Aöf Dersleri Özetleri - Çıkmış Sorular - Sınav Soruları

AÖF Ders Özetleri Uygulamasına Hoş Geldiniz,Uygulamadan tam anlamıyla faydalanmak için üye olunuz.

Vize Damga Vergisi Süper Vize Ders Özeti


admin

Administrator
Yönetici
Admin
#1

DAMGA VERGİSİ VE HARÇLAR

ÜNİTE:1
En genel tanımı ile damga vergisi bireyler ve topluluklarının kendi aralarında veya devlet-le yaptıkları çeşitli hukuki işlemler dolayısıyla düzenlenen, bir hususu ispat ve belli etme niteliğini taşıyan kâğıt ya da elektronik belgeler üzerinden alınan bir mali yükümlülüktür. Cebri kamu gelirleri, devletin mali alanda egemen olması nedeni ile tek taraflı üstün iradesini kullanmak suretiyle bireyler ve topluluklarına buyurup, bunlardan kamu gücüne dayanarak hukuki cebir altında topladığı vergi, resim, harç, şerefiye ve benzeri kamu gelirle-ridir. Bireyler ve topluluklar cebri kamu gelirlerini devlete sağlamak-ödemek zorundadırlar aksi takdirde bu gelirler kendilerinden cebren tahsil edilir ve bunları ödemeyenler hakkında yaptırım niteliğinde bazı hukuki sonuçlar (ceza, gecikme zammı ve sair) gündeme gelir. Resim ve harçlar karşılıklı kamu gelirleridir. Diğer bir deyişle bu kamu gelirleri bir şeyin karşılığı olarak alınırlar. Vergiler ise karşılık-sız kamu gelirleridir. Bir başka anlatımla ödenen vergilerin belirli ve somut bir karşılı-ğı bulunmaz. Vergi ödeyen vatandaşlar ödedikleri vergiler karşılığında devletten somut bir hizmet talep edemezler, sadece ülke genelinde sunulan kamu hizmetlerinin nitelik ve nicelik itibarıyla gelişmesini bekleyebilirler.
Damga vergisi yasada vergi adı altında düzenlenmiş olmasına rağmen aslında resim niteliğinde bir mali yükümlülüktür. Zira damga vergisi bir hukuki işlemin kâğıda dökülmesi suretiyle tarafları-na sağladığı ispat ayrıcalığı karşılığında alınır. (488 SAYILI KANUNDA VERGİ OLARAK SAYILMIŞ).
Resim, belli bir iş yapma izni verilmesi yahut ruhsat gibi belli bir ayrıcalık sağlan-ması karşılığında kamu idarelerine ödenmek zorunda kalınan paralardır. Ülkemizde hâlihazırda resim adı altında bir mali yükümlülük uygulaması bulunmamaktadır.
Damga vergisinde vergiyi doğuran olay hukuki bir işlemin yapılması ve bu işlem ile ilgili bir kâğıdın imzalanıp düzenlenmesi olduğu ve kişiler hu-kuki işlemleri nedeniyle yaptıkları harcamalar içinde damga vergisi ödemek zorunda kal-dıkları için damga vergisi harcamalardan alınan vergiler (muamele vergileri) kapsamında hukuki muamele vergilerinin bir alt türünü oluşturur. Damga vergisi idari karar, tasarruflar gibi tek taraflı işlemlerden alındığı gibi iki taraflı hukuki işlemler nedeniyle de alınabilir.
Damga vergisi mali yükümlülükler ayrımında; harcamalardan alınan vergiler anlamına gelir. Damga Vergisi harcamalardan alınan bir vergi olması nedeniyle dolaylı (vasıtalı) bir vergi niteliği taşır. fiilî yükümlüsü ile yasal yükümlüsünün farklı kişiler olabilmesi prensipte mümkündür. Damga vergisi objektif (gayri şahsi) nitelikte bir vergidir. Damga vergisi genel nitelikte bir vergidir zira hukuki işlemlere dair kâğıtların pek çoğu bu vergiye tabi tutulmuştur.Damga vergisi merkezi yönetim tarafından alınan bir vergi olup bu vergiye dair tahsi-lat genel bütçe gelirleri arasında yer alır.
Damga vergisine dair birincil düzenlemeyi Damga Vergisi Kanunu oluşturur. Ancak Vergi Usul Kanunu, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun ve İdari Yargılama Usu-lü Kanunu da damga vergisi uygulamasında yararlanılan birincil düzenlemelerdir. Bu bağlamda ikincil düzenlemeler; damga vergisine ilişkin çıkarılmış vergi idaresini ifade eden Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından çıkarılan İç Genelgeler, Genel Yazılar, Özelgeler (Muktezalar) ve Sirkülerler oluşturur. Vergi ödevi Anayasa’nın siyasal haklar ve ödevler ile ilgili ikinci kısmının dördüncü bölümünde düzenlenmiş olduğundan olağan dönemlerde Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile damga vergisi alanında yükümlendirici ya da yararlandırıcı hiçbir düzenleme yapılamaz. Olağanüstü hallerde ise olağanüstü halin gerekli kılması durumunda Cumhurbaşkanı hukuken kanun hükmünde bir hukuk kaynağı olan Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri çıkararak vergilendirme alanında da dü-zenlemeler yapabilir.
