih edilen stil ile edebiyat, tarih, felsefe, modern ve klasik diller gibi beşeri bilimler dallarında kullanılan yazım stilleri sırasıyla: APA –MLA
Bilimsel bir yazının kaynakça listesini oluştururken Kaynakların yazar soyadına göre alfabetik olarak sıralanmasına dikkat edilir.
Dilekçe: Resmî ya da özel kuruluşlara, gerçek ya da tüzel kişilere yazılan, bir dileği, isteği, ihbar ve şikayeti bildirmek üzere veya herhangi bir konuda bilgi sormak amacıyla yazılan resmî mektup türlerinden en yaygını
Tutanak: Meclis, kurul, toplantı, mahkeme gibi yerlerde söylenen sözlerin, tespit edildiği anda aynen yazıya geçirilmesiyle oluşturulan yazılara tutanak adı verilir.
Toplantı tutanağı: görüşmelerin başlandığı andan itibaren düzenlenmelidir.
Olay tutanağı: olaydan hemen sonra düzenlenir.
Karar: Bazı resmî kuruluşların veya tüzel kişilerin bir konu üzerine yaptıkları toplantı veya oturumlardan sonra oluşan görüşleri, komisyonların gerçekleştirdikleri çalışma ve araştırma sonuçlarının onanmış deftere yazılmasına karar denir.
Rapor: Bir konu ya da olayın incelenmesi sonucunda elde edilen veriler ışığında ortaya çıkan görüşlerin sunulduğu yazı türü.
Öz Geçmiş: Kamu veya özel kuruşların iş başvurusu sırasında kişilerin niteliklerini kısaca anlatmalarını istediği yazı türü. CV
Açık mektup: Herhangi bir düşüncenin, görüşün açıklanması veya bir tezin savunulması ve halka duyurulması için yazılan ve gazete veya dergi aracılığıyla yayımlanan mektuplar.
Özel mektup: Yakın akrabalar ve arkadaşlar arasında yazılan, özel konuları içeren mektup.
Edebi mektup: edebiyat dünyası içindeki kişilerin yazdıkları mektup.
İş mektubu: işle ilgili konularda ticari kuruşların birbirleriyle ya da ticari kuruluşlarla kişilerin iletişimlerinde kullanılan mektup.
Resmi mektup: Resmi dairelerin ve tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmi yazılarla, bunların vatandaşların başvurularına verdikleri yazılı cevaplar.
Ünite 7
TÜRK DİLİ 2
· Anlama = Okuma – Dinleme Anlatma = Konuşma – Yazma
Okuma Türleri: Sesli okuma – Sessiz okuma – Göz atarak okuma – Özetleyerek okuma – İşaretleyerek okuma – Tahmin ederek okuma
– Soru sorarak okuma – Tartışarak okuma
Okuma alışkanlığı edinmeyi etkileyen faktörler: Bireysel etkenler – Çevre – Aile - Okul
Okuduğunu anlama stratejileri;
1) Okuma öncesinde : (güdüleme, beyin fırtınası, öngörüde bulunma)
2) Okuma sırasında : (yordama, not alma, gözünde canlandırma)
3) Okuma sonunda: (özet yapma, soruları cevaplama, resim çizme)
Eleştirel düşünmenin temel özellikleri:
- Eleştirel düşünme ön yargılardan uzak olmayı gerektirir. - Eleştirel düşünme bir süreçtir.
- Zihinsel düşünme süreçlerinin aktif kullanımı söz konusudur. - Çok yönlü bakış açısını ve düşünmeyi zorunlu kılar.
- Bilimsel bir yaklaşımı, nesnel bakış açısını gerektirir.
- Eleştirel düşünmede neden-sonuç ilişkisinin önemli bir yeri vardır. - Eleştirel düşünmenin temelinde yoğun bir dikkat vardır.
