MEDENİ HUKUK II ( FİNAL )
KUSURA DAYANMAYAN SORUMLULUK OLGULARI
*Hakkaniyet sorumluluğu ( Ayırt etme gücünden sürekli yoksun olanların verdikleri zarardan dolayı, kusura dayanmaksızın hakkaniyet gereği sorumlu tutulmaları söz konusudur.)
*Özen sorumluluğu ( Adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu, hayvan bulunduranın sorumluluğu, yapı malikinin sorumluluğu olmak üzere 3'e ayrılır. )
*Tehlike sorumluluğu ( Önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.)
***Müteselsil Sıklıkla müteselsil borç, müteselsil kefil gibi kavramlarla beraber kullanılmaktadır. Müteselsil sorumluluk birden çok kişinin bir yükümlülüğünün yerine getirilmesinde sırayla ( zincirleme ) olarak ve tek başına sorumluluk durumudur.
***Hakkaniyet Hak ve adalete uygunluk, doğruluk, dürüstlük.
***Not: Ölüm halinde, manevi tazminat isteme hakkı ölenin yakınlarına tanınmaktadır.
***Mahsup Hesap edilmiş, bir alacağa sayılmış, hesaba geçirilmiş ( olan ).
***Sebeplerin çokluğu ve zarar verenlerin çokluğu: Haksız fiilden dolayı zarar görene karşı birden çok kişinin sorumlu tutulması mümkündür. Bu durumda yasadan doğan müteselsil borç ilişkisi vardır.
**Zamanaşımı** Haksız fiilden doğan tazminat alacağı ve rücu alacağı 2 zamanaşımı süresine tabidir. Kısa zaman aşımı süresi, olan 2 yıl öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlamaktadır. Uzun zamanaşımı olarak 10 yıllık bir süre ön görülmüştür. Bu süre fiilin işlendiği tarihte başlar. Haksız fil aynı zamanda suç niteliğinde ise, bu suç için TCK tarafından TBK'nda öngörülenden daha uzun bir dava zamanaşımı süresi öngörülmüş olduğu takdirde, tazminat davası için de bu uzun ceza zamanaşımı süresi dikkate alınır.
**Not Sebepsiz zenginleşmeye dayanan borç ilişkisinin de 3 ögesi vardır. Zenginleşen denen borçlusu, yoksullaşan denen alacaklısı, borçlunun edimi geri verme ( iade ).
**Rücu Sözünü geri alma, sözünden dönme, cayma.
**Geri verme (iade) borcu Zenginleşen için doğan borç, geri verme (iade) borcudur. Geri verme, dava ile sağlanır. Bu davaya '' sebepsiz zenginleşme davası '' ya da '' iade davası ( istirdat davası) '' denir. Geri verme borcunun kapsamı, sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olup olmamasınagöre değişir.
**Daimi def'i hakkı Sebepsiz zenginleşme yoksullaşan aleyhine bir borç doğmasına sebep olmuşsa, o zamanaşımı geçse bile bu borcu ödemeden kaçınabilir.
*Muaccel Acele olunmuş.
İFANIN KONUSU 1) Kural: İfanın konusu borçlanılmış edimdir. Borçlu bu edimi yerine getirmelidir. Alacaklı, başka bir şeyi kabule zorlanamaz. 2) İfa yerine edim: Alacaklıya başka bir şey “ifa yerine” teklif edilir ve alacaklı kabul ederse(radyo yerine kalem), ifa gerçekleşmiş sayılır ve borç sona erer. 3) İfaya yönelik eda: Borçlu, alacaklı kişiye paraya çevirip içinden alacağını alması amacıyla başka bir şeyi teklif eder ve alacaklı kabul ederse; bu şey paraya çevrilir ve alacak içinden alınır. Geri kalan, borçluya iade edilir. Bu mal borcu kapatmazsa kalan borç devam eder.
*Not İfa yeri taraflarca kararlaştırılmamış ve işin niteliğindende anlaşılamıyorsa '' yasal ifa yeri,,,22nde ifa gerekir. Para borcu alacaklının ifa zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Bunlar, cins borçları ve iş görme (yapma) ya da yapmama edimleridir.
*** Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, her iki tarafda borçlu ve alacaklıdır.
İFAYI YAPACAK KİŞİ: TBK m. 83e göre borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının yararı bulunmadıkça, borçlu borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü değildir.
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN İFASI: Üçüncü şahıs tarafından ifası mümkün olan borçlarda alacaklı, 3. Şahıs tarafından yapılan ifayı kabule mecburdur. Reddederse, alacaklı temerrüdüne düşer. Borçlu karşı çıksa bile alacaklı, 3. Kişi tarafından yapılan ödemeyi kabul edebilir.
HALEFİYET Bazı hallerde 3. Kişinin yaptığı ifa, borcun sona ermesine değil; alacağın 3. Kişiye geçmesine sebep olur. 1) 3. Kişi, başkasının borcu için rehin vermişse bu malını rehinden kurtarmak için ödemede bulunursa bu miktar kadar alacaklının yerine geçer. 2) Borçlu, ödemeden önce veya en geç ödeme anında alacaklıya, borcu ödeyen 3. Kişinin ona halef olacağını bildirirse, ödeme ile borç sona ermez alacak 3. Kişiye geçer.
