ÜNİTE - 5 : FREE TIME (BOŞ ZAMAN)
4. ünitede Geniş Zaman konusunun soru yapısı verilmişti. Soru yapılarında özneye uygun olarak “do” veya “does” yardımcı fiilleri cümlenin başına getiriliyordu.
Örnek : Do you go to the movies? (Sinemaya gider misin?)
Bu tür soruların, yani “do” ve “does” gibi yardımcı fiil ile başlayan soruların cevaplarında mutlaka “Yes” ya da “No” kullanılacağını söylemiştik.
Örnek : A : Do you go to the movies?
B : Yes, I do. / No, I don’t.
Şimdi ise daha farklı soru kelimeleri ile türetilmiş cümleler oluşturacağız.
Wh… ile Başalayan Sorular
What : Ne
Who : Kim
Where : Nerede
When : Ne zaman
How often : Ne sıklıkla
What
do / does
özne
fiil
nesne ?
Who
do / does
özne
fiil
nesne ?
Where
do / does
özne
fiil
nesne ?
When
do / does
özne
fiil
nesne ?
How often
do / does
özne
fiil
nesne ?
Yukarıdaki kurallara dikkat edildilirse, daha önceki “Do you go to the movies?” soru cümlesinin hemen başına farklı soru kelimeleri getirilerek farklı soru cümleleri oluşturulabilir.
Örnek : When do you go to the movies? (Ne zaman sinemaya gidersin?)
How often do you go the movies? (Ne sıklıkla sinemaya gidersin?)
Bu soru cümlelerinde önemli olan, verilecek cevabın Yes / No ile değil, doğrudan özne ile başamasıdır. Çünkü örneğin “Ne sıklıkla sinemaya gidersin?” sorusuna “evet” ya da “hayır” diye hiçbir dilde cevap verilmez. Çünkü karşımızdaki kişi sinemaya gidip gitmediğimizi sormuyor. Aksine ne sıklıkla gittiğimizi soruyor.
Özet olarak :
Eğer soru cümlesi soru kelimesi ile başlıyorsa, cevap özneyle başlar.
Soru cümlesi, yardımcı fiille başlıyorsa (do / does gibi), o zaman cevap “yes” ya da “no” ile başlar.
Bu yöntemi, seçenekleri eleme yönteminde mutlaka kullanın.
Geniş Zaman ile Kurulan Diğer Örnek Soru Cümleleri ve Cevapları
Neden “do / does” kullandığımız ya da nerede “do” nerede “does” kullandığımız 4. ünitede anlatılmıştı. Bu konu ile ilgili eksiğiniz varsa tekrar gözden geçirin.
Aşağıdaki örneklerde “you” öznesi olduğu için “do” yardımcı fiili kullanıldı.
A : What do you do in your free time? (Boş zamanında ne yaparsın?)
B : I meet my friends. (Arkadaşlarımla buluşurum.)
A : Who do you go out with? (Kiminle dışarı çıkarsın?)
B : I go out with a friend. (Bir arkadaşımla dışarı çıkarım.)
A : Where do you go? (Nereye gidersin?)
B : I go to the movies. (Sinemaya giderim.)
A : When do you go out? (Ne zaman dışarı çıkarsın?)
B : I go out on the weekends. (Haftasonları dışarı çıkarım.)
A : How often do you eat out? (Ne sıklıkla dışarıda yemek yersin?)
B : I eat out twice a month. (Ayda iki kere dışarıda yemek yerim.)
Aşağıdaki örneklerde “she” öznesi olduğu için “does” yardımcı fiili kullanıldı.
A : What does she do in her free time? (Boş zamanında ne yapar?)
B : She meets her friends. (Arkadaşlarıyla buluşur.)
A : Who does she go out with? (Kiminle dışarı çıkar?)
B : She goes out with a friend. (Bir arkadaşıyla dışarı çıkar.)
A : Where does she go? (Nereye gider?)
B : She goes to the movies. (Sinemaya gider.)
A : When does she go out? (Ne zaman dışarı çıkar?)
B : She goes out on the weekends. (Haftasonları dışarı çıkar.)
