Aöf Dersleri Özetleri - Çıkmış Sorular - Sınav Soruları

AÖF Ders Özetleri Uygulamasına Hoş Geldiniz,Uygulamadan tam anlamıyla faydalanmak için üye olunuz.

Final İnsan Hakları Ve Kamu Özgürlükleri Final Ders Özeti


#1
1

İNSAN HAKLARI VE KAMU ÖZGÜRLÜKLERİ
ÜNİTE 5

Amerikan devlet örgütü otuz beş egemen devletin oluşturduğu bir hükümler arası kuruluştur. Bu örgüte üye kuruluşlar: Antiqua ve Babuta, Arjantin, Bahamalar, Barbados, Belize, Bolivya, Brezilya , Kanada, şili, Kolombiya, Kostarika, Küba , Dominik, Dominik cumhuriyeti, Ekvator, el Salvador, grenada, Guetamala , Guyana, Haiti, Honduras, jamaika, Meksika, Nikaragua , Panama, Paraguay, Peru, st.Kitts ve Nevis, st. Lucia, st.vincent, ve gremadin, surinam, trinidad, ve tobago, birleşik devletler, uruguay ve venezuela.
>bogota şartının kurduğu sistemin 60 yıllık geçmişi vardır. 1948 yılında kolombiyanın bogota şehrinde imzaya açılan bu şart , 1951 yılında yürürlüğe girmiştir.
Bogota şartının insan haklarının korunması bakımından en önemli kurumu inter-amerikan insan hakları komisyonudur.
>inter –amerikan hakları komisyonu
-amerika kıtasında insan haklarının korunması amacıyla 1959 yılında inter-amerikan insan hakları komisyonunun kurulmasına karar verilir. 1960 yılında bu komisyon tüzüğü kabul edilir.
-komisyonun tüzüğü 1970 yılında buones AİRES PROTOKOLÜ ile değiştirilir ve komisyon ÖDÖ nun insan haklarının ilerletilmesi ve korunmasına görev alan bir organı olarak tanımlanır.
- komisyonun en önemli görevi devletlerle ilgili soruşturma ve incelemeler ile bireysel başvuruları değerlendirilmektedir.
Amerikan insan hakları sözleşmesi 20 kasım 1969 da imzaya açıldı ve adö nün üyesi 25 devletin onayı ile 18 Temmuz 1978 de yürürlüğe girdi.
* Amerikan insan hakları sözleşmesinin koruduğu haklar:
* Sözleşme inter amerikan insan hakları komisyonu ve inter amerikan insan hakları mahkemesinin kuruluşunu öngörmektedir. Bu kurumları taraf devletlerin ilglii haklara saygısını sağlamak konusunda yetkiler taşımaktadır. Komisyon ve mahkemeler 7 şer üyeden oluşmakta ve her üye kişisel yetenekleri dikkate alınarak seçilmektedir.
* Bir başvuru aşağıdaki koşulları taşıyor ise kabul edilebilir bulunabilir.
* İç hukuk yolları tüketilmiş olmalıdır.
* Başvuru iç hukuktaki son kararın mağdura tebliğinden itibaren 6 ay içinde yapılmış olmalıdır.
* Başvuru açıkça hukuki dayanaktan yoksun olmamalıdır.
İnter amerikan insan hakları mahkemesi:
-mahkeme olarak yargısal bir görev yapmaktadır. İkinci olarak ise mahkemenin danışma niteliğinde görüş verme yetkisi vardır.
- sözleşmeye taraf olan devlet kendiliğinden mahkemenin yargı yetkisini tanımış olmaz.
-mahkeme önünde gelen bir başvuruda mahkeme, komisyonu belirlediği olaylarla da hukuki nitelendirme ya da sonuçlarla bağlı değildİr
- Amerikan sözleşmesi, önemli insan hakları sözleşmeleri arasında insan haklarının sözleşmeleri arasında insan haklarının korunması için tedbir alma yetkisini açıkça mahkemeye tanıyan tek sözleşmedir.
