DİN PSİKOLOJİSİ FİNAL ÖZETLERİ
7.ÜNİTE İNANÇ PSİKOLOJİSİ
İman kelimesi, Arapçada 'emn' (güvenmek) kökünden türeyip karşısındakine güven vermek, tasdik etmek anlamlarına gelir.
İman kelimesi, Arapçada 'emn' (güvenmek) kökünden türeyip karşısındakine güven vermek, tasdik etmek anlamlarına gelir.
Bunla beraber akd kökünden türeyip kesin karar vermek anlamına gelen itikad'da iman karşılığında kullanılır.
İnanç daha genel anlam ifade ederken iman ise daha özel anlamı ifade etmektedir.
*Smith; iman ve inanç kavramları arasında ayrım yaparak imanın 'temel bir insani nitelik' olduğunu belirtir. Fowler de bu görüşü kabul eder. (İnancı imandan daha değerli görürler.)
-Biliş (kognisyon); akıl yürütme, düşünme ve kavrama gibi zihinsel faaliyetlerin bütününü anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Deneyle elde edilmez vahye dayalıdır.
*Smith; iman ve inanç kavramları arasında ayrım yaparak imanın 'temel bir insani nitelik' olduğunu belirtir. Fowler de bu görüşü kabul eder. (İnancı imandan daha değerli görürler.)
-Biliş (kognisyon); akıl yürütme, düşünme ve kavrama gibi zihinsel faaliyetlerin bütününü anlatmak için kullanılan bir kavramdır. Deneyle elde edilmez vahye dayalıdır.
-İnanç geni: İmanın bir iç güdü olduğunu ileri süren görüştür.
Fowlere göre inanç, ahde dayalı bir yapıdadır.
İnanç Aşamaları:
Aşama Öncesi Dönem veya Temel İnanç (0-4 yaş arası):
Aşama 1.Sezgisel-Yansıtıcı İnanç 3/8 yaş arası): İlk kez ölümün, cinselliğin farkına varılır. Taklit dönemidir.
Aşama 1.Sezgisel-Yansıtıcı İnanç 3/8 yaş arası): İlk kez ölümün, cinselliğin farkına varılır. Taklit dönemidir.
Aşama 2.Öyküsel-Lafzi İnanç (6/12 yaş arası): Mantıklı düşünmenin başlangıç vakti
Aşama 3.Yapay -Geleneksel İnanç (11/18 yaş arası): Ergenlikle beraber inancı amele dönüştürme vakti.
Aşama 3.Yapay -Geleneksel İnanç (11/18 yaş arası): Ergenlikle beraber inancı amele dönüştürme vakti.
Aşama 4. Bireysel-Düşünceye Dayalı İnanç (17/18 yaş arası):
Aşama 5.Birleştirici İnanç (30 yaş arası):
Aşama 6. Evrensel İnanç (Belirli bir yaş yok):
Dini Şüphe Çeşitleri:
Arayış Şüphesi: İtiraz niye olmaksızın tatminkar cevaplar bulma şüphesi .Genellikle çocuklarda olur.
Arayış Şüphesi: İtiraz niye olmaksızın tatminkar cevaplar bulma şüphesi .Genellikle çocuklarda olur.
Bencillik Şüphesi: Beklediği karşılığı bulamamasından kaynaklanan şüphedir.
Sadakat Şüphesi: İnsanın kendi isteklerini Allah'ın yerine getirmesinden oluşan şüphe.
Bilimsel Şüphe:
Kavramsal Şüphe: Dini öğretilerin içeriklerindeki kavramlardan ötürü ortaya çıkan şüphe. İnkarcı Şüphe: Sırf dini reddetmek için duyulan şüphe. (Ateist şüphesi)
*İnançsızlığın ilk şekli inkar ve şirk ile ifade edilirken, ikinci şekli tanrıtanımazlık (küfür) olarak adlandırılmıştır.
Kavramsal Şüphe: Dini öğretilerin içeriklerindeki kavramlardan ötürü ortaya çıkan şüphe. İnkarcı Şüphe: Sırf dini reddetmek için duyulan şüphe. (Ateist şüphesi)
*İnançsızlığın ilk şekli inkar ve şirk ile ifade edilirken, ikinci şekli tanrıtanımazlık (küfür) olarak adlandırılmıştır.