** Kendisine önerilen gereği gibi ifayı haklı bir sebep bulmaksızın reddeden alacaklının durumuna, alacaklının temerrüdü denilmektedir.
*** Temerrüd Yükümlülüklerin zamanında ve usulüne göre yerine getirilmemesidir.
*** Tevdi Bırakma, verme.
BORCUN GEREĞİ GİBİ İFA EDİLMEMESİ: Borç, gereği gibi ifa edilmezse, borçlu kendine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür. Yani şartlar: 1) Borç gereği gibi ifa edilmemiş, 2) Alacaklı zarara uğramış, 3) Arada illiyet olmalı, 4) borçlu kusursuzluğunu ispatlayamamalı.
BORÇLU TEMERRÜDÜ: İfası mümkün olan bir bocun borçlusu, ifa zamanı gelmesine (muaccel) rağmen borcunu ifa etmezse borçlu temerrüdü olur. Kural olarak bir ihtar ile borçlu temerrüde düşer. Bunun istisnası: kesin vade varsa ihtarsız temerrüde düşer.
***BORÇLUNUN TEMERRÜDÜ KOŞULLARI
* Muaccel ( vadesi gelmiş ve istenebilir ) bir borç
* İfası mümkün bir borç
* Alacaklı temerrüdünün olmaması
* İfa için ihtarda bulunulmasıdır
BORÇLU TEMERRÜDÜNÜN SONUCU: Alacaklı her zaman aynen ifa + gecikme tazminatı isteyebilir. Para borcu ise bu aynen ifa + temerrüt faizi olur. Beklenmedik halden de sorumlu olur.
Alacaklıya tanınmış seçimlik haklar, (1) ifadan vazgeçme ve müspet zararının tazminini isteme (2) sözleşmeden dönme ve menfi zararının tazminini isteme (3) aynen ifa ve gecikme tazminatı istemedir.
*** ZAMANAŞIMI (MÜRURUZAMAN)
Bir borcun muaccel olduğu tarihten itibaren yasada öngörülen belirli bir sürenin geçmesiyle alacaklının alacağı talep, dava ve icra yoluyla takip hakkını sürekli olarak engelleyen savunmaya zamanaşımı denilmektedir. Zamanaşımı gerçekte borcu kendiliğinden sona erdirmez; fakat savunma olarak ileri sürüldüğünde alacağın sürekli olarak istenebilirliğini ve dava ve icra yoluyla takip edilebilirliğini ortadan kaldıran bir olaydır. Zamanaşımı savunması, bir hak (def’i) olarak borçlu tarafından kullanılmadıkça yargıç tarafından gözönüne alınamaz.
*** Borç muaccel olmadıkça hakkında öngörülmüş olan zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz.
*** Yasada farklı bir zamanaşımı süresi öngören hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. 5 yıllık süre öngörülmüş olan haller bulunmaktadır.
YASAL TİPLERİNAMAÇLARINA GÖRE AYRIMI
1- Mülkiyeti devir (temlik) borcu doğuran sözleşmeler: satış, bağışlama, trampa
2-Kullandırma borcu doğuran sözleşmeler: kira, kullanım ödücü, tüketim ödüncü, finansalkiralama
3-İş görme borcu doğuran sözleşmeler: hizmet, pazarlamacılık, evden hizmet, eser, yayım, vekalet, simsarlık, komisyon
4-Saklama borcu doğuran sözleşmeler: vedia, otelciye ve hancıya tevdi
5-Güvence borcu doğuran sözleşmeler: kefalet, ceza koşulu üçüncü kişinin edimini taahhüt, rehin
6-Sonuçları talih tesadüfe sözleşmeler: kumar ve bahis ölünceye kadar bakım, ömür boyu bakım sigorta
7-Ortaklık sözleşmeler: adi ortaklık (bk), ticaret ortaklıkları, kollektif, komandit, limited, anonim, ortaklıklar, kooperatifler
***TEMLİK Bir mülkü birine mülk olarak verme, birini mülke sahip kılma.
***ATİPİK SÖZLEŞMELER Sözleşenler, yasada düzenlenmiş olan tiplerden tamamen ayrılarak yeni ( sui generis) bir sözleşmesel ilişki oluşturabilecekleri gibi, yasadaki tiplerden yararlanarak yasada öngörülmeyen içerikte sözleşme akdedebilmektedir. Bundan dolayı, yasal düzenleme konusu da yapılamayan bu gibi sözleşmelere '' atipik '' sözleşmeler adı takılmaktadır.