Eleştirel düşünme sürecinin içerdiği beceriler:
- Tanımlama Hipotez kurma – Bilgi toplama – Yorumlama ve genelleme – Akıl yürütme – Değerlendirme ve Uygulama
Eleştirel Okuma: Eleştirel düşünme yaklaşımının okuma eyleminde, metin üzerinde uygulanmasıdır. Eleştirel okumada metin türü belirleyicidir. Okurun metne yaklaşımı metin türüne göre değişiklik gösterir.
Bilgilendirici metinde okur; bilginin niteliğini, günlük yaşamda geçerliliğinin olup olmadığını, bilginin dayandığı kaynakları ve güvenilirliğini sorgular.
Kurgulayıcı metin: gerçek yaşamın olgu ve nesnelerinin, belli bir iletiyi aktarmak üzere, yazarın süzgecinden geçirilerek seçilmiş, birleştirilmiş, kurgulanmış, yeni bir gerçekliğe dönüştürülmüş metinlerdir.
Dinleme Süreci: Konuşan > İleti-mesaj > Dinleyen(alıcı) > Geri Bildirim.
Dinleme sürecini etkileyen faktörler;
- Kaynak(konuşmacı): Mesajda kullanılan sözcükler, terimler, yanlış anlaşılmaya yol açacak cümle kuruluşları, yanlış vurgu ve tonlamalar, konuşma bozuklukları, konuşmayı etkileyen fiziksel etkenler, konuşma hızı, ses tonu, jest ve mimikler, bilgi birikimi, konuyla ilgili yapılan hazırlık, konunun sunuluş şekli.
- Alıcı(dinleyici): Alıcının zihinsel ve fizyolojik yetileri, dikkat, ilgi-istek, kelime dağarcığı, bilgi birikimi, ön yargı, dinleme sürecinde uygun dinleme davranışları gösterme, dinleme hızı.
- Çevre-Ortam: Isı, Ses, Işık, Fiziksel konfor.
Dinleme türleri: Aktif dinleme – Pasif dinleme – Not alarak dinleme – Grup halinde dinleme – Empatik dinleme – Yaratıcı dinleme – Amaçlı dinleme – Sorgulayıcı dinleme – Seçici dinleme – Eleştirel dinleme.
Ünite 8 TÜRK DİLİ 2
Konuşma ile ilgili temel kavramlar;
Boğumlanma: Ciğerlerden gönderilen havanın ağız ve burun yolundaki ses aygıtlarının yardımıyla ağızdan çıkarken konuşma sesi biçimlerini almasıdır.
Sıklık/Frekans: Titreşen her nesnenin 1 saniyedeki yalın titreşimleridir. Ölçü birimleri hertz’dir. İnsanlar ile 20.000 Hertz arasındaki ses dalgalarını algılayabilirler.
Ton/Tonlama: Titreşen, ses veren varlığın titreşim sayısının az ya da çok oluşuna tonlama denir. Tonlama, iletilmek istenen mesajın, duygunun doğru şekilde dinleyiciye ulaşmasına, dinleyici üzerinde etkisinin artmasına yardımcı olur.
Ezgi: İletilmek istenen mesaja, oluşturulmak istenen duygu değerine bağlı olarak konuşmacının cümle düzeyinde yaptığı tonlamalardır.
Vurgu: Sözcüklerde ve sözcük öbeklerinde bazı hecelerin, cümlenin bütününde de bazı sözcüklerin diğerlerine göre daha yüksek tonla seslendirilmesidir.
Durak/Duraklama: Özellikle vurgulanan bir yargının, mesajın, yüksek tonlu ifadenin veya bir sorunun ardından gelen kısa süreli sessizliktir. Cümlenin anlamı, mesajın değeri, konuşmada durağın yerini ve süresini belirler.
Tını/Renk: Bir sesi başka seslerden ayırmamızı sağlayan fiziksel niteliğe verilen addır.
Pes ve Tiz Ses: Pes; kulağa kalın, yavaş, alçak gelen sesler için kullanılır.
Tiz; kulağa ince, hızlı, yüksek gelen sesler için kullanılır.
