MAHKEME HARÇLARI
Yargı harçlarının konusunu oluşturan harçlardan ilki mahkemelerde ödenecek harçlar olup bu harçlar; başvurma harcı,celse harcı ve karar ve ilâm harcı olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
Başvurma Harcı
Başvurma Harcının Konusunu Oluşturan İşlemler
Başvurma harcının, hakları ihlâl edilen (veya tehlikeye sokulan) özel ve tüzel kişilerin, bu ihlâlin ve tehlikenin bertaraf edilmesi için korunma talep edilmesi şeklindeki kamu kuruluşlarından yararlanmaları karşılığında ihdas edilen bir mali yükümlülük olarak tanımlanması mümkündür.
Bu bağlamda başvurma harcı, hukuk ve ticaret mahkemelerinde, idari davalarda, çekişmesiz yargı konularında ve icra mahkemesinde dilekçe veya tutanakla dava açma veya davaya müdahale, tevdi mahallinin tayini, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti ile ilgili taleplerden alınmaktadır.
Dava Açılması
Başkaları tarafından hakkı ihlâl edilen veya tehlikeye sokulan kimsenin, yeniden tartışma konusu yapılmayacak şekilde ve geleceğe yönelik olarak, bu ihlâlin ve tehlikenin bertaraf edilmesi için mahkemeden korunma talep edilmesi olan dava açma işlemi başvurma harcının konusunu oluşturmaktadır.
İdari davalar ve icra mahkemesinde açılan davalar da başvurma harcına tâbidir.
Davaya Müdahale Talebinde Bulunulması
Harçlar Kanunu anlamında, başvurma harcı bakımından açılmış davaya müdahale talebinde bulunulmasından sadece fer’i müdahale anlaşılmaktadır. Her şeyden önce asli müdahale, bir hukuki uyuşmazlık veya çekişmesiz yargı işinde, o yargılama konusu şey veya hak üzerinde yargılamanın tarafları ve ilgilileri ile hukuki yararı çatışan üçüncü bir kişinin, bu kişilere karşı aynı mahkemede ayrı bir dava açmasıdır. Asli müdahale kavramını karşılayan en uygun terimin, başlı başına dava olma niteliğini vurgulayan “müdahale davası†olduğu kabul edilmektedir.
Harcın yatırılması gereğinin yerine getirilmesi taraflardan ziyade hâkimin görevi olduğu için harcın ödenmemesi halinde hakim asli müdahale talebini inceleme konusu yapmayacaktır.
Asli müdahale, “dava açılması†kapsamında başvurma harcına tâbidir.
Tevdi Mahallinin Tayini Talebinde Bulunulması
Borçlu, konusu bir şey, maddi bir edim olan borçlarda, alacaklının mütemerrit olması halinde, bu şeyi bir yere tevdi etmek suretiyle borçtan kurtulabilmektedir. Bu durum, borçlu bakımından tevdi hakkının kullanılması niteliğinde olup, bu hakkının kullanılmasıyla borçlu borcundan kurtulma imkânına kavuşmaktadır.
Geçici Hukuki Koruma Talebinde Bulunulması
Geçici hukuki korunma talebinde bulunulması, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti taleplerini içermektedir. İhtiyati tedbir, en geniş anlamıyla kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davalı ve/veya davacının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş, geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.
Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde, (1) sayılı tarife gereğince başvurma harcı alınacaktır. Yine, dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde ya da ihtiyati tedbirin icrası için icra dairesine başvurulması halinde de, başvurma harcı alınmayacaktır.
İhtiyati haciz, para alacaklarına ilişkin mevcut ve müstakbel bir takibin sonucunun güvence altına alınması için, mahkeme kararı ile borçlunun malvarlığına el konulmasını sağlayan geçici bir hukuki korumadır.
Delil tespiti, en genel anlamıyla, ileride açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp emniyet altına alınmasını sağlamak için kabul edilmiş bir müessesedir.
Geçici hukuki koruma tedbirlerine ilişkin taleplerin reddi halinde, talepte bulunandan herhangi bir harç alınacağına dair Harçlar Kanunu’nda hüküm yoktur. Bu bağlamda, geçici hukuki koruma tedbirleri olan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti taleplerinin reddine ilişkin kararlardan harç alınması mümkün değildir.
Çekişmesiz Yargı Yoluna Başvurma
Çekişmesiz yargı, genel olarak, objektif hukukun mahkemelerce şu dört kıstastan biri veya birkaçına göre bu kapsamda değerlendirilebilecek işlemlere uygulanmasıdır:
• İlgililer arasında bir çekişme olmadığında,
• İlgililerin özel kişilere karşı ileri sürülebilecek sübjektif hakları bulunmadığında,
• Hâkim re’sen harekete geçme yetkisine sahip olduğunda,
• Özel hukuk ilişkilerinin yeni şekiller alması, kurulması ve sona ermesinde; Bu ilişkilerde henüz gerçekleşmemiş fakat gelecekte gerçekleşmesi muhtemel olan tecavüzlerin önlenmesinde, ilgililerin mahkemece korunması gereken haller bu kapsamdadır.
Kanun Yollarına Başvurulması
Buna göre;
• Yargıtay hukuk dairelerine yapılacak temyiz başvurularında
• Yargıtay ceza dairelerine yapılacak temyiz başvurularında
• Danıştaya yapılacak temyiz başvurularında
• Yürütmenin durdurulmasına ilişkin itirazlar dahil olmak üzere bölge idare mahkemelerine itirazen yapılacak başvurularda
• Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerine yapılacak istinaf yolu başvurularında
• Bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerine yapılacak istinaf yolu başvurularında
• İdari yaptırımlar konusunda sulh ceza mahkemelerince verilen son karara karşı itirazen yapılacak başvurularda
• İcra mahkemelerinin kararlarına karşı itirazen yapılacak başvurularda, başvurma harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.
Başvurma Harcının Konusu Dışında Kalan İşlemler
Cevap layihası verilmesi, ara kararların yerine getirilmesi, görevsizlik ve(ya) yetkisizlik kararı sonrası görevsiz ve(ya) yetkili mahkemeye başvurulması ya da davanın ıslahı talebinde bulunulması gibi durumlarda başvurma harcının alınamayacaktır.
Başvurma Harcının Konusuna İlişkin Özellik Gösteren Durumlar
Yargılamanın Yenilenmesi
Yargılamanın yenilenmesi olağanüstü nitelikli bir kanun yoludur.
Yargılamanın yenilenmesi üzerine açılacak davalar, yeniden açılan bir dava gibi harca tâbi olup, başvurma harcının alınmasını gerektirmektedir.
İşlemden Kaldırılan Dosyanın Yenilenmesi
Duruşmaya çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Dosyanın işlemden kaldırılması kararı, davanın görülmesinin dava yenileninceye kadar üç ay süre ile ertelenmiş olduğu anlamına gelmektedir.
Dosyanın işlemden kaldırılmış olmasından sonra, üç ay içinde dava taraflardan biri tarafından yenilenmek istenirse, iki ihtimal söz konusu olmaktadır. Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde yenilenirse, yenileme talebinde bulunan taraftan herhangi bir harç alınamayacaktır.