***İsimsiz Sözleşme Örnekleri:
1. Sulh sözleşmesi
2. Tek satıcılık sözleşmesi
3. Satış için tevdi sözleşmesi
4. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi
5. Garanti sözleşmesi
***SUİ GENERİS: (kendine özgü yapısı olan ) Sözleşmeler: Kısmen ya da tamamen kanunda yer almayan unsurların bir araya gelmesi ile oluşur. Ör: Tek satıcılık sözleşmesi. (Satım + Satış tekeli)
***BİLEŞİK SÖZLEŞMELER: İki veya daha fazla birbirinden hukuken bağımsız sözleşmenin, bir edim-karşı edim çerçevesinde yeni oluşturulan sözleşmede birinin yerine getirilmesi diğerinin ifasına bağlı olacak şekilde bir araya getirilmesidir. (Coca Cola bayisine buzdolabı verilmesi)
**Satış, trampa, hizmet (iş) tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.
**SATICININ YANBORÇLARI
1. Satılanı koruma (muhafaza) borcu: Satılanın tesliminin geciktirildiği durumlarda satıcı malı korumakla yükümlüdür. Örneğin, ön ödemeli taksitle satışlarda satıcı ön ödemeler tamamlanıp teslim tarihi gelinceye değin satılanı saklama borcu altındadır (TBK 264 vd.).
2. Taşıma giderlerini (masraflarını) ödeme borcu: Gidersiz devir kararlaştırılmışsa, taşıma giderleri dahil olmak üzere tüm giderleri; yasal ifa yerinden başka bir yere gönderme suretiyle ifa kararlaştırılmışsa, gönderme yerine kadar taşıma giderlerini satıcı üstlenir (TBK 211/I, II).
3. Teslim giderlerini (masraflarını) ödeme borcu: Yasaya göre, aksine bir âdet ya da sözleşme hükmü yoksa ölçme, tartma, sayma gibi teslim giderleri satıcıya aittir (TBK 211/I).
4. Sağlama (tedarik/ temin) borcu: Satılanın cinsiyle kararlaştırıldığı satışlarda karşımıza çıkabilir. Saf cins borcu da denilen, sınırlama yapılmaksızın bir cinsten satılan borçlanılmışsa, bu sağlama borcudur. Çünkü, satıcı, elinde (stoğunda) bulunmayan borçlandığı cinsten satılanı piyasadan sağlayarak (tedarik ederek) ifa etmekle yükümlüdür.
5. Aydınlatma borcu (yükümlülüğü): Bu yükümlülük satıcıdan açıklama istenen ya da dürüstlük gereği açıklama yapması gereken hallerde vardır.
6. Zapttan ve ayıptan sorumluluk: Satıcının mülkiyeti devir ya da tam hak kazandırma borcunun uzantısıdırlar. Bu konularda açıklama aşağıda yapılmaktadır.
***Not Tam ya da sınırlı ehliyetsizler için bağışlama yasak işlemdir.
**Elden bağışlama Sadece eşyanın teslimi ile gerçekleşir.
**Koşula bağlı bağışlamalar Bu tip bağışlamada sözleşme erteleyici veya bozucu koşula bağlanmıştır.
**Geri alma hakkı, sebebin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içersinde kullanılmalıdır.
**Taşınırlar, taiınmazlar ve haklar kiralanabilir. Kira sözleşmesi, kiralayan bakımından sürekli edimli, kiracı bakımından dönemlik edimli bir sözleşmedir.
Not Kiracının kira parasını ifada temerrüdü halinde, kiralayan kiracıya yazılı olarak süre verip, bu süre içerisinde ifada bulunmazsa sözleşmenin feshedileceği bildirebilir. Bu süre taşınır ve olağan taşınmaz kiralarında en az 10 gün iken, konut ve çatılı iş yeri kiralarında en az 30 gün olmaz zorundadır.
Not ''...kiracı,...süresinin bitiminde en az 15 gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla 1 yıl için uzatılmışsayılır.''
Bildirimsiz fesih taraflardan birinin iş sözleşmesini haklı nedenlerle derhal sona erdirmesidir. Bu fesih türü, belirli nedenlerin ortaya çıkması sonucunda sözleşmeyi sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek olan tarafın sözleşmeden kurtulmasına imkan sağlamaktadır.
**Kullanım ödüncü ( ariyet ), ödünç verenin birşeyin karşılıksız ( ivazsız ) olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmak ve ödünç alanın da o şeyi bizzat kullandıktan sonra geri vermekle yükümlü olduğu sözleşmedir.
**Ödünç veren teslim borcunu yerine getirmezse, ödünç alan, teslimi isteme hakkını ödünç verenin temerrüde düştüğü tarihten itibaren 6 ay içerisinde kullanılmazsa, bu hak zamanaşımına uğrar.
***Belirli bir miktar paradan yoksun kalmanın karşılığı olarak, o paranın zaman ve oranla bağlantılı olarak belirlenen gelirine faiz denmektedir.
***Bileşik ya da mürekkep faiz de denilen faize faiz yürütülmesi kanunen yasaklanmıştır.
SONA ERME
Sözleşmede öngörülen sürenin dolması ile geri verme borcu muaccel hale gelir. Ödünç alan, böyle bir süre kararlaştırılmışsa, sürenin sona ermesinden önce, en geç sürenin dolduğu tarihte ödünç konusuna eşit miktar ve değerdeki benzerini geri verdiğinde sözleşme sona erer. Süre kararlaştırılmamışsa, ödünç alan, verenin ilk isteminden itibaren 6 hafta geçmedikçe ödünç konusunu geri vermeye zorlanamaz.