-
Tarafından kabul edilmiş olup 21 ekim 1986 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu şart “banjul şartı” diye de adlandırılır.
-2001 yılında ABÖ yerini Afrika birliğine bırakmıştır.
2

-her birey yasa önünde eşittir.insan varlğı dokunulmazdır.
-her insan, yaşamına ve kişi bütünlüğüne saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
-hiç kimse özgürlük hakkından keyfi olarak yoksun bırakılamaz.
-adil yargılanma hakkı öngörülmüştür.
-her birey görüşlerini, hukuk çerçevesi içinde ifade etmek ve yaymak hakkına sahiptir.
* Afrika şartı, devletlerle savaş hali veya olağanüstü hallerde hakları askıya alma yetkisi tanımamaktadır.
* -Afrika şartı, halkların haklarını içeren tek insan hakları belgesidir.
* - komisyonda farklı taraf devletlerden 11 üye vardır .komisyon üyeleri bu şarta taraf devletlerin aday gösterdikleri kişiler listesinden , devlet ve hükümet başkanları meclisi tarafından gizli oy usulüyle seçilmektedir . komisyon üyeleri altı aylık bir süre için seçilirler ve yeniden secilebilmeleri mümkündür.
* Afrika şartı, bireysel başvuruya çok sınırlı olarak imkan vermektedir.
* Komisyonun bireyse l başvuruya konusunda yetkilerini genişletme eğilimi içinde olduğunu da belirtmekte yararlı olur.
* Afrika da insan haklarının alanındaki en önemli gelişme temmuz 2008 de Afrika insan hakları ve adalet mahkemesi nin kuruluşuna ilişkin protokolün kabul edilmesidir.
* Avrupa konseyi nin temel varlık amacı insan haklarının korunması ve geliştirilmesidir.
* Avrupa konseyinin kuruluşundan bu yana insan haklarını etkili korumak amacıyla çeşitli sözleşmeler hazırlamıştır ve bu sözleşmeler üye ülkelerin imzasına sunulmuştur:
* Bunlardan bazıları şunlardır:
* ULUSAL AZINLAKLARIN KORUNMASI HAKKINDA ÇERCEVE SÖZLEŞMESİ(1995)
* İNSAN HAKLARININ KORUNMASI VE BİYOTIP SÖZLEŞMESİ(1997)
* İNSAN KAÇAKÇILIĞININ ÖNLENMESİNE İLİŞKİN SÖZLEŞME(2005)
* İNSAN HAKLARI KOMİSERLİĞİ 7 MAYIS 1999 DA KURULMUŞTUR.
* AK BAKANLAR komitesinin gösterdiği adaylar altı yıl süreyle parlamenter meclisi tarafından secilen komiser , insan hakları alanında bağımsız ve tarafsız bir statüde görev yapmaktadır.
* Avrupa konseyi bünyesinde ırkçılık ve hoşgörüsüzlüğe karşı Avrupa komisyonu (ECRI) kurulmuştur.bu birim, ilk olarak 1993 yılında viyana da devlet ve hükümet başkanları zirvesinde ortaya fikir olarak çıkmıştır.
* ECRI , hükümetler tarafından atanan bağımsız üyelerden oluşmakta ve her türlü hoşgörüsüzlüğe karşı hukuki ve siyasi güvenceleri güçlendirmek için çalışmaktadır.
* Avrupa konseyi , 1987 yılında Avrupa işkenceyi insanlık dışı veya aşağılayıcı muamele ya da cezanın önlenmesi sözleşmesini kabul etmiştir.bu sözleşme, 1 şubat 1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir.(cpt)
* -insan haklarını güvenceye alan diğer bir Avrupa konseyi antlaşması Avrupa sosyal şartıdır.bu belge özellikle sosyal hakları güvence altına almakta ve taraf devletlerin bu haklarına saygısını sağlamak amacıyla bir denetim sistemini öngörmektedir.