Damga vergisinin konu unsurunu bir kısım kâğıt ve belgeler oluşturmaktadır. Diğer bir deyişle damga vergisi “kâğıt” kavramı üzerine bina edilmiş bir mali yükümlülüktür. En genel anlamı ile kâğıt, medeni, ticari ya da resmi-idari işlemler ile ilgili bir hususu ispat ve belli etmeye yarayan, yazılmış ve imzalanmış olan veya üzerine imza yerine geçe-cek bir işaret konulmuş bulunan maddi varlığı haiz belgeler olarak tanımlanabilir. Ayrıca yasanın “şümul” başlıklı ikinci maddesinde vergiye tabi kâğıtlar mahiyetinde bu-lunan veya onların yerini alan mektup ve şerhler ile bu kâğıtların hükümlerinin yenilen-mesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhle-rin de damga vergisine tabi olacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm gereğince vergiye tabi kâğıtların yerine geçen (mektup ve şerh biçimindeki) kâğıtlar da damga vergisine tabi olur. bir mektup yasanın kapsamı içinde bulunan bir kâğıdın içeriğine sahip ise diğer bir deyişle bir hususu belli ve ispat etme özelliğini haizse ya da bir hukuki ilişkide tarafların karşılıklı hak ve yükümlülükle-rini belirleyecek şekilde kaleme alınmışsa bir akdi ilişkide ispat ve tevsik vasıtası olarak kullanılabilecekse ve de ibraz edilebilecek nitelik taşıyorsa damga vergisine tabi tutulur.
Şerh bir anlam ifade etmek, bir hususu açıklamak, ayrıntılı biçimde anlatmak için yazılmış belgelerdir. Bir şerh de, bir hususu belli ve ispat etme özelliğine sahipse veya mevcut ve damga vergisine tabi bir kâğıdın hükümlerinin yenilenmesi, uzatılması, devri, değiştirilmesi veya bozulması (feshi) hususlarında kaleme alınmışsa bir başka deyişle yeni bir kâğıdın düzenlenmesi hükmünde ise veya mevcut bir kâğıdın yerini alan nitelikte ise damga vergisine tabi tutulur.
Damga vergisine tabi tutulmak için öncelikle kâğıdın düzenlenmiş olması gerekir. Günümüzde özel hukuk alanında kanun ko-yucular daha çok kanuni ispat prensibini benimsemektedirler. Bu prensip uyarınca ispat ancak kanun koyucu tarafından belirlenen deliller vasıtası ile mümkün olabilir. Bu deliller arasında en önemlisi ise senettir. Türk Hukuku’nda özel hukuk davalarında senetle ispat kuralı geçerlidir (HMK madde 200 uyarınca yapıldığı zamanki miktar veya değeri 2.500 lirasını geçen hukuki işlemler kural olarak senetle ispat kuralına tâbidir.
Damga vergisine tabi bir kâğıdın vergilendirilebilmesi için ayrıca kural olarak bu kâğıdın Türkiye de düzenlenmiş olması gerekir. Yabancı ülkelerde veya uluslararası hukukta yabancı ülke kabul edilen elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kâğıtlar kural olarak Türkiye de damga vergisine tabi tutulamaz. Yabancı memleketler ile Türkiye deki ya-bancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenen kâğıtların da bunlar Türkiye de resmî daire-lere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulacağı belirtilmiştir. vergilendirmede mülkilik ilkesi bir devletin kendi ülkesi içinde bulunan vergi konula-rı ile kendi ülkesinde gerçekleşen vergiyi doğuran olayları vergilendirebilmesini gerektirir. Serbest bölgeler Türkiye’nin siyasi sınırları içinde yer alsa da gümrük-mali sınırları dışında yer alan yerlerdir. Serbest bölgelerde gerçekleştirilen ekonomik faaliyetler ile ilgili olarak bu bölgeler içinde düzenlenip hükmünden de yine bu bölge içinde yararlanılan kâğıtlar damga vergisine tabi olmaz. Kanuna ekli (1) sayılı tabloda damga vergisine tabi kâğıtlar akitlerle ilgili kâğıtlar, ka-rarlar ve mazbatalar, ticari işlemlerde kullanılan kâğıtlar, makbuzlar ve diğer kâğıtlar ol-mak üzere toplam dört başlık altında toplanmıştır. Belli parayı ihtiva etmeyen akitlerle ilgili kağıtlar ise belli para içermeyen tahkimnameler ve aynı nitelikteki sulhnameler ile belli para içerip içermediklerine bakılmaksızın turizm işletmeleri ile seyahat acentelerinin ara-larında düzenledikleri kontenjan sözleşmeleri olarak üç alt gruba ayrılmıştır.
Ticari işlemlerde kullanılan kağıtlar, ticari ve mütedavil senetler ile ticari belgelerden oluşmaktadır. Ticari ve mütedavil senetler kapsamına emtia senetleri (makbuz senedi, rehin senedi, iyda senedi, taşıma senedi); konşimentolar; deniz ödüncü senedi ile ipotekli borç senedi ve irat senedi girer. Ticari belgeler ise menşe ve mahreç şahadetnameleri; resmî daire-lere ve bankalara ibraz edilen bilançolar ve işletme hesabı özetleri; barnameler; tasdikli ma-nifesto nüshaları; ordinolar ile gümrük idarelerine verilen özet beyan formlarından oluşur. Makbuzlar ve diğer kağıtlar ise çeşitli makbuzlar ve beyannameler ile tabloda yazılı kağıtlardan aslı 1,00 Türk lirasından fazla maktu ve nispi vergiye tabi olanların resmî dai-relere ibraz edilecek özet, suret ve tercümelerinden oluşur. 2 sayılı tablo istinalar; öğrenciler ve askerlerle ilgili kâğıtlar, işçiler, çiftçiler ve göçmenlerle ilgili kâğıtlar, ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar ile kurumlarla ilgili kâğıtlar damga vergisine tabi değildir. Son olarak bir kâğıdın vergileme açısından tekemmül etmiş olması için imzalanması veya kâğıt üzerine imza yerine geçen bir işaret konulması gerekmektedir. İmza geleneksel tipte imza olabileceği gibi elektronik imza da olabilir.