A : How often does she eat out? (Ne sıklıkla dışarıda yemek yer?)
B : She eats out twice a month. (Ayda iki kere dışarıda yemek yer.)
Geniş Zamanla Kullanılan Zaman Zarfları 4. Ünitede açıklanmıştı.
Geniş Zamanla Kullanılan Sıklık Zarflarını ise bu ünitede ilk kez göreceğiz.
Sıklık zarfları, bir eylemi ne sıklıkta yaptığımızı belirtmemizi sağlar.
Aşağıdaki sıklık zarfları Özne ve Fiil arasında bulunurlar. (ya da Fiil’den önce de diyebiliriz.)
always (her zaman, daima)
usually (genellikle)
often (sık sık)
Özne + sometimes (bazen) + Fiil
hardly ever (hemen hemen hiç)
never (asla, hiçbir zaman)
Örnek :
I always go to the movies. à Her zaman sinemaya giderim.
I usually go to the movies. à Genellikle sinemaya giderim.
I often go to the movies. à Sık sık sinemaya giderim.
I sometimes go to the movies. à Bazen sinemaya giderim.
I hardly ever go to the movies. à Hemen hemen hiç sinemaya gitmem.
I never go to the movies. à Asla / Hiç sinemaya gitmem.
Sıklık zarflarından “hardly ever” ve “never” anlam olarak olumsuzluk ifade etse de, cümle yapı olarak olumlu olduklarına dikkat edin. (Yani don’t ya da doesn’t gibi olumsuzluk bildiren ifadeler yok, çünkü bu kelimeler zaten olumsuzluk anlamı kattığı için tekrar olumsuz yapıya gerek yoktur.)
Not : Sometimes cümle başına da gelebilir.
Sometimes I go to the movies. (Bazen sinemaya giderim.)
Cümle sonunda gelen sıklık zarfları da vardır :
once a week : haftada bir kere
twice a month : haftada iki kere
three times a week : haftada üç kere
four times a year : yılda dört kere
five times a day : gğnde beş kere
Bir ve iki defa derken once ve twice kelimelerinin kullanıldığına, üçten itibaren rakamlarda ise “kere” anlamına gelen “times” kelimesinin kullanıldığına dikkat edin.
Bu ünitede mutlaka bilinmesi gereken ifadeler :
do homework : ödev yapmak
study English : İngilizce çalışmak
check e-mails and messages : e-postaları ve mesajları kontrol etmek
listen to radio : radyo dinlemek
drive a car : araba sürmek
play games on computer : bilgisayarda oyun oynamak
read a book : kitap okumak
use an alarm clock : çalar saat kullanmak
eat breakfast : kahvaltı yapmak
have coffee : kahve içmek
get up early / late : erken / geç kalkmak
take a class : ders almak
play sports : spor yapmak
clean the house : ev temizlemek
go shopping : alışverişe gitmek
do the laundry : kirli çamaşırları yıkamak
make a phone call : telefon görüşmesi yapmak
TV SHOWS (TELEVİZYON PROGRAMLARI)
cartoon : çizgi film
soap opera : pembe dizi
talk show : sohbet programı
game show : yarışma programı
documentary : belgesel
reality show : sıradan insanların yaşamlarını konu alan televizyon programı
sitcom : durum komedisi
the news : haberler
I MEAN : YANİ
Fikirlerimizi tekrarlamak ya da bir şeyle ilgili daha fazla şey söylemek için kullanırız.
Ex. How is the cake? I mean, do you like it? (Pasta nasıl? Yani, onu beğendin mi?)
AND : ve
BUT : ama (zıtlık bildirir.)
Bu bağlaçlar ise iki cümleyi bağlamak için kullandıklarından, iki cümle arasında bulunurlar. yani bir cümle hiçbir zaman “and” ya da “but” bağlaçlarıyla başlamaz.
My name is Sombat, and I live in Bangkok. (Adım Sombat ve ben Bangkok’da çalışıyorum.)
I take English and Chinese. (İngilizce ve Çince dersleri alıyorum.)