* Avrupa sosyal şartının denetim organı Avrupa SOSYAL HAKLAR KOMİTESİDİR.
</afrika>
</k>
</insani>
</ya>
</hukuki>
Ünite 6
* Avrupa insan hakları sözleşmesi (AİHS VEYA SÖZLEŞME) 2. Dünya savaşından sonra Avrupa bölgesinde insan haklarını koruma amacıyla 4 kasım 1950 de roma da Avrupa konseyine üye devletler tarafından imzalanmış ve 3 eylül 1953 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 3

* Sözleşmeyi BM insan hakları bildirisinden ayıran en önemli özellik , sözleşmenin insan haklarını tanımakla yetinmemesi, bu hakların korunması için bir denetim sistemi kurmasıdır.
* Hak ve özgürlüklerin kimlere ait olduğuna gelince , bunların devletin yetki alanında bulunan herkese tanınmış olduğunu belirtmek gerekir.
* Sözleşmenin ilk maddesinin başlığı insan haklarına saygı yükümlülüğüdür.
* Türkiye, mahkemenin yargı yetkisini 28 ocak 1987 tarihinden sonra meydana gelen olaylarla ilgili olarak tanımıştır.
* Öldürmeme yükümlülüğü polis, asker,ve diğer kolluk kuvvetlerinin güç kullanmamaları sonucu meydana gelen ölüm olaylarında uygulanır.
* Eğer bir kişinin yaşama hakkını korumak için güvenlik güçleri silah kullanmak zorunda kalmışsa (mutlak gereklilik) ve bu silah kullanma orantılı yapılmış ise , ancak buna rağmen ölüm meydana gelmiş ise, devlet bu ölümden sorumlu tutulmayabilir.
* Soruşturma nasıl yapılacak olursa olsun, iç hukukta , ölüme sebebiyet veren olayların doğru bir şekilde tespitine, muhtemel sorumluların belirlenmelerine ve cezalandırılmalarına yol açacak nitelikte hemen, bağımsız, etkili, hızlı ve kamuya açık bir soruşturma mekanizması bulunmalıdır.
* Sözleşmenini 3. Maddesi işkenceyi , insanlık dışı muameleyi , aşağılayıcı cezayı yasaklamaktadır.
* Devlet görevlilerinin yaptıkları işkence ve kötü muamelelerden sözleşme karşısında devlet sorumludur.
* İşkence, en ağır kötü muameledir.bir kimseyi bir suç işlediğinde dair itiraf ettirmek , cezalandırmak , gözdağı vermek, zorlamak ve ondan bilgi elde etmek amacıyla fiziksel veya ruhsal olarak ağır ceza acı veya ıstırap veren herhangi bir eyleme işkence denir.
* Sözleşmenin 4. Maddesi bakımından sorun yaratabilecek durumlar şunlardır: çok zor koşullar altında , boğaz tokluğuna , her türlü sosyal güvenceden yoksun olarak yapması ve işi yapma yükümlülüğünün haksız veya baskıcı olması veya yapılmasının yol açması veya insan ticareti.
* Kişi özgürlüğünden herkes yararlanır. İster özgür olsun, isterse tutuklu bulunsun, herkes sözleşmenin 5. Maddesinin korumasından yararlanma hakkına sahiptir.
* ÖZGÜRLÜĞÜNDEN YOKSUN BIRAKILANLARIN HAKLARI:
* Tutma nedenleri hakkında bilgilendirme hakkı,
* Derhal yargıç önüne çıkarılma hakkı ve tutuklu makul sürede salıverme hakkı,
* Özgürlükten yoksun bırakma tedbirine karşı başvurma hakkı,
* Kişi özgürlüğüne aykırı tutulma nedeniyle tazminat hakkı,
* Adil yargılanma hakkı
* Sözleşmenin 6. Maddesi ancak, konusu kişisel hak ve yükümlülüklerle ilgili bir uyuşmazlık söz konusu olduğunda ya da kişi bir suç istinadı ile karşı karşıya kaldığı durumda uygulanabilir.