Aynı kâğıtta birden fazla işlemin toplanması durumunda bu işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğmamış iseler aynı kâğıtta toplanmış olmalarına rağmen bunların her biri ayrı ayrı damga vergisi ile yükümlendi-rilir. Bununla birlikte bir asıldan doğan ve birbirine bağlı işlemler aynı kâğıtta toplanmışsa bu durumda bu işlemlerden sadece en yüksek vergi alınmasını gerektireni vergilendirilir. Üçüncü ve son durum ise aynı hukuki işlem için ilave kâğıt düzenlenmesidir. Belli bir hukuki işlem için düzenlenen kâğıt dolayısıyla vergileme yapıldıktan sonra aynı işlem için ilave kâğıt düzenlenmesi yeni bir vergilemeyi gerektirmez. Bir hukuki işlem dolayısıyla birden fazla kâğıt düzenlenmesi gerekirse bu durumda yasadaki diğer şartlar da mevcut ise, kâğıtlardan her biri ayrı ayrı damga vergisine tabi tutulacaktır.
Damga vergisi açısından vergiyi doğuran olay kâğıdın düzenlenmiş olmasıdır. Damga vergisine tabi bir kâğıdın vergilendirilebilmesi için ayrıca kural olarak bu kâğıdın Türkiye de düzenlenmiş olması gerekir. Ancak yabancı memleketler ile Türkiye deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenmiş kâğıtlar da bunlar Türkiye de resmi dairelere ibraz edildiği, üzerine devir veya ciro işlemleri yürütüldüğü veya herhangi bir suretle hükümlerinden faydalanıldığı takdirde vergiye tabi tutulabilmektedir. Bir kâğıdın vergileme açısından tekemmül etmiş olması için imzalanması veya kâğıt üzerine imza yerine geçen bir işaret konulması da gerekmektedir. vergi yükümlüsü olmak için Medeni Kanun anlamında fiil ehliyeti sahibi olmak gerekmez. Ödeme gücü (mali güç) sahibi olmak ve yasada düzenlenmiş vergiyi doğuran olayı kendi kişiliğinde doğurmak vergi yükümlüsü olmak için yeterlidir.
Damga vergisi kapsamında bulunan diğer bir grup kâğıt ise birden fazla kimse tarafından imzalanır. Kâğıtta imzası bulunanların hepsi kâğıda ilişkin damga vergi-sinin tamamının ödenmesinden müştereken ve müteselsilen mükellef ve sorumlu tutulurlar.
abancı memleketler ile Türkiye deki yabancı elçilik ve konsolosluklarda düzenlenmiş kâğıtlar nedeniyle doğacak damga vergisinin yükümlüsü ise bu kâğıtları Türkiye de resmî dairelere ibraz edenler, bu kâğıtlar üzerinde Türkiye de devir ve ciro işlemleri yapanlar ve Türkiye de herhangi bir surette bu kâğıtların hükümlerinden faydalanan kimseler olacaktır. Yasada resmî daire, genel ve özel bütçeli daire ve idarelerle il özel idareleri, belediyeler ve köyler olarak ifade edilmiştir. Bu dairelere bağlı olup ayrı bir tüzel kişiliği bulunan iktisadi işlet-meler ise resmî daire addedilmemiştir. Resmî daireler kâğıdın ödenmemiş veya noksan ödenmiş vergisi veya cezası ödenme-dikçe bu kâğıdı işleme koyamazlar. Aksi takdirde vergisi veya cezası ödenmeden kâğıdı işleme koyan kişi ve kuruluşlardan mükelleflerden alınacak ceza tutarında ayrıca ceza alınır. noterler vergi aslı için mükelleflere rücu edebilirler.
matrah değer esaslı (ad valorem) veya miktar esaslı (spesifik) olabilir. Vergi borcunun hesaplanmasında vergi konusunun değeri esas alınıyor ise değer esaslı (ad valorem) matrah söz konusu olur. Yok eğer vergi borcunun hesaplanmasında vergi konusunun adet, ağırlık, hacim ve yüzölçümü gibi sayı-sal büyüklükleri esas alınıyorsa miktar esaslı (spesifik) matrahtan söz edilir.
Vergi muafiyeti, yükümlü unsuru açısından (kişi bakımından) getirilmiş vergi kolay-lığıdır. Vergi yükümlüsü olan belli kişi ve grupların yasa ile vergi yükümlülüğü dışında bırakılmasıdır. Vergi istisnası, konu unsuru açısından (vergi konusu bakımından) getirilmiş vergi ko-laylığıdır. Vergiye tabi olan belli konuların yasa ile vergi yükümü dışında bırakılmasıdır. damga vergisinden istisna edilmiş kâğıtlar beş grup halinde düzenlenmiştir. Bu bağlamda resmi işlerle ilgili kâğıtlar, öğrenciler ve askerlerle ilgili kâğıtlar, işçiler, çiftçiler ve göç-menlerle ilgili kâğıtlar, ticari ve medeni işlerle ilgili kâğıtlar ile kurumlarla ilgili kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır.
Özel yasalarla getirilmiş damga vergisi kolaylıklarına örnek olarak özelleştirme işlemleri, finansal kiralama işlemleri, yap-işlet-devret modeli kapsamındaki işlemler, ihracat işlemleri ve döviz kazandırıcı nitelikte diğer işlem ve faaliyetler ile ilgili kâğıtların damga vergisinden istisna edilmesi ile Türkiye Kızılay Derneği, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü ile Da-rüşşafaka Cemiyeti gibi bazı kuruluşlara damga vergisi muafiyeti tanınması gösterilebilir.