Başvurma harcının konusunu oluşturan, yargılamanın başlatılması, yargı organlarının harekete geçirilmesi yenileme talebi sonrası söz konusu olmadığından bu yöndeki başvurulardan başvurma harcı alınmaması gerekmektedir.
Davanın açılmamış sayılması ile davanın tüm sonuçları ortadan kalkar ve dava hiç açılmamış gibi sonuç doğar.
Tahkim Yoluna Başvurulması
Tahkim yargılaması sonucunda verilen hükmün kesinleşmesi üzerine mahkeme başkanı veya hâkim tarafından tasdik edilme, tahkim bakımından harcı doğuran olay olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle hakeme başvuru aşaması, yukarıdaki temel ilkeden hareketle, kararın mahkemeye verilmesi ve tasdiki aşamasının öncesinde yer aldığından ve resmi alan dışında kaldığından, o safhada başvurma harcı ödenmesi gerekmeyecektir.
Yabancı Mahkeme İlâmlarının Tanınması ve Tenfizi Talebinde Bulunması
Yabancı mahkemeler tarafından verilen ve kesinleşmiş bulunan ilâmların tanınması, onun kesin hüküm kuvvetinin, kararın uygulanacağı ülkeyi de kapsaması anlamına gelmektedir. Bir devletin yabancı bir kararın kesin hüküm kuvvetini tanıması başka şey, bu kararın ülkesinde icrasını kendi organları eliyle kabul etmesi başka şeydir.
Tenfiz talebi, asliye mahkemesine verilecek dilekçe ile olmaktadır. Buradaki “istemin dilekçe ile olması†ifadesi, bu dilekçenin bir dava dilekçesi niteliği taşıdığı şeklinde anlaşılmalıdır.
Celse Harcı
Celse harcı, hukuk ve ticaret mahkemeleri ile idari yargı mercilerinde taraflar veya vekilleri tarafından ertelenmelerine sebebiyet verilen celseler nedeniyle alınan harç olarak tanımlanabilecektir.
Duruşmanın Taraflar Veya Vekillerinin Talep ve Muvafakatleri Üzerine Başka Bir Güne Bırakılmasında Celse Harcı
Tarafların veya vekillerinin talep ve muvafakatleri üzerine duruşmanın bir başka güne bırakılması halinde celse harcına hükmedilecektir.
Tarafların veya vekillerinin talep ve muvafakatleri üzerine duruşmanın bir başka güne bırakılması halinde celse harcına hükmedilmektedir.
Taraflardan Birinin Daha Önce Yapması Gereken İşlemi Yapmaması
Nedeniyle Duruşmanın Başka Bir Güne Bırakılmasında Celse Harcı
Davanın taraflarından birinin daha önce yapması gereken işlemi yapmamasından dolayı duruşmanın başka bir güne bırakılması halinde, bu duruma sebebiyet veren taraftan celse harcı alınmasına karar verilecektir. Davayı uzatma kastı olmaksızın ölüm, hastalık gibi nedenlerle ertelemeye sebebiyet verilme söz konusu ise, celse harcı alınmaması uygun olacaktır.
Karar ve İlâm Harcı
Yargısal karar, genel olarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi amacıyla, hukuki gerekçeye dayandırılmış irade açıklaması olarak ifade edilmektedir. Karar ve ilâm harcı bakımından önemli olan ise, mahkemenin, davada ileri sürülen talep hakkında kesin karar vermesi, yani nihai kararıdır. Nihai karar vermekle hâkim, karar verdikten sonra davaya devam etmemekte, o uyuşmazlıktan elini çekmektedir. Karar ve ilâm harcının konusunu oluşturan nihai kararlar, usule ya da esasa ilişkin olabilecektir. Karar ve ilâm harcı iki çeşit olup, bunlar nisbi karar ve ilâm harcı ile maktu karar ve ilâm harcıdır. Bu anlamda davanın maktu veya nisbi harca tâbi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir.
Nisbi Karar ve İlâm Harcı
Konusu para veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda, esas hakkında karar verilmesi ile hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu üzerinden nisbi karar ve ilâm harcı alınmaktadır. Nisbi karar ve ilâm harcı, konusu para veya para ile ölçülebilen bir mal ya da hak olan davalar bakımından yalnız esas hakkında karar verilmesi halinde alınacaktır.
Kişiler arasındaki para ile ölçülebilen hak ve borçlara, yani malvarlığına ilişkin olay ve ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarına malvarlığı hukuku adı verilir. Bu anlamda, konusu para veya para ile ölçülebilen bir mal ya da hak olan davalar da malvarlığı hukukundan doğan davalar olarak nitelendirilmektedir.
Nisbi karar ve ilâm harcı esas olarak, davanın tamamen ya da kısmen kabulü halinde verilen kararlardan alınmaktadır.
Gayrimenkulün tahliyesi davalarında bir yıllık kira bedeli nisbi karar ve ilâm harcının konusunu oluşturmaktadır.
Mahkemece harçların eksik hesaplanmasına rağmen uyuşmazlık karar bağlanmışsa mahkemenin söz konusu kararı temyiz incelemesinde bozulacaktır.
Dava konusu yabancı para alacağı ise yabancı paranın dava tarihinde Merkez Bankası efektif döviz satış kuruna göre bulunacak Türk parası üzerinden nisbi karar ve ilâm harcı alınması gerekir. Harçlara hâkim olan temel ilkelerden biri olan “harç sorunu halledilmeden davaya bakılamaz†ilkesidir.
Nisbi karar ve ilâm harcının alındığı dava türlerini şu şekilde belirlemek mümkündür ;
- Adi ortaklık sözleşmesinin iptali davası,
- Akdin feshi davası,
- Alacak davası,
- Satış vaadi sözleşmesine dayanan ferağa icbar davası (Cebri Tescil Davası),
- Çalınan tahvillerin iadesi davası,
- Çek istirdadı davası,
- Ecrimisil davası,
- İpoteğin fekki davası,
- İrtifak hakkı tesisi davası,
- İstihkak davası,
- İstirdat davası,
- İtirazın iptali davası,
- İzaleyi şüyu davası,
- Kadastro davası,
- Kamulaştırma davaları (Bedel Artırım Davaları),
- Kamulaştırmasız elatma ve tazminat davaları,
- Kira tesbit davası,
- Maddi ve manevi tazminat davası,
- Menfi tespit davası,
- Miras taksim sözleşmesi gereği tapu iptali ve tescil davası,
- Miras taksim sözleşmesinden doğan alacak davası,
- Miras taksim sözleşmesinin iptali davası,
- Mirasın reddi sebebiyle alacak davası,
- Mirasta istihkak davası,
- Mirasta iade davası,
- Murazanın men’i davası,
- Müdahalenin men’i davası,
- Nafaka davası,
- Nafaka artırım ve eksiltim davası,
- Nişan hediyelerinin iadesi davası,
- Ortak yerlere yapılan tecavüzlerin önlenmesi davası,
- Ölçümleme yoluyla tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali davası,
- Projeye aykırı şekilde yapılan tesislerin yıkılması davası,
- Sebepsiz zenginleşme davası,
- Senet iptali davası,
- Suya vaki elatmanın önlenmesi davası,
- Şufa davaları,
- Tahliye davaları,
- Tapu iptal ve/veya tescili davaları,
- Tasarrufun iptali davası,
- Teminat mektubunun iadesi ve tesbit davası,
- Tenkis davaları,
- Vasiyet edilen malların teslimi davası,
- Zilyetliğe dayalı tescil davaları,
Maktu Karar ve İlâm Harcı
Konusu para ile değerlendirilemeyen davalar ve esas hakkında karar verilmesi anlamına gelmeyen, usule ilişkin nihai kararlarda ve davanın konusuz kalması halinde verilecek kararlardan da maktu karar ve ilâm harcı alınmaktadır.
