SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA Karar vermede ekonomik ve ekolojik düşünceleri bütünleştirme ana teması ile bugünün gereksinimlerini ve beklentilerini geleceğin gereksinim ve beklentilerinden ödün vermeden karşılamanın yollarının aranmasıdır
ÜLKELERİN BAZEN ÇIKARLARININ BİRBİRİYLE UYMAMASI Çevre olgusunun uluslararası boyutu düşünüldüğünde, çevre sorunları hakkında hem çatışma hem de uzlaşma olmamasının temelidir.
Çevreyi dışlamayan kalkınma kavramının temel öğesi: Kaynaklardan adaletli bir şekilde yararlanmak
1968 GENÇLİK HAREKETİ:Çevre sorunlarına yönelik sistem eleştirilerinin başladığı tarihsel süreçtir.
Çevre sorunlarının, çevre koruma alanında uluslararası işbirliği ve ilişkileri önemli kılan özellikleri nelerdir? KÜRESEL OLMASI VE KARŞILIKLI BAĞIMLILIK
TARIM SORUNLARIBM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nın dört ana aksından biri değildir
1972 STOCKHOLM KONFERANSI:Uluslararası alanda, çevre hakkının dile getirildiği ilk toplantı BM İnsan Çevresi Bildirisi” kabul edilmiştir.Çevre koruma politikalarını oluşturmak üzere, devletlerarasında işbirliği ve dayanışmanın gerekliliği ve uluslararası ilişkilerin taşıdığı önem.
1972 STOCKHOLM KONFERANS BİLDİRİSİ:İnsan, onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede, özgürlük, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları temel hakkına sahiptir.
AB’nin Çevre Eylem Planının yürürlüğe girişi 1973 Yılı
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAÇevre ve ekonomi arasındaki ilişkiyi, çevre ile uyumlu kalkınmayı tanımlayan kavram
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİBrezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen “Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı”nda imzaya açılan anlaşmadır.
ilkeleri çevre alanında uluslararası işbirliğine ve dayanışmaya yönlendiren
Brundtland Raporu:1987 yılında– BM Genel Kurulunda imzalandı
KÜRESELLEŞME VE KARŞILIKLI BAĞIMLILIKÇevre sorunlarına uluslararası ortamda önem ve öncelik katan en önemli unsur
KYOTO PROTOKOLÜ:2005 yılında sera gazlarının azaltılması amacı yürürlüğe girdi
ORTAK GELECEĞİMİZ RAPORU Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından;Çevre ile ekonomi arasındaki uyumlu gelişme olarak adlandırılan Sürdürülebilir Kalkınma kavramı benimsendi. Diğer adı Bruntdland raporudur.1987 yılında birleşmiş milletler genel kuruluna sunuldu.
DIŞSALLIKÇevreyi kirletenlerin, maliyetini karşılama gereğini duymadıkları zararlı sonuçlardır
DIŞSALLIKTürkiye’de çevre politikalarının oluşturulması ve çözüm önerilerine yönelik en önemli çalışma ve politik belgedir
Devlet Planlama Teşkilatının iki temel görevi:İktisadive Sosyal Konularda danışmanlık yapmak
ÇEVRE VE KALKINMA KONFERANSI: 1992 yılında Türkiye’de ‘sürdürülebilir kalkınma’ kavramının çevre politikalarının merkezine yerleşmesi olmuştur
KİRLİLİĞİN OLUŞMADAN ÖNLENMESİUNEP tarafından bütünsel önleyici bir çevre stratejisinin ürün ve süreçlere sürekli olarak uygulanması ile insanlar ve çevre üzerindeki risklerin azaltılması olarak tanımlanan hedef
ÇEVRE POLİTİKASI:Ülkenin çevre konusundaki hedef ve tercihlerinin belirlenmesini içerir.
ÇEVRE ETİĞİ Çevre felsefesi bağlamında doğaya saygı ve gelecek kuşaklara yönelik sorumluluk
ÇEVRE VE EKONOMİ ARASINDA DENGE SAĞLANMASI Çevre Koruma Politikaları”nda yeni yaklaşımdır.
ÜÇÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI Ülkemizde çevre politikaları belgeleri arasında ilk kez “çevre koruma politikası” kavramı dökümanı
ÖNLEYİCİ POLİTİKALAR Çevre koruma alanında, “kirlilik önleme” yaklaşımı
KOMŞULUK HUKUKU” VE “BİRİSİNİN BİR EYLEMDE BULUNURKEN BAŞKALARINA ZARAR VERMEMESİ” Çevre koruma ve çevre kirliliğini giderme yönündeki düzenlemelerdeki ilk aşama.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇEVRE VE İNSAN KONFERANSI (STOCKHOLM 1972)Uluslararası alanda, çevre hakkının dile getirildiği ilk toplantı
SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR VE ÖDEVLER1982 Anayasasında, çevre hakkıyla ilgili olan madde bu bölümde yer almıştı
Anayasanın 45. Maddesi hangi içerikle ilgilidir: Tarım Topraklarının Azalmasının Önlenmesi
1982 anayasasında çevre yasası hangi tarihte yürürlüğe girmiştir? 9 AĞUSTOS 1983
2782 SAYILI ÇEVRE YASASI 1. MADDEÇevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesinin gerçek ve tüzel kişilerle vatandaşların görevi olduğu” kanun maddesinde belirtilmiştir.
Ülkemizde çevre bakanlığının kuruluş tarihi: 1991
DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKIÇevre hukukunda “sınırlayıcılık” ilkesi temel insan hakları, doğal varlıkların korunması için kısıtlanamaz
HÜKÜMET PROGRAMLARININ ÇEVRE İLE İLGİLİ BÖLÜMLERİÇevre Hukuku, hukuk bilimi içinde gelişim sürecinde beslenmemiştir
EŞİTLİKÇevre Hakkı insan hakları alan yazınında ilke temelinde tanımlanan bir haktır
1982 TARİHLİ T.C. ANAYASASI’NIN 5.MADDESİ: Türkiye Çevre Mevzuatı’nda “Çevre Hakkı” kavramı ilk kezuygulanan yasal düzenlemedir
YASAUluslararası çevre antlaşmaları ya da sözleşmeleri ülkemiz çevre mevzuatı açısından yasa ile değerlendirilir
RUŞEN KELEŞ: Hukuk tanımı üzerinde bir uzlaşma bulunmadığı, hukuk kavramları konusunda 18. yy sonundan bu yana daha da yoğunlaşan tartışmaların bulunduğunu iddaa eder.
KAREL VASAKİnsan haklarını, tarihsel gelişim, toplumsal ve siyasal süreçler çerçevesinde üç kuşak haklar olarak sınıflandıran Fransız hukukçu.
DAYANIŞMA HAKLARIİnsan haklarının tarihsel evrimine ve hakların gelişim sürecine göre, “çevre hakkı” bu sınıflandırma içinde yer alır
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMANIN UYGULAMADAKİ ZORLUKLARINA KARŞI BM Johannesburg Zirvesi’nin (2002) hazırlık sürecinde anlaşılmıştır
Çevre sorunlarını çözebilmek ve toplum/kamu yararı öncelikli çevre politikası oluşturabilmek için, çevre yönetiminin nasıl düzenlenmesi gerekmektedir? HER DÜZEYDE ETKİN VE İŞLEVSEL OLMASINI SAĞLAYAN SÜREÇLERİN YASAL VE KURUMSAL ALT YAPISININ OLUŞTURULMASI.