ÜNİTE 2
Her bir kağıt için hesaplanacak vergi tutarı (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 800 bin Yeni Türk Lirasını aşamaz. Aynı maddede yer alan “bir önceki yılda uygulanan bu azami tutar, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, o yıl için tespit ve ilan olunan yeniden değerleme oranında artırılır. Cumhurbaşkanı yeniden değerleme oranının % 50 fazlasını geçmemek ve % 20’sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit etmeye yetkilidir” hükmüne istinaden 62 Seri No’lu Damga Vergisi Genel Tebliği ile her bir kağıttan alınacak damga vergisine ilişkin bu üst sınır yeniden değerleme oranında artırılarak 1/1/2018 tarihinden itibaren 2.135.949,30 TL olarak belirlenmiştir.
Maktu vergilemede ödenecek vergi miktarı açısından önemli olan kâğıdın niteliğidir, kural olarak kâğıdın belli bir para içerip içermemesi bu açıdan önem taşımaz. Bu tür vergilemede vergi, kâğıt başına belirlenmiş belirli ve sabit bir miktardır. Bu nedenle de maktu vergileme miktar esaslı (spesifik) matraha dayanır. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tab-loda hâlihazırda farklı kâğıtlar için 0,60’den başlayıp 330,30’ye varan tutarlarda maktu damga vergisi öngörülmüştür.
Maktu damga vergisinde her bir kâğıt için ayrı ayrı belirlenmiş tutarda maktu vergi alınır.
Vergiye tabi kâğıtlar arasında akitlerle ilgili kâğıtlardan sadece belli parayı ihtiva etmeyen tahkimnameler ve sulhnameler ile belli parayı ihtiva edenleri de dâhil olmak üzere turizm işletmeleri ile seyahat acentelerinin aralarında düzenledikleri kontenjan sözleşmeleri maktu esasta damga vergisine tabi tutulmuştur.
Kararlar ve mazbatalardan sadece belli parayı ihtiva etmeyip, meclislerden, resmî heyetlerden ve idari davalarla ilgili olmayarak Danıştay’dan verilen mazbata, ilâm ve kararlarla hakem kararları maktu biçimde vergilendirilir.
Ticari işlemlerde kullanılan kâğıtlardan ticari belgelerin tamamı maktu esasta vergiye tabi tutulmuştur. ticari ve mütedavil senetlerden ise emtia senetleri ile konşimentolar için maktu biçimde vergilendirme seçeneği tercih edilmiştir.
Makbuzlar ve diğer kâğıtlardan ise tüm beyannameler ile tabloda yazılı kâğıtlardan aslı 1,00 Türk lirasından fazla maktu ve nispi damga vergisine tabi olanların resmî dairelere ibraz edilecek özet, suret ve tercümelerinin maktu vergiye tabi tutulması uygun görülmüştür.
En yüksek tutarda maktu damga vergisine tabi kâğıt belli parayı ihtiva edenleri de dâhil olmak üzere
turizm işletmeleri ile seyahat acentelerinin aralarında düzenledikleri kontenjan sözleşmeleridir. Bu kâğıtlar için 2018 yılında uygulanacak maktu damga vergisi tutarı 330,300 olarak belirlenmiştir.
Nispi vergilendirme orana dayalı olarak yapılan vergilendirme biçimidir. Bu vergilendir-me biçimi oranın söz konusu olabildiği değer esaslı (ad valorem) matraha sahip vergilerde uygulanabilir. Damga vergisi hesaplanırken kural olarak matraha katma değer vergisi dâhil edilmez; KDV hariç tutar üzerinden ilgili kağıdın damga vergisi hesaplanır. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tabloda farklı kâğıtlar için binde 0’dan başlayıp binde 9,48’e varan bindelik farklı vergi oranları (‰ 0, 1,89, ‰ 5,69, ‰ 7,59 ve ‰ 9,48’lik oranlar) öngörülmüştür. akitlerle ilgili kâğıtlar, işin icabı gereği olarak belli bir parayı içerdiklerinden bu kâğıt türünün kural olarak nispi vergiye tabi tutulması öngö-rülmüştür. Ticari işlemlerde kullanılan kâğıtlardan birer ticari ve mütedavil senet niteliği taşıyan deniz ödüncü senedi ile ipotekli borç senedi ile irat senedinin nispi esasta damga vergisi ile yükümlendirilmesi benimsenmiştir. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar grubunda ise sadece makbuzlar bakımından nispi esasta damga vergisi alınması esası getirilmiştir. Cari hesap şeklinde açılmış kredilere ilişkin kâğıtlar, her türlü ikrazata ait taahhütname ve sözleşmeler ile alacakların devir ve temlikine ilişkin kâğıtlarda, yasadaki istisna hükümleri saklı kalmak koşuluyla, belli para gösterilmesi zorunludur.
Damga Vergisi Kanunundaki azami tutardan vergi alınan mukavelenamelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin artması durumunda, artan bedele ilişkin bu hüküm uygulanmaz. Bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınır. Mukavelenamelerin müddetinin uzatılması hâlinde ise aynı miktar veya nispette vergi alınır. Akreditif mektup ve telgraflarında süre uzatıldığı takdirde verginin dörtte biri alınır. Yabancı memleketlerden Türkiye üzerine düzenlenen kağıtlar aynı miktarda, yabancı memleketlerin birinden diğeri üzerine düzenlenip Türkiye`de tedavüle çıkarılanlar ise yarı nispette vergiye tabidir.
DAMGA VERGİSİNİN ÖDENME USULLERİ:
Makbuz Karşılığı Ödeme:
damga vergisinin yasada öngörülen ödeme yöntemidir. Makbuz karşılığı ödenecek vergilerin izleyen ayın 20. Günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine damga vergisi beyannamesi ile bildirilip aynı ayın 26. günü akşamına kadar ödenmesi gerekir. Genel haller dışında; damga vergisi, vergiye kâğıdın düzenlendiği tarihi izleyen onbeş gün içinde vergi dairesine bir beyanname ile bildirilir ve aynı süre içinde ödenir.
İstihkaktan Kesinti Yapmak Suretiyle Ödeme: Damga Vergisi Kanunu’nun 19 maddesinde genel ve özel bütçeli dairelerle il özel idareleri ve belediyeler, bankalar, iktisadi kamu teşekkülleri ile bunların iştirakleri ve müesseseleri ve benzeri teşekkül, iştirak ve müesseselerin ödemelerinde kullanılan ve nispi vergiye tabi bulunan mak-buzlar ile bu nitelikteki kâğıtlara ait damga vergisinin bu ödemelerin yapılması; avans suretiyle ödemelerde ise avansın itası sırasında ilgili daire ve müesseseler tarafından istihkaklardan kesinti yapılması usulü ile ödenmesine Hazine ve Maliye Bakanlığınca izin verilebileceği düzenlenmiştir.
istihkaktan kesinti yapan vergi sorumlusu konumundadır. İstihkak-tan kesinti yapmak suretiyle damga vergisini vergi dairesine ödeyecek olanlar yaptıkları ödemelerden kestikleri vergiyi aylık veya üç aylık muhtasar beyanname ile vergi dairesine o ayın 20. günü akşamına kadar bildirir ve 26. günü akşamına kadar da öderler.
Damga vergisi istihkaktan kesinti suretiyle ödenecek kâğıtlar genel ve özel bütçeli da-irelerle il özel idareleri ve belediyeler, bankalar, iktisadi kamu teşekkülleri ile bunların iştirakleri ve müesseseleri ve benzeri teşekkül, iştirak ve müesseselerin ödemelerinde kul-lanılan ve nispi vergiye tabi aşağıdaki işlemler ile ilgili kâğıtlarla sınırlıdır:
hizmet erbabına maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, tazminat, ikramiye ve harcırah gibi adlarla yapılan nispi vergiye tabi istihkak ve avans ödemeleri,
Müteahhitlere ve diğer kimselere yapılan avans ödemeleri,
Resmî dairelerce yapılan her türlü ödemeler.