Davanın konusuz kalması hali ise maktu karar ve ilâm harcının konusu kapsamında değerlendirilmelidir.
Davanın tamamen reddi halinde maktu harç alınması gerekmektedir.
Çekişmesiz yargıya tâbi olan işler, delil tespiti, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepleri de maktu karar ve ilâm harcının konusunu oluşturmaktadır.
Maktu karar ve ilâm harcının alındığı dava türlerini şu şekilde belirlemek mümkündür ;
- Anonim ortaklık pay senedinin iptal ve ihdası davası,
- Arsa payının düzeltilmesi davası,
- Ayrı ikametgah ittihazı hakkında açılan dava,
- Ayrılık davası,
- Babalık davası,
- Boşanma davası,
- Çocukla şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası,
- Dernek üyeliğinden ihraç kararının iptali davası,
- Evlenmeye izin davası,
- Evlat edinmeye izin davası,
- Evliliğin butlanı davası,
- Gaiplik istemine ilişkin dava,
- Genel kurulu toplantıya çağrı için izin taleplerine ilişkin dava,
- Haksız rekabetin önlenmesi davası,
- İflâs davası,
- İhalenin feshi davası,
- İsteğe bağlı sigortalılık kararının iptali davası,
- İtirazın kaldırılması talepleri,
- Kamulaştırma Kanunu’nun 16’ncı ve 17’nci maddesine göre açılan davalar,
- Kayıp hisse senetlerinin iptali davası,
- Kayıt-kabul davası (Sıra Cetveline İtiraz davası),
- Kaza-i rüşt davası,
- Kıymetli evrakın iptali davası,
- Kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının iptali davası,
- Mirasçılık belgesi verilmesi talebi (Veraset ilâmı),
- Mirastan ıskatın iptali davası,
- Nüfus davaları,
- Satışa izin talepleri,
- Tapu kaydının düzeltilmesi davası,
- Tasfiye memuru tayini talepleri,
- Tevdi yerinin tayini davası,
- Ticaret sicil memurluğunun kararının iptali davası,
- Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin tesbiti kararının iptali davası,
- Toplu iş sözleşmesinin yorumu davası,
- Vakfın tescili talepleri,
- Vakıf senedi değişikliğinin tescili talepleri,
- Vasiyetnamenin iptali davası,
- Velayetin düzenlenmesi davası,
- Velayetin kaldırılması davası,
- Yaşlılık aylığının iptali işleminin ortadan kaldırılması davası,
- Zayi belgesi verilmesi talepleri,
- Zilyetlik davaları.
Özellikli Bazı Durumlarda Karar ve İlâm Harcı
Terditli Davalarda
Terditli dava, ilk aşamada ileri sürülen talebin kabul edilememesi durumunda, incelenmek üzere diğer bir talebin ileri sürüldüğü davadır.
Terditli davanın dinlenebilmesi için asıl talep ile yardımcı talep arasında bir şart yardımı ile bağlantı kurulması ve her iki talebin de hukuki ve ekonomik bakımdan aynı veya benzer amaca yönelmiş olması gerekir.
Yardımcı talebin, asıl talebin kabul edilmesi şartıyla ileri sürüldüğü terditli davalarda, hâkim asıl talebi kabul ettiği takdirde, yardımcı talep hakkında da karar vereceğinden; bu durumda, harçların hesaplanmasında dikkate alınacak müddeabihin hesaplanmasında, her iki talebin toplanılması yoluna gidilecektir.
Özellikli durumlarda başvurma harcındaki esaslardan hareket edilmektedir.
Asli Müdahale Talebinde Bulunulması
Asli müdahale talebinde üçüncü kişinin dava konusu üzerinde kısmen veya tamamen hak sahibi olduğunu iddia ederek, bu davanın taraflarına karşı dava açması söz konusu olmaktadır
Asli müdahale talebinde bulunan kişinin bu talebi için, dava konusu hakkın niteliğine göre, ayrıca karar ve ilam harcı ödemesi gerekmektedir.
Asli müdahale talebinin kabul edilebilmesi ve asli müdahil sıfatının kazanılabilmesi için karar ve ilâm harcının ödenmesi gerekmektedir.
Fer’i Müdahale Talebinde Bulunulması
Fer’i müdahale, dava sonunda verilecek hükümden etkilenecek kişinin, kendi yararını koruması için taraf gibi değil de, bilâkis taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı olarak davaya katılması imkânı tanıyan müesseseye denilmektedir.
Fer’i müdahale durumunda başvurma harcı alınmasına rağmen, karar ve ilâm harcı bakımından harcı doğuran olay gerçekleşmediğinden karar ve ilâm harcı alınmayacaktır.
Geçici Hukuki Korunma Talebinde Bulunulması
Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde, (1) sayılı tarife gereğince maktu karar ve ilâm harcı alınacaktır.
İhtiyati haciz bakımından, karar ve ilâm harcı uygulamasında, dava öncesi ihtiyati haciz talebinde bulunulması halinde, (1) sayılı tarife gereğince maktu karar ve ilâm harcı alınacaktır.
Delil tespiti bakımından, dava açılmadan delil tesbiti talebinde bulunulması halinde, (1) sayılı tarife gereğince maktu karar ve ilâm harcı alınacaktır.
Kanunilik ve kıyas yasağından dolayı geçici hukuki koruma tedbirleri olan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti taleplerinin reddine ilişkin kararlardan harç alınması mümkün değildir.
Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararlarından Sonra Görevli veya Yetkili
Mahkemeye Yeniden Başvurulması
Görevsizlik veya yetkisizlik kararlarının kesinleşmesinden itibaren on gün içinde görevli veya yetkili mahkemeye müracaat edilmemesi halinde ise, görevli veya yetkili mahkemede davaya devam edilebilmesi için, yeniden harç yatırılması gerekmektedir.
Davanın Islahı Talebinde Bulunulması
Karşı tarafın iznine veya hâkimin onayına bağlı olmaksızın, bir tarafın usule ilişkin olarak yaptıkları işlemleri, gerekli giderleri vermek koşuluyla, kanunda belirtilen süre içerisinde yöntemine uygun olarak tamamen veya kısmen düzeltilmesini sağlayan hukuksal çare olarak ifade edilen ıslah müessesesinin uygulanmasında, davasını tamamen ıslah eden davacı, üç gün içinde yeni bir dava dilekçesi verirse (veya dava dilekçesi aynı zamanda yeni bir dava dilekçesi niteliğinde ise) söz konusu dilekçe üzerinden incelenecek olan dava yeni bir dava olmayıp, eski davanı n devamı niteliğindedir.
Buna karşılık, davasını tamamen ıslah eden davacı üç günlük süre içinde yeni bir dava dilekçesi vermemesi halinde davasının iptal edilmesine karar verilir; bununla davasını terk etmiş duruma düşer.