* Örneğin ceza hukuku davalarında bu haktan sadece sanık yararlanır.mağdurun veya şikayetçinin bu haktan yararlanması ilke olarak mümkün değildir.
* Nesnel tarafsızlık, mahkemelere meşru sayılabilecek her türlü şüpheden kendini uzak tutacak yeterli güvenceler sunulmasıdır
* Yargılama süresinin makul olup olmadığı konusu dört ölçüde bakılarak değerlendirilir.
* 1-ilk olarak , davada ortaya çıkan maddi ve hukuki sorunların karmaşıklığına bakılır.
* 2-ikinci olarak , başvurucuların tutumları değerlendirilir.
* 3-ancak makul süreyi değerlendirilirken mahkemenin en çok önem verdiği konu yetkili makamların tutumudur.
* 4-başvurucu bakımından dava konusunun önemidir.
Silahlarda eşitlik ilkesi , taraflardan her birine , diğer taraf karşısında açıkca zayıf bir duruma düşürülmediği koşullar altında , davasını savunabilmesi için makul bir fırsat verilmesi anlamına gelir. 4

Sözleşmenin 6 (2) fıkrasına göre bir suç ile itham edilen herkes , suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır. Bu madde masumiyet karinesini güvence altına almaktadır.
Sözleşmenin 7. Maddesi kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesini düzenlemektedir.hiçkimse işlendiği zaman ulusal veya uluslar arası hukuka göre suç oluşturmayan bir fiil veya ihmalden dolayı suçlu bulunamaz.
Sözleşmenin 8. Maddesine göre herkes özel hayatına , aile hayatına, konutuna, ve haberleşmesine sayı gösterilmesi hakkına sahiptir.
Sözleşmenin 9 maddesine göre, herkes düşünce , vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir.
-bu özgürlükten taraf devletin yargı yetkisi kapsamındaki herkes yararlanabilir.bu haktan yararlananlar gerçek kişiler olabileceği gibi dini kuruluşlar ya da dini amaç güden dernek ya da vakıflarda olabilir.
-10. Madde ilk olarak ifade özgürlüğünün üç unsuru ile güvence altına alınır.
A:şiddet çağrısı içeren ifadeler
B:nefret söylemi niteliğinde ifadeler
C:insanlık aleyhine işlenmiş suçları inkar eden ifadeler.
--mülkiyet haklarının kapsamı:
-mülkiyete saygı hakkı(maddenin ilk cümlesi)
--mülkiyetten mahrum bırakmanın koşulları (maddenin ikinci cümlesidir)
--mülkiyet hakkından yararlanmanın sınırlandırılması(maddenin ikinci fıkrası)
Ünite 7
< AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ 2 . DÜNYA SAVAŞINDAN SONRA 1959 YILINDA KURULMUŞTUR.
Çağımızda insan haklarının korunması sistemleri bakımından en güçlü ,en etkin ve en tanınan mahkeme nitelğindedir.bu nedenle , birçok gözlemci mahkemeyi avrupanın vicdanı olarak kabul etmektedir.
-temel amacı , iki dünya savaşı yaşayan Avrupa coğrafyasında yeniden savaşların ortaya çıkmasını önleyecek birinsan hakları merkezli hukuki koruma sistemi yaratmaktdır.
-5 mayıs 1949da Londra da Avrupa konseyinin kuruluşunu öngören statü on devlet tarafından imza yürürlüğe imzalanmıştır. Bu devletler, Fransa, İtalya, Belçika, İrlanda, Hollanda, birleşik krallık, Norveç, İsveç, Danimarka, ve lüksemburgtur. Türkiye bu statüyü 9 ağustos 1949 da imzalanmıştır.