***Mobbinge Cinsel ve psikolojik saldırılar.
***Ömür boyunca ya da 10 yıldan fazla bir süre için kurulmuş bir hizmet sözleşmesi, 10'ncu yıl geçtikten sonra, sözleşenlerden her biri tarafından 6 aylık fesih bildirim süresine uymak koşuluyla her zaman tazminatsız fesih olunabilir.
**''Hizmet sözleşmesi: bildirimin diğer tarafa ulaşmasından başlayarak, hizmet süresi 1 yıla kadar sürmüş olan işçi için 2 hafta sonra; 1 yıldan 5 yıla kadar sürmüş işçi için 4 hafta ve 5 yıldan fazla sürmüş işçi için 6 hafta sonra sona erer.''
Not Maddi varlığı olsun olmasın insan emeğinin, bir bütün görüntüsü veren ve ekonomik değer ifade eden her ürününe eser denilmektedir.
**Vekalet sözleşmesi Vekile müvekkilin menfaaite ve iradesine uygun bir sonuca yönelen bir iş görmeyi bir zaman kaydınatabi olmaksızın ve nispeten bağımsız olarak yapma borcunu, sonucun elde edilmemesi rizikosu ona ait olmak üzere yükleyen bir sözleşmedir. Vekalet ile temsiz yetkisi birbiriyle ilişkili, fakat birbirinden farklı kavramlardır. Vekalet, iç ilişkiye; temsil dış ilişkiye ilişkindir. Vekalet eksik iki tarafaborç yükleyen bir sözleşmedir; temsil yetkisi tek taraflı bir işlemle verilir. Vekalet, vekil için bir hukuksal yüküm ( iş görme borcu ) doğurur; temsil yetkisi ise, temsilciye bir hak (başkasının alanında hüküm ve sonuçlar doğuracak hukuksal işlem yapma hakkı ) bahşeder. Vekalet sebebe bağlı (illi) bir işlemdir; temsil yetkisi ise, hukuki sebepten bağımsızdır (soyuttur).
** Vekalet sözeşmesinden doğan alacaklar, 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Gerçek vekaletsiz iş görmeden doğan alacakların 10 yılda zamanaşımına uğrayacağı kabul edilir. Gerçek olmayan vekaletsiz iş görmeden doğan alacaklar, 2 yıllık kısa 10 yıllık uzun zamanaşımı süresine tabidir.
**Not Müvekkilin ölümü ile sözleşme her zaman sona ermez. Ölümle mirasçılar müvekkil konumuna geçmektedir. Burada, külli halefiyet ilkesi geçerlidir.
***Vekaletsiz iş görme, bir kişinin bir işinin o kişiden vekalet almadan yabancı başka bir kişi tarafından görülmesi demektir.
*Not Kefalet sözleşmesi tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir. Çünkü kefalette yanlız kefil borç altına girmekte, alacaklı ise bundan sadece menfaat eldeetmektedir. Kefilin borcu, fer'i bir borçtur. Kefalet ancak geçerli bir asli borcun varlığı halinde hüküm ifade eder. Kefilin borcu tali bir borçtur. Yeni TBK'na göre kefalet sözleşmesi 10 yıllık süre sınırlamasına tabidir. Kefalet sözleşmesi, en çok 1 kez daha ve en çok 10 yıl için uzatılabilir. Eşin kefalet sözleşmesine sonradan rıza vermiş olması veya rızanın yazılı olarak verilmemiş olması halinde kefalet sözleşmesi kesin hükümsüz sayılır. Kefalet yasal geçerlilik şekline tabidir. Kefaletin türü açıkça gösterilmelidir. Böyle bir açıklık yoksa, karine olarak adi kefalet bulunduğu kabul edilir. Kefaletin bu gibi şekle aykırılığının hükmü ''geçersizlik''tir, geçersizliğin türü kesin hükümsüzlüktür.
**Adi kefalet Alacaklıyı alacağını önce borçludan isteme zorunluluğunda bırakabilen kefalete adi kefalet denilmektedir.
*** Belirli süreli kefaletin sona ermesi Gerçek kişilerce verilebilecek kafaletlerde azami süre, kefalet sözleşmesinin kuruluşundan itibaren 10 yıldır. Bu tür kefaletler, 10 yılın geçmesiyle kendiliğinden son bulmaktadir.. Kefalet, 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.. Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden 1 yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azami 10 yıllık yeni bir dönem için uzatılabilir.
*Not Yine TBK çalışanlara belirsiz süreyle kefalette, kefile fesih bildirimiyle sözleşmeye son verme olanağı tanınmıştır. buna göre, bu tür kefalette, kefil, her 3 yılda bir ertesi yılın sonunda geçerli olmak üzere sözleşmenin feshini bildirebilmektedir.
KUSURA DAYANMAYAN SORUMLULUK OLGULARI
*Hakkaniyet sorumluluğu ( Ayırt etme gücünden sürekli yoksun olanların verdikleri zarardan dolayı, kusura dayanmaksızın hakkaniyet gereği sorumlu tutulmaları söz konusudur.)
