DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 1: Dış Ticaret ve Genel Anlamda Risklerin Kavramsal Çerçevesi
DIŞ TİCARETİN TANIMI
Ülkelerin söz sahibi olmaları ve güçlü ülke olmaları ekonomilerinin güçlü olmasına bağlıdır. Ekonominin güçlü olması için ise üretmek ve üretileni satmak gerekmektedir. Ticaret, üretilen tüm malların ve hizmetlerin belirli bir bedel karşılığında kullanıcılara ulaştırılması sürecini ve bu süreçteki tüm alım satım faaliyetlerini tanımlamaktadır. Ticaret, ülke içerisinde yapıldığında iç ticaret, ülke sınırları dışında yapıldığında dış ticaret olmak üzere iki türde ele alınabilir. Hiçbir ülke ihtiyaç duyduğu bütün kaynaklara sahip değildir. Bu yüzden sahip olduğu fazla mal ve hizmetleri satıp, kıt olan mal ve hizmetleri alması gerekmektedir. Bu da ülkelerin birbiri ile ticaret yapmasını zorunlu kılmaktadır. En dar kapsamı ile dış ticaret faaliyetlerini, bir ülkenin diğer bir ülke ile mal ve hizmet alışverişi yapması şeklinde tanımlamak mümkündür.
Dış Ticaretin Amaçları
Dış Ticaretin Amaçları Liberalleşme; Serbest bir duruma gelmek, ekonomik anlamda ise finans piyasalarında, sermaye piyasalarında ve ticaret engellerinde devlet müdahalesinin ortadan kaldırılmasıdır. Hükümetlerin ve ülkelerin doğrudan dış ticaret akımlarını sınırlandırmak, özendirmek veya düzenlemek için uyguladıkları sistematik politikalara dış ticaret politikaları denir. Dış ticaretlerin 11 önemli amacı bulunmaktadır. Bunlar;
Dış ticaret bağımsız ülkeler arasındaki mal ve hizmet ticaretinin tümünü kapsamaktadır. Dış ticaretin dört çeşidi vardır.
Normal ticaret, bir ülkenin dış ticaretinde, özel ayrıcalık tanınmayan ve serbest döviz ile kambiyo rejimleri çerçevesinde yapılan ticaret şeklidir. Bağlı ticaret, genellikle finansman zorluklarının yaşandığı ülkeler arasındaki ticarete konu olan ve satılan mal karşılığında satıcının da alıcıdan kısmen döviz kullanarak ya da hiç döviz kullanmadan aynı miktar ya da satışın belli bir oranında dışalım yaptığı, genel anlamda bir takas işlemi olan uluslararası ticaret biçimidir. Sınır ticareti, komşu ülkeler arasında özel anlaşmalara dayanılarak yürütülen ve her iki ülkenin sınır ve kıyı bölgelerine yakın yerleşim yerlerini kapsamına alan ticarettir. Serbest bölge ticareti, serbest bölgelerde yapılan ticaretlerdir.
Dış Ticaret ile İç Ticaret Arası Farklılıklar
Ticari olarak düşünüldüğünde dış ticaret ve iç ticaret temelde aynıdır, ancak ülkeler arası dil, kültür, döviz, lojistik altyapısı, kanunlar farklı olabilmektedir. Dış ticaretteki başlıca farklılıklar;
Dış Ticarette Taraflar
Dış ticarette yardımcı olan ithalatçı, ihracatçı, ithalatçının bankası, ihracatçının bankası ve gümrük idaresi gibi bir çok kurum ve kuruluş vardır. İhracat, bir malın, yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde Türkiye gümrük bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılmasını veyahut Müsteşarlıkça ihracat olarak kabul edilecek sair çıkış ve işlemleridir. İhracatçı (satıcı), İhraç edeceği mala göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıklardır.
Dış Ticaret Teorileri
Dış ticareti açıklamaya çalışan pek çok teori bulunmaktadır. Bunlar geleneksel dış ticaret teorileri ve yeni dış ticaret teorileri olmak üzere iki ana başlıkta incelenebilir. Geleneksel dış ticaret teorileri;
Klasik dış ticaret teorisi
Ünite 2: Risk Yönetimi ve Dış Ticaret İşlemlerinde Risk
Kurumsal Risk Yönetiminde Risklerin Ölçülmesi ve Analizi Risk analizi, yönetimin tanımladığı risklerin ortaya çıkma sıklığı ve olası sonuçların belirlenmesine yönelik sistematik yaklaşımdır. Risk ölçümü sürecinde öncelikle risk kaynaklarının ne olduğu ve risk türlerinin belirlenmesi gelmektedir. Buna göre, sektöre ilişkin sistematik riskler ve sistematik olmayan riskler sınıflandırılarak, kaynakların ne olduğu ve bu risklerin ne ölçüde yönetilebileceği ve risk iştahına göre risklerin üstlenilip üstlenilmeyeceğine ilişkin karar verilmesi gereklidir. Analiz yöntemleri, kalitatif, yarı kalitatif, kantitatif veya karma analiz olarak sıralanmaktadır. Risk yönetimine ilişkin analiz sonuçlarının kontrol faaliyetlerinin yürütülmesi gerekmektedir. Konroıller başlıca üç amaca hizmet ederler. Bunlar; kabul edilebilir risklerin etkisinin azaltılması, kabul edilen riskler dışında kalan risklerin ortaya çıkma ihtimalini azaltmak ve riskin etkisi ve ihtimalini azaltmaktır. Bu amaçlara ulaşmak için yürütülen kontrol türleri;
Dış Ticarette Riskten Korunma Teknikleri
Dış ticaret işlemlerinde malların beklenen niteliklere sahip olmaması, zamanında teslim edilmemesi, talep edilen miktarda olmaması, ödeme ve tahsilat gibi konular riskin kaynağıdır. Mal kalitesi, miktarı, teslimat ile ilgili konularda ortaya çıkabilecek riskler, anlaşmalar ile bertaraf edilebilir. Farklı ticaret türlerindeki ortaya çıkabilecek her bir risk için riske özel önlemler alınması gerekmektedir.
Risk Yönetiminde Başarıyı Etkileyen Unsurlar
İşletmeleri etkileyen durumlar, sistematik ve sistematik olmayan risk olmak üzere iki başlıkta ele alınır ve bu riskler ülke, sektör, işletme için farklı düzeyde kendini gösterebilir. Bu nedenle her işletmenin risk algısı, ekonomik gücünden, rekabet gücünden, yöneticilerin kişilik özelliklerinden etkilenmektedir
Dış Ticarette Risk
Kriz, örgütsel amaçları ve yaşam sürecini tehdit eden, ortaya çıktığında konulacak önlemlerin önceden belirlendiği acil müdahale gerektiren olumsuz durumdur. Söz konusu olan ticaret olduğundan genellikle dış ticaret işlemlerinde finansal riskler bulunmaktadır. Bu finansal riskler aşağıda sıralanmıştır.