Doğru, güzel, iyi bir sesin sahip olması gereken temek fiziksel özellikler: İşitilebilirlik – Esneklik – Akılcılık – Hoşagiderlik
Doğru, Güzel ve Etkili Konuşmanın temel ilkeleri: Açıklık – Doğallık – İnandırıcılık – İlginçlik – Konuşmacının bilgi ve donanımı
– Ön çalışma – Yöntem ve plan – Konuşmayı destekleyen yardımcı unsurlar – Üslup
Üslup: Çenebaz üslup – Çekingen üslup – Övünme üslubu – Monoton üslup – Ağır üslup – Delil üslubu – Ayrık üslup – Vaiz üslubu – Hissi üslup – Keskin üslup – Ziyafet üslubu
Bilimsel bilgi: Hazırlıklı konuşmayı gerektirir.
Tonlama: Konuşmanın fizyolojik olmayan yönüyle ilgilidir.
Açık oturumlarda amaç: herhangi bir görüşün doğruluğunu ortaya çıkarmaktır.
Şura: sözcüğünde ünlü uzaması anlamı değiştirmektedir.
Jest: el, kol, başta meydana gelen hareketler Mimik: Yüzde meydana gelen hareketler.
Hazırlıksız konuşmalar/Günlük konuşmalar: Selamlaşma, Hatır sorma, Baş sağlığı, Özür dileme, Kutlama, Adres sorma, Tanışma
Hazırlıklı konuşmalar/Topluluk konuşmaları: Söylev, Konferans ve açılış konuşmaları (tek bir kişinin)
Sempozyum, Açık oturum, Panel, Forum, Seminer, Kurultay (grup tarafından ve belirli bir topluluk karşısında gerçekleşen konuşma.
Söylev/Nutuk: Siyasi, askeri, dini, ekonomik, kültürel konular.
Konferans: Uzmanlık gerektiren bir konuda, bu içeriği anlayabilecek ve sorular yöneltebilecek dinleyici kitlesi karşısında konuşma.
Açılış Konuşması:
Açık Oturum: Önceden belirlenen bir konunun, o konuda uzman bir grup kişi tarafından tartışılarak ele alındığı konuşmalardır.
Konusu: Güncel meseleler. Konuşmacılar: uzman. Dinleyici kitlesi: uzman değildir. Amacı: konuyu çok yönlü ele almak. Süresi 2 saat.
Panel: Önceden belirlenin konu uzman grup tarafından tartışılır. Konuşmacılara: Panelist denir.
Forum: Önceden belirlenen konu uzman grup tarafından topluluk karşısında tartışılır. En önemli özelliği: dinleyiciler yönetici kontrolünde söz alarak görüşlerini ifade edebilir.
Sempozyum/Bilgi Şöleni: Bilim ve sanat alanlarında uzmanların topluluk karşısında konuşması.
Kurultay: Kurumların amaçları ve beklentilerini ele almak üzere uzman kişilerin ve katılımcıların görüşlerini paylaştıkları konuşma. Kongre terimi de kullanılır.
Seminer: Akademik özellik taşır. Uzman kişilerin bilgilerini, konuyu tartışacak düzeyde olmayan izleyici grubuna aktarması.
Münazara: Karşıt iki görüşün izleyiciler önünde tartıştığı konuşma.
Asalak ses: (hı, şey, yani, falan, tamam mı, işte, artı, dermişim, ondan sonra, neyse, efendime söyleyim, anlatabildim mi vb.)
Sanatsal Yazılar: Sanat niteliği taşıyan yazılarda, bir düşüncenin ya da duygunun anlatımında yaratma, yeniden oluşturma söz konusudur. Kurguya dayalı yazılardır.
Sanatsal Yazılar, edebi, yazınsal metinler ya da kurmaca, kurgusal metinler olarak da ifade edilmektedir.
Sanatsal Yazıların Özellikleri;
Yazıların tümünün belirlenmesinde dilin kullanımı başat değişkendir.
Sanatsal yazılarda dilin kullanımı, düşünce yazılarındakinden farklıdır.
Sözcükler gerçek anlamlarının ötesinde yeni anlamlar yüklenebilirler.