Davanın iptali ile davanın açılması ile doğmuş olan bütün sonuçlar ortadan kalkar.
Davacının davalıyı değiştirmek için verdiği ıslah dilekçesi, aynı zamanda yeni davalıya karşı açılmış bir dava dilekçesi niteliğinde ise ve bu yeni dilekçe için ayrıca karar ve ilâm harcı yatırılmış ise, bu halde, yeni davalıya karşı yeni bir dava açılmış sayılarak mahkemenin bu yeni davaya bakması gerekecektir.
Kanun Yollarında Karar ve İlâm Harcı
Temyiz yolunda karar ve ilam harcı, temyiz yoluna başvurulmasında, temyiz incelemesi sonucunda verilecek kararlarda, bozma kararında, onama kararında ve değiştirerek ve düzelterek onama kararında karar ve ilam harcı olarak sınıflandırılabilir.
Maktu karar ve ilâm harcına bağlı davaların kabul ve reddine ilişkin kararlarının temyizi ve nisbi karar ve ilâm harcına bağlı davaların reddine ilişkin kararlarının temyizi hallerinde, temyiz harcının tümü maktu ve peşin olarak alınır.
Nisbi harca tabi davaların kabulüne ilişkin kararların temyizi halinde, mahkemece alınmasına karar verilen nisbi karar ve ilâm harcının dörtte biri peşin olarak alınır.
Mahkemeler tarafından verilen kararların, esas bakımından, temyizen incelenmesi sonucunda mahkemelerce bozma kararı, onama kararı ve değiştirerek veya düzelterek onama kararı verilebilir.
Temyiz edilen hükmün bozulması halinde harç alınmayacaktır.
Onama kararı verilmesi durumunda harç alınmaktadır.
Doktrinde, değiştirerek ve düzelterek onama kararının, hem bozma hem de onama kararı niteliğinde olduğu ve kararın “bozma†niteliği ağır bastığından temyiz edenin karar ve ilâm (onama) harcı ödememesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Karar düzeltme yoluna başvuru halinde, bu yöndeki taleplerinin nasıl sonuçlanacağı başlangıçta bilinemeyeceği için bu aşamada harçların, mahiyetleri icabı, peşinen ödenmesine gerek yoktur. Karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi durumunda alınacak harç maktu olmaktadır.
Yargılamanın yenilenmesi üzerine açılacak davalar, yeniden açılan bir dava gibi harca tâbi olup, yargılama sonunda haklı çıkılması halinde, önceden alınan karar ve ilâm harcının mahsup edilmesi yoluna gidilecektir.
İşlemden Kaldırılan Dosyanın Yenilenmesi
Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde yenilenirse, yenileme talebinde bulunan taraftan herhangi bir harç alınmaz.
Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay geçtikten sonra (üç ay içinde) yenilenirse, bu durumda dava açılırken peşin olarak ödenen karar ve ilâm harcı kadar harç alınır.
Bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunan tarafın ödemesi gereken bu harç yenileme talebinde bulunan tarafından (davalı veya davacı) ödenir ve karşı tarafa yükletilemez.
Tahkim Yolunda
Tahkim yargılaması sonucunda verilen hükmün kesinleşmesi üzerine mahkeme başkanı veya hâkim tarafından tasdik edilme (infaz şerhi düşme), tahkim bakımından harcı doğuran olaydır.
Davayı Sonlandıran İşlemlerde Karar ve İlâm Harcı
Davacının davasında talep ettiği talep sonucunu kabul eden davalı taraf mahkum olmuş gibi yargılama giderlerini ödemeye mecburdur.
Davalının davayı kabulü, duruşmanın ilk celsesinde gerçekleşmiş ise, davayı kaybetmesi halinde ödeyeceği karar ve ilâm harcının üçte birini ödemeye mahkum edilir.
Davanın kabulünün ilk celseden sonra vuku bulması halinde ise, davalı, davayı kaybetmesi halinde ödeyeceği karar ve ilâm harcının üçte ikisini ödemeye mahkum edilir. Davanın kısmen kabulü halinde ise, davalı, kabul etmediği miktara ilişkin karar ve ilâm harcına mahkum edilecektir.
Davadan feragat, eden taraf mahkûm olmuş gibi yargılama giderlerini, bu arada karar ve ilâm harcını, ödemeye mahkum edilir.
Davadan feragat ilk duruşmada yapılmışsa karar ve ilâm harcının üçte biri; ilk duruşmadan sonra yapılmışsa, karar ve ilâm harcının üçte ikisi alınır
Davanın sulh ile sonuçlanması halinde, mahkemenin sulh olmadan davayı karara bağlaması halinde ödenecek olan karar ve ilâm harcının üçte ikisi alınır.
Davayı sonlandıran işlemlerde sonlandırma iradesinin ortaya konulduğu zamana göre harç yükümlülüğünün esasları belirlenir.
Davaların Ayrılmasında ve Birleşmesinde Karar ve İlâm Harcı
Nisbi harca tabi olan davalarda, ayrılan davalar için, ayrı nisbi karar ve ilâm harcı alınmaz. Maktu karar ve ilâm harcına tabi davalarda ise, dava dosyalarının ayrılmasına karar verilmiş ise, ayrılan davalar için yeniden maktu karar ve ilâm harcı yatırılması gerekir.
Karşılık Davada Karar ve İlâm Harcı
Karşılık davalar, müstakil davalar gibi harca tâbidir. Karşılık dava açılırken ayrı karar ve ilâm harcı ödeme yükümlülüğü vardır..
Bir davaya karşı açılan her dava, aynı yargılama usulüne tâbi olsa bile, teknik anlamda bir karşılık dava değildir. Teknik anlamda karşılık dava sayılabilmesi için, asıl dava ile karşılık dava arasında yakın ilişki bulunmalıdır.
Adli Yardımda Karar ve İlâm Harcı
Buna göre, adli yardım talebi kabul edilen taraftan, dava açılırken alınması gereken peşin karar ve ilâm harcı (ile başvurma harcı) alınmaz.
Adli yardımdan yararlanan taraf, davayı kaybederse, kendisinden adli yardım nedeniyle alınmamış olan harçları ödemeye mahkûm edilir.
Müddeabihin Temliki (Dava Konusunun Devri)nde Karar ve İlâm Harcı
Müddeabihin temliki (dava konusunun devri) üzerine davacı, davaya üçüncü kişiye karşı devam edilmesini talep ederse, üçüncü kişiye karşı devam edilen dava, eski davanın devamı olduğundan davacıdan yeniden karar ve ilâm harcı alınmaz.
İhtiyari Dava Arkadaşlığında Karar ve İlâm Harcı
Bir haksız fiilden ileri gelen zarar nedeniyle birden fazla davacı yararına ayrı ayrı tazminata hükmedilmesi halinde ise, nisbi karar ve ilâm harcı, bu tazminatın toplamı üzerinden hesaplanacaktır.