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 3: Sigorta, Sigorta Sözleşmesi, Risk ve Riziko Kavramları
GİRİŞ
İnsanlar günlük hayatta birçok riskle karşı karşıyadır. Bu durum insanların güvenlik önlemleri almasına neden olmuştur ancak alınan her güvenlik yeni riskler doğurmuştur. Rizikolar fiziksel olarak ortadan kaldırılamadığından insanlar en azından ekonomik sonuçlarını ortadan kaldırmak için girişimlerde bulunmuştur. Sigorta, aynı türden tehlikeyle karşı karşıya olan kişilerin belirli bir miktar para ödenmesi yoluyla toplanan tutarın, sadece o tehlikenin gerçekleşmesi sonucu bilfiil zarara uğrayanların zararlarının karşılanmasında kullanıldığı bir risk transfer sistemidir. Sigorta, sigorta konusunun doğrudan doğruya kendisiyle değil, sigorta ettirenin/sigortalının o malla ya da olayla olan menfaati (çıkarı) ile ilgilidir
Risk Kavramı, Risk Yönetimi ve Riskin Transferi
Risk; herhangi bir tehdidin bir kıymette zarar oluşturma olasılığıdır. Sigorta literatüründe “ortaya çıkması olası bir tehlike” veya “zarar verici olayların gerçekleşmesi olasılığını anlatmak için “riziko” ifadesi kullanılmaktadır. Risk, riziko, tehlike; “gerçekleşmesi mutlak olmayan ve sigorta ettiren/sigortalı ile sigortacının iradeleri dışında ve ileride meydana gelebilecek bir olaydır.” Doğal (fiziksel ortama bağlı) riskler, tehlikeler fiziksel ortama bağlı faktörlerin oluşturduğu risklerdir ki, doğanın dört temel elementinden, toprak, hava, ateş ve su kaynaklı riskleri bu tanım içine almamız mümkündür. Bireylerin davranış bozukluklarından kaynaklanan ve insanın kendi canı ve mal varlığını tehdit eden riskler, tehlikeler insanın dikkatsizlik, deneyimsizlik, ihmal, kusur gibi fiillerinin sonucu kendi canı ve mal varlığına gelen zararlardır. Siyasi, askeri, sosyal olayların, bireylerin davranışlarından kaynaklanan riskler, tehlikeler ise dünya siyasetinde meydana gelen askeri, siyasi ve ekonomik değişikliklerden kaynaklanan tehlikelerdir. Davranışsal açıdan ele alındığında risklerden, tehlikelerden kaçınma yolları aşağıda sıralanmıştır.
Sigortanın sınıflandırılmasında yaygın olarak kullanılan bir diğer ayrım ise aşağıdaki üçlü sınıflandırmadır:
Mal sigortalarının bazıları;
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 4: Sigorta Sözleşmesinin Tarafları, Unsurları ve Nitelikleri
Sigorta Sözleşmesinin Tarafları
Sigortada Sigorta Şirketi (Sigortacı), Sigorta Ettiren/Sigortalı ve Lehdar bulunmaktadır. Ancak, sigorta ilişkisi bir sözleşme ile kurulduğundan bu ilişkide en az iki taraf bulunur. Sigorta sözleşmesinde, bir tarafta sigorta güvencesi vermek üzere ilgili kanun ve mevzuata göre sigortacılık faaliyetinde bulunmaya yasal olarak yetkili bulunan sigortacı (sigorta şirketi) yer alırken; diğer tarafta da riziko, tehlike ile karşı karşıya olan sigortalı/sigorta ettiren bulunmaktadır. Sigortacılar (sigorta şirketleri), sigorta sözleşmesi gereğince belli bir sigorta primi karşılığında rizikoyu, tehlikeyi üstlenip güvenceyi veren ve olayın gerçekleşmesi halinde tazminat ve kapital ödemeyi taahhüt eden (sigorta himayesini sağlama borcu altına giren) kurumlardır. Sigorta Ettiren, sigortacı ile sözleşme yapan, sigorta şirketine prim ödeyerek sözleşmeye taraf olan kimsedir. Sigorta sözleşmesine taraf olan ve prim borçlusu olmaksızın bu sözleşmeden doğan hakları elde eden kimseye sigortalı denir. Sigorta sözleşmesi ile güvence altına alınan menfaat eğer sigorta ettirene ait ise, kendi hesabına sigorta, sigorta sözleşmesi ile güvence altına alınan menfaat sigorta ettirene ait değil ise başkası hesabına sigorta söz konusu olmaktadır. Hayat sigorta sözleşmesi başkası lehine yapılabilir, lehine sigorta yapılan şahsa Lehdar denir.
Sigorta Sözleşmesinin Nitelikleri Sigorta olgusu hukuki bir dayanağa sahip olduğu oranda var olabilir. Bu da sigorta sözleşmesiyle (poliçe) meydana gelir. Sigortacı; sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmi dört saat, diğer hâllerde on beş gün içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlüdür. Sigortacı poliçenin geç verilmesinden doğan zarardan sorumludur. Bir sigorta sözleşmesinin nitelikleri aşağıda sıralanmışdır;
Her iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan etmeleri yani icap (öneri) ve kabul ile vücut bulan iki taraflı bir sözleşmedir.
Sigorta sözleşmesi borç doğuran bir akit olduğundan her şeyden önce Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Genel şartların poliçe ekinde poliçe ile birlikte sigorta ettirene/sigortalıya verilmesi ve bu genel şartlarda yer alan hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 5: Teknik ve Hukuksal Açıdan Bazı Sigorta Kavramları
SİGORTA SÖZLEŞMESİ (POLİÇE) Sigorta şirketleri, sigorta sözleşmesinin koşullarını, her iki tarafın hak ve borçlarını kanıtlamaya yarayan poliçeyi düzenlemek ve sigortalı ve/veya sigorta ettirene vermekle yükümlüdürler. Bu poliçeye sigorta sözleşmesi de denir.
Sigorta sözleşmesi hakkında önemli bilgiler kısaca aşağıdaki gibidir;
Sigorta süresi, sigortacının teminat kapsamındaki tehlikeler nedeniyle meydana gelmesi muhtemel hasarlara ilişkin sorumluluklarının devam ettiği süredir. Sigorta dönemi ise primlerin hesap edildiği dönemi ifade eder. Sigorta başlangıç tarihi, sigorta teminatıının başladığı yani poliçenin yürürlüğe girdiği tarihtir. Sigortanın sona ermesi (fesih), sigorta sözleşmesinin her iki taraf ve üçüncü şahıslar bakımından artık geçerli olmaması halidir. Sözleşmenin sona ermesinde aşağıdaki durumlar söz konusu olmaktadır;
Sigorta sözleşmesine göre, her hangi bir riske, tehlikeye ilişkin olarak, sigortacının hasar meydana gelmesi halinde tazmin edilmesi yolunda verdiği güvenceye karşılık olmak üzere, sigorta ettirenden/sigortalıdan para olarak bir ücret alır. Bu ücrete sigorta primi denir. prim riziko primi ve brüt prim olarak ikiye ayrılır. Tazminat talebi, hasar/zarar, sigorta güvencesi altına alınan risklerden, tehlikelerden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, sözleşme gereği sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması durumudur.
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 6: Sigortanın Genel İlkeleri (Prensipleri)
SİGORTANIN GENEL İLKELERİ Sigorta sözleşmelerinde sigortalı ve sigortacı olmak üzere iki taraf vardır. Bu iki taraf sigorta sözleşmesi ile hukuksal bir ilişki içerisine girerler. Sigorta, ekonomide ve iş yaşamında zarar ve kayıpları önlerken, özellik ve prensipleri (ilkleri) ile de sigorta aracılığıyla elde edilebilecek haksız kazançların önüne de geçmektedir. Bir risk yönetim türü olarak sigorta faaliyetlerinin kabul görmesi ve diğer risk yönetim türlerine üstünlük sağlaması, sigorta konusuyla ilgili özellik ve ilkelerin sisteme getirdiği disiplin sayesinde mümkün olmuştur. İşte sigorta sözleşmelerine (poliçe) uygulanan ve ilgililer tarafından göz önüne alınarak uyulması gereken bazı ilkeler koyulmuştur ki, bunlara Sigortanın Genel İlkeleri (Prensipleri) denir. Sigortanın genel ilkeleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Ünite 7: Nakliyat (Taşıma) Sigortaları
NAKLİYAT (TAŞIMA) SİGORTALARI Tarihsel gelişim itibarıyla, nakliyat poliçeleri, deniz yolu ile taşımalardaki ticari ilişkilerden doğmuş, nakliyat sigortaları sigorta bilincinin oluşmasında öncülük ederek diğer sigorta türlerinin gelişmesine zemin hazırlamıştır. 1492 yılında Amerika’nın Kristof Kolomb tarafından keşfi de denizcilik ile ticareti ve buna bağlı olarak deniz sigortalarındaki gelişimi hızlandırmıştır. İlk nakliyat sigorta şirketi 1668 yılında Paris’te kurulmuş, bunu, 1720’de İngiltere’de London Assurances ve Royal Exchange Assurance’ın kurulmaları izlemiştir. Nakliyat sigortaları herhangi bir malın (eşyanın) herhangi bir vasıtayla, bir yerden diğer bir yere taşınması esnasında uğrayabileceği hasarları temin eden bir sigorta türüdür. Dünyanın en eski sigorta türlerinde biri olan nakliyat (taşıma) sigortaları, içerdiği bazı nitelikler ve kendine özgü kuralları ile sigortacılık içinde ayrı bir yer oluşturmaktadır
Nakliyat (Taşıma) Sigortası Türleri Nakliyat sigortaları aşağıdaki şekilde sınıflandırılır:
Emtia ve kıymet nakliyat sigortaları
Emtia, ticarete konu olan tüm mallara ve ürünlere verilen isimdir. Deniz, kara ve hava taşıt araçlarıyla bir yerden diğerine taşınan emtianın taşıma sırasında uğrayabileceği hasar ve kayıplara karşı yapılan sigortalara emtia nakliyat sigortaları denir. Emtia nakliyat sigortasının amacı, sigorta ettirenin/ sigortalının mal üzerindeki çıkarını/menfaatini, taşıma sırasında gerçekleşme olasılığı bulunan risklere, tehlikelere karşı korumaktır. Uluslararası satışlarda en çok kullanılan sözleşmeler aşağıdaki gibidir.