Nesnel yaşamın gerçeklerinden esinlenerek kurmaca bir dünyayı yansıtır.
Sanatçının iletisi ile okurun anladığı farklı olabilir.
Sanatsal Yazı Türleri: Şiir – Düz Yazı
ŞİİR: (manzume, nazım, koşuk) Zengin sembollerle, ritimli sözlerle ortaya çıkar.
Özellikleri: Sanatsal yazı türlerinde şiir en eski türüdür.
Şiirde çağrışım, imge, duygular, sezgi, duygular önemli yer tutar.
Anlatım daha kapalı, söyleyiş daha ritmik ve algılar daha ön plandadır.
Şiirin düzyazıdan farkları arasında çağrışımlar, imgeler, uzunluk kısalık durumu.
Şairler şiirde müzikal etkiyi sözcüklerin kullanımıyla sağlamaya çalışır.
Sözcükler şiirde gizemli bir hal alırlar.
ŞİİR Türleri;
Epik Şiir: Bir ulusun başından geçen olayları ve bu olaylarda kahramanlık gösterenleri, yurt sevgisini coşkulu bir dille anlatan uzunca şiirlere denir. Türk Edebiyatında ‘’destan’’ denir.
Türleri: Doğal Epik Şiir: Oluşumları eskiye dayalı, söyleyeni unutulmuş. (Manas Destanı) Kırgız
Yapay Epik Şiir: Yakın tarihte oluşmuş, yazarın belli olduğu. Nazım Hikmet(Kurtuluş Savaşı Destanı)
Didaktik Şiir: Bilgilendirme, öğüt verme, bir düşünceyi açıklama amacı güden şiirler. Konusu düşüncedir. (Öğretici şiir) Manzum hikayeler ve fabllar bu grup içindedir.
Didaktik şiir şairleri: ilk örneği Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi) insan, toplum, devlet yaşamının düzenlenmesi. Aşık Paşa’nın tasavvufu öğretmek için ‘’Garibname’’
Nabi’nin oğluna öğüt vermek için yazdığı ‘’Hayriyye’’ Tevfik Fikret çocuklarıa seslendiği ‘’Şermin’’ Mehmet Akif ‘’Asım’’
Fabl: insanlara ahlak dersi vermeyi amaçlar. İnsanlar arasında geçen olayları diğer canlılar arasında geçiyormuş gibi göstererek anlatan fabllar, sonunda okuyana bir ders verir. Beydeba, Ezap, La Fontaine
Pastoral Şiir: Doğa ve doğa güzelliklerini sevdirmeyi amaçlayan, çobanların yaşamını, aşklarını, üzüntülerini anlatan şiirler. Pastoral ‘’çobanlara ilişkin’’ demek. (monolog) idil – (diyalog) eglog
Yunan edebiyatında Theokritos – Latin edebiyatında Vergilus Halk edebiyatında: Karacaoğlan ‘’Çukurova bayramlığın giyerken’’ Tanzimat döneminde: Abdülhak Hamit, Tevfik Fikret
Çağdaş Türk Şiirinde: Kemalettin Kamu, Behçet Necatigil.
Satirik Şiir: İğneli bir dille, eleştirme yöne ağır basan şiirlere denir. Didaktik (öğretici) bir yanı da bulunur. Halk edebiyatında ‘’taşlama’’ denir.
Batıda: Voltaire Halk edebiyatında: Pir Sultan Abdal Yeni türk edebiyatında: Neyzen Tevfik, Orhan Veli.
ÖYKÜ: Yaşanmış olayları bir kurgu biçiminde anlatan yazınsal bir tür.
Öykünün özellikleri;
Olay/Durum: İnsanın karşılaşabileceği her durum öykünün konusu olabilir.
Kişiler: Olayın kahramanlarıdır. İnsan dışında canlılar ya da nesneler olabilir.
Zaman: Öykünün başlangıç, gelişme ve bitişini kapsayan süredir.
Yer: Olayın geçtiği yerdir.