I love movies, but I don’t like cartoons(Sinemayı seviyorum, ama çizgi filmleri sevmiyorum)
4. ünitede Geniş Zaman konusunun soru yapısı verilmişti. Soru yapılarında özneye uygun olarak “do” veya “does” yardımcı fiilleri cümlenin başına getiriliyordu.
Örnek : Do you go to the movies? (Sinemaya gider misin?)
Bu tür soruların, yani “do” ve “does” gibi yardımcı fiil ile başlayan soruların cevaplarında mutlaka “Yes” ya da “No” kullanılacağını söylemiştik.
Örnek : A : Do you go to the movies?
B : Yes, I do. / No, I don’t.
Şimdi ise daha farklı soru kelimeleri ile türetilmiş cümleler oluşturacağız.
Wh… ile Başalayan Sorular
What : Ne
Who : Kim
Where : Nerede
When : Ne zaman
How often : Ne sıklıkla
What
do / does
özne
fiil
nesne ?
Who
do / does
özne
fiil
nesne ?
Where
do / does
özne
fiil
nesne ?
When
do / does
özne
fiil
nesne ?
How often
do / does
özne
fiil
nesne ?
Yukarıdaki kurallara dikkat edildilirse, daha önceki “Do you go to the movies?” soru cümlesinin hemen başına farklı soru kelimeleri getirilerek farklı soru cümleleri oluşturulabilir.
Örnek : When do you go to the movies? (Ne zaman sinemaya gidersin?)
How often do you go the movies? (Ne sıklıkla sinemaya gidersin?)
Bu soru cümlelerinde önemli olan, verilecek cevabın Yes / No ile değil, doğrudan özne ile başamasıdır. Çünkü örneğin “Ne sıklıkla sinemaya gidersin?” sorusuna “evet” ya da “hayır” diye hiçbir dilde cevap verilmez. Çünkü karşımızdaki kişi sinemaya gidip gitmediğimizi sormuyor. Aksine ne sıklıkla gittiğimizi soruyor.
Özet olarak :
Eğer soru cümlesi soru kelimesi ile başlıyorsa, cevap özneyle başlar.
Soru cümlesi, yardımcı fiille başlıyorsa (do / does gibi), o zaman cevap “yes” ya da “no” ile başlar.
Bu yöntemi, seçenekleri eleme yönteminde mutlaka kullanın.
Geniş Zaman ile Kurulan Diğer Örnek Soru Cümleleri ve Cevapları
Neden “do / does” kullandığımız ya da nerede “do” nerede “does” kullandığımız 4. ünitede anlatılmıştı. Bu konu ile ilgili eksiğiniz varsa tekrar gözden geçirin.
Aşağıdaki örneklerde “you” öznesi olduğu için “do” yardımcı fiili kullanıldı.
A : What do you do in your free time? (Boş zamanında ne yaparsın?)
B : I meet my friends. (Arkadaşlarımla buluşurum.)
A : Who do you go out with? (Kiminle dışarı çıkarsın?)
B : I go out with a friend. (Bir arkadaşımla dışarı çıkarım.)
A : Where do you go? (Nereye gidersin?)
B : I go to the movies. (Sinemaya giderim.)
A : When do you go out? (Ne zaman dışarı çıkarsın?)
B : I go out on the weekends. (Haftasonları dışarı çıkarım.)
A : How often do you eat out? (Ne sıklıkla dışarıda yemek yersin?)
B : I eat out twice a month. (Ayda iki kere dışarıda yemek yerim.)
Aşağıdaki örneklerde “she” öznesi olduğu için “does” yardımcı fiili kullanıldı.
A : What does she do in her free time? (Boş zamanında ne yapar?)
B : She meets her friends. (Arkadaşlarıyla buluşur.)
A : Who does she go out with? (Kiminle dışarı çıkar?)
B : She goes out with a friend. (Bir arkadaşıyla dışarı çıkar.)
A : Where does she go? (Nereye gider?)
B : She goes to the movies. (Sinemaya gider.)
A : When does she go out? (Ne zaman dışarı çıkar?)
B : She goes out on the weekends. (Haftasonları dışarı çıkar.)