Emtia Nakliyat Sigortaları, Deniz yolları, Kara yolları, Demir yolları ve Hava yolu İle Taşınan Malların Sigortası olmak üzere, dört tür yol ile taşınan malların taşıma sigortasında Deniz Yolları İle Taşınan Malların Sigortasına ait Emtia Nakliyat Sigortası Genel Şartları geçerlidir. Ancak taşıyan aracın türüne göre özel klozlar vardır. Bu klozlardan dar kapsamlı teminatta, emtiada meydana gelecek kısmi hasarlar teminat kapsamı dışındadır. Geniş kapsamlı teminatta ise teminat bütün risklerin teminatıdır. Emtiayı taşıyan nakil aracının tamamen ve fiilen zıyaa (hasara) uğraması sonucunda emtianın (malın) fiilen ve tamamen zıyaa uğraması teminat kapsamındadır. Kıymet nakliyat sigortaları, Kıymet Nakliyat Sigorta Genel Şartları altında Hazine Müsteşarlığınca tasdikli şartlara göre yapılmak zorunluluğunda olup, bu sigorta ile gerçek ve tüzel kişilerin sahibi oldukları hisse senedi, tahvil, bono, senet, çek gibi kıymetli evrakla, altın ve gümüş külçe, para, döviz ve efektiflerin deniz, hava ve kara yolu ile taşınmaları esnasında poliçe genel ve özel şartlarında belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucu uğrayacakları zıya ve hasarları teminat altına almaktadır. Bu değerlere teminat verilebilmesi için taşımanın zırhlı araçlarla ve silahlı görevliler refakatinde gerçekleştirilmesi gerekir. Kıymet nakliyat sigortalarında sigorta bedeli belirlenirken kıymetin “gerçek değeri” veya “ikame değeri” esas alınır. Genel şartlara göre sigorta, taşınacak olan kıymetin nakliyat idarelerine teslim edildiği anda başlar, alıcının eline geçince sona erer. Tekne Sigortalarında sigorta değeri, teknenin riskin sigortalandığı andaki piyasa değeridir. Sigorta bedeli belirlenirken, sigorta bedeli-sigorta değeri eşitliğinin sağlanması gerekmektedir. Sigorta bedelinin doğru olarak saptanmaması durumunda hasar anında aşkın veya eksik sigorta durumu söz konusu olacaktır.
Sorumluluk Sigortaları
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır. Yurtiçi Taşıyıcının Mali Sorumluluğu Sigortaları; Türkiye sınırları dâhilinde taşımacılık yapan taşıyıcıların, kendilerine ait veya kiraladıkları araçlarla taşıma hizmeti verdikleri müşterilerine ait malı, eşyayı taşırken, teminat kapsamındaki bir rizikonun gerçekleşmesi sonucunda doğan yasal sorumluluklarını poliçede belirlenmiş şartlar ve limitler dâhilinde teminat altına alan sigortalardır.
Yurt içi taşıyıcının mali sorumluluğu sigorta ile eşya (emtia) nakliyat sigortası arasındaki farklılıklar şunlardır:
ULUSLARARASI TİCARETTE RİSKLER
Uluslararası ticarette riskleri mala ilişkin riskler ve ödemeye ilişkin riskler olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Mala ilişkin riskler, dış ticaret işlemlerinin yürütülmesinde aracı olan bankanın tamamen kontrolü dışında olduğundan, bu konuda ihracatçı veya ithalatçının gerekli tedbirleri alması zorunlu olmaktadır.
Ödemeye ilişkin riskler ise uluslararası ticarette, karşı tarafın ödemeyi yapamamasına neden olan durumlardır. Bunlar; ithalatçının ödeme yapmaktan kaçınması (ticari risk), veya ithalatçının ödeme yapmak istemesine rağmen, ithalatçının ülkesinin konvertibl döviz yetersizliği nedeniyle transferin yapılmasının mümkün olamaması (transfer riski), veya ödemelerin üstüne birtakım fonlar (veya vergilerin) getirilmesi (finansal riskler), veya ihracatçının sevk belgelerini doğru hazırlamaması (dokümantasyon riski) sonucu, mal bedelinin ödenmesinin gecikmesi veya tamamen ortadan kalkmasıdır. Piyasa riski; bir şirketin finansal yapısının, piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalar veya piyasalardaki zıt yöndeki fiyat hareketlerinden dolayı karşılaşabileceği riski ifade eder. Aşağıda başlıca piyasa riskleri sıralanmıştır.
Fiyat riski
Döviz riski
Faiz riski
Riskler tamamen yok edilemez ancak azaltılabilir. Bu da risk yönetimi ile mümkündür. Risk yönetiminde aşağıdaki önlemler alınabilir.
İyi bir sözleşme yapılmalıdır,
İhracat kredi sigortası yapılmalıdır,
Nakliyat (taşıma) sigortası yapılmalıdır,
Gerekiyorsa gözetim şirketleriyle ihracat yoluna gidilmelidir.
Factoring, Forfaiting, Leasing gibi alternatif finansman yöntemlerinden yararlanmak risklerden korunmakta fayda sağlayabilir. Eximbank ya da Factoring firmaları alıcı firma araştırmasını kendileri yaptığından ihracatçı firma kendisini güvence altına almış olur.
Taşımacılıkta Sigorta
Emtia (mal) ve eşya taşınmasına ilişkin Sigorta Poliçesine gereksinim duyulan alanlar “Dahili Taşımacılık”, “ İhracatta Taşımacılık”, “İthalatta Taşımacılık”tır. Dış ticarete konu olan mallar ihracatçı tarafından ithalatçıya teslim edilene kadar geçen süre için sigorta ettirilir.mal taşıma teminatları tam zıya teminatı, dar teminat ve geniş teminat olmak üzere üç ana başlıkta incelenir. Tam Zıya Teminatı, malı taşıyan taşıma aracının tamamen hasar görmesi sonucunda malın tamamen yok olmasını teminat altına alan bir sigorta teminatı türüdür. Dar Teminat, taşınan malın bir takım hallerin oluşması sonucunda uğrayacağı hasarın tazmin edileceğini öngören bir sigorta türüdür ve bu haller dışında oluşacak hasar riskini kapsa-mamaktadır. Dış ticarette genel olarak uygulanan sigorta
türü Geniş Teminat yani All Risks (Tüm Rizikolar Dahil) Sigortalardır. Bu tür sigortalarda bazı istisnalar haricinde tüm haller sigorta teminatı kapsamında sayılır.
İşyerinde teslim şeklindeki malın sigortası teslim alındıktan sonra yapılır. Taşıma sigortasını alıcı yaptıracak e malın tesliminden kendi ülkesindeki fabrikaya ulaşıncaya kadar mal sigortalı olacaktır.
Taşıcıya teslim (FCA), gemi doğrultusunda teslim (FAS) ve gemide teslim (FOB) şeklindeki mala iki sigorta yaptırılır. Birinci sigorta, satıcının malı ambardan çıkarıp teslim gemide teslim edene kadar olan taşıma işlemi için yapılır. İkinci sigorta ise teslim yerinde, risk ve sorumluluğun alıcı firmaya geçmesinden itibaren başlayacaktır.