Öykü Türleri;
Olay öyküsü: Mappussant tipi öykü. Olay ağırlıklıdır.
Durum öyküsü: Çehov tipi öykü. Olay ağırlıklı değildir.
ROMAN: yaşanmış olayları kurmacaya dayalı olarak anlatan düz yazı türüdür.
Roman Türleri;
İçeriklerine göre: macera, polisiye, tarihsel, serüven, egzotik roman vb.
Yazarın sanat ve edebiyat anlayışına göre: Romantik, gerçekçi, doğacı vb.
Okur topluluğuna göre: Çocuk, gençlik, popüler roman vb.
TİYATRO: hem söz hem eylem sanatıdır.
Özellikleri: Perdeler ve sahnelerden oluşur. 4 ögeden oluşur: olaylar zinciri, kişiler, olayın geçtiği yer ve zaman.
Türleri;
Trajedi (Ağlatı): Corneille, Shakespeare’nin Romeo ve Juliet, Hamlet (Korku ve acımaya yönelik hisler uyandırmak.)
Komedi (Güldürü): Karakter komedisi: İnsan karakterinin gülünç tarafı
Dram: Yaşamın acıklı ve gülünç yanlarını bir arada ele alır.
Ünite 6 TÜRK DİLİ 2
Bilimsel yazı: Yazarın konu ile ilgili başka kaynaklara göndermede bulunduğu
Bilimsel Araştırma Süreci; veri Toplanması, Sınıflandırılması, Çözümlenmesi, Açıklanması, Yorumlanması.
GİRİŞ bölümü: Amaç, Kaynak taraması, Önem, Araştırma Soruları àAna Bölüm
ANA bölümü: Özet bilgilerin açık ve net ifadesi, Kaynaklara atıfta bulunma, Kendi görüşünü vurgulama, Giriş bölümünde vaat edilen her şeye yer verme. àSonuç Bölümü
SONUÇ bölümü: Hedefe ulaşılıp ulaşılmadığının yazılması, Yazarın kesin ve net yorumları, Çalışmanın özü ve genel niteliklerinin verilmesi, Tüm çalışmanın özeti.
Bilimsel yazı yazım stili: IMRAD formatında olmalı.
Introduction(Giriş) – Material(Yöntem, Veri toplama) – Results(Bulgular ve Analizler) – And(ve) – Discussion(Tartışma)
Dünyada Kabul Gören Yazım Stilleri:
APA: (Amerikan Psikoloji Derneği) – psikoloji, eğitim ve diğer sosyal bilimlerdeki bilimsel yazılar.
AMA: (Amerikan Tıp Birliği) – Tıp, sağlık ve biyolojik bilimler alanındaki bilimsel yazı
ASA: (Amerikan İstatistikçiler Birliği) – istatistik, tıp, biyolojik bilimler, psikoloji ve diğer bilimsel yazılar hazırlanırken istatistiksel sonuçların gösteriminde uyulması gereken kuralları içeren.
APSA: (Amerikan Politik Bilimler Birliği) – ekonomik, politik ve sosyo-politik bilimler alanındaki bilimsel yazılar
MLA: (Modern Dil Birliği) – edebiyat, sanat, yazın, dil ve tarih bilimlerindeki bilimsel yazılar
CHICAGO: gerçek yaşamda tüm konularda hazırlanmış olan kitap, magazin, gazete ve diğer bilimsel alan dışı yayınlarda
CONSORT: Medikal denemelerin sonuçlarının bildirilmesi
Times New Roman - 12 punto – 1.5 satır aralığı – Paragraf başlarında tab verildiğinde paragraf aralarında boşluk bırakılmaması.
Yazışma: Resmi ve Özel yazışmalar olmak üzere iki gruba ayrılır.