Basılı Damga Konulması Suretiyle Ödeme: Damga Vergisi Kanunu’nun 17. maddesinde makbuz ve ibra senetleri, faturalar, ulaştırma ile ilgili konşimento ve manifesto gibi kâğıtlar, elektrik, havagazı, telefon ve su abonman sözleşmeleri ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın izni alınmak şartıyla damga vergisine tabi diğer kâğıtların damga vergisinin basılı damga konulması şekliyle ödenebileceği öngörülmüştür.
Bu kâğıtların damga vergisi söz konusu kâğıt basılmadan önce yüzde beş noksanı ile peşin olarak ödenir.
ÜNİTE 3
Niteliği tayin edilmek istenen kâğıt üzerinde başka bir kâğıda atıf yapılmışsa atıf yapı-lan kâğıdın hükümlerine göre kâğıdın kazandığı niteliğe göre vergi alınır. ekli kanunlarla belirlenmiş kâğıtlara kıymetli evrak örnek oluş-turur. Kıymetli evrakın en önemli özelliklerinden biri bunların yasa ile belirlenmiş özel şekil şartlarına tabi olmasıdır. ÖRN: ayni hakları temsil eden makbuz senedi, resepise veya rehin senedi varant gibi emtia seneti
Kanunen belli şekle tabi tutulmamış, şekilleri kanunlarda belirtilmemiş olan kâğıtların niteliği ise bunların üzerindeki yazının kapsadığı hüküm ve anlama bakılarak tayin edilir. Kâğıt gönderme yapılan kâğıdın hükümlerine göre kazanacağı niteliğe göre damga vergisine tabi tutulur. Atıf yapılan kâğıt vergilendirmeyi gerektirecek şekilde tekemmül etmemiş ise buna gönderme yapan kâğıtlardan da vergi alınamaz.
Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshasının ayrı ayrı aynı miktarda; nispi ver-giye tabi olanların ise sadece bir nüshasının damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir. Nispi esasta damga vergisine tabi kağıt nüshalarından sadece biri yasa-da belirtilen oranda damga vergisine tabi tutulurken, maktu esasta damga vergisine tabi kağıt nüshalarının her biri ayrı ayrı aynı miktarda maktu damga vergisine tabi olacaktır.
Nüsha her biri hukuken aynı hüküm ve ispat gücüne sahip olmak üzere birden fazla düzenlenmiş kâğıtlardan her birini ifade eder. İmzanın her bir nüshaya ayrı ayrı atılmış olması veya araya karbon kâğıt konularak tüm nüshaların bir defada imza edilmiş olması vergilendirme açısından önem taşımaz. Kâğıt kopyası her iki durumda da nüsha sayılarak damga vergisine tabi tutulur.
Suret
ise nüshadan çıkarılan, imza içermeyen bu nedenle ancak aslının aynı olduğu tasdik edilmek suretiyle hukuken geçerliliği sağlanan kâğıt kopyalarıdır. Fotokopiler aslı gibidir kaşesi basılarak onaylanırsa hukuken suret sayılır. 1 tl den fazla nispi ve maktu vergiye sahip olanlar; resmî dairelere ibraz edilecek özet, suret ve tercümelerinden 2018 yılında sadece 0,60 tl maktu damga vergisi alınacağı öngörülmüştür.
Kâğıt nüshalarının ayrı ayrı vergilendirilmesi kuralına yasa ile bazı istisnalar getirilmiştir. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinin ikinci cümlesine göre damga vergisine tabi ticari senetlerin (taşıma senedi, konşimento, ipotekli borç senedi, irat senedi gibi) sadece tedavüle çıkarılan nüshaları vergilendirilecek, tedavüle çıkarılmayan nüshalarından ise vergi alınmayacaktır.
Aynı işlem için birden fazla kâğıt düzenlendiğinde kural bunlardan her biri için ayrı ayrı damga vergisi alınmasıdır.
Tek kâğıtta birden fazla işlemin toplanması 3 ayrı biçimde gerçekleşebilir. İlk olarak bir kâğıtta birbirinden tamamen ayrı birden fazla akit ve işlem bir araya gelmiş olabilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda her bir işlem için kâğıt ayrı ayrı vergiye tabi tutulur. Zira kâğıt bünyesindeki her bir akit ve işlem için ayrı ayrı ispat ve belli etme niteliği taşır.
İkinci durum bir kâğıtta toplanan birden fazla akit veya işlemin bir asıldan doğmuş olması ve bunların birbirine bağlı bulunmasıdır. Bu takdirde kâğıdın düzenlendiği anda gerçekleşmiş ve aynı kâğıtta yer almış olan bu bir asıldan doğmuş ve birbirine bağlı birden fazla işlemden sadece en yüksek vergi alınmasını gerektireni için kâğıt bir defa vergiye tabi tutulur.
Son durum ise bir kâğıttaki işleme asıl işlemin ta-raflarından başka bir kimsenin akit ve işleminin eklenmesidir. Bu durumda ise eklenen işlem asıl işlem ile aynı kâğıtta toplanmış olsa bile ayrıca vergilendirilir. Ek işlem için ayrıca damga vergisi alınır. Şu kadar ki; yasa bir kâğıt üzerinde birden fazla adi kefalet ve garanti taahhüdü bulunması hâlinde, ayrı ayrı olmak üzere bunlardan yalnızca birinden damga vergisi alınacağını öngörmüştür. Yine ilgili yasa hükmü uyarınca pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden de, bunlar başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz.
İmzanın birden fazla olması;
Kâğıtta birden fazla kişinin imzasının yer alması sadece mükellef sayısını belirleyen bir husustur. Birden fazla kişi tarafından imza edilmiş bir kâğıda ilişkin damga vergisinin yükümlüsü imza sahibi kadar kişi olacaktır.
Kâğıdın vergi ve cezası bu kişilerden herhangi birinden müteselsil borçluluk esasları uyarınca istenebilecektir. Burada önemli olan ancak birden fazla kişinin imzasının yer alması ile kâğıttaki hukuki işlemin tekemmül edebilecek olmasıdır.
Damga Vergisi Kanunu maktu vergiye tabi olan ve birden fazla kişinin imzasını taşıyan makbuz ve ibra senetlerinin vergisinin kâğıttaki imza adedince alınacağını hükme bağlamıştır. Zira bu tür kâğıtlarda sadece parayı alan kimsenin imzasının varlığı kâğıdın tekemmülü için yeterlidir. Bu duruma rağmen kâğıda birden fazla imza konulması kâğıtta birden fazla hukuki işlemin var olduğuna delalet eder. Hâl böyle olunca kâğıttaki imza sayısınca vergi alınması gerekir.
Genel kuralın ikinci ve son istisnası nispi vergiye tabi olan ve birden fazla kimse ta-rafından imza edilen makbuz ve ibra senetleri ile ilgilidir. Bu tür kâğıtlarda her imza sahibine ait olan hisse ayrıca belli edilmiş ise kâğıdın vergisi imza sahiplerinden bunların hisselerine göre ayrı ayrı tahsil edilecektir. Buna karşılık kâğıttaki imza sahiplerinin hisseleri ayrıca belli edilmemişse kâğıdın nispi damga vergisi de kâğıttaki imza adedince imza sahiplerinden alınacaktır.
Damga vergisine tabi olan kâğıtlara resmî daireler veya gerçek ve tüzel kişiler adına birden fazla imza konulması durumunda birden fazla imza tek imza sayılacaktır.
Damga Vergisi Kanunu’nda cari hesap şeklinde açılan kredilerle her türlü ikrazata ait taahhütname ile mukavelenameler ve bunların temlik, yenileme, devir ve değiştirilmesine ilişkin bütün kâğıtlarda ve keza matlupların devir temlikine dair mukavelename ve tem-liknamelerde ikraz veya temlik edilen para miktarının veya azami haddinin gösterilme-sinin mecburi olduğu hükme bağlanmıştır. Yasa koyucu bu hükümle nispi esasta damga vergisine tabi kâğıtlarda örtülü sözleşmeler vasıtası ile bu kuralın dolanılmasını önlemek istemiştir. TTK 89. maddede cari hesap “iki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirerek hesabın kesilmesin-den sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme” olarak tanımlanmış ve bu sözleşme için yazılı geçerlik şartı öngörülmüştür. 90. maddede ise cari hesap sözleşmesinin hükümleri düzenlenirken bunun kendine özgü bir kredi ilişkisi olma özelliği dikkate alınmıştır. Bu hükümlerden anlaşılacağı üzere cari hesap sözleşmesinin belli para gösterilmeden yapılması teknik ve hukuki açıdan mümkün değildir.
her bir kâğıt için hesaplanacak vergi tutarı (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 800 bin yeni Türk lirasını aşamaz. Cumhurbaşkanı yeniden değerleme oranının % 50 fazlasını geçmemek ve % 20’sinden az olmamak üzere yeni oranlar tespit etmeye yetkilidir. Damga vergisi genel tebliğindeki ÜST sınır; 2.135.949,30 Türk lirası olarak belirlenmiştir.
İkraz ve istikraz, karz akdi çerçevesinde ödünç para verip almak işlerini ifade eder. Bu nedenle bu iş ve işlemler nedeniyle düzenlenen çeşitli kâğıtlarda (taahhütname, mukavelename, alacak devir ve temlikine ilişkin çeşitli kağıtlar gibi) belli para gösterilmesi zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluğa uyulmadığı tak-dirde bu kâğıtların her birinden alınması gereken vergi ve ceza vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihte, ilgili bulunduğu cari hesapta kayıtlı kredi veya ikrazat miktarına göre hesaplanır ve alınır. Bu vergi ve cezanın ödenmesinden mukriz ve müstakrizlerle temlik eden ve adına temlik yapılan kişi ve kurumlar müteselsilen sorumlu tutulurlar.