Masraflar ve navlun ödenmiş olarak teslim (CFR) – taşıma ödenmiş olarak teslim (CPT) şekillerinde aynen FCA/FAS/FOB teslim şekillerinde olduğu gibi iki taşıma sigortası söz konusudur. Birincisi, teslim yerine kadar satıcı firma tarafından yapılacak taşıma sigortası, ikincisi, teslim yerinden itibaren alıcı firmanın ambarına kadar, alıcı firma tarafından yapılacak taşıma sigortasıdır.
Masraflar, sigorta ve navlun ödenmiş olarak teslim (CIF) – taşıma ve sigorta ödenmiş olarak teslim şekillerinde taşıma sigortasını satıcı firma yaptıracaktır.
Terminalde teslim (DAT) - belirlenen yerde teslim (DAP)
– gümrük resmi ödenmiş olarak teslim şekillerinde teslim için yapılması gereken herhangi bir taşıma sigortasından söz edilmemektedir. Varış kontratlarında, satıcı firmanın hasar risk ve sorumluluğu, varıştaki teslim yerine kadar uzanmaktadır.
Türkiye’ye yapılacak ithalatta ödenecek gümrük vergisi CIF değer üzerinden alınmaktadır, yani Mal Bedeli + Sigorta + Navlun Bedeli ve diğer bazı ödemeler toplanarak bulunacak rakam, ithal sırasında alınacak gümrük vergisinin matrahını oluşturur.
Uluslararası Ticarette Taşımaya İlişkin Bazı Sigortalar
İhracat kredisi sigortasını ülkemizde uygulayan Türkiye İhracat Kredi Bankası AŞ (Türk Eximbank), 1987 yılında çıkarılmış olan 3332 sayılı Kanun’un bazı maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu Kararı ile oluşturulmuş Türkiye’nin Resmi İhracat Destek Kurumudur. Türk Exmbank bünyesindeki sigorta programları iki grupta toplanmaktadır. Bunlar kısa vadeli ihracat kredisi programları ve orta-uzun vadeli ihracat kredisi programlarıdır.
Türk Eximbank ihracat kredi sigortası sisteminin lokomotifini Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı oluşturmaktadır. Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı’nın amacı;
İhracatçıların,
Daha uzun vadeli ve daha riskli ödeme şekilleri ile (vesaik mukabili, mal mukabili (Açık Hesap gibi) ihracat yapmalarına olanak sağlamak,
Gelişen yeni piyasalara güvenle açılmalarını temin etmek ve
Mevcut pazarlardaki paylarının arttırılması ve
kalıcılıklarının sağlanmasına olanak sağlamaktır
Bu program çerçevesinde, ihracatçıların bir yıl içinde, Türk Eximbank tarafından kapsama alınan ülkelerdeki çeşitli alıcılara yapacakları 360 güne kadar vadeli tüm sevkiyatları sigortalanmaktadır.
Poliçe Tanzim Ücreti: Firmaların yasal statüsüne göre değişen ve her poliçe döneminde bir defaya mahsus olmak üzere ödenen tutardır.
Azami Tazminat Ödeme Sınırı; sigorta sözleşmesi ile kapsama alınan risklerin bir anda gerçekleşmesi halinde ihracatçıya ödenecek olan azami meblağı ifade eder.
Kapsama alınan riskler aşağıdaki gibidir.
Ticari riskler
Politik riskler
Orta ve Uzun Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı ile ihracatçıların tek bir satış sözleşmesine bağlı olarak ve azami vadesi OECD ve Berne Union düzenlemelerine paralel olarak değerlendirilecek Türk menşeli mal ve hizmetlerin ihracatından doğacak alacakları sigorta teminatı altına alınmakta ve teminat altına alınan ihracat işlemi ile ilgili olarak ticari bankalardan finansman sağlanması olanaklı kılınmaktadır. Uygulanmakta olan Orta ve Uzun Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı ile Türk ihracatçılarına,
Kaynaklanan kayıp ve hasar ile ilgili olarak sigorta ettirenin/sigortalının aracılık yapması nedeniyle ortaya çıkabilecek poliçede belirtilen genel ve özel şartlar ve limitler dâhilinde yük sahibine olan yasal sorumluluklarını kapsar.
Ünite 1: Dış Ticaret ve Genel Anlamda Risklerin Kavramsal Çerçevesi
DIŞ TİCARETİN TANIMI
Ülkelerin söz sahibi olmaları ve güçlü ülke olmaları ekonomilerinin güçlü olmasına bağlıdır. Ekonominin güçlü olması için ise üretmek ve üretileni satmak gerekmektedir. Ticaret, üretilen tüm malların ve hizmetlerin belirli bir bedel karşılığında kullanıcılara ulaştırılması sürecini ve bu süreçteki tüm alım satım faaliyetlerini tanımlamaktadır. Ticaret, ülke içerisinde yapıldığında iç ticaret, ülke sınırları dışında yapıldığında dış ticaret olmak üzere iki türde ele alınabilir. Hiçbir ülke ihtiyaç duyduğu bütün kaynaklara sahip değildir. Bu yüzden sahip olduğu fazla mal ve hizmetleri satıp, kıt olan mal ve hizmetleri alması gerekmektedir. Bu da ülkelerin birbiri ile ticaret yapmasını zorunlu kılmaktadır. En dar kapsamı ile dış ticaret faaliyetlerini, bir ülkenin diğer bir ülke ile mal ve hizmet alışverişi yapması şeklinde tanımlamak mümkündür.
Dış Ticaretin Amaçları
Dış Ticaretin Amaçları Liberalleşme; Serbest bir duruma gelmek, ekonomik anlamda ise finans piyasalarında, sermaye piyasalarında ve ticaret engellerinde devlet müdahalesinin ortadan kaldırılmasıdır. Hükümetlerin ve ülkelerin doğrudan dış ticaret akımlarını sınırlandırmak, özendirmek veya düzenlemek için uyguladıkları sistematik politikalara dış ticaret politikaları denir. Dış ticaretlerin 11 önemli amacı bulunmaktadır. Bunlar;
- Ekonomik kalkınma
- Ekonominin liberalleşmesi
- Piyasadaki aksaklıkların giderilmesi
- Dış ödeme dengesizliklerinin giderilmesi
- Dış rekabetten korunma
- İç ekonomik istikrarın sağlanması
- Hazineye gelir sağlamak
- Otarşi (kendi kendine yeterli olma)
- Dış piyasalarda monopol gücünden faydalanma
- Sosyal ve siyasi etkenler
- Uluslararası ilişkilerin iyileştirilmesi
Dış ticaret bağımsız ülkeler arasındaki mal ve hizmet ticaretinin tümünü kapsamaktadır. Dış ticaretin dört çeşidi vardır.
Normal ticaret, bir ülkenin dış ticaretinde, özel ayrıcalık tanınmayan ve serbest döviz ile kambiyo rejimleri çerçevesinde yapılan ticaret şeklidir. Bağlı ticaret, genellikle finansman zorluklarının yaşandığı ülkeler arasındaki ticarete konu olan ve satılan mal karşılığında satıcının da alıcıdan kısmen döviz kullanarak ya da hiç döviz kullanmadan aynı miktar ya da satışın belli bir oranında dışalım yaptığı, genel anlamda bir takas işlemi olan uluslararası ticaret biçimidir. Sınır ticareti, komşu ülkeler arasında özel anlaşmalara dayanılarak yürütülen ve her iki ülkenin sınır ve kıyı bölgelerine yakın yerleşim yerlerini kapsamına alan ticarettir. Serbest bölge ticareti, serbest bölgelerde yapılan ticaretlerdir.