BÜTÜNSELLİKYönetim bilimi açısından, Çevre Yönetimi’nin dayandığı temel ilkedir
Kamu Yönetimi’nin bir parçası olan çevre yönetiminde belirleyici olan unsur: AMAÇ VE İŞBİRLİĞİNE DAYANAN EYLEM
ISO 14001 Çevre Yönetim Standardı çevre yönetiminin hangi bileşenidir: ARAÇLAR
ROMA ANTLAŞMASI: Avrupa Ekonomik Topluluğunun kurucu antlaşması. (1957)
AVRUPA TEK SENEDİ:Avrupa Topluluklarını kuran antlaşmaların ilk kez kapsamlı bir biçimde güncellendiği ve yenilendiği anlaşma. 1987 de yürürlüğe girmiştir
ÇEVREALANINDAKİ ULUSLARARASI KONFERANSLAR
2012 BM Stockholm Konferansı (çevre ve insan)
2002 BM Rio de Jenario sürdürülebilir kalkınma konferansı
2002 BM Johannesburg Konferansı
1992 BM Rio Konferansı
1997 BM Kyoto Konferansı (iklim değişikliği)
1972 BM Stockholm Konferansı (çevre ve insan)
AB’nin 1.Çevre Eylem Planı (Programı): 1973 de yürürlüğe girmiştir
Çevre yönetiminin bileşenlerinden olan ölçekler : Sırası ile Toplumsal, yerel ve sektörel ölçeklerdir
Çevre hukukunun geniş kapsamlı olmasının nedeni : Çevre tanımının çok geniş kapsamlı olması
Devletin en önemli hedefi : Toplumsal sorunları çözecek mekanizmalar yaratmak
Çevre Kanunu’nun amaçları
Kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması
Ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunması
Bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi
Su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi
Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu çevre sorunlarının temelinde yatan nedenler
Kamu yönetiminin yapısal sorunları
Çarpık sanayileşme
Hızlı ve plansız kentleşme
Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar
ÇEVRE HUKUKU : İnsanın doğal ve yapay çevresini oluşturan öğeleri koruyan, geliştiren ve onların hukuksal durumlarını düzenleyen hukuk dalı
ONARIMCI POLİTİKA:Çevre üzerindeki zararlı sonuçlar ortaya çıktıktan sonra bu etkilerin giderilmesini amaçlayan politikalar
SIMON SMİTHBURG ve THOMPSON:Yönetim kavramını “iki kişi teker teker yerinden kımıldatamayacakları bir taşı yuvarlamak için işbirliği ettiklerinde yönetimin ana öğeleri ortaya çıkar”şeklinde örneklendiren düşünür
Uygulama Planı’nda öngörülen hedefler
Dünya da günlük geliri 1 ABD dolarından daha az olan ve açlık çeken insan sayısının 2015 yılına kadar yarı yarıya azaltılması
Bütün ülkelerde daha temiz ve ekolojik açıdan verimli üretim biçimlerine yönelik yatırımlar ve teşvikler sağlanmalı
Kız-erkek bütün çocukların her yerde ilkokul eğitimini tamamlamalarının sağlanması
Temiz içme suyu ve sağlıklı çevre koşullarından yoksun insan oranının 2015 yılına kadar yarı yarıya azaltılması
UYGULAMA PLANI ve SİYASİ BİLDİRİ:2002’de Johannesburg’da yapılan “BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı” sonrasında ortaya çıkan iki temel belge
MAASTRİCHT ANLAŞMASI: AET’nun kurucu antlaşmasını yeniden düzenleyip Avrupa Ekonomik Topluluğu’ndan Avrupa Birliği’ne geçişi simgeleyen belgedir. 1993 de yürürlüğe girmiştir.
1992 yılında AB düzleminde “Çevre koruma” resmi politika haline gelmiştir.
Anayasa’nın çevrenin korunmasıyla ilgili devlete yüklediği sorumluluklar
Toprağın verimli olarak işletilmesini koruma ve geliştirme
Toprakların erozyonla kaybedilmesini önleme
Tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribatını önleme
Yeterli toprağı olmayan, çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlama
DÜZELTİM KARŞITI:Çevre bilimi konusuna özel bir önem verilmesinin gerekli olmadığına inananların savunduğu politika
Teknolojik gelişmelerin hızlanmasıyla birlikte çevresel değerlerin tahribi ve kaynakların azalması 1960li yıllardan itibaren hızlanmıştır
Türkiye’de bağımsız bir Çevre Kanunu 1983 kabul edildi
RİO KONFERANSINDA Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi imzaya açılmıştır. “Gündem 21” ve “Orman İlkeleri” kabul edilmiştir
Çevre yönetimi çok bileşenli ve devingen bir süreç olarak ifade edilirse, çevre yönetiminin etkin ve sürekli olabilmesi için BÜTÜNCÜL yaklaşım öne çıkar
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ:BM İnsan Hakları Komisyonunca hazırlanan ve insanlık tarihi açısından yeni ve önemli bir evrenin başlangıcı olan belge (1948)
(UÇEP) ULUSAL ÇEVRE EYLEM PLANI:Türkiye'de çevre politikalarının oluşturulması ve çözüm önerilerine yönelik en kapsamlı çalışma ve politika belgesi
(UNEP) BM ÇEVRE PROGRAMI :1972 Stockholm Konferansı sonrasında doğrudan çevre işleri ile ilgili ve uluslararası çevre yönetiminden sorumlu olarak kurulan kurum
SERVER TANILLI:Devlet, her şeyden önce sosyal bir gerçeklik ve her sosyal gerçeklik gibi tarihsel bir gerçekliktir. Nitekim, çok eski devirlerde devlete rastlanmıyor. Devlet, insanlık tarihinin belli bir aşamasında ortaya çıkmıştır.” tanımlaması yapmıştır
Türkiye’de etkin ve işlevsel bir çevre yönetiminin bileşenleri
İşlevler
Teknik ve araçlar
Çevre sorunlarını gidermekle yükümlü yapılar
Birbiri ile etkileşimde bulunan süreçler
Çevre yönetimi ile ilgili son düzenleme 2011 De yapılmıştır
I.KANT:Hukukun tanımına ilişkin “hukukçular henüz herkes tarafından kabul edilen bir hukuk tanımı bulamamışlardır” diyen düşünür.