Mahkeme koruma sisteminin geçirdiği en önemli değişikliklerinden birisi sözleşmeye ek 11 nolu protokolle 1 kasım 1998 de hayata geçirilen değişikliktir. O tarihe kadar sözleşmenin koruma mekanizmeası üç organ tarafından işletiliyordu. Avrupa insan hakları komisyonu Avrupa insan hakları mahkemesi (yada o zamanki adlandırılma ile divan) ve bankalar komitesi .
-mahkeme sözleşmeye taraf devletlerin sayısına eşit sayıda eşit sayıda yadrgıctan oluşur. Mahkemede hali hazırda 47 yargıc görev yapmaktadır. Yargıçlar her taraf devletin sunacağı üç kişilik aday listesinden Avrupa konseyi parlementerler meclisi tarafından 9 yıllık bir süre için secilirler. Tekrar seçilmeleri mümkün değildir.
- mahkemenin giderleri Avrupa konseyi tarafından karşılanır.
-mahkeme temel olarak 4 farklı düzende yada yapımda (formation)çalışır. Mahkemenin çalışma düzeni mahkemenin kaç yargıçla karar verdiği ile ilgilidir. Eğer mahkeme tek yargıçla karar veriyor ise buna tek yargıç düzeni üç yargıç ile toplanıp karar alıyorsa buna komite, yedi yargıçla müzakere edip karar alıyorsa buna daire düzeni denir. Nihayet mahkemenin 17 yargıcının toplanıp karar aldığı düzene büyük daire adı verilir. Mahkeme önüne getiren davaların görülmesinde yada başka bir ifade ile şikayetlerin incelenmesinede iki ana aşama vardır. Kabul edilebilirlik ve esas aşamaları. Başvuruyu çeşitli safhalar takip eder.
- mahkeme iştihatı acısından açıkca kabul edilemez nitelikte olduğu değerlendirilen başvurular tek yargıçlı düzen tarafından görülür. Tek yarfıçlı düzen mahkemenin başvuruları elediği bir fitraj sistemidir.
<usule kabul="" ed=""> 5

Başvuru konusu sözleşme güvence altına alınan bir hakla ilgili olmalıdır.
İhlali yaptığı iddia edilen devlet sözleşmeye taraf olmalıdır.
Başvuru konusu yapılan ihlal, mahkemenin yargı yetkisi tanındıktan sonra meydana gelmiş olmalıdır.
Başvuruya konu edilen ihlal davalı devletin yargı yetkisi alanında meydana gelmiş olmalıdır. Sözleşme veya protokollerde tanımlanan insan haklarına saygı ilkesi başvurun esasları incelenmesi gerekiyorsa başvuru kabuledilemez bulunmayacaktır.etkisiz kılacak nitelikte ise iç hukuk yollarını tüketme kuralı uygulanamaz.
BAŞVURU İÇ HUKUKUNDAKİ SON KARARDAN İTİBAREN 6 AY İÇİNDE YAPILMADLIDIR. 6 AYLIK KURALIN AMACI HUKUK GÜVENLİĞİNİ GÜÇLENDİRMEK SÖZLEŞME BAKIMINDAN MESELELERİN ORTAYA ÇIKTIĞI OAYLARIN MAKUL BİR SÜRE İÇİNDE İNCELENMESİNİ SAĞLAMAK VE YETKİLER İLE İLGİLİ DİĞER KİŞİLERİ UZUN SÜRECEK BİR BELİRSİZLİĞE KARŞI KORUMAKTIR.
-mahkemeye sunulan şikayet kategorilerinden biri genel olarak 4. Derece mahkemesi şikayetleri olarak ifade edilen şikayetlerden meydana gelmektedir. Mahkemenin ne olmadığına vurgu yapmaktadır.4 . derece mahkemesi mahkemenin rolünü ve sözleşmenin kurdğu yargısal bir mekanizmanın niteliğinin başvurucular tarafından yanlış anlaşılmasından kaynaklanmaktadır.