*Özen sorumluluğu ( Adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu, hayvan bulunduranın sorumluluğu, yapı malikinin sorumluluğu olmak üzere 3'e ayrılır. )
*Tehlike sorumluluğu ( Önemli ölçüde tehlike arz eden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.)
***Müteselsil Sıklıkla müteselsil borç, müteselsil kefil gibi kavramlarla beraber kullanılmaktadır. Müteselsil sorumluluk birden çok kişinin bir yükümlülüğünün yerine getirilmesinde sırayla ( zincirleme ) olarak ve tek başına sorumluluk durumudur.
***Hakkaniyet Hak ve adalete uygunluk, doğruluk, dürüstlük.
***Not: Ölüm halinde, manevi tazminat isteme hakkı ölenin yakınlarına tanınmaktadır.
***Mahsup Hesap edilmiş, bir alacağa sayılmış, hesaba geçirilmiş ( olan ).
***Sebeplerin çokluğu ve zarar verenlerin çokluğu: Haksız fiilden dolayı zarar görene karşı birden çok kişinin sorumlu tutulması mümkündür. Bu durumda yasadan doğan müteselsil borç ilişkisi vardır.
**Zamanaşımı** Haksız fiilden doğan tazminat alacağı ve rücu alacağı 2 zamanaşımı süresine tabidir. Kısa zaman aşımı süresi, olan 2 yıl öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlamaktadır. Uzun zamanaşımı olarak 10 yıllık bir süre ön görülmüştür. Bu süre fiilin işlendiği tarihte başlar. Haksız fil aynı zamanda suç niteliğinde ise, bu suç için TCK tarafından TBK'nda öngörülenden daha uzun bir dava zamanaşımı süresi öngörülmüş olduğu takdirde, tazminat davası için de bu uzun ceza zamanaşımı süresi dikkate alınır.
**Not Sebepsiz zenginleşmeye dayanan borç ilişkisinin de 3 ögesi vardır. Zenginleşen denen borçlusu, yoksullaşan denen alacaklısı, borçlunun edimi geri verme ( iade ).
**Rücu Sözünü geri alma, sözünden dönme, cayma.
**Geri verme (iade) borcu Zenginleşen için doğan borç, geri verme (iade) borcudur. Geri verme, dava ile sağlanır. Bu davaya '' sebepsiz zenginleşme davası '' ya da '' iade davası ( istirdat davası) '' denir. Geri verme borcunun kapsamı, sebepsiz zenginleşenin iyi niyetli olup olmamasınagöre değişir.
**Daimi def'i hakkı Sebepsiz zenginleşme yoksullaşan aleyhine bir borç doğmasına sebep olmuşsa, o zamanaşımı geçse bile bu borcu ödemeden kaçınabilir.
*Muaccel Acele olunmuş.
İFANIN KONUSU 1) Kural: İfanın konusu borçlanılmış edimdir. Borçlu bu edimi yerine getirmelidir. Alacaklı, başka bir şeyi kabule zorlanamaz. 2) İfa yerine edim: Alacaklıya başka bir şey “ifa yerine” teklif edilir ve alacaklı kabul ederse(radyo yerine kalem), ifa gerçekleşmiş sayılır ve borç sona erer. 3) İfaya yönelik eda: Borçlu, alacaklı kişiye paraya çevirip içinden alacağını alması amacıyla başka bir şeyi teklif eder ve alacaklı kabul ederse; bu şey paraya çevrilir ve alacak içinden alınır. Geri kalan, borçluya iade edilir. Bu mal borcu kapatmazsa kalan borç devam eder.
*Not İfa yeri taraflarca kararlaştırılmamış ve işin niteliğindende anlaşılamıyorsa '' yasal ifa yeri,,,22nde ifa gerekir. Para borcu alacaklının ifa zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Bunlar, cins borçları ve iş görme (yapma) ya da yapmama edimleridir.
*** Tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde, her iki tarafda borçlu ve alacaklıdır.
İFAYI YAPACAK KİŞİ: TBK m. 83e göre borcun bizzat borçlu tarafından ifasında alacaklının yararı bulunmadıkça, borçlu borcunu şahsen ifa etmekle yükümlü değildir.
ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN İFASI: Üçüncü şahıs tarafından ifası mümkün olan borçlarda alacaklı, 3. Şahıs tarafından yapılan ifayı kabule mecburdur. Reddederse, alacaklı temerrüdüne düşer. Borçlu karşı çıksa bile alacaklı, 3. Kişi tarafından yapılan ödemeyi kabul edebilir.
HALEFİYET Bazı hallerde 3. Kişinin yaptığı ifa, borcun sona ermesine değil; alacağın 3. Kişiye geçmesine sebep olur. 1) 3. Kişi, başkasının borcu için rehin vermişse bu malını rehinden kurtarmak için ödemede bulunursa bu miktar kadar alacaklının yerine geçer. 2) Borçlu, ödemeden önce veya en geç ödeme anında alacaklıya, borcu ödeyen 3. Kişinin ona halef olacağını bildirirse, ödeme ile borç sona ermez alacak 3. Kişiye geçer.