Dış Ticaret ile İç Ticaret Arası Farklılıklar
Ticari olarak düşünüldüğünde dış ticaret ve iç ticaret temelde aynıdır, ancak ülkeler arası dil, kültür, döviz, lojistik altyapısı, kanunlar farklı olabilmektedir. Dış ticaretteki başlıca farklılıklar;
- Bankacılık sistemi zorunludur,
- Bürokrasi yoğundur,
- Çok çeşitli taşıma sistemleri kullanılır,
- Genellikle yabancı para birimleri kullanılır,
- Yapılan hataların maliyeti daha yüksektir,
- Ödeme sistemleri farklıdır,
- Sosyal ve kültürel faktörler, iş yapma biçimleri ve iş ahlakı farklıdır,
- Uluslararası anlaşmalar çerçevesinde faaliyette bulunulur,
- Risk daha yüksektir.
Dış Ticarette Taraflar
Dış ticarette yardımcı olan ithalatçı, ihracatçı, ithalatçının bankası, ihracatçının bankası ve gümrük idaresi gibi bir çok kurum ve kuruluş vardır. İhracat, bir malın, yürürlükteki ihracat mevzuatı ile gümrük mevzuatına uygun şekilde Türkiye gümrük bölgesi dışına veya serbest bölgelere çıkarılmasını veyahut Müsteşarlıkça ihracat olarak kabul edilecek sair çıkış ve işlemleridir. İhracatçı (satıcı), İhraç edeceği mala göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi numarasına sahip gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıklardır.
Dış Ticaret Teorileri
Dış ticareti açıklamaya çalışan pek çok teori bulunmaktadır. Bunlar geleneksel dış ticaret teorileri ve yeni dış ticaret teorileri olmak üzere iki ana başlıkta incelenebilir. Geleneksel dış ticaret teorileri;
Klasik dış ticaret teorisi
- Mutlak üstünlükler teorisi
- Karşılaştırmalı üstünlükler teorisi
- Fırsat maliyeti teorisi
- Faktör donatımı teorisi
Ünite 2: Risk Yönetimi ve Dış Ticaret İşlemlerinde Risk
Kurumsal Risk Yönetiminde Risklerin Ölçülmesi ve Analizi Risk analizi, yönetimin tanımladığı risklerin ortaya çıkma sıklığı ve olası sonuçların belirlenmesine yönelik sistematik yaklaşımdır. Risk ölçümü sürecinde öncelikle risk kaynaklarının ne olduğu ve risk türlerinin belirlenmesi gelmektedir. Buna göre, sektöre ilişkin sistematik riskler ve sistematik olmayan riskler sınıflandırılarak, kaynakların ne olduğu ve bu risklerin ne ölçüde yönetilebileceği ve risk iştahına göre risklerin üstlenilip üstlenilmeyeceğine ilişkin karar verilmesi gereklidir. Analiz yöntemleri, kalitatif, yarı kalitatif, kantitatif veya karma analiz olarak sıralanmaktadır. Risk yönetimine ilişkin analiz sonuçlarının kontrol faaliyetlerinin yürütülmesi gerekmektedir. Konroıller başlıca üç amaca hizmet ederler. Bunlar; kabul edilebilir risklerin etkisinin azaltılması, kabul edilen riskler dışında kalan risklerin ortaya çıkma ihtimalini azaltmak ve riskin etkisi ve ihtimalini azaltmaktır. Bu amaçlara ulaşmak için yürütülen kontrol türleri;
- Önleyici kontroller
- Düzeltici kontroller
- Yönlendirici kontrol
- Denetleyici kontrol
- Kaçınma
- Azaltma
- Paylaşma
- Kabullenme
Dış Ticarette Riskten Korunma Teknikleri
Dış ticaret işlemlerinde malların beklenen niteliklere sahip olmaması, zamanında teslim edilmemesi, talep edilen miktarda olmaması, ödeme ve tahsilat gibi konular riskin kaynağıdır. Mal kalitesi, miktarı, teslimat ile ilgili konularda ortaya çıkabilecek riskler, anlaşmalar ile bertaraf edilebilir. Farklı ticaret türlerindeki ortaya çıkabilecek her bir risk için riske özel önlemler alınması gerekmektedir.
Risk Yönetiminde Başarıyı Etkileyen Unsurlar
İşletmeleri etkileyen durumlar, sistematik ve sistematik olmayan risk olmak üzere iki başlıkta ele alınır ve bu riskler ülke, sektör, işletme için farklı düzeyde kendini gösterebilir. Bu nedenle her işletmenin risk algısı, ekonomik gücünden, rekabet gücünden, yöneticilerin kişilik özelliklerinden etkilenmektedir
Dış Ticarette Risk
Kriz, örgütsel amaçları ve yaşam sürecini tehdit eden, ortaya çıktığında konulacak önlemlerin önceden belirlendiği acil müdahale gerektiren olumsuz durumdur. Söz konusu olan ticaret olduğundan genellikle dış ticaret işlemlerinde finansal riskler bulunmaktadır. Bu finansal riskler aşağıda sıralanmıştır.
- Piyasa riski
- Kur riski
- Faiz oranı riski
- Tahsil edememe riski
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 3: Sigorta, Sigorta Sözleşmesi, Risk ve Riziko Kavramları
GİRİŞ
İnsanlar günlük hayatta birçok riskle karşı karşıyadır. Bu durum insanların güvenlik önlemleri almasına neden olmuştur ancak alınan her güvenlik yeni riskler doğurmuştur. Rizikolar fiziksel olarak ortadan kaldırılamadığından insanlar en azından ekonomik sonuçlarını ortadan kaldırmak için girişimlerde bulunmuştur. Sigorta, aynı türden tehlikeyle karşı karşıya olan kişilerin belirli bir miktar para ödenmesi yoluyla toplanan tutarın, sadece o tehlikenin gerçekleşmesi sonucu bilfiil zarara uğrayanların zararlarının karşılanmasında kullanıldığı bir risk transfer sistemidir. Sigorta, sigorta konusunun doğrudan doğruya kendisiyle değil, sigorta ettirenin/sigortalının o malla ya da olayla olan menfaati (çıkarı) ile ilgilidir
Risk Kavramı, Risk Yönetimi ve Riskin Transferi
Risk; herhangi bir tehdidin bir kıymette zarar oluşturma olasılığıdır. Sigorta literatüründe “ortaya çıkması olası bir tehlike” veya “zarar verici olayların gerçekleşmesi olasılığını anlatmak için “riziko” ifadesi kullanılmaktadır. Risk, riziko, tehlike; “gerçekleşmesi mutlak olmayan ve sigorta ettiren/sigortalı ile sigortacının iradeleri dışında ve ileride meydana gelebilecek bir olaydır.” Doğal (fiziksel ortama bağlı) riskler, tehlikeler fiziksel ortama bağlı faktörlerin oluşturduğu risklerdir ki, doğanın dört temel elementinden, toprak, hava, ateş ve su kaynaklı riskleri bu tanım içine almamız mümkündür. Bireylerin davranış bozukluklarından kaynaklanan ve insanın kendi canı ve mal varlığını tehdit eden riskler, tehlikeler insanın dikkatsizlik, deneyimsizlik, ihmal, kusur gibi fiillerinin sonucu kendi canı ve mal varlığına gelen zararlardır. Siyasi, askeri, sosyal olayların, bireylerin davranışlarından kaynaklanan riskler, tehlikeler ise dünya siyasetinde meydana gelen askeri, siyasi ve ekonomik değişikliklerden kaynaklanan tehlikelerdir. Davranışsal açıdan ele alındığında risklerden, tehlikelerden kaçınma yolları aşağıda sıralanmıştır.