-YERLEŞİK İÇTİHAT BAŞVURULARI SİSTEMİ:
Mahkeme bir konuda karar vermiş ve temel hukuki ilkeleri ortaya konmuş ise bu konuda yapılan yeni bir hukuki sorun taşımayan başvuruları yerleşik içtihat başvuruları nitelendirilmektedir.bu tarz davalar 3 yargıçtan oluşan bir komite taragından incelenir.
-mahkemenin yerleşik içtihat başvurularına örnek olarak dava süreleri hakkında yapılan başvurular verilebilmektedir. Türkiye ye karşı ise mahkeme birçok konuda ilke kararına varmıştır. Dava ve tutukluluk sürelerinin uzunluğu ulusal mahkeme kararlarının geç yerine getirilmesi veya hiç yerine getirilmemesi orman mevzuatlarının hak kayıpları gibi.
-daire davaları: mahkemenin iş yükümü bu daire davalarını oluşturur. Bir daire davayı üstlenen bölümün başkanından aleyhine başvuru yapılan devletin ulusal hakiminden ve bölümün başkanı tarafından rotasyona göre seçilen 5 yargıçtan oluşur.
BÜYÜK DAİRE DAVALARI: EĞER BİR BAŞVURUDA SÖZLEŞME VE PROTOKOLLERİN YORUMUNA YADA UYGULANMASINA İLİŞKİN YADA GENEL NİTELİKTE CİDDİ BİR SORUN VARSA BU DAVALAR 17 YARGIÇTAN OLUŞAN MAHKEMENİN BÜYÜK DAİRESİ TARAFINDAN İNCELENİR.
* MAHKEME ÖNÜNDEKİ USUL: MAHKEMEYE KİŞİLER TÜZEL KİİŞİLER KİŞİ GRUPLARI DERNEK SENDİKA GİBİ BİREYSEL BAŞVURU SUNALİBİLR. BUNA KARŞILIK DEVLETİ TEMSİL EDEN YADA GENEL ANLAMDA İDARENİN KAPSAMINDA BULUNAN BELEDİYELER GİBİ YEREL YÖNTEMLERİN VEYA KAMU KURUMLARININ MAHKEMEYE BAŞVURMA HAKLARI YOKTUR.MAHKEME BİRÇOK DAVAYI YARI YARGISAL BİR YOL ALAN DOSTANE BİR ÇÖZÜM YOLU İLE ÇÖZMEYE ÇALIŞIR. DOSTANE ÇÖZÜM TARAFLARIN BAŞVURUNUN GÖRÜLMESİNE SON VERMEK YÖNÜNDEKİ ANLAŞMASIDIR. MAHKEME BAŞVURULARI SUNULMALARINDAN İTİBAREN 3 GÜN İÇİNDE BİTİRMEK İÇİN ÇABA SARFEDİLMESİDİR.
* BİR BAŞVURUNUN YOL HARİTASI: BİR BAŞVURUNUN KOMİTEYE VEYA DAİREYE VERİLMESİNİ BELİRLEYEN TEMEL ÖLÇÜT ŞİKAYETE KONU YAPILAN İTİRAFIN NİTELİĞİDİR. 6

MAHKEMENİN İŞ YÜKÜ VE GELECEĞİ:
Her sene 50 bin adet yeni başvuru mahkemeye sunulmaktadır. Verdiği bazı karaların düzenli olarak yarattığı yankılar ve sözleşme tarafından ülkelerin ve sözleşmeye taraf olan ülkelerin vatandaşları arasında yükselen ünü mahkemeye ulaşan yıllık başvuruların sayısının artmasındaki en büyük etkenler olarak gösterilmektedir. Mahmkemenin koruma sisteminin dayandığı 3 temel ilke şunlardır:
Bireysel temel hakları korunmaktadır. Bireysel başvuru sisteminin temelidir. Yerindenlik ilkesi
</usule>
</avrupa>
ÜNİTE 8
TÜRKİYE 2. Dünya savaşının felaketlerinin bir daha yaşanmaması ve demokrasiye insan haklarına saygı ortak değerlere temelinde yükselen ve bir Avrupa idealini hedefleyene Avrupa konseyine 1949 yılında üye olmuştur.