_____________________________________________________
8.ÜN İTE 'TANRI TASAVVURLARI'
-Bireyin Tanrı tasavvurunu şekillendiren beş faktör olduğu öne sürülmüştür:
1-)Ana-Baba ilişkileri
1-)Ana-Baba ilişkileri
2-)Diğer önemli kişi ve gruplarla ilişkiler
3-)Öz saygıya ilişkin duygular
4-)Tanrının insanla ilişkisi
5-)Dini uygulama, ibadet, kutsal metin okuma ve kişinin kendi düşünceleri
*Tanrı tasavvurunun oluşumu konusandaki yaygın tezlerden biri, Piaget'nin 'bilişsel tez'dir.
Bu doğumla başlayıp ergenliğe kadar devam eden dört ardışık temel dönemi kapsar.
*Tanrı tasavvuru tezlerinden biriside 'İlişkisellik tezi'dir. Bu teze göre Tanrı, gerçekte insanlar ı kendisiyle ilişki kurmaya çağırır.
*Tanrı tasavvuru tezlerinden biriside 'İlişkisellik tezi'dir. Bu teze göre Tanrı, gerçekte insanlar ı kendisiyle ilişki kurmaya çağırır.
Ana Baba İmajları ve Tanrı Tasavvuru:
Çocuk için ilk Tanrı tasavvurunda anne ve baba önem kaynaktır.
Çocuk için ilk Tanrı tasavvurunda anne ve baba önem kaynaktır.
Batı araştırmacılarından Freud'a göre din yorumunu baba fikri üzerine yoğunlaştırmıştır.
Tanrı inancının 'evrensel saplantısal nevroz' olduğunu Tanrının da 'yüceltilmiş bir baba' olduğunu vurgulamıştır.
Tanrı inancının 'evrensel saplantısal nevroz' olduğunu Tanrının da 'yüceltilmiş bir baba' olduğunu vurgulamıştır.
Yansıtma Hipotezi:
Buna göre Batılı çocukların geneli Tanrıyı genelde insani özellikler
taşıyan bir erkek olarak tasavvur etmişlerdir.
Müslüman aileden yetişen çocuklar ise Allah'ı temel sıfatlarıyla bilir.
*Rizzuto ise Freudun bu tezlerini reddetmiştir.
Batıda yapılan ilk araştırmalarda Tanrının babayla benzer özellikleri olduğunu belirtirken, ikinci yapılan araştırmada Tanrıyı anneye ait özelliklerle ilişkilendirmişlerdir.
Batıda yapılan ilk araştırmalarda Tanrının babayla benzer özellikleri olduğunu belirtirken, ikinci yapılan araştırmada Tanrıyı anneye ait özelliklerle ilişkilendirmişlerdir.
9-10 yaş arası Tanrıyı nesnel tasavuur ederken,
12-13 yaş arası Tanrıyı bağışlayıcı ve baba olarak tasavvur ederler,
15-16 yaş arası ise Tanrıyı sevgi, dua, bağlılık gibi özellikleri ön plana çıkarırlar.
İzzeti Nefs: Tanrıya duyulan öz saygı anlamındadır. _________________________________________________________________________________
İzzeti Nefs: Tanrıya duyulan öz saygı anlamındadır. _________________________________________________________________________________
9.ÜNİTE 'DUA, İBADET VE DİNİ TÖRENLER'
Dua'nın Tanımı:
-Çağırmak, yardım istemek' anlamlarındandır.
11-18 yaş arası öğrencilerde yapılan araştırmaya göre Allah'a dua etmelerinin sebebi:
%41 manevi sıkıntılar, %15 maddi sıkıntılar, %11 mutlu anları, %7'si tabiat güzelliğini saymışlardır.
%41 manevi sıkıntılar, %15 maddi sıkıntılar, %11 mutlu anları, %7'si tabiat güzelliğini saymışlardır.
Genelde Dua Güdüleri:
-Maddi yada manevi bir arzunun gerçekleşmesi
-Maddi yada manevi bir arzunun gerçekleşmesi
-Bir sıkıntının giderilmesi
-Allah'ın nimetlerine şükür
-Günahların bağışlanması
-Allah'ın yüceliğine duyulan hayranlık
*Öğrencilerin %93'ü dua ederken bir hafiflik hissettiklerini ve huzur bulduklarını söylemişlerdir.
*Öğrencilerin %93'ü dua ederken bir hafiflik hissettiklerini ve huzur bulduklarını söylemişlerdir.
İbadet'in Tanım ı:
-İbadet, Tanrı buyruklarını yerine getirme, tapınma, kulluk gibi anlamlara gelmektedir.
*Ayin, İslam kültüründe yeri olmayan dini uygulamayı ifade eder.