- Korunma
- Risklerden, tehlikelerden kaçınma
- Yardım
- Riski, tehlikeyi azaltma
- Riski , tehlikeyi bireysel olarak taşıma (tasarruf)
- Riskin, tehlikenin transferi (sigorta)
Sigortanın sınıflandırılmasında yaygın olarak kullanılan bir diğer ayrım ise aşağıdaki üçlü sınıflandırmadır:
- Mal Sigortaları
- Sorumluluk Sigortaları
- Can Sigortaları
Mal sigortalarının bazıları;
- Yangın sigortaları
- Kaza sigortaları
- Nakliyat sigortaları
- Mühendislik sigortaları
- Tarım sigortaları
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 4: Sigorta Sözleşmesinin Tarafları, Unsurları ve Nitelikleri
Sigorta Sözleşmesinin Tarafları
Sigortada Sigorta Şirketi (Sigortacı), Sigorta Ettiren/Sigortalı ve Lehdar bulunmaktadır. Ancak, sigorta ilişkisi bir sözleşme ile kurulduğundan bu ilişkide en az iki taraf bulunur. Sigorta sözleşmesinde, bir tarafta sigorta güvencesi vermek üzere ilgili kanun ve mevzuata göre sigortacılık faaliyetinde bulunmaya yasal olarak yetkili bulunan sigortacı (sigorta şirketi) yer alırken; diğer tarafta da riziko, tehlike ile karşı karşıya olan sigortalı/sigorta ettiren bulunmaktadır. Sigortacılar (sigorta şirketleri), sigorta sözleşmesi gereğince belli bir sigorta primi karşılığında rizikoyu, tehlikeyi üstlenip güvenceyi veren ve olayın gerçekleşmesi halinde tazminat ve kapital ödemeyi taahhüt eden (sigorta himayesini sağlama borcu altına giren) kurumlardır. Sigorta Ettiren, sigortacı ile sözleşme yapan, sigorta şirketine prim ödeyerek sözleşmeye taraf olan kimsedir. Sigorta sözleşmesine taraf olan ve prim borçlusu olmaksızın bu sözleşmeden doğan hakları elde eden kimseye sigortalı denir. Sigorta sözleşmesi ile güvence altına alınan menfaat eğer sigorta ettirene ait ise, kendi hesabına sigorta, sigorta sözleşmesi ile güvence altına alınan menfaat sigorta ettirene ait değil ise başkası hesabına sigorta söz konusu olmaktadır. Hayat sigorta sözleşmesi başkası lehine yapılabilir, lehine sigorta yapılan şahsa Lehdar denir.
Sigorta Sözleşmesinin Nitelikleri Sigorta olgusu hukuki bir dayanağa sahip olduğu oranda var olabilir. Bu da sigorta sözleşmesiyle (poliçe) meydana gelir. Sigortacı; sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren yirmi dört saat, diğer hâllerde on beş gün içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlüdür. Sigortacı poliçenin geç verilmesinden doğan zarardan sorumludur. Bir sigorta sözleşmesinin nitelikleri aşağıda sıralanmışdır;
Her iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette rızalarını beyan etmeleri yani icap (öneri) ve kabul ile vücut bulan iki taraflı bir sözleşmedir.
- Sigorta sözleşmesi ivazlı akitlerden olup, tarafların iradesinde bağışlama yoktur.
- Süreli bir sözleşmedir.
- Sigorta sözleşmesi dayanışma ve tedbir sözleşmesidir.
- Sigorta sözleşmesi iltihaki bir akittir.
- Sigorta sözleşmesinin en belirgin niteliği “İyi Niyet”e dayanmasıdır.
Sigorta sözleşmesi borç doğuran bir akit olduğundan her şeyden önce Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir. Genel şartların poliçe ekinde poliçe ile birlikte sigorta ettirene/sigortalıya verilmesi ve bu genel şartlarda yer alan hükümlerin uygulanması gerekmektedir.
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 5: Teknik ve Hukuksal Açıdan Bazı Sigorta Kavramları
SİGORTA SÖZLEŞMESİ (POLİÇE) Sigorta şirketleri, sigorta sözleşmesinin koşullarını, her iki tarafın hak ve borçlarını kanıtlamaya yarayan poliçeyi düzenlemek ve sigortalı ve/veya sigorta ettirene vermekle yükümlüdürler. Bu poliçeye sigorta sözleşmesi de denir.
Sigorta sözleşmesi hakkında önemli bilgiler kısaca aşağıdaki gibidir;
- Sigorta ettiren/sigortalı sigortacıdan sigorta himayesini, sigortacı da sigorta ettirenden prim ödemesini talep eder. Sigorta sözleşmesi tam iki tarafa da borç yükleyen bir sözleşmedir
- . Sigorta sözleşmesi ivazlı (karşılıklı, bedelli) bir sözleşmedir.
- Sigorta sözleşmesi sürekli bir borç ilişkisi doğuran bir sözleşmedir.
- Sigorta sözleşmesi rızai bir akittir. Sigortacı ve sigorta ettirenin/sigortalının birbirine uygun irade beyanları neticesinde meydana gelir.
- Sigorta sözleşmesi objektif iyi niyetin, geniş bir uygulama alanına sahip olduğu bir sözleşmedir.
- Sigorta sözleşmesi, tarafların karşılıklı ve birbirlerine uygun irade beyanları ile gerçekleşmektedir.
- Sigorta sözleşmesi şansa bağlı bir sözleşme değildir.
- Sigorta sözleşmesi şarta bağlı bir sözleşme değildir.
- Sigorta sözleşmesi fer’i (esasa ait olmayan) mükellefiyeti içeren bir sözleşme değildir.
Sigorta süresi, sigortacının teminat kapsamındaki tehlikeler nedeniyle meydana gelmesi muhtemel hasarlara ilişkin sorumluluklarının devam ettiği süredir. Sigorta dönemi ise primlerin hesap edildiği dönemi ifade eder. Sigorta başlangıç tarihi, sigorta teminatıının başladığı yani poliçenin yürürlüğe girdiği tarihtir. Sigortanın sona ermesi (fesih), sigorta sözleşmesinin her iki taraf ve üçüncü şahıslar bakımından artık geçerli olmaması halidir. Sözleşmenin sona ermesinde aşağıdaki durumlar söz konusu olmaktadır;
- Olağanüstü durumlarda fesih
- Sigorta priminin artırılmasında fesih
- Kısmi fesih ve cayma
Sigorta sözleşmesine göre, her hangi bir riske, tehlikeye ilişkin olarak, sigortacının hasar meydana gelmesi halinde tazmin edilmesi yolunda verdiği güvenceye karşılık olmak üzere, sigorta ettirenden/sigortalıdan para olarak bir ücret alır. Bu ücrete sigorta primi denir. prim riziko primi ve brüt prim olarak ikiye ayrılır. Tazminat talebi, hasar/zarar, sigorta güvencesi altına alınan risklerden, tehlikelerden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde, sözleşme gereği sigortacının tazminat ödeme yükümlülüğünün doğması durumudur.
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 6: Sigortanın Genel İlkeleri (Prensipleri)
SİGORTANIN GENEL İLKELERİ Sigorta sözleşmelerinde sigortalı ve sigortacı olmak üzere iki taraf vardır. Bu iki taraf sigorta sözleşmesi ile hukuksal bir ilişki içerisine girerler. Sigorta, ekonomide ve iş yaşamında zarar ve kayıpları önlerken, özellik ve prensipleri (ilkleri) ile de sigorta aracılığıyla elde edilebilecek haksız kazançların önüne de geçmektedir. Bir risk yönetim türü olarak sigorta faaliyetlerinin kabul görmesi ve diğer risk yönetim türlerine üstünlük sağlaması, sigorta konusuyla ilgili özellik ve ilkelerin sisteme getirdiği disiplin sayesinde mümkün olmuştur. İşte sigorta sözleşmelerine (poliçe) uygulanan ve ilgililer tarafından göz önüne alınarak uyulması gereken bazı ilkeler koyulmuştur ki, bunlara Sigortanın Genel İlkeleri (Prensipleri) denir. Sigortanın genel ilkeleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.