-Türkiye Av rupa konseyi bünyesinde 1950 yılında hazırlanan Avrupa insan hakları sözleşmesinde
(AİHS)1954 TE taraf olmuştur. Aihs 1954 yılından itibaren Türk hukuk düzeninin ayrılmaz bir parçasıdır.
Türkiye 28.01.1987 yılında bireysel başvuru hakkını 22.01.1990 yılında ise aihm zorunlu yargı yetkisini tanımıştır.
* Türkiye anayasa ve yasalarından kaynaklanan yapısal sorunları yanında uygulamadaki bir çok eksiklikleri nedeniyle AİHM önünde 31.12.2011 yılına kadar toplam 2.404 kez insan haklarını ihlal etmekten mahkum olmuştur. bu sayı Türkiye ye AİHS Yİ en çok ihlal eden devlet konumuna getirmektedir.
* Türkiye hakkında verilen insan hakları ihlali kararları genelde ağır insan hakkı ihlalleri olarak nitelendirilen yaşam hakkı ile işkence ve kötü muamele yasanın ihlali alanlarında söz konusu olmaktadır.
* AİHS bugün yorumlandığı şekliyle yaşayan hukuku yansıtmakta ve AİHM tarafından Avrupa kamu düzeninin anayasal belgesi olarak nitelendirilmektedir.
* İnsanın en temel hakkı olan yaşam hakkı ile insanlık onurunu zedeleyen ve bir insanlık suçu oluşturan işkence yasağına aykırı eylemler ağır insan hakları ihlalleri kategorisini oluşturur. Yaşam hakkının korunması öncelikle öldürmeme hükümlülüğünü içerir.
* Etkin ve tarafsız soruşturma eksikliği sonucu yaşam hakkının ihlal edilmiş olması AİHM NİN bu konuda Türkiye ye karşı vermiş olduğu kararların ortak noktasıdır.
* AİHM NİN ateşli silahlara başvuran güvenlik görevlilerine ilişkin orantılılık ilkesini ve olayın özelliklerini değerlendirdiği tüm kararlarında ortak nokta karşı tarafın da bir silahlı saldırıda bulunması güvenlik görevlilerinin ise hem kendi hem de başkalarının hayatlarını tehlikeye sokmamak çabası içinde ölüme istemeden sebebiyet vermemelidir.
* AKSOY TÜRKİYE KARARI: bu dava AİHM NİN işkence olarak nitelendirdiği ilk olay olma özelliğini taşır.
* İşkence ve kötü muamele yasağının etkili uygulanmasında gözaltında olan kişinin avukat ve tıbbi yardıma ulaşabilmesi de çok önemli bir rol oynar
* AİHM ve Tunce ve diğerleri Türkiye davasında yasal olmayan tutuklamalar ve makul sürede yapılamayan yargılamalar için tazminat istemini düzenleyen ceza mahkemesi kanunun 141 ve 142. Maddelerinin etkili bir yol oluşturmadığına karar verilmiştir.
* Susmaya hakkını kullanmış olmasına rağmen AİHM YE dayanan Türkiye kararında yasada kaynaklanan sistematik kısıtlamayı da dikkate alarak avukat yokluğunda adil yargılama ilkesinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.
* Fransa SALDUS KARARI Türkiye ye karşı verilmiş bir karar olmasına rağmen kendi hukuksal düzenini AİHM NİN Türkiye ye karşı tespit etmiş olduğu eksikliği içerdiğinden ceza usül
yasasını 2011 de değiştirmek zorunda kalmıştır.gözaltında avukat bulundurma yönünde bir düzenlemesi olmayan Belçika da SALDUS kararı gereiği 2011 yılında bu hakkı tanımıştır. 7

* Türkiye bakımından ise , SALDUS kararında DGM açısından söz konusu olan avukat yasağı sorunu dgm” lerin kaldırılması ile ortadan kalkmıştır.
