ÜNİTE 1=SOSYOLOJI NEDIR?
SOSYOLOJİ NEDİR?
Sosyolojinin konusu toplumdur. Sosyoloji, toplumun yapısını, toplumsal ilişkileri, toplumsal kurumlar ve grupları, gruplar arası ilişkileri ve toplumsal değişimi bilimsel olarak inceleyen bir sosyal bilimdir.
Toplum, bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak için birbirleriyle ilişki kuran, birbirlerini etkileyen, ortak bir kültürü paylaşan, belirli bir toprak parçası üzerinde yaşayan insan topluluğudur.
-Sosyoloji, olması gerekeni değil, olanı olduğu gibi inceler.
Toplumdaki kurumların aralarında var olan göreli bir eşgüdüm ve uyum hâline toplumsal düzen denilir
-Sosyoloji topluma bir bütün olarak yaklaşır.
-Aile, okul, işyeri küçük boyutlu; sendika, siyasi parti ve devlet ise büyük boyutlu
toplumsal gruplardır. Bu gruplar toplumun parçalarıdır.
SOSYOLOJININ ONCULERI
Simon=bir toplumdaki yapılar, kurumlar, bilgiler ve inançlar tarihsel süreç içerisinde sürekli bir değişim ve dönüşüm hâlinde bulunurlar. Saint Simon’un toplumsal fizyoloji, beşeri bilim ya da özgürlük bilimi olarak adlandırdığı sosyolojinin temel görevi, toplumu hareket ve dönüşüm hâlinde incelemektir.
Diyalektik Yöntem=Hegel, evrenin kapsadığı tüm nesneler arasında karşılıklı etki-tepki ilişkilerinin varlığından hareketle, diyalektik yöntemin birbirinden ayrılmaz yasalarını şu şekilde sıralamaktadır: Bütünlük, çelişme, hareket ve nitel değişme.
Bütünlük yasası=Evrendeki her varlık ya da her olay, diğer varlık veya olaylardan bağımsız olarak ele alınamaz.
Çelişme yasası=Her varlığın, her olayın kendi karşıtını, kendi çelişiğini bünyesinde taşıdığını varsayar
Hareket yasası=Evren ve evrendeki her varlık, her olgu, her şey sürekli bir hareket, değişim ve dönüşüm içerisindedir.
Nitel değişme yasası=Varlık veya olaylardaki gelişme ve değişmeler önce belirgin bir anlam taşımayan nicel değişmeler olarak değerlendirilmelidir. İç çelişmeler nedeniyle gerekli ve zorunlu bir biçimde oluşan bu nicel değişmeler giderek belirginleşen köklü nitel değişmeleri doğururlar. Bu nedenle Hegel’in idealist diyalektiğine göre, gelişme ve değişme süreci, basit ve niceliksel olandan karmaşık ve niteliksel olana doğru yükselen bir hareket şeklinde değerlendirilmelidir .
NOT=her bir yasanın yalnız başına büyük bir anlam taşımayacağı gercektır.Birbirini
tamamlayan ve bütün olarak ele alınır.
ÜÇ HAL YASASI
Teolojik evrede, insan zihni, olayların ilk ve son nedenlerini, mutlak hakikati araştırır. Olayların nedenlerini doğa üstü birtakım varlıklarda görür.
Metafizik evre, bir geçiş evresidir. Bu evrede doğa üstü etkenlerin yerini soyut bir takım etkenler alır.
Pozitif evrede, insan zihni mutlak’ı aramaktan vazgeçip gözlem ve akıl yürütme yoluyla olaylar arasındaki art arda geliş ve ilişkileri, bilimsel yasalar şeklinde ifade etmeye çalışır. Comte, sosyolojiyi, toplumsal statik ve toplumsal dinamik olarak ikiye ayırmaktadır.
Toplumsal statik, belirli toplumlardaki düzeni inceleyeceği için bir ”düzen kuramı” dır. Toplumsal dinamik, yani dinamik sosyoloji ise toplumlardaki ilerlemeyi ve hareketliliği inceleyeceği için Comte onu bir “ilerleme kuramı” olarak belirtmiştir.
SOSYOLOJININ KURUCULARI
Durkheim=Durkheim’ın belirlediği en önemli metodolojik ilkelerden biri, “Toplumsal olgular, ancak başka toplumsal olgularla açıklanır.” Önermesidir.
Durkheim’ın toplumbilimsel yöntemde ortaya koyduğu bir başka önemli ilke, ‘Bütün ilk kavramların, ön yargıların ve sağduyuya dayalı genel kanıların araştırma sürecinden arındırılması’dır. Yani araştırmacı, toplumsal olguları nesneler gibi incelemelidir.