- Azami Hüsnüniyet (İyi Niyet) İlkesi
- Sigorta Ettirilebilir (Sigortalanabilir) Menfaat İlişkisi İlkesi
- Riskin (Rizikonun) Varlığı İlkesi
- Sebepsiz Zenginleşme Yasağı (Tazminat İlkesi)
- Yakın Sebep (Neden) İlkesi
- Rücu (Halefiyet=Hakların Devri) Prensibi
- Birden Çok Sigorta veya Hasara Katılım Prensibi
Ünite 7: Nakliyat (Taşıma) Sigortaları
NAKLİYAT (TAŞIMA) SİGORTALARI Tarihsel gelişim itibarıyla, nakliyat poliçeleri, deniz yolu ile taşımalardaki ticari ilişkilerden doğmuş, nakliyat sigortaları sigorta bilincinin oluşmasında öncülük ederek diğer sigorta türlerinin gelişmesine zemin hazırlamıştır. 1492 yılında Amerika’nın Kristof Kolomb tarafından keşfi de denizcilik ile ticareti ve buna bağlı olarak deniz sigortalarındaki gelişimi hızlandırmıştır. İlk nakliyat sigorta şirketi 1668 yılında Paris’te kurulmuş, bunu, 1720’de İngiltere’de London Assurances ve Royal Exchange Assurance’ın kurulmaları izlemiştir. Nakliyat sigortaları herhangi bir malın (eşyanın) herhangi bir vasıtayla, bir yerden diğer bir yere taşınması esnasında uğrayabileceği hasarları temin eden bir sigorta türüdür. Dünyanın en eski sigorta türlerinde biri olan nakliyat (taşıma) sigortaları, içerdiği bazı nitelikler ve kendine özgü kuralları ile sigortacılık içinde ayrı bir yer oluşturmaktadır
Nakliyat (Taşıma) Sigortası Türleri Nakliyat sigortaları aşağıdaki şekilde sınıflandırılır:
Emtia ve kıymet nakliyat sigortaları
- Emtia sigortaları
- Kıymet nakliyat sigortaları
- Tekne sigortaları
- Sorumluluk sigortaları
Emtia, ticarete konu olan tüm mallara ve ürünlere verilen isimdir. Deniz, kara ve hava taşıt araçlarıyla bir yerden diğerine taşınan emtianın taşıma sırasında uğrayabileceği hasar ve kayıplara karşı yapılan sigortalara emtia nakliyat sigortaları denir. Emtia nakliyat sigortasının amacı, sigorta ettirenin/ sigortalının mal üzerindeki çıkarını/menfaatini, taşıma sırasında gerçekleşme olasılığı bulunan risklere, tehlikelere karşı korumaktır. Uluslararası satışlarda en çok kullanılan sözleşmeler aşağıdaki gibidir.
- Free on board (FOB) bordada teslim
- Cost and fright (C&F) mal bedeli + navlun
- Cost, insurance and fright (CIF) mal bedeli + sigorta + navlun
- Ex-warehause
- Malın fatura değeri; bir bakıma malın faturada işaret edilen alış değeridir.
- Navlun; malın fatura değerine ek olarak yük sahibi tarafından ödenen ve yükün zarar görmesi durumundan kaybedilen navlun yani taşıma ücreti de sigorta bedeline eklenebilir.
- Sigorta ücreti: yük sahibinin yükün sigortası için ödediği ücret tutarı da malların zarar görmesi durumunda kaybedilmiş olacaktır. Dolayısıyla sigorta ücreti de sigorta edilebilir menfaat olarak sigorta bedeline eklenebilir.
- Umulan Kar: Malın ithalatçısının bu alışveriş sonucundaki kar beklentisi ile gümrük masrafları, fon, harçlar vb. giderlerin toplamıdır
Emtia Nakliyat Sigortaları, Deniz yolları, Kara yolları, Demir yolları ve Hava yolu İle Taşınan Malların Sigortası olmak üzere, dört tür yol ile taşınan malların taşıma sigortasında Deniz Yolları İle Taşınan Malların Sigortasına ait Emtia Nakliyat Sigortası Genel Şartları geçerlidir. Ancak taşıyan aracın türüne göre özel klozlar vardır. Bu klozlardan dar kapsamlı teminatta, emtiada meydana gelecek kısmi hasarlar teminat kapsamı dışındadır. Geniş kapsamlı teminatta ise teminat bütün risklerin teminatıdır. Emtiayı taşıyan nakil aracının tamamen ve fiilen zıyaa (hasara) uğraması sonucunda emtianın (malın) fiilen ve tamamen zıyaa uğraması teminat kapsamındadır. Kıymet nakliyat sigortaları, Kıymet Nakliyat Sigorta Genel Şartları altında Hazine Müsteşarlığınca tasdikli şartlara göre yapılmak zorunluluğunda olup, bu sigorta ile gerçek ve tüzel kişilerin sahibi oldukları hisse senedi, tahvil, bono, senet, çek gibi kıymetli evrakla, altın ve gümüş külçe, para, döviz ve efektiflerin deniz, hava ve kara yolu ile taşınmaları esnasında poliçe genel ve özel şartlarında belirtilen risklerin gerçekleşmesi sonucu uğrayacakları zıya ve hasarları teminat altına almaktadır. Bu değerlere teminat verilebilmesi için taşımanın zırhlı araçlarla ve silahlı görevliler refakatinde gerçekleştirilmesi gerekir. Kıymet nakliyat sigortalarında sigorta bedeli belirlenirken kıymetin “gerçek değeri” veya “ikame değeri” esas alınır. Genel şartlara göre sigorta, taşınacak olan kıymetin nakliyat idarelerine teslim edildiği anda başlar, alıcının eline geçince sona erer. Tekne Sigortalarında sigorta değeri, teknenin riskin sigortalandığı andaki piyasa değeridir. Sigorta bedeli belirlenirken, sigorta bedeli-sigorta değeri eşitliğinin sağlanması gerekmektedir. Sigorta bedelinin doğru olarak saptanmaması durumunda hasar anında aşkın veya eksik sigorta durumu söz konusu olacaktır.
Sorumluluk Sigortaları
Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır. Yurtiçi Taşıyıcının Mali Sorumluluğu Sigortaları; Türkiye sınırları dâhilinde taşımacılık yapan taşıyıcıların, kendilerine ait veya kiraladıkları araçlarla taşıma hizmeti verdikleri müşterilerine ait malı, eşyayı taşırken, teminat kapsamındaki bir rizikonun gerçekleşmesi sonucunda doğan yasal sorumluluklarını poliçede belirlenmiş şartlar ve limitler dâhilinde teminat altına alan sigortalardır.
Yurt içi taşıyıcının mali sorumluluğu sigorta ile eşya (emtia) nakliyat sigortası arasındaki farklılıklar şunlardır:
- Eşya (emtia) nakliyat sigortasında ‘’sigortalanabilir menfaat’’ malın fiziki varlığı, yurtiçi taşıyıcının mali sorumluluğu sigortasında ise taşıyıcının hukuki (mali) sorumluluğudur.
- Eşya (emtia) nakliyat sigorta ‘’sigorta/sigorta ettiren’’ malın sahibi iken taşıyıcının mali sorumluluğu sigortasında sigorta ettiren taşıyıcı firmasıdır.
- Eşya(emtia) nakliyat sigortasında ‘’sigorta bedeli malın fatura değeri ve buna ilave edilecek diğer masraflardan oluşur.yurt içi taşıyıcının mali sorumluluğu sigortasında ise sigortacının sorumluluğunu sınırlayan bir teminat limiti söz konusudur ve bu limit örneğin kamyonda taşınan malın değerinden düşük olabilir.
- Yurt içi taşıyıcının mali sorumluluğu sigortası taşıyıcının kusuru olması durumundan hasarın karşılanmasına olarak tanırken eşya (emtia) nakliyat sigortası herhangi bir kusur olup olmadığına bakılmaksızın taşıyıcının mali sorumluluğu sigorta genel şartlarına uygun olması koşuluyla oluşan ziya ve hasarların karşılanmasına olanak sağlamaktadır.
- Yurt içi taşıyıcının mali sorumluluğu sigortası sadece kara yolu taşımacılığında verilmektedir. Eşya (emtia) nakliyat sigortası ise bütün taşıma türlerinde verilebilmektedir.
DIŞ TİCARETTE RİSK YÖNETİMİ VE SİGORTACILIK
Ünite 8: Uluslararası Ticarette Taşımaya İlişkin Riskler ve Sigortalar
ULUSLARARASI TİCARETTE RİSKLER
Uluslararası ticarette riskleri mala ilişkin riskler ve ödemeye ilişkin riskler olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Mala ilişkin riskler, dış ticaret işlemlerinin yürütülmesinde aracı olan bankanın tamamen kontrolü dışında olduğundan, bu konuda ihracatçı veya ithalatçının gerekli tedbirleri alması zorunlu olmaktadır.