DÜNYA ÇEVRE ve KALKINMA KOMİSYONU: BM tarafından 1983 de zaman kurulmuştur
DÜNYA ÇEVRE ve KALKINMA KONFERANSI:1992 yılı; biyolojik çeşitlilik sözleşmesi imza
DÜNYA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ZİRVESİ:2002 yılı; uygulama planı ve siyasi bildiri imza
Devleti diğer toplumsal kurumlardan ayıran belirgin özellikler
Geniş ve karmaşık bir işbölümüne dayanması
Hukuksal ilkelere dayanan zorlama olanağına sahip olması
Hacmi ve büyüklüğü
Etkin bir yaptırım gücüne sahip olması
Küresel politikaların başarılı olabilmesi için en önemli koşul : Ülkelerin merkezi ve yerel politikalarıyla desteklenmesi
Uluslararası çevre politikalarının oluşturulmasında öne çıkan kuramlar : Uluslararası İlişkiler Kuramı ve Ticaret Kuramı
CHOMBART DE LAUWE:"Bunalımlar (çevre ile ilgili) yalnız kapitalist ülkelere özgü değildir. Sosyalizm de yeni yollar aramak zorundadır.” diyen toplum bilimci
RİO ÇEVRE ve KALKINMA KONFERANSI:Küresel çevre sorunlarına karşı küresel ölçekte önemli adımların atıldığı ve bağlayıcı kararların alındığı ilk toplantı
Türkiye’de bugüne değin kurumsal anlamda güçlü ve etkin bir çevre kurumunun, Örgütünün oluşturulamamış olmasının temel nedeni :Yetki ve görev karmaşası
JOHANNESBURG KONFERANSI:Rio Konferansında ortaya çıkan sonuçların izlenmesi, ülkelerin ve ilgili tarafların Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma çabalarının uyumlu hale getirilebilmesi için yapılan konferans
BERN KONFERANSI:Çevre kirliliğinin önlenmesi için yapılan ilk uluslararası toplantı (1913)
YERYÜZÜ ZİRVESİ:Brezilya eski Devlet Başkanı Lula de Silva’nın Rio Konferansının 20. yıldönümünde önerdiği konferansın adı
BAŞBAKANLIK ÇEVRE MÜŞTEŞARLIĞI:Türkiye’de çevre politikalarının oluşturulması amacıyla kurulan ilk örgüt
Devletin en önemli hedefi : Toplumsal sorunları çözecek mekanizmalar yaratmak
BM ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE:Rio Konferansı’nda alınan kararlar doğrultusunda 1994imzalndı
BİNYIL BİLDİRİSİ ve BİNYIL KALKINMA HEDEFLERİ:hükümetler tarafından 2000 kabul edilmiştir
ROMA KULÜBÜ:Büyümenin Sınırlan” adlı bir rapor hazırlatarak kalkınma çevre ikilemi üzerinde duran ve sanayi ve iş çevrelerine uyarılarda bulunan uluslararası kuruluş
BARILOCHE VAKFI:Yoksulluğun sınırları belgesi
SOSYAL ve KÜLTÜREL HAKLAR: 2. Kuşak haktır
İNSAN HAKLARI:Belirli bir tarihsel evrede insanların sahip olmaları gereken hak ve özgürlükleri ifade eden kavram
Türkiye'de Çevre Kanunu ve yasaı 1983 yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir
Fransız devriminin üç temel ilkesi üç kuşak haklarda: Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik haklarıdır
TBMM:Türkiye’de kanun yapma yetkisi
YÜCEL ÇAĞLAR:Türkiye'de çevre yönetiminin bileşenlerini ayrıntılı olarak inceler
İBRAHİM KABOĞLU: İnsan hak ve özgürlükleriyle ilgili olarak“haklar, siyasal bir toplumda devlet iktidarının sağladığı bazı olanaklardır” tanımlanmasını yapan
ÇEVRE SÖZLEŞMESİ:özel bazı konularda uluslararası kontrolü ve işbirliğini sağlamak için genel ilkeleri ortaya koyan ve yasal olarak bağlayıcılığı olan uluslararası anlaşmadır
ÇEVRE YÖNETİMİ:“Tüm canlıların ekosistem içinde dengeli, sağlıklı ve sürekli yaşamaları, doğal varlıkların korunması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi süreçlerinde bir sistemin oluşturulması
ÇEVRE HAKKI: 1982 anayasasının Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler bölümünde yer alır.