Mekanik Dayanışma=Bireylerin toplumu oluşturmalarının nedenini ve nasılını ayıran Durkheim, bunu, toplumsal bilinç olgusuna dayanan bir dayanışma kavramı ile açıklamak istemektedir.
Organik Dayanışma=mekanik dayanışmanın karşıtı olan organik dayanışma, farklılaşmanın sonucu olarak beliren daha çağdaş bir oluşumdur. Canlı varlıklarda nasıl organlar arasında bir birlik, bir bütünleşme ve dayanışma varsa ve organizmanın varlığını sürdürebilmesi için nasıl her organın farklı görevini yerine getirmesi gerekiyorsa, bu durum toplumun varlığı için de aynen geçerlidir.
Örneğin bir toplumda görev ve mesleklerin farklılaşması.
Anomi ya da Toplumsal Kuralsızlık Ortamı ANOMİ=toplumsal kuralların yokluğu ya da yetersizliği sonucunda değer sistemleri ile birey arasındaki ilişkinin bunalımlı bir görünüm alması, toplumsal dayanışmanın çatlaması anlamına gelir.
*Sosyolojinin klasik kurucuları arasında şu isimler özellikle önemlidir: Auguste Comte, Karl Marx, Emile Durkheim ve Max Weber. Ondokuzuncu yüzyıl ortalarında yazan Comte ve Marx, sosyolojinin kimi temel konularını belirlemişler ve bu konular daha sonra Durkheim ve Weber tarafından geliştirilmiştir.
*Sosyolojideki temel kuramsal yaklaşımlar, işlevselcilik, çatışmacı bakış açıları ile sembolik etkileşimciliktir.
ÜNİTE 2=ARASTIRMA YONTEM VE TEKNIKLER
Sosyoloji ve Bilimsel Metot
Tümdengelim=Genel bilgilerden özel bilgiler üreten metottur. Tümdengelimin en yalın örneği Aristoteles (kıyas) görülür: “Bütün insanlar ölümlüdür. Nevzat insandır. O halde, Nevzat da ölümlüdür”.
SOSYOLOJİ NEDİR?
Sosyolojinin konusu toplumdur. Sosyoloji, toplumun yapısını, toplumsal ilişkileri, toplumsal kurumlar ve grupları, gruplar arası ilişkileri ve toplumsal değişimi bilimsel olarak inceleyen bir sosyal bilimdir.
Toplum, bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılamak için birbirleriyle ilişki kuran, birbirlerini etkileyen, ortak bir kültürü paylaşan, belirli bir toprak parçası üzerinde yaşayan insan topluluğudur.
-Sosyoloji, olması gerekeni değil, olanı olduğu gibi inceler.
- Aynı özellikte bulunan toplumsal değer ve olayların oluşturduğu bütüne toplumsal kurum denir. Örneğin ; ahlak, hukuk,dın
- Farklı amaçlarla insanlar tarafından oluşturulan teşkilatlı ve somut kuruluşlara da
Toplumdaki kurumların aralarında var olan göreli bir eşgüdüm ve uyum hâline toplumsal düzen denilir
-Sosyoloji topluma bir bütün olarak yaklaşır.
-Aile, okul, işyeri küçük boyutlu; sendika, siyasi parti ve devlet ise büyük boyutlu
toplumsal gruplardır. Bu gruplar toplumun parçalarıdır.
SOSYOLOJININ ONCULERI
Simon=bir toplumdaki yapılar, kurumlar, bilgiler ve inançlar tarihsel süreç içerisinde sürekli bir değişim ve dönüşüm hâlinde bulunurlar. Saint Simon’un toplumsal fizyoloji, beşeri bilim ya da özgürlük bilimi olarak adlandırdığı sosyolojinin temel görevi, toplumu hareket ve dönüşüm hâlinde incelemektir.
Diyalektik Yöntem=Hegel, evrenin kapsadığı tüm nesneler arasında karşılıklı etki-tepki ilişkilerinin varlığından hareketle, diyalektik yöntemin birbirinden ayrılmaz yasalarını şu şekilde sıralamaktadır: Bütünlük, çelişme, hareket ve nitel değişme.
Bütünlük yasası=Evrendeki her varlık ya da her olay, diğer varlık veya olaylardan bağımsız olarak ele alınamaz.
Çelişme yasası=Her varlığın, her olayın kendi karşıtını, kendi çelişiğini bünyesinde taşıdığını varsayar
Hareket yasası=Evren ve evrendeki her varlık, her olgu, her şey sürekli bir hareket, değişim ve dönüşüm içerisindedir.