Yabancı para cinsinden düzenlenen kağıtlarda;
Yabancı paranın Türk parasına çevrilmesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından belir-lenip açıklanacak usuller kullanılmak suretiyle olur. Damga vergisinde vergiyi doğuran olay kâğıdın düzenlenip eksiksiz olarak tekemmül ettiği an gerçekleştiğinden bu tarihteki kurun esas alınır.
Vergiye tabi kâğıdın yabancı para cinsinden düzenlenmesi hâlinde ise kâğıt üzerinde yer alan dövizin, kâğıdın düzenlendiği tarihteki T.C. Merkez Bankasınca tespit ve ilan olunan cari döviz satış kuruna göre bulunacak Türk lirası karşılığı üzerinden damga vergisi hesaplanacaktır.

ÜNİTE 4;

Merkezî yönetim bütçesinin geliri olan harçlar, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda düzenlenmektedir. Vergiler, herhangi bir kamu hizmeti ile ilişkilendirilmeksizin herkesten alınırken, harçlar, harca tabi kamu hizmetinden faydalananlardan alınmaktadır. Tahsis (belirli gelirin belirli giderlere ayrılamaması) ilkesi gereğince merkezi yöne-tim bütçe gelirlerinden olan harçlar sadece harca tabi hizmetler için yapılan harcamalar için değil merkezi yönetim bütçe giderlerinin tamamı için kullanılabilir.
VERGİ – HARÇ AYRIMI
Vergiler ve harçlar kamu giderlerini karşılamak için alınırlar.
Vergiler, kişinin kamu hizmetinden yararlanıp yararlanmadığına bakılmaksızın mali gücü-ne göre alınırken harç alınabilmesi için kişinin kamu hizmetinden yararlanması gerekir.
Ödenen vergi karşılığında verilen kamu hizmeti ve miktarı belli değildir. Harçlar da ise kamu hizmeti ve bundan ne kadar yararlanıldığı bilinebilmektedir.
Harçlar da vergiler gibi zora dayanır.
Hizmetten faydalanmaya başlayabilmek için harcın bir kısmının veya tamamının ödenmesi gerekirken diğer kamu hizmetlerinden faydalanabilmek için verginin ödenmiş olması şart değildir.
Harçta yükümlü faydalandığı hizmetin bazen tamamını bazen de bir kısmını ödemektedir.
Diğer taraftan resim ise idare tarafından bir iş veya faaliyetin yapılması için verilen izin karşılığında alınan para olarak tanımlanmaktadır. Resim, bir iş veya faaliyetin ser-bestçe yapılmasının kamu tarafından engellenerek izne tabi tutulması sonucunda herke-sin değil kısıtlı sayıda kişinin bu iş veya faaliyetine olanak sağlanmak suretiyle bunlara sağlanan olanağın karşılığı olarak da anlaşılabilir.
Kamusal hizmetlerin faydası bölünemez. Yani bunlardan kimin ne kadar faydalandı-ğı tespit edilemez. Hizmet sunulduğunda, hizmetten herkes aynı anda yararlanmış kabul edilir. Kamusal hizmetin en tipik örneği savunma hizmetidir.
Harçların Özellikleri (VİZE)
Kanuna Dayanması
Maliye Politikasının amacı olarak kullanılabilmesi
Hizmet karşılığı alınması
Faydanın ortaya çıkması
Hizmet veren kurumlar tarafından tahsil edilmesi
Faydanın yarı kamusal hizmetten kaynaklanması (Örneğin; noterler tarafından yapılan işlerden dolayı alınan harçlar bu işlemden faydalananlara özel bir menfaat sağlar iken, bu işlemlerin resmî olarak tutulması kamu düzeni açısından topluma fayda sağlamaktadır)
Hizmetin talebe bağlı olması
Harç Alma Nedenleri (VİZE)
Kamu hizmetlerinin finansmanı
Hizmet maliyetinin adil dağılımı
Sağlanan Fayda veya Menfaatten Kamunun Pay Alması