Yargı harçlarının konusunu oluşturan harçlardan ilki mahkemelerde ödenecek harçlar olup bu harçlar; başvurma harcı,celse harcı ve karar ve ilâm harcı olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
Başvurma Harcı
Başvurma Harcının Konusunu Oluşturan İşlemler
Başvurma harcının, hakları ihlâl edilen (veya tehlikeye sokulan) özel ve tüzel kişilerin, bu ihlâlin ve tehlikenin bertaraf edilmesi için korunma talep edilmesi şeklindeki kamu kuruluşlarından yararlanmaları karşılığında ihdas edilen bir mali yükümlülük olarak tanımlanması mümkündür.
Bu bağlamda başvurma harcı, hukuk ve ticaret mahkemelerinde, idari davalarda, çekişmesiz yargı konularında ve icra mahkemesinde dilekçe veya tutanakla dava açma veya davaya müdahale, tevdi mahallinin tayini, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti ile ilgili taleplerden alınmaktadır.
Dava Açılması
Başkaları tarafından hakkı ihlâl edilen veya tehlikeye sokulan kimsenin, yeniden tartışma konusu yapılmayacak şekilde ve geleceğe yönelik olarak, bu ihlâlin ve tehlikenin bertaraf edilmesi için mahkemeden korunma talep edilmesi olan dava açma işlemi başvurma harcının konusunu oluşturmaktadır.
İdari davalar ve icra mahkemesinde açılan davalar da başvurma harcına tâbidir.
Davaya Müdahale Talebinde Bulunulması
Harçlar Kanunu anlamında, başvurma harcı bakımından açılmış davaya müdahale talebinde bulunulmasından sadece fer’i müdahale anlaşılmaktadır. Her şeyden önce asli müdahale, bir hukuki uyuşmazlık veya çekişmesiz yargı işinde, o yargılama konusu şey veya hak üzerinde yargılamanın tarafları ve ilgilileri ile hukuki yararı çatışan üçüncü bir kişinin, bu kişilere karşı aynı mahkemede ayrı bir dava açmasıdır. Asli müdahale kavramını karşılayan en uygun terimin, başlı başına dava olma niteliğini vurgulayan “müdahale davası†olduğu kabul edilmektedir.
Harcın yatırılması gereğinin yerine getirilmesi taraflardan ziyade hâkimin görevi olduğu için harcın ödenmemesi halinde hakim asli müdahale talebini inceleme konusu yapmayacaktır.
Asli müdahale, “dava açılması†kapsamında başvurma harcına tâbidir.
Tevdi Mahallinin Tayini Talebinde Bulunulması
Borçlu, konusu bir şey, maddi bir edim olan borçlarda, alacaklının mütemerrit olması halinde, bu şeyi bir yere tevdi etmek suretiyle borçtan kurtulabilmektedir. Bu durum, borçlu bakımından tevdi hakkının kullanılması niteliğinde olup, bu hakkının kullanılmasıyla borçlu borcundan kurtulma imkânına kavuşmaktadır.
Geçici Hukuki Koruma Talebinde Bulunulması
Geçici hukuki korunma talebinde bulunulması, ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti taleplerini içermektedir. İhtiyati tedbir, en geniş anlamıyla kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davalı ve/veya davacının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş, geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.
Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde, (1) sayılı tarife gereğince başvurma harcı alınacaktır. Yine, dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde ya da ihtiyati tedbirin icrası için icra dairesine başvurulması halinde de, başvurma harcı alınmayacaktır.
İhtiyati haciz, para alacaklarına ilişkin mevcut ve müstakbel bir takibin sonucunun güvence altına alınması için, mahkeme kararı ile borçlunun malvarlığına el konulmasını sağlayan geçici bir hukuki korumadır.
Delil tespiti, en genel anlamıyla, ileride açılacak veya açılmış olan bir dava ile ilgili delillerin bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp emniyet altına alınmasını sağlamak için kabul edilmiş bir müessesedir.
Geçici hukuki koruma tedbirlerine ilişkin taleplerin reddi halinde, talepte bulunandan herhangi bir harç alınacağına dair Harçlar Kanunu’nda hüküm yoktur. Bu bağlamda, geçici hukuki koruma tedbirleri olan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti taleplerinin reddine ilişkin kararlardan harç alınması mümkün değildir.
Çekişmesiz Yargı Yoluna Başvurma
Çekişmesiz yargı, genel olarak, objektif hukukun mahkemelerce şu dört kıstastan biri veya birkaçına göre bu kapsamda değerlendirilebilecek işlemlere uygulanmasıdır:
• İlgililer arasında bir çekişme olmadığında,
• İlgililerin özel kişilere karşı ileri sürülebilecek sübjektif hakları bulunmadığında,
• Hâkim re’sen harekete geçme yetkisine sahip olduğunda,
• Özel hukuk ilişkilerinin yeni şekiller alması, kurulması ve sona ermesinde; Bu ilişkilerde henüz gerçekleşmemiş fakat gelecekte gerçekleşmesi muhtemel olan tecavüzlerin önlenmesinde, ilgililerin mahkemece korunması gereken haller bu kapsamdadır.
Kanun Yollarına Başvurulması
Buna göre;
• Yargıtay hukuk dairelerine yapılacak temyiz başvurularında
• Yargıtay ceza dairelerine yapılacak temyiz başvurularında
• Danıştaya yapılacak temyiz başvurularında
• Yürütmenin durdurulmasına ilişkin itirazlar dahil olmak üzere bölge idare mahkemelerine itirazen yapılacak başvurularda
• Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerine yapılacak istinaf yolu başvurularında
• Bölge adliye mahkemeleri ceza dairelerine yapılacak istinaf yolu başvurularında
• İdari yaptırımlar konusunda sulh ceza mahkemelerince verilen son karara karşı itirazen yapılacak başvurularda
• İcra mahkemelerinin kararlarına karşı itirazen yapılacak başvurularda, başvurma harcı alınacağı hükme bağlanmıştır.
Başvurma Harcının Konusu Dışında Kalan İşlemler
Cevap layihası verilmesi, ara kararların yerine getirilmesi, görevsizlik ve(ya) yetkisizlik kararı sonrası görevsiz ve(ya) yetkili mahkemeye başvurulması ya da davanın ıslahı talebinde bulunulması gibi durumlarda başvurma harcının alınamayacaktır.
Başvurma Harcının Konusuna İlişkin Özellik Gösteren Durumlar
Yargılamanın Yenilenmesi
Yargılamanın yenilenmesi olağanüstü nitelikli bir kanun yoludur.
Yargılamanın yenilenmesi üzerine açılacak davalar, yeniden açılan bir dava gibi harca tâbi olup, başvurma harcının alınmasını gerektirmektedir.
İşlemden Kaldırılan Dosyanın Yenilenmesi
Duruşmaya çağrılmış olan tarafların hiçbiri gelmediği veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde, dava yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Dosyanın işlemden kaldırılması kararı, davanın görülmesinin dava yenileninceye kadar üç ay süre ile ertelenmiş olduğu anlamına gelmektedir.
Dosyanın işlemden kaldırılmış olmasından sonra, üç ay içinde dava taraflardan biri tarafından yenilenmek istenirse, iki ihtimal söz konusu olmaktadır. Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde yenilenirse, yenileme talebinde bulunan taraftan herhangi bir harç alınamayacaktır.
Başvurma harcının konusunu oluşturan, yargılamanın başlatılması, yargı organlarının harekete geçirilmesi yenileme talebi sonrası söz konusu olmadığından bu yöndeki başvurulardan başvurma harcı alınmaması gerekmektedir.