** Kendisine önerilen gereği gibi ifayı haklı bir sebep bulmaksızın reddeden alacaklının durumuna, alacaklının temerrüdü denilmektedir.
*** Temerrüd Yükümlülüklerin zamanında ve usulüne göre yerine getirilmemesidir.
*** Tevdi Bırakma, verme.
BORCUN GEREĞİ GİBİ İFA EDİLMEMESİ: Borç, gereği gibi ifa edilmezse, borçlu kendine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, bundan doğan zararları gidermekle yükümlüdür. Yani şartlar: 1) Borç gereği gibi ifa edilmemiş, 2) Alacaklı zarara uğramış, 3) Arada illiyet olmalı, 4) borçlu kusursuzluğunu ispatlayamamalı.
BORÇLU TEMERRÜDÜ: İfası mümkün olan bir bocun borçlusu, ifa zamanı gelmesine (muaccel) rağmen borcunu ifa etmezse borçlu temerrüdü olur. Kural olarak bir ihtar ile borçlu temerrüde düşer. Bunun istisnası: kesin vade varsa ihtarsız temerrüde düşer.
***BORÇLUNUN TEMERRÜDÜ KOŞULLARI
* Muaccel ( vadesi gelmiş ve istenebilir ) bir borç
* İfası mümkün bir borç
* Alacaklı temerrüdünün olmaması
* İfa için ihtarda bulunulmasıdır
BORÇLU TEMERRÜDÜNÜN SONUCU: Alacaklı her zaman aynen ifa + gecikme tazminatı isteyebilir. Para borcu ise bu aynen ifa + temerrüt faizi olur. Beklenmedik halden de sorumlu olur.
Alacaklıya tanınmış seçimlik haklar, (1) ifadan vazgeçme ve müspet zararının tazminini isteme (2) sözleşmeden dönme ve menfi zararının tazminini isteme (3) aynen ifa ve gecikme tazminatı istemedir.
*** ZAMANAŞIMI (MÜRURUZAMAN)
Bir borcun muaccel olduğu tarihten itibaren yasada öngörülen belirli bir sürenin geçmesiyle alacaklının alacağı talep, dava ve icra yoluyla takip hakkını sürekli olarak engelleyen savunmaya zamanaşımı denilmektedir. Zamanaşımı gerçekte borcu kendiliğinden sona erdirmez; fakat savunma olarak ileri sürüldüğünde alacağın sürekli olarak istenebilirliğini ve dava ve icra yoluyla takip edilebilirliğini ortadan kaldıran bir olaydır. Zamanaşımı savunması, bir hak (def’i) olarak borçlu tarafından kullanılmadıkça yargıç tarafından gözönüne alınamaz.
*** Borç muaccel olmadıkça hakkında öngörülmüş olan zamanaşımı süresi işlemeye başlamaz.
*** Yasada farklı bir zamanaşımı süresi öngören hüküm bulunmadıkça her alacak 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. 5 yıllık süre öngörülmüş olan haller bulunmaktadır.
YASAL TİPLERİNAMAÇLARINA GÖRE AYRIMI
1- Mülkiyeti devir (temlik) borcu doğuran sözleşmeler: satış, bağışlama, trampa
2-Kullandırma borcu doğuran sözleşmeler: kira, kullanım ödücü, tüketim ödüncü, finansalkiralama
3-İş görme borcu doğuran sözleşmeler: hizmet, pazarlamacılık, evden hizmet, eser, yayım, vekalet, simsarlık, komisyon
4-Saklama borcu doğuran sözleşmeler: vedia, otelciye ve hancıya tevdi
5-Güvence borcu doğuran sözleşmeler: kefalet, ceza koşulu üçüncü kişinin edimini taahhüt, rehin
6-Sonuçları talih tesadüfe sözleşmeler: kumar ve bahis ölünceye kadar bakım, ömür boyu bakım sigorta
7-Ortaklık sözleşmeler: adi ortaklık (bk), ticaret ortaklıkları, kollektif, komandit, limited, anonim, ortaklıklar, kooperatifler
***TEMLİK Bir mülkü birine mülk olarak verme, birini mülke sahip kılma.
***ATİPİK SÖZLEŞMELER Sözleşenler, yasada düzenlenmiş olan tiplerden tamamen ayrılarak yeni ( sui generis) bir sözleşmesel ilişki oluşturabilecekleri gibi, yasadaki tiplerden yararlanarak yasada öngörülmeyen içerikte sözleşme akdedebilmektedir. Bundan dolayı, yasal düzenleme konusu da yapılamayan bu gibi sözleşmelere '' atipik '' sözleşmeler adı takılmaktadır.