A : How often does she eat out? (Ne sıklıkla dışarıda yemek yer?)
B : She eats out twice a month. (Ayda iki kere dışarıda yemek yer.)
Geniş Zamanla Kullanılan Zaman Zarfları 4. Ünitede açıklanmıştı.
Geniş Zamanla Kullanılan Sıklık Zarflarını ise bu ünitede ilk kez göreceğiz.
Sıklık zarfları, bir eylemi ne sıklıkta yaptığımızı belirtmemizi sağlar.
Aşağıdaki sıklık zarfları Özne ve Fiil arasında bulunurlar. (ya da Fiil’den önce de diyebiliriz.)
always (her zaman, daima)
usually (genellikle)
often (sık sık)
Özne + sometimes (bazen) + Fiil
hardly ever (hemen hemen hiç)
never (asla, hiçbir zaman)
Örnek :
I always go to the movies. à Her zaman sinemaya giderim.
I usually go to the movies. à Genellikle sinemaya giderim.
I often go to the movies. à Sık sık sinemaya giderim.
I sometimes go to the movies. à Bazen sinemaya giderim.
I hardly ever go to the movies. à Hemen hemen hiç sinemaya gitmem.
I never go to the movies. à Asla / Hiç sinemaya gitmem.
Sıklık zarflarından “hardly ever” ve “never” anlam olarak olumsuzluk ifade etse de, cümle yapı olarak olumlu olduklarına dikkat edin. (Yani don’t ya da doesn’t gibi olumsuzluk bildiren ifadeler yok, çünkü bu kelimeler zaten olumsuzluk anlamı kattığı için tekrar olumsuz yapıya gerek yoktur.)
Not : Sometimes cümle başına da gelebilir.
Sometimes I go to the movies. (Bazen sinemaya giderim.)
Cümle sonunda gelen sıklık zarfları da vardır :
once a week : haftada bir kere
twice a month : haftada iki kere
three times a week : haftada üç kere
four times a year : yılda dört kere
five times a day : gğnde beş kere
Bir ve iki defa derken once ve twice kelimelerinin kullanıldığına, üçten itibaren rakamlarda ise “kere” anlamına gelen “times” kelimesinin kullanıldığına dikkat edin.
Bu ünitede mutlaka bilinmesi gereken ifadeler :
do homework : ödev yapmak
study English : İngilizce çalışmak
check e-mails and messages : e-postaları ve mesajları kontrol etmek
listen to radio : radyo dinlemek
drive a car : araba sürmek
play games on computer : bilgisayarda oyun oynamak
read a book : kitap okumak
use an alarm clock : çalar saat kullanmak
eat breakfast : kahvaltı yapmak
have coffee : kahve içmek
get up early / late : erken / geç kalkmak
take a class : ders almak
play sports : spor yapmak
clean the house : ev temizlemek
go shopping : alışverişe gitmek
do the laundry : kirli çamaşırları yıkamak
make a phone call : telefon görüşmesi yapmak
TV SHOWS (TELEVİZYON PROGRAMLARI)
cartoon : çizgi film
soap opera : pembe dizi
talk show : sohbet programı
game show : yarışma programı
documentary : belgesel
reality show : sıradan insanların yaşamlarını konu alan televizyon programı
sitcom : durum komedisi
the news : haberler
I MEAN : YANİ
Fikirlerimizi tekrarlamak ya da bir şeyle ilgili daha fazla şey söylemek için kullanırız.
Ex. How is the cake? I mean, do you like it? (Pasta nasıl? Yani, onu beğendin mi?)
AND : ve
BUT : ama (zıtlık bildirir.)
Bu bağlaçlar ise iki cümleyi bağlamak için kullandıklarından, iki cümle arasında bulunurlar. yani bir cümle hiçbir zaman “and” ya da “but” bağlaçlarıyla başlamaz.
My name is Sombat, and I live in Bangkok. (Adım Sombat ve ben Bangkok’da çalışıyorum.)
I take English and Chinese. (İngilizce ve Çince dersleri alıyorum.)
I love movies, but I don’t like cartoons(Sinemayı seviyorum, ama çizgi filmleri sevmiyorum)