Davanın açılmamış sayılması ile davanın tüm sonuçları ortadan kalkar ve dava hiç açılmamış gibi sonuç doğar.
Tahkim Yoluna Başvurulması
Tahkim yargılaması sonucunda verilen hükmün kesinleşmesi üzerine mahkeme başkanı veya hâkim tarafından tasdik edilme, tahkim bakımından harcı doğuran olay olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle hakeme başvuru aşaması, yukarıdaki temel ilkeden hareketle, kararın mahkemeye verilmesi ve tasdiki aşamasının öncesinde yer aldığından ve resmi alan dışında kaldığından, o safhada başvurma harcı ödenmesi gerekmeyecektir.
Yabancı Mahkeme İlâmlarının Tanınması ve Tenfizi Talebinde Bulunması
Yabancı mahkemeler tarafından verilen ve kesinleşmiş bulunan ilâmların tanınması, onun kesin hüküm kuvvetinin, kararın uygulanacağı ülkeyi de kapsaması anlamına gelmektedir. Bir devletin yabancı bir kararın kesin hüküm kuvvetini tanıması başka şey, bu kararın ülkesinde icrasını kendi organları eliyle kabul etmesi başka şeydir.
Tenfiz talebi, asliye mahkemesine verilecek dilekçe ile olmaktadır. Buradaki “istemin dilekçe ile olması†ifadesi, bu dilekçenin bir dava dilekçesi niteliği taşıdığı şeklinde anlaşılmalıdır.
Celse Harcı
Celse harcı, hukuk ve ticaret mahkemeleri ile idari yargı mercilerinde taraflar veya vekilleri tarafından ertelenmelerine sebebiyet verilen celseler nedeniyle alınan harç olarak tanımlanabilecektir.
Duruşmanın Taraflar Veya Vekillerinin Talep ve Muvafakatleri Üzerine Başka Bir Güne Bırakılmasında Celse Harcı
Tarafların veya vekillerinin talep ve muvafakatleri üzerine duruşmanın bir başka güne bırakılması halinde celse harcına hükmedilecektir.
Tarafların veya vekillerinin talep ve muvafakatleri üzerine duruşmanın bir başka güne bırakılması halinde celse harcına hükmedilmektedir.
Taraflardan Birinin Daha Önce Yapması Gereken İşlemi Yapmaması
Nedeniyle Duruşmanın Başka Bir Güne Bırakılmasında Celse Harcı
Davanın taraflarından birinin daha önce yapması gereken işlemi yapmamasından dolayı duruşmanın başka bir güne bırakılması halinde, bu duruma sebebiyet veren taraftan celse harcı alınmasına karar verilecektir. Davayı uzatma kastı olmaksızın ölüm, hastalık gibi nedenlerle ertelemeye sebebiyet verilme söz konusu ise, celse harcı alınmaması uygun olacaktır.
Karar ve İlâm Harcı
Yargısal karar, genel olarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi amacıyla, hukuki gerekçeye dayandırılmış irade açıklaması olarak ifade edilmektedir. Karar ve ilâm harcı bakımından önemli olan ise, mahkemenin, davada ileri sürülen talep hakkında kesin karar vermesi, yani nihai kararıdır. Nihai karar vermekle hâkim, karar verdikten sonra davaya devam etmemekte, o uyuşmazlıktan elini çekmektedir. Karar ve ilâm harcının konusunu oluşturan nihai kararlar, usule ya da esasa ilişkin olabilecektir. Karar ve ilâm harcı iki çeşit olup, bunlar nisbi karar ve ilâm harcı ile maktu karar ve ilâm harcıdır. Bu anlamda davanın maktu veya nisbi harca tâbi olup olmaması, kural olarak dava konusunun para ile değerlendirilebilir olup olmamasına göre değişmektedir.
Nisbi Karar ve İlâm Harcı
Konusu para veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda, esas hakkında karar verilmesi ile hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu üzerinden nisbi karar ve ilâm harcı alınmaktadır. Nisbi karar ve ilâm harcı, konusu para veya para ile ölçülebilen bir mal ya da hak olan davalar bakımından yalnız esas hakkında karar verilmesi halinde alınacaktır.
Kişiler arasındaki para ile ölçülebilen hak ve borçlara, yani malvarlığına ilişkin olay ve ilişkileri düzenleyen hukuk kurallarına malvarlığı hukuku adı verilir. Bu anlamda, konusu para veya para ile ölçülebilen bir mal ya da hak olan davalar da malvarlığı hukukundan doğan davalar olarak nitelendirilmektedir.
Nisbi karar ve ilâm harcı esas olarak, davanın tamamen ya da kısmen kabulü halinde verilen kararlardan alınmaktadır.
Gayrimenkulün tahliyesi davalarında bir yıllık kira bedeli nisbi karar ve ilâm harcının konusunu oluşturmaktadır.
Mahkemece harçların eksik hesaplanmasına rağmen uyuşmazlık karar bağlanmışsa mahkemenin söz konusu kararı temyiz incelemesinde bozulacaktır.
Dava konusu yabancı para alacağı ise yabancı paranın dava tarihinde Merkez Bankası efektif döviz satış kuruna göre bulunacak Türk parası üzerinden nisbi karar ve ilâm harcı alınması gerekir. Harçlara hâkim olan temel ilkelerden biri olan “harç sorunu halledilmeden davaya bakılamaz†ilkesidir.
Nisbi karar ve ilâm harcının alındığı dava türlerini şu şekilde belirlemek mümkündür ;
- Adi ortaklık sözleşmesinin iptali davası,
- Akdin feshi davası,
- Alacak davası,
- Satış vaadi sözleşmesine dayanan ferağa icbar davası (Cebri Tescil Davası),
- Çalınan tahvillerin iadesi davası,
- Çek istirdadı davası,
- Ecrimisil davası,
- İpoteğin fekki davası,
- İrtifak hakkı tesisi davası,
- İstihkak davası,
- İstirdat davası,
- İtirazın iptali davası,
- İzaleyi şüyu davası,
- Kadastro davası,
- Kamulaştırma davaları (Bedel Artırım Davaları),
- Kamulaştırmasız elatma ve tazminat davaları,
- Kira tesbit davası,
- Maddi ve manevi tazminat davası,
- Menfi tespit davası,
- Miras taksim sözleşmesi gereği tapu iptali ve tescil davası,
- Miras taksim sözleşmesinden doğan alacak davası,
- Miras taksim sözleşmesinin iptali davası,
- Mirasın reddi sebebiyle alacak davası,
- Mirasta istihkak davası,
- Mirasta iade davası,
- Murazanın men’i davası,
- Müdahalenin men’i davası,
- Nafaka davası,
- Nafaka artırım ve eksiltim davası,
- Nişan hediyelerinin iadesi davası,
- Ortak yerlere yapılan tecavüzlerin önlenmesi davası,
- Ölçümleme yoluyla tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali davası,
- Projeye aykırı şekilde yapılan tesislerin yıkılması davası,
- Sebepsiz zenginleşme davası,
- Senet iptali davası,
- Suya vaki elatmanın önlenmesi davası,
- Şufa davaları,
- Tahliye davaları,
- Tapu iptal ve/veya tescili davaları,
- Tasarrufun iptali davası,
- Teminat mektubunun iadesi ve tesbit davası,
- Tenkis davaları,
- Vasiyet edilen malların teslimi davası,
- Zilyetliğe dayalı tescil davaları,
Maktu Karar ve İlâm Harcı
Konusu para ile değerlendirilemeyen davalar ve esas hakkında karar verilmesi anlamına gelmeyen, usule ilişkin nihai kararlarda ve davanın konusuz kalması halinde verilecek kararlardan da maktu karar ve ilâm harcı alınmaktadır.