* Türkiye nin 2. 404 ihlal kararı ile tüm taraf dvletler arasında aism yi en çok ihlal eden devlet konumundadır. İkinci sırada 1.651 kararı ile İtalya , üçüncü sırada 1.140 ihlal kararı ile Rusya gelmektedir. 815 ihlal kararı ile Polonya 4. Sırada , 717 ihlal kararı ile Romanya 5. Sırada yer almaktadır.
* Avusturya, Macaristan, Portekiz, Almanya, çek cumhuriyeti, Finlandiya, ispanya, Danimarka, Norveç ,ve birçok devlete karşı yaşam hakkının ihlaline dair verilmiş karar yoktur.
* İşkence ve kötü muamele yasağının ihlali meselesinde Rusya , 31 işkence, 357 kötü muamele ve 82 etkin soruşturma eksikliği olmak üzere toplam 470 defa mahkum olmuştur.
* Türkiye 29 işkence , 243 kötü muamele , 135 etkin soruşturma eksikliği kararıyla toplam 407 defa mahkum olmasıyla 2. Sıradadır.bu ağır insan hakkı ihlali konusunda 3 sırada Ukrayna, 4 işkence 70 kötü muamele ve 28 etkin soruşturma eksikliği olmak üzere toplam 102 ihlal kararıyla yer almaktadır. Özgürlük ve güvenlik hakkını düzenleyen ve kişiyi haksız tutuklamalara karşı korumaya amaçlayan , AİHM NİN 5. Maddesi Türkiye tarafından 554 kez ihlal edilmiştir. Bu konuda 1. Sırada olan Türkiye nin arkasından 422 ihlal kararıyla Rusya , 267 ihlal kararıyla Polonya gelmektedir.
* Adil yargılama hakkının ihlali konusunda Türkiye 729 ihlal kararı ile birinci sıradadır. İkinci sırada 570 kararıyla Rusya ,üçüncü sırada 432 kararıyla Ukrayna vardır. Yargılama süresinin uzunluğu meselesindeyse İtalya 1155 kararla birinci sıradadır. İtalya nın arkasından493 kararla Türkiye ,412 kararla Polonya gelmektedir.
* Türkiye nin, aihm karşısında sorumlu alanlarından birini oluşturan ifade özgürlüğü meselesinde rakamlar çok büyük farklar gözlenmektedir. Bu alanda Türkiye 207 ihlal kararıyla birinci konumdadır. Ancak hemen arkasından gelen Avusturya nın ihlal kararı sayısı 32, üçüncü sırada Fransa nın 25 “tir.
* Hakkında en çok bireysel başvuru yapılan devletin 40. 250 başvuru ile Rusya olduğu gösterilmektedir. ikinci sırada 15.950 başvuru ile Türkiye gelmektedir.
* AİHM nin önünde 2011 yılı sonu itibariyle 144.150 bireysel başvuru bir karar için beklemektedir. Bu bekleyen başvuruların %26.6 sı Rusya da, %10.5 türkiyeden , %9.1 italya dan yapılmıştır.yapılan araştırmalar aihm “nin önünde bekleyen başvuruların %70 nin Rusya , Türkiye İtalya, Romanya, Ukrayna, Sırbistan, Polonya olmak üzere 7 devletten geldiğini göstermektedir. Başvuruların %40ı ise geri kalan 40 devletten gelmektedir.
* Bireysel başvruuları nüfusa oranlarsak Sırbistan ve Karadağ ilk sıraya yükselmektedir. Aihm önündeki başvuruların devletin nüfuslarına oranlanması halinde Türkiye 47 devlet arasında 16. Sırada yer almaktadır…..