1970 li yıllarda, insan hakları alanında ayrı bir hak olarak tanımlanmaya başlanmıştır.3.kuşak haktır.
Çevre Yönetimi ile ilgili süreçler
Üretim ve tüketim süreçleri
Büyüme, gelişme ve kalkınma
Eğitim ve kültür
Ürün ve hizmetlerin üretim ve tüketimi
ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI: 2003 yılında, “Birleşik Bakanlık” modeline geçilerek “Kamu Yönetiminde Yeniden yapılanma Çalışmaları Kapsamında kuruldu
ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI: 2011 yılında kurulan güncel bakanlıktır
Türkiyede İlk çevre örgütlenmesi: Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı 1978 yılında kurulmuş; 1984 te çevre genel müdürlüğüne dönüştürülmüştür
Bugün, Türkiye’de çevre örgütlenmesindeki model: BİRLEŞİK BAKANLIK (2003)
Çevre yönetiminde küresel düzeyde işbirliğini gerektiren olgu :Çevre Sorunlarıyla Ulus Devlet düzeyinde başa çıkılamaması
Çevre Yönetimi’nin temel amacı nedir: Doğal varlıklarla ilgili tüm süreçlerin yönetilmesi
Çevresel etki değerlendirmesi çevre yönetiminin hangi bileşeni kapsamında ele alınır: ARAÇLAR
ÇEVRE YÖNETİM ARAÇLARI: a-)planlama b-)sağlık etki c-)çevresel etki d-)kalite yönetimi
Çevre yönetiminin temel amaçlarından birisi olan demokratik planlama olgusuna karşı gelen yaklaşım:Çevre koruma ve çevre sorunlarını giderme sürecinde halk katılımı
MEVZUAT: yürürlükte olan tüm hukuk kurallarıdır
YAPILAR: Hukuksal düzenlemelerin çevre yönetimi bileşenlerinin kapsamındadır.
YÖNETİM Ortak amaçları gerçekleştirmek için işbirliği eden kişi kümelerinin eylemleri ve bu eylem süreçlerinin bütünüdür
GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1995 yılında imzalanmıştır.Mali işbirliği protokolünde öncelikli alanlar arasında çevre başlığının ortaya çıktığı görülmektedir.
ÜLKELERİN BAZEN ÇIKARLARININ BİRBİRİYLE UYMAMASI Çevre olgusunun uluslararası boyutu düşünüldüğünde, çevre sorunları hakkında hem çatışma hem de uzlaşma olmamasının temelidir.
Çevreyi dışlamayan kalkınma kavramının temel öğesi: Kaynaklardan adaletli bir şekilde yararlanmak
1968 GENÇLİK HAREKETİ:Çevre sorunlarına yönelik sistem eleştirilerinin başladığı tarihsel süreçtir.
Çevre sorunlarının, çevre koruma alanında uluslararası işbirliği ve ilişkileri önemli kılan özellikleri nelerdir? KÜRESEL OLMASI VE KARŞILIKLI BAĞIMLILIK
TARIM SORUNLARIBM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı’nın dört ana aksından biri değildir
1972 STOCKHOLM KONFERANSI:Uluslararası alanda, çevre hakkının dile getirildiği ilk toplantı BM İnsan Çevresi Bildirisi” kabul edilmiştir.Çevre koruma politikalarını oluşturmak üzere, devletlerarasında işbirliği ve dayanışmanın gerekliliği ve uluslararası ilişkilerin taşıdığı önem.