Davanın konusuz kalması hali ise maktu karar ve ilâm harcının konusu kapsamında değerlendirilmelidir.
Davanın tamamen reddi halinde maktu harç alınması gerekmektedir.
Çekişmesiz yargıya tâbi olan işler, delil tespiti, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talepleri de maktu karar ve ilâm harcının konusunu oluşturmaktadır.
Maktu karar ve ilâm harcının alındığı dava türlerini şu şekilde belirlemek mümkündür ;
- Anonim ortaklık pay senedinin iptal ve ihdası davası,
- Arsa payının düzeltilmesi davası,
- Ayrı ikametgah ittihazı hakkında açılan dava,
- Ayrılık davası,
- Babalık davası,
- Boşanma davası,
- Çocukla şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası,
- Dernek üyeliğinden ihraç kararının iptali davası,
- Evlenmeye izin davası,
- Evlat edinmeye izin davası,
- Evliliğin butlanı davası,
- Gaiplik istemine ilişkin dava,
- Genel kurulu toplantıya çağrı için izin taleplerine ilişkin dava,
- Haksız rekabetin önlenmesi davası,
- İflâs davası,
- İhalenin feshi davası,
- İsteğe bağlı sigortalılık kararının iptali davası,
- İtirazın kaldırılması talepleri,
- Kamulaştırma Kanunu’nun 16’ncı ve 17’nci maddesine göre açılan davalar,
- Kayıp hisse senetlerinin iptali davası,
- Kayıt-kabul davası (Sıra Cetveline İtiraz davası),
- Kaza-i rüşt davası,
- Kıymetli evrakın iptali davası,
- Kooperatif ortaklığından çıkarılma kararının iptali davası,
- Mirasçılık belgesi verilmesi talebi (Veraset ilâmı),
- Mirastan ıskatın iptali davası,
- Nüfus davaları,
- Satışa izin talepleri,
- Tapu kaydının düzeltilmesi davası,
- Tasfiye memuru tayini talepleri,
- Tevdi yerinin tayini davası,
- Ticaret sicil memurluğunun kararının iptali davası,
- Toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin tesbiti kararının iptali davası,
- Toplu iş sözleşmesinin yorumu davası,
- Vakfın tescili talepleri,
- Vakıf senedi değişikliğinin tescili talepleri,
- Vasiyetnamenin iptali davası,
- Velayetin düzenlenmesi davası,
- Velayetin kaldırılması davası,
- Yaşlılık aylığının iptali işleminin ortadan kaldırılması davası,
- Zayi belgesi verilmesi talepleri,
- Zilyetlik davaları.
Özellikli Bazı Durumlarda Karar ve İlâm Harcı
Terditli Davalarda
Terditli dava, ilk aşamada ileri sürülen talebin kabul edilememesi durumunda, incelenmek üzere diğer bir talebin ileri sürüldüğü davadır.
Terditli davanın dinlenebilmesi için asıl talep ile yardımcı talep arasında bir şart yardımı ile bağlantı kurulması ve her iki talebin de hukuki ve ekonomik bakımdan aynı veya benzer amaca yönelmiş olması gerekir.
Yardımcı talebin, asıl talebin kabul edilmesi şartıyla ileri sürüldüğü terditli davalarda, hâkim asıl talebi kabul ettiği takdirde, yardımcı talep hakkında da karar vereceğinden; bu durumda, harçların hesaplanmasında dikkate alınacak müddeabihin hesaplanmasında, her iki talebin toplanılması yoluna gidilecektir.
Özellikli durumlarda başvurma harcındaki esaslardan hareket edilmektedir.
Asli Müdahale Talebinde Bulunulması
Asli müdahale talebinde üçüncü kişinin dava konusu üzerinde kısmen veya tamamen hak sahibi olduğunu iddia ederek, bu davanın taraflarına karşı dava açması söz konusu olmaktadır
Asli müdahale talebinde bulunan kişinin bu talebi için, dava konusu hakkın niteliğine göre, ayrıca karar ve ilam harcı ödemesi gerekmektedir.
Asli müdahale talebinin kabul edilebilmesi ve asli müdahil sıfatının kazanılabilmesi için karar ve ilâm harcının ödenmesi gerekmektedir.
Fer’i Müdahale Talebinde Bulunulması
Fer’i müdahale, dava sonunda verilecek hükümden etkilenecek kişinin, kendi yararını koruması için taraf gibi değil de, bilâkis taraflardan birinin yanında ve onun yardımcısı olarak davaya katılması imkânı tanıyan müesseseye denilmektedir.
Fer’i müdahale durumunda başvurma harcı alınmasına rağmen, karar ve ilâm harcı bakımından harcı doğuran olay gerçekleşmediğinden karar ve ilâm harcı alınmayacaktır.
Geçici Hukuki Korunma Talebinde Bulunulması
Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talebinde bulunulması halinde, (1) sayılı tarife gereğince maktu karar ve ilâm harcı alınacaktır.
İhtiyati haciz bakımından, karar ve ilâm harcı uygulamasında, dava öncesi ihtiyati haciz talebinde bulunulması halinde, (1) sayılı tarife gereğince maktu karar ve ilâm harcı alınacaktır.
Delil tespiti bakımından, dava açılmadan delil tesbiti talebinde bulunulması halinde, (1) sayılı tarife gereğince maktu karar ve ilâm harcı alınacaktır.
Kanunilik ve kıyas yasağından dolayı geçici hukuki koruma tedbirleri olan ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve delil tespiti taleplerinin reddine ilişkin kararlardan harç alınması mümkün değildir.
Görevsizlik veya Yetkisizlik Kararlarından Sonra Görevli veya Yetkili
Mahkemeye Yeniden Başvurulması
Görevsizlik veya yetkisizlik kararlarının kesinleşmesinden itibaren on gün içinde görevli veya yetkili mahkemeye müracaat edilmemesi halinde ise, görevli veya yetkili mahkemede davaya devam edilebilmesi için, yeniden harç yatırılması gerekmektedir.
Davanın Islahı Talebinde Bulunulması
Karşı tarafın iznine veya hâkimin onayına bağlı olmaksızın, bir tarafın usule ilişkin olarak yaptıkları işlemleri, gerekli giderleri vermek koşuluyla, kanunda belirtilen süre içerisinde yöntemine uygun olarak tamamen veya kısmen düzeltilmesini sağlayan hukuksal çare olarak ifade edilen ıslah müessesesinin uygulanmasında, davasını tamamen ıslah eden davacı, üç gün içinde yeni bir dava dilekçesi verirse (veya dava dilekçesi aynı zamanda yeni bir dava dilekçesi niteliğinde ise) söz konusu dilekçe üzerinden incelenecek olan dava yeni bir dava olmayıp, eski davanı n devamı niteliğindedir.