Resmi yazı: Devlet kurumlarının kendi aralarında iletişimlerini sağlamak amacıyla yazılan yazılardır. Bu tür yazılarda
konuyu doğrudan ifade etmek amaçlanır. Resmi yazı türleri: Dilekçe – tutanak – karar – rapor – öz geçmiş
Özel Yazışmalar: Daha kişisel sebeplerle yazılan mektup türleridir. Özel mektup, edebi mektup, resmi mektup, iş mektubu ve açık mektup
Bilimsel araştırma yazısı süreci: Konuya karar vermek – konuyla ilgili yapılan çalışmaları incelemek – yazının yöntemini ifade etmek - ilgili kaynaklardan alıntılar yapmak – sonuca ulaşmak.
Dünyada kabul gören genel yazım standartlarına göre ekonomi, işletme, eğitim, sosyoloji, psikoloji, antropoloji, siyaset bilimi ve biyoloji alanlarında tercih edilen stil ile edebiyat, tarih, felsefe, modern ve klasik diller gibi beşeri bilimler dallarında kullanılan yazım stilleri sırasıyla: APA –MLA
Bilimsel bir yazının kaynakça listesini oluştururken Kaynakların yazar soyadına göre alfabetik olarak sıralanmasına dikkat edilir.
Dilekçe: Resmî ya da özel kuruluşlara, gerçek ya da tüzel kişilere yazılan, bir dileği, isteği, ihbar ve şikayeti bildirmek üzere veya herhangi bir konuda bilgi sormak amacıyla yazılan resmî mektup türlerinden en yaygını
Tutanak: Meclis, kurul, toplantı, mahkeme gibi yerlerde söylenen sözlerin, tespit edildiği anda aynen yazıya geçirilmesiyle oluşturulan yazılara tutanak adı verilir.
Toplantı tutanağı: görüşmelerin başlandığı andan itibaren düzenlenmelidir.
Olay tutanağı: olaydan hemen sonra düzenlenir.
Karar: Bazı resmî kuruluşların veya tüzel kişilerin bir konu üzerine yaptıkları toplantı veya oturumlardan sonra oluşan görüşleri, komisyonların gerçekleştirdikleri çalışma ve araştırma sonuçlarının onanmış deftere yazılmasına karar denir.
Rapor: Bir konu ya da olayın incelenmesi sonucunda elde edilen veriler ışığında ortaya çıkan görüşlerin sunulduğu yazı türü.
Öz Geçmiş: Kamu veya özel kuruşların iş başvurusu sırasında kişilerin niteliklerini kısaca anlatmalarını istediği yazı türü. CV
Açık mektup: Herhangi bir düşüncenin, görüşün açıklanması veya bir tezin savunulması ve halka duyurulması için yazılan ve gazete veya dergi aracılığıyla yayımlanan mektuplar.
Özel mektup: Yakın akrabalar ve arkadaşlar arasında yazılan, özel konuları içeren mektup.
Edebi mektup: edebiyat dünyası içindeki kişilerin yazdıkları mektup.
İş mektubu: işle ilgili konularda ticari kuruşların birbirleriyle ya da ticari kuruluşlarla kişilerin iletişimlerinde kullanılan mektup.
Resmi mektup: Resmi dairelerin ve tüzel kişilik taşıyan kuruluşların birbirlerine yazdıkları resmi yazılarla, bunların vatandaşların başvurularına verdikleri yazılı cevaplar.
Ünite 7
TÜRK DİLİ 2
· Anlama = Okuma – Dinleme Anlatma = Konuşma – Yazma
Okuma Türleri: Sesli okuma – Sessiz okuma – Göz atarak okuma – Özetleyerek okuma – İşaretleyerek okuma – Tahmin ederek okuma
– Soru sorarak okuma – Tartışarak okuma
Okuma alışkanlığı edinmeyi etkileyen faktörler: Bireysel etkenler – Çevre – Aile - Okul
Okuduğunu anlama stratejileri;
1) Okuma öncesinde : (güdüleme, beyin fırtınası, öngörüde bulunma)
2) Okuma sırasında : (yordama, not alma, gözünde canlandırma)
3) Okuma sonunda: (özet yapma, soruları cevaplama, resim çizme)
Eleştirel düşünmenin temel özellikleri:
- Eleştirel düşünme ön yargılardan uzak olmayı gerektirir. - Eleştirel düşünme bir süreçtir.