En büyük para fiskal gelir kaynağı Sosyal Güven-lik Kurumunun tahsil ettiği primlerdir. Para fiskal gelirler ile harçlar arasındaki benzer yön her ikisinin de faydalanana verilen hizmet karşılığında alınmasıdır. Ancak para fiskal gelirler de, aynen vergilerde olduğu gibi bir hizmet alınmasa bile karşılıksız bir ödeme yapılması da gerekebilir. Sigortalının sağlık problemi olmasa bile sağlık primi ödemesi veya meslek odası üyesinin yıllık aidat ödemesi gerektiğini bu duruma örnek olarak verebiliriz. Harçlar, merkezî yönetim veya belediye-lerin giderlerine karşılık olarak alınırken parafiskal gelirler doğrudan bu geliri elde eden kuruluşun giderleri için harcanmaktadır. Parafiskal gelirleri sahiplik bakımından ayırt et-tiğimizde bunlar kamudaki vergi, resim ve harçların tümüne birden karşılık gelmektedir. Bunlar bir hizmet karşılığı olmaksızın alınabileceği gibi, belli bir hizmetten yararlanmak veya belli bir işi yapmak için izin almak karşılığında da alınabilmektedir.

Şerefiye olarak adlandırılan gelir türü tam olarak 1948 tarihli 5237 Sayılı Belediye Ge-lirleri Kanunu’nda “Değerleme Resmî” olarak düzenlenmiştir. Değerleme resminde vergiyi doğuran olay, dört türlü vakıaya bağlanmıştır. Bunlardan birincisi, kamulaştırmadır. Kamulaştırmanın sokak, park, meydan veya yeşil alan yapmak amacıyla gerçekleştirilmesi durumunda, daha önceden böyle alanlara sınırı olmadığı için değeri düşük olan gayrimenkullerin yapılan kamulaştırma ile bunlara sınır olması ve bun-lardan yararlanma olanağının artması ile gayrimenkulün değerinin artması, değerlenme resminde vergiyi doğuran olay olarak karşımıza çıkmaktadır. Vergiyi doğuran ikinci olay, gayrimenkulün bir sokağa sınırı olmakla birlikte bu sınırın genişlemesidir; üçüncü vakıa, mevcut yola sınırı artmamış olmakla birlikte yolun genişlemesidir; son vakıa ise gayrimenkulün değerinin rıhtım, küçük liman, park, spor tesisleri, vapur iskelesi tesis ve inşası nedeniyle artmasıdır. Harca konu kamu hizmetinin faydası doğrudan işlemin yapılması ile ortaya çıkmaktadır. Şerefiyede ise hizmet, kişi hukukunda meydana gelen faydayı ortaya çıkarmak için değil, başka amaçlarla yapılmakta, ancak fayda dolaylı olarak ortaya çıkmaktadır. Harca konu işlemden elde edilecek fayda her zaman tam olarak ölçülemez iken, şerefiye doğrudan ölçülebilir fayda üzerinden alınır. Harca tabi bir işlem, yararlananın talebi ile ortaya çıkarken, şerefiyede böyle bir talep olmadığı gibi, ortaya çıkacak fayda hizmetin yapılması anında belli de değildir. Harç, yarı kamusal işlemler için alınırken şerefiye tam kamu-sal hizmetin dolaylı olarak kişilere bölünebilir özel faydası üzerinden alınır.

HARÇ ÇEŞİTLERİ (VİZEDE SORU GELDİ)
Yargı Harçları;
Gayrimenkullerin ve gemilerin tahliye ve tesliminde, menkul teslimi de icra harcına tabi olup haczedilen gayrimenkullerin idaresi, kira mukaveleleri düzenlenmesi ve hesap tutulması için de İdare Harcı alınır.
İflasın açılması veya konkordato isteği ve masaya katılma için maktu harç ödenirken iflasta paylaşılan veya konkordatoda alacaklılara verilmesi kararlaştırılan para üzerinden nisbi olarak İflas Harçları alınmaktadır.
İcra ve iflas işlemlerinin dairede yapılması esas olmakla beraber eğer bu işlemler daire dışında memur eliyle yerine getirilirse Haciz, Teslim ve Satış Harcı alınır.
kanun koyucu ticaret sicili harçlarını yargı harçları içerisinde ele almıştır. Esnaf ve sanatkar sicil işlemleri de ticaret sicil harçlarına tabi olmakla beraber, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu gereğince harcın yarısı (Madde 69) ödenecektir. Ticari işletmenin ve unvanının, temsile yetkili kılınan kimselerin tescil ve ilanı ile tescil edilmiş hususlardaki değişikliklerin tescilinde, kayıt silinmesi Kayıt ve Tescil Harcına tabi tutulmuştur. Sicillerdeki kayıt ve belge suretleri ve tasdikname de harca tabidir.
Yargının hizmetinin bir parçası olarak ilamın, mahkeme ve merci zabıtnameleri ve diğer evrakın, avukatların tasdik ettiği veya sulh hakimi tarafından tasdik edilen vekalet-namenin onaylı örneğinin verilmesinde Suret Harcı alınmaktadır.
Adliye veznelerinde tutulan kıymetli eşyanın kabul ve saklanması için Muhafaza Harcı, genel olarak, defter tutma ve kayıt işlerinde, miras veya iflas işlerinde Defter Tutma Harcı, terekenin tahrir ve tespiti, mirasın taksimi, tasfiyesi ve idaresinde, sulh hakimi ta-rafından resmi vasiyet senetleri tanziminden de harç alınmaktadır.
Vergi yargısı harçları da başvurma, karar ve suret harçları olarak düzenlenmiştir.
NOTER HARÇLARI;
Belli bir tutarı içeren her türlü senet, sözleşme ve kâğıtların, vekaletnamelerin düzenlenmesi, defterlerin tasdi-ki, kayıtların ve tercümelerin örneklerinin verilmesi, sözleşme, senet veya yazılı kağıtların veya bir şeyin veya bir yerin hâl ve şeklinin ilgili şahısların kimlik ve ifadelerinin tespiti, davet üzerine piyango ve özel müesseselerin kura, seçim ve toplantılarında hazır bulunarak tutanak düzenlenmesi Noter Harcına tabidir. Birden fazla nüsha olarak düzenlenen belli bir bedeli içeren kâğıtlarla ilgili nispi harca tabi işlemlerden sadece bir nüsha için harç tahsil olunur. Noterde işleme konu edilmiş belli tutarı ihtiva eden her nevi senet, mukavelename ve kâğıtların değiştirilmesi halinde, değişikliğe ilişkin senet, mukavelename ve kâğıtlar artan miktar üzerinden aynı nispette harca tabidir.
Noterler; (vizede soru geldi)
Noterlere tevdi edilen değeri belli emanetlerin saklanmasından Emanet Harcı
Gayrimenkul ve menkullerin idaresinde İdare Harcı
Konşimento yazılmasında Konşimento Yazılması Harcı
Önceki işin içerik ve değeri değişmemek şartıyla yapılacak düzeltme beyannamelerinden Düzeltme Harcı
Değeri belli bir borç veya bir taahhüt kabulünü içermeyen sözleşmelerin feshinde Mukavele Feshi Harcı alır.
TAPU VE KADASTRO HARÇLARI;
Gayrimenkullerin ilk defa tescilinde, devrinde, paylaşılmasında, bedelsiz edimlerinde, bölünmesinde, birleştirilmesinde yapılacak tescil işlemleri Tapu Harcına tabi tutulmuştur. İpotek tesisleri ile belli bir süreye bağlı hakların geçici tescilinde, ayni hakların tescilin-de, bu tescil ve şerhlerin iptalinde olduğu gibi tapudaki çeşitli işlemlerde Tapu Harcı alınır.
KONSOLOSLUK HARÇLARI;
Konsoloslar Noterlik Kanunu çerçevesinde yapmış olduğu işlemler üzerinden Noterlik Harcı alırlar.
PASAPORT VİZE HARÇLARI
GEMİ LİMAN HARÇLARI;