***İsimsiz Sözleşme Örnekleri:
1. Sulh sözleşmesi
2. Tek satıcılık sözleşmesi
3. Satış için tevdi sözleşmesi
4. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi
5. Garanti sözleşmesi
***SUİ GENERİS: (kendine özgü yapısı olan ) Sözleşmeler: Kısmen ya da tamamen kanunda yer almayan unsurların bir araya gelmesi ile oluşur. Ör: Tek satıcılık sözleşmesi. (Satım + Satış tekeli)
***BİLEŞİK SÖZLEŞMELER: İki veya daha fazla birbirinden hukuken bağımsız sözleşmenin, bir edim-karşı edim çerçevesinde yeni oluşturulan sözleşmede birinin yerine getirilmesi diğerinin ifasına bağlı olacak şekilde bir araya getirilmesidir. (Coca Cola bayisine buzdolabı verilmesi)
**Satış, trampa, hizmet (iş) tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir.
**SATICININ YANBORÇLARI
1. Satılanı koruma (muhafaza) borcu: Satılanın tesliminin geciktirildiği durumlarda satıcı malı korumakla yükümlüdür. Örneğin, ön ödemeli taksitle satışlarda satıcı ön ödemeler tamamlanıp teslim tarihi gelinceye değin satılanı saklama borcu altındadır (TBK 264 vd.).
2. Taşıma giderlerini (masraflarını) ödeme borcu: Gidersiz devir kararlaştırılmışsa, taşıma giderleri dahil olmak üzere tüm giderleri; yasal ifa yerinden başka bir yere gönderme suretiyle ifa kararlaştırılmışsa, gönderme yerine kadar taşıma giderlerini satıcı üstlenir (TBK 211/I, II).
3. Teslim giderlerini (masraflarını) ödeme borcu: Yasaya göre, aksine bir âdet ya da sözleşme hükmü yoksa ölçme, tartma, sayma gibi teslim giderleri satıcıya aittir (TBK 211/I).
4. Sağlama (tedarik/ temin) borcu: Satılanın cinsiyle kararlaştırıldığı satışlarda karşımıza çıkabilir. Saf cins borcu da denilen, sınırlama yapılmaksızın bir cinsten satılan borçlanılmışsa, bu sağlama borcudur. Çünkü, satıcı, elinde (stoğunda) bulunmayan borçlandığı cinsten satılanı piyasadan sağlayarak (tedarik ederek) ifa etmekle yükümlüdür.
5. Aydınlatma borcu (yükümlülüğü): Bu yükümlülük satıcıdan açıklama istenen ya da dürüstlük gereği açıklama yapması gereken hallerde vardır.
6. Zapttan ve ayıptan sorumluluk: Satıcının mülkiyeti devir ya da tam hak kazandırma borcunun uzantısıdırlar. Bu konularda açıklama aşağıda yapılmaktadır.
***Not Tam ya da sınırlı ehliyetsizler için bağışlama yasak işlemdir.
**Elden bağışlama Sadece eşyanın teslimi ile gerçekleşir.
**Koşula bağlı bağışlamalar Bu tip bağışlamada sözleşme erteleyici veya bozucu koşula bağlanmıştır.
**Geri alma hakkı, sebebin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl içersinde kullanılmalıdır.
**Taşınırlar, taiınmazlar ve haklar kiralanabilir. Kira sözleşmesi, kiralayan bakımından sürekli edimli, kiracı bakımından dönemlik edimli bir sözleşmedir.
Not Kiracının kira parasını ifada temerrüdü halinde, kiralayan kiracıya yazılı olarak süre verip, bu süre içerisinde ifada bulunmazsa sözleşmenin feshedileceği bildirebilir. Bu süre taşınır ve olağan taşınmaz kiralarında en az 10 gün iken, konut ve çatılı iş yeri kiralarında en az 30 gün olmaz zorundadır.
Not ''...kiracı,...süresinin bitiminde en az 15 gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla 1 yıl için uzatılmışsayılır.''
Bildirimsiz fesih taraflardan birinin iş sözleşmesini haklı nedenlerle derhal sona erdirmesidir. Bu fesih türü, belirli nedenlerin ortaya çıkması sonucunda sözleşmeyi sürdürmesi kendisinden beklenemeyecek olan tarafın sözleşmeden kurtulmasına imkan sağlamaktadır.
**Kullanım ödüncü ( ariyet ), ödünç verenin birşeyin karşılıksız ( ivazsız ) olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmak ve ödünç alanın da o şeyi bizzat kullandıktan sonra geri vermekle yükümlü olduğu sözleşmedir.
**Ödünç veren teslim borcunu yerine getirmezse, ödünç alan, teslimi isteme hakkını ödünç verenin temerrüde düştüğü tarihten itibaren 6 ay içerisinde kullanılmazsa, bu hak zamanaşımına uğrar.
***Belirli bir miktar paradan yoksun kalmanın karşılığı olarak, o paranın zaman ve oranla bağlantılı olarak belirlenen gelirine faiz denmektedir.
***Bileşik ya da mürekkep faiz de denilen faize faiz yürütülmesi kanunen yasaklanmıştır.
SONA ERME
Sözleşmede öngörülen sürenin dolması ile geri verme borcu muaccel hale gelir. Ödünç alan, böyle bir süre kararlaştırılmışsa, sürenin sona ermesinden önce, en geç sürenin dolduğu tarihte ödünç konusuna eşit miktar ve değerdeki benzerini geri verdiğinde sözleşme sona erer. Süre kararlaştırılmamışsa, ödünç alan, verenin ilk isteminden itibaren 6 hafta geçmedikçe ödünç konusunu geri vermeye zorlanamaz.