- Zihinsel düşünme süreçlerinin aktif kullanımı söz konusudur. - Çok yönlü bakış açısını ve düşünmeyi zorunlu kılar.
- Bilimsel bir yaklaşımı, nesnel bakış açısını gerektirir.
- Eleştirel düşünmede neden-sonuç ilişkisinin önemli bir yeri vardır. - Eleştirel düşünmenin temelinde yoğun bir dikkat vardır.
Eleştirel düşünme sürecinin içerdiği beceriler:
- Tanımlama Hipotez kurma – Bilgi toplama – Yorumlama ve genelleme – Akıl yürütme – Değerlendirme ve Uygulama
Eleştirel Okuma: Eleştirel düşünme yaklaşımının okuma eyleminde, metin üzerinde uygulanmasıdır. Eleştirel okumada metin türü belirleyicidir. Okurun metne yaklaşımı metin türüne göre değişiklik gösterir.
Bilgilendirici metinde okur; bilginin niteliğini, günlük yaşamda geçerliliğinin olup olmadığını, bilginin dayandığı kaynakları ve güvenilirliğini sorgular.
Kurgulayıcı metin: gerçek yaşamın olgu ve nesnelerinin, belli bir iletiyi aktarmak üzere, yazarın süzgecinden geçirilerek seçilmiş, birleştirilmiş, kurgulanmış, yeni bir gerçekliğe dönüştürülmüş metinlerdir.
Dinleme Süreci: Konuşan > İleti-mesaj > Dinleyen(alıcı) > Geri Bildirim.
Dinleme sürecini etkileyen faktörler;
- Kaynak(konuşmacı): Mesajda kullanılan sözcükler, terimler, yanlış anlaşılmaya yol açacak cümle kuruluşları, yanlış vurgu ve tonlamalar, konuşma bozuklukları, konuşmayı etkileyen fiziksel etkenler, konuşma hızı, ses tonu, jest ve mimikler, bilgi birikimi, konuyla ilgili yapılan hazırlık, konunun sunuluş şekli.
- Alıcı(dinleyici): Alıcının zihinsel ve fizyolojik yetileri, dikkat, ilgi-istek, kelime dağarcığı, bilgi birikimi, ön yargı, dinleme sürecinde uygun dinleme davranışları gösterme, dinleme hızı.
- Çevre-Ortam: Isı, Ses, Işık, Fiziksel konfor.
Dinleme türleri: Aktif dinleme – Pasif dinleme – Not alarak dinleme – Grup halinde dinleme – Empatik dinleme – Yaratıcı dinleme – Amaçlı dinleme – Sorgulayıcı dinleme – Seçici dinleme – Eleştirel dinleme.
Ünite 8 TÜRK DİLİ 2
Konuşma ile ilgili temel kavramlar;
Boğumlanma: Ciğerlerden gönderilen havanın ağız ve burun yolundaki ses aygıtlarının yardımıyla ağızdan çıkarken konuşma sesi biçimlerini almasıdır.
Sıklık/Frekans: Titreşen her nesnenin 1 saniyedeki yalın titreşimleridir. Ölçü birimleri hertz’dir. İnsanlar ile 20.000 Hertz arasındaki ses dalgalarını algılayabilirler.
Ton/Tonlama: Titreşen, ses veren varlığın titreşim sayısının az ya da çok oluşuna tonlama denir. Tonlama, iletilmek istenen mesajın, duygunun doğru şekilde dinleyiciye ulaşmasına, dinleyici üzerinde etkisinin artmasına yardımcı olur.
Ezgi: İletilmek istenen mesaja, oluşturulmak istenen duygu değerine bağlı olarak konuşmacının cümle düzeyinde yaptığı tonlamalardır.
Vurgu: Sözcüklerde ve sözcük öbeklerinde bazı hecelerin, cümlenin bütününde de bazı sözcüklerin diğerlerine göre daha yüksek tonla seslendirilmesidir.