10.ÜNİTE 'TÖVBE, DİNE DÖNÜŞ VE DİN DEĞİŞTİRME'
-Gazzali'ye göre tövbe üç boyutludur:
Birincisi 'bilme', ikincisi 'pişmanlık', üçüncüsü 'gereğini yerine getirmedir'.
İhtida: İslam
dinine girmeye denir.
İrtidat: İslam dinini terkedip başka dine
geçmektir.
Dini Değişim Güdüleri:
A-)Zihinsel Güdüler:
Dini esaslardaki şüphe, tereddüt ve tatminsizlikten dolayı oluşan dini yöneliştir.
-Zihinsel Tatmin Arama: İnsan sorgulayan varıktır. Sorguladığı şeye yeterli açıklama bulamayınca ise iç huzursuzluk yaşar. Din değiştirenlerin en temel özelliğidir.
-Anlam boşluğu, Amaçsızlık: Viktor Frankl, varoluşsal boşluğa düşmekten ancak belli hedefler ile kurtulunabileceğini söyler.
-İnsanlar ın Eşitliğine Dayalı Esasları Sorgulama: Dini esaslardan kaynaklığı zannedilen adalet ve eşitlik konusundaki olumsuz yaklaşımlar.
-Çeşitli Etkilerle İnançlarını ve Bulunduğu Dinin Esaslarını Yeniden Gözden Geçirme: Tecrübelerden dolayı inancını gözden geçirmek.
-Zihinsel Tatmin Arama: İnsan sorgulayan varıktır. Sorguladığı şeye yeterli açıklama bulamayınca ise iç huzursuzluk yaşar. Din değiştirenlerin en temel özelliğidir.
-Anlam boşluğu, Amaçsızlık: Viktor Frankl, varoluşsal boşluğa düşmekten ancak belli hedefler ile kurtulunabileceğini söyler.
-İnsanlar ın Eşitliğine Dayalı Esasları Sorgulama: Dini esaslardan kaynaklığı zannedilen adalet ve eşitlik konusundaki olumsuz yaklaşımlar.
-Çeşitli Etkilerle İnançlarını ve Bulunduğu Dinin Esaslarını Yeniden Gözden Geçirme: Tecrübelerden dolayı inancını gözden geçirmek.
B-)Duygusal Güdüler:
-Travmatik Gerilimli Olaylar Yaşama: Yakınının ölümü, boşanma gibi nedenlerden dini değişimi tetikler. Loflang ve Stark, aşırı gerilimin dini değişim öncesi şart olduğunu ileri sürmüştür.
-Suçluluk ve Günahkarlık Duygusu: Çoğunluk töevbeye yönelirken azınlık kısımda günahlarından dolayı dinden uzaklaşmaya ve isyana yönelmişlerdir.
-Travmatik Gerilimli Olaylar Yaşama: Yakınının ölümü, boşanma gibi nedenlerden dini değişimi tetikler. Loflang ve Stark, aşırı gerilimin dini değişim öncesi şart olduğunu ileri sürmüştür.
-Suçluluk ve Günahkarlık Duygusu: Çoğunluk töevbeye yönelirken azınlık kısımda günahlarından dolayı dinden uzaklaşmaya ve isyana yönelmişlerdir.
C-)Sosyo-Kültürel Güdüler:
-Başka Dine Bağlı Olanların Olumlu Davranışları:
-Başka Dine Bağlı Kişi ile Evlenme:
-Başka Dine Bağlı Bir Gruptan Etkilenme:
-Ekonomik Mahrumiyet:
DİN DEĞİŞTİRME SÜRECİ:
Gerginlik Hissetme (İlk aşama)
Dini bir problemi çözme bakış açısına sahip olma
Arayış içinde olma
Kritik eşik: İş, eş, okul değişikliği gibi nedenler
Etkin bağ oluşturma: Gireceği dine olan duygusal bağ
Yeni Dini Grup Dışındaki Kişilerle İletişimi Azaltma
Yeni Dini Grup Üyeleri ile Yoğun İletişime Geçme
DİN DEĞİŞTİRME TİPLERİ:
Entelektüel Tip: Dini araştırarak, kitapları okuyarak din değiştirir.
Mistik Tip: Kendini derinden etkileyen bir tecrübe sonucu din değiştiren.(Tasavvufi)
Deneysel (experimental) Tip: Deneme amaçlı ibadetlere katılma sonrası din değiştirme. Duygusal Tip: Tercih edeceği dinin mensuplarını hoşnutluk duymak
Yeniden Uyanış Tipiindar olmayan birinin dini değerlere bağlılığını artırması.
Cebri (zorlama) tip: Sosyal baskı nedeniyle din değiştirme.