1972 STOCKHOLM KONFERANS BİLDİRİSİ:İnsan, onurlu ve iyi bir yaşam sürmeye olanak veren nitelikli bir çevrede, özgürlük, eşitlik ve yeterli yaşam koşulları temel hakkına sahiptir.
AB’nin Çevre Eylem Planının yürürlüğe girişi 1973 Yılı
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMAÇevre ve ekonomi arasındaki ilişkiyi, çevre ile uyumlu kalkınmayı tanımlayan kavram
BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK SÖZLEŞMESİBrezilya’nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen “Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı”nda imzaya açılan anlaşmadır.
ilkeleri çevre alanında uluslararası işbirliğine ve dayanışmaya yönlendiren
Brundtland Raporu:1987 yılında– BM Genel Kurulunda imzalandı
KÜRESELLEŞME VE KARŞILIKLI BAĞIMLILIKÇevre sorunlarına uluslararası ortamda önem ve öncelik katan en önemli unsur
KYOTO PROTOKOLÜ:2005 yılında sera gazlarının azaltılması amacı yürürlüğe girdi
ORTAK GELECEĞİMİZ RAPORU Dünya Çevre ve Kalkınma Komisyonu tarafından;Çevre ile ekonomi arasındaki uyumlu gelişme olarak adlandırılan Sürdürülebilir Kalkınma kavramı benimsendi. Diğer adı Bruntdland raporudur.1987 yılında birleşmiş milletler genel kuruluna sunuldu.
DIŞSALLIKÇevreyi kirletenlerin, maliyetini karşılama gereğini duymadıkları zararlı sonuçlardır
DIŞSALLIKTürkiye’de çevre politikalarının oluşturulması ve çözüm önerilerine yönelik en önemli çalışma ve politik belgedir
Devlet Planlama Teşkilatının iki temel görevi:İktisadive Sosyal Konularda danışmanlık yapmak
ÇEVRE VE KALKINMA KONFERANSI: 1992 yılında Türkiye’de ‘sürdürülebilir kalkınma’ kavramının çevre politikalarının merkezine yerleşmesi olmuştur
KİRLİLİĞİN OLUŞMADAN ÖNLENMESİUNEP tarafından bütünsel önleyici bir çevre stratejisinin ürün ve süreçlere sürekli olarak uygulanması ile insanlar ve çevre üzerindeki risklerin azaltılması olarak tanımlanan hedef
ÇEVRE POLİTİKASI:Ülkenin çevre konusundaki hedef ve tercihlerinin belirlenmesini içerir.
ÇEVRE ETİĞİ Çevre felsefesi bağlamında doğaya saygı ve gelecek kuşaklara yönelik sorumluluk
ÇEVRE VE EKONOMİ ARASINDA DENGE SAĞLANMASI Çevre Koruma Politikaları”nda yeni yaklaşımdır.
ÜÇÜNCÜ BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI Ülkemizde çevre politikaları belgeleri arasında ilk kez “çevre koruma politikası” kavramı dökümanı
ÖNLEYİCİ POLİTİKALAR Çevre koruma alanında, “kirlilik önleme” yaklaşımı
KOMŞULUK HUKUKU” VE “BİRİSİNİN BİR EYLEMDE BULUNURKEN BAŞKALARINA ZARAR VERMEMESİ” Çevre koruma ve çevre kirliliğini giderme yönündeki düzenlemelerdeki ilk aşama.
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER ÇEVRE VE İNSAN KONFERANSI (STOCKHOLM 1972)Uluslararası alanda, çevre hakkının dile getirildiği ilk toplantı
SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR VE ÖDEVLER1982 Anayasasında, çevre hakkıyla ilgili olan madde bu bölümde yer almıştı
Anayasanın 45. Maddesi hangi içerikle ilgilidir: Tarım Topraklarının Azalmasının Önlenmesi
1982 anayasasında çevre yasası hangi tarihte yürürlüğe girmiştir? 9 AĞUSTOS 1983
2782 SAYILI ÇEVRE YASASI 1. MADDEÇevrenin korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesinin gerçek ve tüzel kişilerle vatandaşların görevi olduğu” kanun maddesinde belirtilmiştir.