Durak/Duraklama: Özellikle vurgulanan bir yargının, mesajın, yüksek tonlu ifadenin veya bir sorunun ardından gelen kısa süreli sessizliktir. Cümlenin anlamı, mesajın değeri, konuşmada durağın yerini ve süresini belirler.
Tını/Renk: Bir sesi başka seslerden ayırmamızı sağlayan fiziksel niteliğe verilen addır.
Pes ve Tiz Ses: Pes; kulağa kalın, yavaş, alçak gelen sesler için kullanılır.
Tiz; kulağa ince, hızlı, yüksek gelen sesler için kullanılır.
Doğru, güzel, iyi bir sesin sahip olması gereken temek fiziksel özellikler: İşitilebilirlik – Esneklik – Akılcılık – Hoşagiderlik
Doğru, Güzel ve Etkili Konuşmanın temel ilkeleri: Açıklık – Doğallık – İnandırıcılık – İlginçlik – Konuşmacının bilgi ve donanımı
– Ön çalışma – Yöntem ve plan – Konuşmayı destekleyen yardımcı unsurlar – Üslup
Üslup: Çenebaz üslup – Çekingen üslup – Övünme üslubu – Monoton üslup – Ağır üslup – Delil üslubu – Ayrık üslup – Vaiz üslubu – Hissi üslup – Keskin üslup – Ziyafet üslubu
Bilimsel bilgi: Hazırlıklı konuşmayı gerektirir.
Tonlama: Konuşmanın fizyolojik olmayan yönüyle ilgilidir.
Açık oturumlarda amaç: herhangi bir görüşün doğruluğunu ortaya çıkarmaktır.
Şura: sözcüğünde ünlü uzaması anlamı değiştirmektedir.
Jest: el, kol, başta meydana gelen hareketler Mimik: Yüzde meydana gelen hareketler.
Hazırlıksız konuşmalar/Günlük konuşmalar: Selamlaşma, Hatır sorma, Baş sağlığı, Özür dileme, Kutlama, Adres sorma, Tanışma
Hazırlıklı konuşmalar/Topluluk konuşmaları: Söylev, Konferans ve açılış konuşmaları (tek bir kişinin)
Sempozyum, Açık oturum, Panel, Forum, Seminer, Kurultay (grup tarafından ve belirli bir topluluk karşısında gerçekleşen konuşma.
Söylev/Nutuk: Siyasi, askeri, dini, ekonomik, kültürel konular.
Konferans: Uzmanlık gerektiren bir konuda, bu içeriği anlayabilecek ve sorular yöneltebilecek dinleyici kitlesi karşısında konuşma.
Açılış Konuşması:
Açık Oturum: Önceden belirlenen bir konunun, o konuda uzman bir grup kişi tarafından tartışılarak ele alındığı konuşmalardır.
Konusu: Güncel meseleler. Konuşmacılar: uzman. Dinleyici kitlesi: uzman değildir. Amacı: konuyu çok yönlü ele almak. Süresi 2 saat.
Panel: Önceden belirlenin konu uzman grup tarafından tartışılır. Konuşmacılara: Panelist denir.
Forum: Önceden belirlenen konu uzman grup tarafından topluluk karşısında tartışılır. En önemli özelliği: dinleyiciler yönetici kontrolünde söz alarak görüşlerini ifade edebilir.
Sempozyum/Bilgi Şöleni: Bilim ve sanat alanlarında uzmanların topluluk karşısında konuşması.
Kurultay: Kurumların amaçları ve beklentilerini ele almak üzere uzman kişilerin ve katılımcıların görüşlerini paylaştıkları konuşma. Kongre terimi de kullanılır.
Seminer: Akademik özellik taşır. Uzman kişilerin bilgilerini, konuyu tartışacak düzeyde olmayan izleyici grubuna aktarması.
Münazara: Karşıt iki görüşün izleyiciler önünde tartıştığı konuşma.
Asalak ses: (hı, şey, yani, falan, tamam mı, işte, artı, dermişim, ondan sonra, neyse, efendime söyleyim, anlatabildim mi vb.)