Nitel değişme yasası=Varlık veya olaylardaki gelişme ve değişmeler önce belirgin bir anlam taşımayan nicel değişmeler olarak değerlendirilmelidir. İç çelişmeler nedeniyle gerekli ve zorunlu bir biçimde oluşan bu nicel değişmeler giderek belirginleşen köklü nitel değişmeleri doğururlar. Bu nedenle Hegel’in idealist diyalektiğine göre, gelişme ve değişme süreci, basit ve niceliksel olandan karmaşık ve niteliksel olana doğru yükselen bir hareket şeklinde değerlendirilmelidir .
NOT=her bir yasanın yalnız başına büyük bir anlam taşımayacağı gercektır.Birbirini
tamamlayan ve bütün olarak ele alınır.
ÜÇ HAL YASASI
Teolojik evrede, insan zihni, olayların ilk ve son nedenlerini, mutlak hakikati araştırır. Olayların nedenlerini doğa üstü birtakım varlıklarda görür.
Metafizik evre, bir geçiş evresidir. Bu evrede doğa üstü etkenlerin yerini soyut bir takım etkenler alır.
Pozitif evrede, insan zihni mutlak’ı aramaktan vazgeçip gözlem ve akıl yürütme yoluyla olaylar arasındaki art arda geliş ve ilişkileri, bilimsel yasalar şeklinde ifade etmeye çalışır. Comte, sosyolojiyi, toplumsal statik ve toplumsal dinamik olarak ikiye ayırmaktadır.
Toplumsal statik, belirli toplumlardaki düzeni inceleyeceği için bir ”düzen kuramı” dır. Toplumsal dinamik, yani dinamik sosyoloji ise toplumlardaki ilerlemeyi ve hareketliliği inceleyeceği için Comte onu bir “ilerleme kuramı” olarak belirtmiştir.
SOSYOLOJININ KURUCULARI
Durkheim=Durkheim’ın belirlediği en önemli metodolojik ilkelerden biri, “Toplumsal olgular, ancak başka toplumsal olgularla açıklanır.” Önermesidir.
Durkheim’ın toplumbilimsel yöntemde ortaya koyduğu bir başka önemli ilke, ‘Bütün ilk kavramların, ön yargıların ve sağduyuya dayalı genel kanıların araştırma sürecinden arındırılması’dır. Yani araştırmacı, toplumsal olguları nesneler gibi incelemelidir.
Mekanik Dayanışma=Bireylerin toplumu oluşturmalarının nedenini ve nasılını ayıran Durkheim, bunu, toplumsal bilinç olgusuna dayanan bir dayanışma kavramı ile açıklamak istemektedir.
Organik Dayanışma=mekanik dayanışmanın karşıtı olan organik dayanışma, farklılaşmanın sonucu olarak beliren daha çağdaş bir oluşumdur. Canlı varlıklarda nasıl organlar arasında bir birlik, bir bütünleşme ve dayanışma varsa ve organizmanın varlığını sürdürebilmesi için nasıl her organın farklı görevini yerine getirmesi gerekiyorsa, bu durum toplumun varlığı için de aynen geçerlidir.
Örneğin bir toplumda görev ve mesleklerin farklılaşması.
Anomi ya da Toplumsal Kuralsızlık Ortamı ANOMİ=toplumsal kuralların yokluğu ya da yetersizliği sonucunda değer sistemleri ile birey arasındaki ilişkinin bunalımlı bir görünüm alması, toplumsal dayanışmanın çatlaması anlamına gelir.
*Sosyolojinin klasik kurucuları arasında şu isimler özellikle önemlidir: Auguste Comte, Karl Marx, Emile Durkheim ve Max Weber. Ondokuzuncu yüzyıl ortalarında yazan Comte ve Marx, sosyolojinin kimi temel konularını belirlemişler ve bu konular daha sonra Durkheim ve Weber tarafından geliştirilmiştir.
*Sosyolojideki temel kuramsal yaklaşımlar, işlevselcilik, çatışmacı bakış açıları ile sembolik etkileşimciliktir.
ÜNİTE 2=ARASTIRMA YONTEM VE TEKNIKLER
Sosyoloji ve Bilimsel Metot
Tümdengelim=Genel bilgilerden özel bilgiler üreten metottur. Tümdengelimin en yalın örneği Aristoteles (kıyas) görülür: “Bütün insanlar ölümlüdür. Nevzat insandır. O halde, Nevzat da ölümlüdür”.
Ekli dosyalar
-
592.1 KB Görüntüleme: 188