Gemi tasdiknamelerinden, gemi siciline kayıtlı gemilerin devrinden, ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile temlikinden, bedel karşılığında sözleşme ile intifa hakkı tesisinden, ipoteklerden, kira sözleşmelerinin gemi siciline şerhinden, harç mevzuuna giren işlemlerin terkininden, gemi sicilinde yer alan kayıt düzeltmelerinden ve belge suretleri ile sicil kayıt suretlerinden Gemi Harcı alınır.
Liman Harcı ise denize elverişlilik belgesinden, ölçme belgesinden, yola elverişlilik belgesinden, Ulaştırma Bakanlığınca verilen bayrak şahadetnamelerinden, gemi jurnallarının liman idarelerinde tasdikinden, gemi sörvey belgelerinden, özel yat kayıt belgesinden, transitlog belgesinden alınır. Kaptan, başmakinist ve deniz kılavuz kaptanı gibi denizcilerden Yeterlik Belgesi Harçları alınır.

İmtiyazname, Ruhsatname ve Diploma Harçları; (VİZEDE SORU GELDİ)
Tıbbi ve eczacılıkla ilgili hazır ilaçlarının ticarete çıkarılması için Sağlık Bakanlığınca veri-len ruhsatlardan Ruhsat Harcı alınır.
Patent ve faydalı model, endüstriyel tasarım, coğrafi işaretler ile markaların başvurusunda, yenilemesinde, tescilinde, tescil belgesi düzenlenmesinde, devir, lisans, veraset ve intikal, rehin, rüçhan işlemlerinin kayıt altına alınmasından Kayıt, Düzenleme ve Suret Harçları alınır.
Üniversite haricinde kalan yüksek okullardan veya aynı derecedeki sanat ve meslek okul ve enstitülerinden mezun olacaklara verilecek diplomalar harca tabidir.
Kapalı devre televizyon sistemi kurulması ve işletilmesi için Radyo ve Televizyon Yük-sek Kurulu tarafından verilecek izin belgeleri Kapalı Devre Televizyon Ruhsat Harçlarına tabidir.

Gümrükler ile ilgili olarak genel antrepo, gümrük hattı dışında bulunan yurt içindeki, giriş-çıkış kapılarındaki, yat limanlarındaki ve uluslararası faaliyetlerin gerektirdiği yerlerdeki eşya satış mağazası açma izin belgeleri ile bunlara ait depo açma izin belgeleri, özel antrepo, geçici depolama yeri ile eşya sahibine ait geçici depolama yeri izin belgelerinden Ruhsatname Harcı alınır.
Finansal faaliyet içerisinde yer alan sermaye piyasasında aracılık yapan kurumlara verilen yetki belgeleri, bankaların, yatırım ortaklığının, finansal kiralama şirketlerinin, faktoring şirketlerinin, döviz büfelerinin, sigorta şirketlerinin, emeklilik şirketlerinin kuruluş izin belgeleri ile diğer finansal kurumlara ilişkin belgeler Finansal Faaliyet Harçlarına tabidir.
TRAFİK HARÇLARI;
BELEDİYE GELİRLERİ KANUNUNDA YER ALAN HARÇLAR; (VİZEDE SORU GELDİ)
Kaynak Suları Harcı
, özel kaplara doldurulup satılacak olan kaynak sularına özel işaret konulmasından alınan harçtır.
Tellallık Harcı, hâl, balıkhane, mezat yerleri ve ilgilinin isteğine bağlı olarak belediye münadisi (yüksek sesle haber vermeyi iş edinmiş olan kimse) veya tellalı bulundurulan sair yerlerde her ne surette olursa olsun her çeşit menkul ve gayrimenkul mal ve mahsullerin satışından alınan harçtır.
Hayvan Kesimi Muayene ve Denetleme Harcı, kesilen hayvanların kesim öncesi ve sonrası muayenesi veya satışa arz edilecek etlerin sağlık bakımından muayene ve denetlenmesinden alınan harçtır.
Kayıt ve Suret Harcı, her türlü kayıt suretlerinden, gayrimenkullerle ilgili harita plan ve krokilerin suretlerinden alınan harçtır.
Parselasyon Harcı, ilk kez yapılan veya istek üzerine gerçekleştirilen müteakip parselasyon işlemleri için alınan harçtır.
İfraz ve Tevhit Harcı, verilecek ifraz ve tevhit kararları için alınan harçtır.
Plan ve Proje Tasdik Harcı, proje tasdik işlemleri için alınan harçtır.
Zemin Açma İzni ve Toprak Hafriyatı Harcı, zemin ve yol kanal açma izni verilmesi, yapım ve yıkım artığı malzeme ile toprak kazısının taşınması için belediyelerce yer gösterilmesi ve bu yerlerin tesviyesi, toprak hafriyatı için alınan harçtır.