Ödemeye ilişkin riskler ise uluslararası ticarette, karşı tarafın ödemeyi yapamamasına neden olan durumlardır. Bunlar; ithalatçının ödeme yapmaktan kaçınması (ticari risk), veya ithalatçının ödeme yapmak istemesine rağmen, ithalatçının ülkesinin konvertibl döviz yetersizliği nedeniyle transferin yapılmasının mümkün olamaması (transfer riski), veya ödemelerin üstüne birtakım fonlar (veya vergilerin) getirilmesi (finansal riskler), veya ihracatçının sevk belgelerini doğru hazırlamaması (dokümantasyon riski) sonucu, mal bedelinin ödenmesinin gecikmesi veya tamamen ortadan kalkmasıdır. Piyasa riski; bir şirketin finansal yapısının, piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalar veya piyasalardaki zıt yöndeki fiyat hareketlerinden dolayı karşılaşabileceği riski ifade eder. Aşağıda başlıca piyasa riskleri sıralanmıştır.
Fiyat riski
Döviz riski
Faiz riski
Riskler tamamen yok edilemez ancak azaltılabilir. Bu da risk yönetimi ile mümkündür. Risk yönetiminde aşağıdaki önlemler alınabilir.
İyi bir sözleşme yapılmalıdır,
İhracat kredi sigortası yapılmalıdır,
Nakliyat (taşıma) sigortası yapılmalıdır,
Gerekiyorsa gözetim şirketleriyle ihracat yoluna gidilmelidir.
Factoring, Forfaiting, Leasing gibi alternatif finansman yöntemlerinden yararlanmak risklerden korunmakta fayda sağlayabilir. Eximbank ya da Factoring firmaları alıcı firma araştırmasını kendileri yaptığından ihracatçı firma kendisini güvence altına almış olur.
Taşımacılıkta Sigorta
Emtia (mal) ve eşya taşınmasına ilişkin Sigorta Poliçesine gereksinim duyulan alanlar “Dahili Taşımacılık”, “ İhracatta Taşımacılık”, “İthalatta Taşımacılık”tır. Dış ticarete konu olan mallar ihracatçı tarafından ithalatçıya teslim edilene kadar geçen süre için sigorta ettirilir.mal taşıma teminatları tam zıya teminatı, dar teminat ve geniş teminat olmak üzere üç ana başlıkta incelenir. Tam Zıya Teminatı, malı taşıyan taşıma aracının tamamen hasar görmesi sonucunda malın tamamen yok olmasını teminat altına alan bir sigorta teminatı türüdür. Dar Teminat, taşınan malın bir takım hallerin oluşması sonucunda uğrayacağı hasarın tazmin edileceğini öngören bir sigorta türüdür ve bu haller dışında oluşacak hasar riskini kapsa-mamaktadır. Dış ticarette genel olarak uygulanan sigorta
türü Geniş Teminat yani All Risks (Tüm Rizikolar Dahil) Sigortalardır. Bu tür sigortalarda bazı istisnalar haricinde tüm haller sigorta teminatı kapsamında sayılır.
İşyerinde teslim şeklindeki malın sigortası teslim alındıktan sonra yapılır. Taşıma sigortasını alıcı yaptıracak e malın tesliminden kendi ülkesindeki fabrikaya ulaşıncaya kadar mal sigortalı olacaktır.
Taşıcıya teslim (FCA), gemi doğrultusunda teslim (FAS) ve gemide teslim (FOB) şeklindeki mala iki sigorta yaptırılır. Birinci sigorta, satıcının malı ambardan çıkarıp teslim gemide teslim edene kadar olan taşıma işlemi için yapılır. İkinci sigorta ise teslim yerinde, risk ve sorumluluğun alıcı firmaya geçmesinden itibaren başlayacaktır.
Masraflar ve navlun ödenmiş olarak teslim (CFR) – taşıma ödenmiş olarak teslim (CPT) şekillerinde aynen FCA/FAS/FOB teslim şekillerinde olduğu gibi iki taşıma sigortası söz konusudur. Birincisi, teslim yerine kadar satıcı firma tarafından yapılacak taşıma sigortası, ikincisi, teslim yerinden itibaren alıcı firmanın ambarına kadar, alıcı firma tarafından yapılacak taşıma sigortasıdır.
Masraflar, sigorta ve navlun ödenmiş olarak teslim (CIF) – taşıma ve sigorta ödenmiş olarak teslim şekillerinde taşıma sigortasını satıcı firma yaptıracaktır.
Terminalde teslim (DAT) - belirlenen yerde teslim (DAP)
– gümrük resmi ödenmiş olarak teslim şekillerinde teslim için yapılması gereken herhangi bir taşıma sigortasından söz edilmemektedir. Varış kontratlarında, satıcı firmanın hasar risk ve sorumluluğu, varıştaki teslim yerine kadar uzanmaktadır.
Türkiye’ye yapılacak ithalatta ödenecek gümrük vergisi CIF değer üzerinden alınmaktadır, yani Mal Bedeli + Sigorta + Navlun Bedeli ve diğer bazı ödemeler toplanarak bulunacak rakam, ithal sırasında alınacak gümrük vergisinin matrahını oluşturur.
Uluslararası Ticarette Taşımaya İlişkin Bazı Sigortalar
İhracat kredisi sigortasını ülkemizde uygulayan Türkiye İhracat Kredi Bankası AŞ (Türk Eximbank), 1987 yılında çıkarılmış olan 3332 sayılı Kanun’un bazı maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulu Kararı ile oluşturulmuş Türkiye’nin Resmi İhracat Destek Kurumudur. Türk Exmbank bünyesindeki sigorta programları iki grupta toplanmaktadır. Bunlar kısa vadeli ihracat kredisi programları ve orta-uzun vadeli ihracat kredisi programlarıdır.
Türk Eximbank ihracat kredi sigortası sisteminin lokomotifini Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı oluşturmaktadır. Kısa Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı’nın amacı;
İhracatçıların,
Daha uzun vadeli ve daha riskli ödeme şekilleri ile (vesaik mukabili, mal mukabili (Açık Hesap gibi) ihracat yapmalarına olanak sağlamak,
Gelişen yeni piyasalara güvenle açılmalarını temin etmek ve
Mevcut pazarlardaki paylarının arttırılması ve
kalıcılıklarının sağlanmasına olanak sağlamaktır
Bu program çerçevesinde, ihracatçıların bir yıl içinde, Türk Eximbank tarafından kapsama alınan ülkelerdeki çeşitli alıcılara yapacakları 360 güne kadar vadeli tüm sevkiyatları sigortalanmaktadır.
Poliçe Tanzim Ücreti: Firmaların yasal statüsüne göre değişen ve her poliçe döneminde bir defaya mahsus olmak üzere ödenen tutardır.
Azami Tazminat Ödeme Sınırı; sigorta sözleşmesi ile kapsama alınan risklerin bir anda gerçekleşmesi halinde ihracatçıya ödenecek olan azami meblağı ifade eder.
Kapsama alınan riskler aşağıdaki gibidir.
Ticari riskler
Politik riskler
Orta ve Uzun Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı ile ihracatçıların tek bir satış sözleşmesine bağlı olarak ve azami vadesi OECD ve Berne Union düzenlemelerine paralel olarak değerlendirilecek Türk menşeli mal ve hizmetlerin ihracatından doğacak alacakları sigorta teminatı altına alınmakta ve teminat altına alınan ihracat işlemi ile ilgili olarak ticari bankalardan finansman sağlanması olanaklı kılınmaktadır. Uygulanmakta olan Orta ve Uzun Vadeli İhracat Kredi Sigortası Programı ile Türk ihracatçılarına,
- Rekabet üstünlüğü sağlanması,
- Gelişmekte olan riskli pazarlarda uzun vadeli satış imkânlarının artırılması,
- Poliçenin teminat gösterilmesi ile ticari bankalardan finansman sağlamalarının kolaylaştırılması, amaçlanmaktadır.
Kaynaklanan kayıp ve hasar ile ilgili olarak sigorta ettirenin/sigortalının aracılık yapması nedeniyle ortaya çıkabilecek poliçede belirtilen genel ve özel şartlar ve limitler dâhilinde yük sahibine olan yasal sorumluluklarını kapsar.