Buna karşılık, davasını tamamen ıslah eden davacı üç günlük süre içinde yeni bir dava dilekçesi vermemesi halinde davasının iptal edilmesine karar verilir; bununla davasını terk etmiş duruma düşer.
Davanın iptali ile davanın açılması ile doğmuş olan bütün sonuçlar ortadan kalkar.
Davacının davalıyı değiştirmek için verdiği ıslah dilekçesi, aynı zamanda yeni davalıya karşı açılmış bir dava dilekçesi niteliğinde ise ve bu yeni dilekçe için ayrıca karar ve ilâm harcı yatırılmış ise, bu halde, yeni davalıya karşı yeni bir dava açılmış sayılarak mahkemenin bu yeni davaya bakması gerekecektir.
Kanun Yollarında Karar ve İlâm Harcı
Temyiz yolunda karar ve ilam harcı, temyiz yoluna başvurulmasında, temyiz incelemesi sonucunda verilecek kararlarda, bozma kararında, onama kararında ve değiştirerek ve düzelterek onama kararında karar ve ilam harcı olarak sınıflandırılabilir.
Maktu karar ve ilâm harcına bağlı davaların kabul ve reddine ilişkin kararlarının temyizi ve nisbi karar ve ilâm harcına bağlı davaların reddine ilişkin kararlarının temyizi hallerinde, temyiz harcının tümü maktu ve peşin olarak alınır.
Nisbi harca tabi davaların kabulüne ilişkin kararların temyizi halinde, mahkemece alınmasına karar verilen nisbi karar ve ilâm harcının dörtte biri peşin olarak alınır.
Mahkemeler tarafından verilen kararların, esas bakımından, temyizen incelenmesi sonucunda mahkemelerce bozma kararı, onama kararı ve değiştirerek veya düzelterek onama kararı verilebilir.
Temyiz edilen hükmün bozulması halinde harç alınmayacaktır.
Onama kararı verilmesi durumunda harç alınmaktadır.
Doktrinde, değiştirerek ve düzelterek onama kararının, hem bozma hem de onama kararı niteliğinde olduğu ve kararın “bozma†niteliği ağır bastığından temyiz edenin karar ve ilâm (onama) harcı ödememesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Karar düzeltme yoluna başvuru halinde, bu yöndeki taleplerinin nasıl sonuçlanacağı başlangıçta bilinemeyeceği için bu aşamada harçların, mahiyetleri icabı, peşinen ödenmesine gerek yoktur. Karar düzeltme talebinin reddine karar verilmesi durumunda alınacak harç maktu olmaktadır.
Yargılamanın yenilenmesi üzerine açılacak davalar, yeniden açılan bir dava gibi harca tâbi olup, yargılama sonunda haklı çıkılması halinde, önceden alınan karar ve ilâm harcının mahsup edilmesi yoluna gidilecektir.
İşlemden Kaldırılan Dosyanın Yenilenmesi
Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay içinde yenilenirse, yenileme talebinde bulunan taraftan herhangi bir harç alınmaz.
Dava, dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren bir ay geçtikten sonra (üç ay içinde) yenilenirse, bu durumda dava açılırken peşin olarak ödenen karar ve ilâm harcı kadar harç alınır.
Bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunan tarafın ödemesi gereken bu harç yenileme talebinde bulunan tarafından (davalı veya davacı) ödenir ve karşı tarafa yükletilemez.
Tahkim Yolunda
Tahkim yargılaması sonucunda verilen hükmün kesinleşmesi üzerine mahkeme başkanı veya hâkim tarafından tasdik edilme (infaz şerhi düşme), tahkim bakımından harcı doğuran olaydır.
Davayı Sonlandıran İşlemlerde Karar ve İlâm Harcı
Davacının davasında talep ettiği talep sonucunu kabul eden davalı taraf mahkum olmuş gibi yargılama giderlerini ödemeye mecburdur.
Davalının davayı kabulü, duruşmanın ilk celsesinde gerçekleşmiş ise, davayı kaybetmesi halinde ödeyeceği karar ve ilâm harcının üçte birini ödemeye mahkum edilir.
Davanın kabulünün ilk celseden sonra vuku bulması halinde ise, davalı, davayı kaybetmesi halinde ödeyeceği karar ve ilâm harcının üçte ikisini ödemeye mahkum edilir. Davanın kısmen kabulü halinde ise, davalı, kabul etmediği miktara ilişkin karar ve ilâm harcına mahkum edilecektir.
Davadan feragat, eden taraf mahkûm olmuş gibi yargılama giderlerini, bu arada karar ve ilâm harcını, ödemeye mahkum edilir.
Davadan feragat ilk duruşmada yapılmışsa karar ve ilâm harcının üçte biri; ilk duruşmadan sonra yapılmışsa, karar ve ilâm harcının üçte ikisi alınır
Davanın sulh ile sonuçlanması halinde, mahkemenin sulh olmadan davayı karara bağlaması halinde ödenecek olan karar ve ilâm harcının üçte ikisi alınır.
Davayı sonlandıran işlemlerde sonlandırma iradesinin ortaya konulduğu zamana göre harç yükümlülüğünün esasları belirlenir.
Davaların Ayrılmasında ve Birleşmesinde Karar ve İlâm Harcı
Nisbi harca tabi olan davalarda, ayrılan davalar için, ayrı nisbi karar ve ilâm harcı alınmaz. Maktu karar ve ilâm harcına tabi davalarda ise, dava dosyalarının ayrılmasına karar verilmiş ise, ayrılan davalar için yeniden maktu karar ve ilâm harcı yatırılması gerekir.
Karşılık Davada Karar ve İlâm Harcı
Karşılık davalar, müstakil davalar gibi harca tâbidir. Karşılık dava açılırken ayrı karar ve ilâm harcı ödeme yükümlülüğü vardır..
Bir davaya karşı açılan her dava, aynı yargılama usulüne tâbi olsa bile, teknik anlamda bir karşılık dava değildir. Teknik anlamda karşılık dava sayılabilmesi için, asıl dava ile karşılık dava arasında yakın ilişki bulunmalıdır.
Adli Yardımda Karar ve İlâm Harcı
Buna göre, adli yardım talebi kabul edilen taraftan, dava açılırken alınması gereken peşin karar ve ilâm harcı (ile başvurma harcı) alınmaz.
Adli yardımdan yararlanan taraf, davayı kaybederse, kendisinden adli yardım nedeniyle alınmamış olan harçları ödemeye mahkûm edilir.
Müddeabihin Temliki (Dava Konusunun Devri)nde Karar ve İlâm Harcı
Müddeabihin temliki (dava konusunun devri) üzerine davacı, davaya üçüncü kişiye karşı devam edilmesini talep ederse, üçüncü kişiye karşı devam edilen dava, eski davanın devamı olduğundan davacıdan yeniden karar ve ilâm harcı alınmaz.
İhtiyari Dava Arkadaşlığında Karar ve İlâm Harcı
Bir haksız fiilden ileri gelen zarar nedeniyle birden fazla davacı yararına ayrı ayrı tazminata hükmedilmesi halinde ise, nisbi karar ve ilâm harcı, bu tazminatın toplamı üzerinden hesaplanacaktır.