***Mobbinge Cinsel ve psikolojik saldırılar.
***Ömür boyunca ya da 10 yıldan fazla bir süre için kurulmuş bir hizmet sözleşmesi, 10'ncu yıl geçtikten sonra, sözleşenlerden her biri tarafından 6 aylık fesih bildirim süresine uymak koşuluyla her zaman tazminatsız fesih olunabilir.
**''Hizmet sözleşmesi: bildirimin diğer tarafa ulaşmasından başlayarak, hizmet süresi 1 yıla kadar sürmüş olan işçi için 2 hafta sonra; 1 yıldan 5 yıla kadar sürmüş işçi için 4 hafta ve 5 yıldan fazla sürmüş işçi için 6 hafta sonra sona erer.''
Not Maddi varlığı olsun olmasın insan emeğinin, bir bütün görüntüsü veren ve ekonomik değer ifade eden her ürününe eser denilmektedir.
**Vekalet sözleşmesi Vekile müvekkilin menfaaite ve iradesine uygun bir sonuca yönelen bir iş görmeyi bir zaman kaydınatabi olmaksızın ve nispeten bağımsız olarak yapma borcunu, sonucun elde edilmemesi rizikosu ona ait olmak üzere yükleyen bir sözleşmedir. Vekalet ile temsiz yetkisi birbiriyle ilişkili, fakat birbirinden farklı kavramlardır. Vekalet, iç ilişkiye; temsil dış ilişkiye ilişkindir. Vekalet eksik iki tarafaborç yükleyen bir sözleşmedir; temsil yetkisi tek taraflı bir işlemle verilir. Vekalet, vekil için bir hukuksal yüküm ( iş görme borcu ) doğurur; temsil yetkisi ise, temsilciye bir hak (başkasının alanında hüküm ve sonuçlar doğuracak hukuksal işlem yapma hakkı ) bahşeder. Vekalet sebebe bağlı (illi) bir işlemdir; temsil yetkisi ise, hukuki sebepten bağımsızdır (soyuttur).
** Vekalet sözeşmesinden doğan alacaklar, 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Gerçek vekaletsiz iş görmeden doğan alacakların 10 yılda zamanaşımına uğrayacağı kabul edilir. Gerçek olmayan vekaletsiz iş görmeden doğan alacaklar, 2 yıllık kısa 10 yıllık uzun zamanaşımı süresine tabidir.
**Not Müvekkilin ölümü ile sözleşme her zaman sona ermez. Ölümle mirasçılar müvekkil konumuna geçmektedir. Burada, külli halefiyet ilkesi geçerlidir.
***Vekaletsiz iş görme, bir kişinin bir işinin o kişiden vekalet almadan yabancı başka bir kişi tarafından görülmesi demektir.
*Not Kefalet sözleşmesi tek tarafa borç yükleyen sözleşmelerdendir. Çünkü kefalette yanlız kefil borç altına girmekte, alacaklı ise bundan sadece menfaat eldeetmektedir. Kefilin borcu, fer'i bir borçtur. Kefalet ancak geçerli bir asli borcun varlığı halinde hüküm ifade eder. Kefilin borcu tali bir borçtur. Yeni TBK'na göre kefalet sözleşmesi 10 yıllık süre sınırlamasına tabidir. Kefalet sözleşmesi, en çok 1 kez daha ve en çok 10 yıl için uzatılabilir. Eşin kefalet sözleşmesine sonradan rıza vermiş olması veya rızanın yazılı olarak verilmemiş olması halinde kefalet sözleşmesi kesin hükümsüz sayılır. Kefalet yasal geçerlilik şekline tabidir. Kefaletin türü açıkça gösterilmelidir. Böyle bir açıklık yoksa, karine olarak adi kefalet bulunduğu kabul edilir. Kefaletin bu gibi şekle aykırılığının hükmü ''geçersizlik''tir, geçersizliğin türü kesin hükümsüzlüktür.
**Adi kefalet Alacaklıyı alacağını önce borçludan isteme zorunluluğunda bırakabilen kefalete adi kefalet denilmektedir.
*** Belirli süreli kefaletin sona ermesi Gerçek kişilerce verilebilecek kafaletlerde azami süre, kefalet sözleşmesinin kuruluşundan itibaren 10 yıldır. Bu tür kefaletler, 10 yılın geçmesiyle kendiliğinden son bulmaktadir.. Kefalet, 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, uzatılmış veya yeni bir kefalet verilmiş olmadıkça kefil, ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar takip edilebilir.. Kefalet süresi, en erken kefaletin sona ermesinden 1 yıl önce yapılmak kaydıyla, kefilin kefalet sözleşmesinin şekline uygun yazılı açıklamasıyla, azami 10 yıllık yeni bir dönem için uzatılabilir.
*Not Yine TBK çalışanlara belirsiz süreyle kefalette, kefile fesih bildirimiyle sözleşmeye son verme olanağı tanınmıştır. buna göre, bu tür kefalette, kefil, her 3 yılda bir ertesi yılın sonunda geçerli olmak üzere sözleşmenin feshini bildirebilmektedir.