Ülkemizde çevre bakanlığının kuruluş tarihi: 1991
DÜŞÜNCE VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ HAKKIÇevre hukukunda “sınırlayıcılık” ilkesi temel insan hakları, doğal varlıkların korunması için kısıtlanamaz
HÜKÜMET PROGRAMLARININ ÇEVRE İLE İLGİLİ BÖLÜMLERİÇevre Hukuku, hukuk bilimi içinde gelişim sürecinde beslenmemiştir
EŞİTLİKÇevre Hakkı insan hakları alan yazınında ilke temelinde tanımlanan bir haktır
1982 TARİHLİ T.C. ANAYASASI’NIN 5.MADDESİ: Türkiye Çevre Mevzuatı’nda “Çevre Hakkı” kavramı ilk kezuygulanan yasal düzenlemedir
YASAUluslararası çevre antlaşmaları ya da sözleşmeleri ülkemiz çevre mevzuatı açısından yasa ile değerlendirilir
RUŞEN KELEŞ: Hukuk tanımı üzerinde bir uzlaşma bulunmadığı, hukuk kavramları konusunda 18. yy sonundan bu yana daha da yoğunlaşan tartışmaların bulunduğunu iddaa eder.
KAREL VASAKİnsan haklarını, tarihsel gelişim, toplumsal ve siyasal süreçler çerçevesinde üç kuşak haklar olarak sınıflandıran Fransız hukukçu.
DAYANIŞMA HAKLARIİnsan haklarının tarihsel evrimine ve hakların gelişim sürecine göre, “çevre hakkı” bu sınıflandırma içinde yer alır
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMANIN UYGULAMADAKİ ZORLUKLARINA KARŞI BM Johannesburg Zirvesi’nin (2002) hazırlık sürecinde anlaşılmıştır
Çevre sorunlarını çözebilmek ve toplum/kamu yararı öncelikli çevre politikası oluşturabilmek için, çevre yönetiminin nasıl düzenlenmesi gerekmektedir? HER DÜZEYDE ETKİN VE İŞLEVSEL OLMASINI SAĞLAYAN SÜREÇLERİN YASAL VE KURUMSAL ALT YAPISININ OLUŞTURULMASI.
BÜTÜNSELLİKYönetim bilimi açısından, Çevre Yönetimi’nin dayandığı temel ilkedir
Kamu Yönetimi’nin bir parçası olan çevre yönetiminde belirleyici olan unsur: AMAÇ VE İŞBİRLİĞİNE DAYANAN EYLEM
ISO 14001 Çevre Yönetim Standardı çevre yönetiminin hangi bileşenidir: ARAÇLAR
ROMA ANTLAŞMASI: Avrupa Ekonomik Topluluğunun kurucu antlaşması. (1957)
AVRUPA TEK SENEDİ:Avrupa Topluluklarını kuran antlaşmaların ilk kez kapsamlı bir biçimde güncellendiği ve yenilendiği anlaşma. 1987 de yürürlüğe girmiştir
ÇEVREALANINDAKİ ULUSLARARASI KONFERANSLAR
2012 BM Stockholm Konferansı (çevre ve insan)
2002 BM Rio de Jenario sürdürülebilir kalkınma konferansı
2002 BM Johannesburg Konferansı
1992 BM Rio Konferansı
1997 BM Kyoto Konferansı (iklim değişikliği)
1972 BM Stockholm Konferansı (çevre ve insan)
AB’nin 1.Çevre Eylem Planı (Programı): 1973 de yürürlüğe girmiştir
Çevre yönetiminin bileşenlerinden olan ölçekler : Sırası ile Toplumsal, yerel ve sektörel ölçeklerdir
Çevre hukukunun geniş kapsamlı olmasının nedeni : Çevre tanımının çok geniş kapsamlı olması
Devletin en önemli hedefi : Toplumsal sorunları çözecek mekanizmalar yaratmak
Çevre Kanunu’nun amaçları
Kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynakların en uygun şekilde kullanılması ve korunması
Ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunması
Bütün vatandaşların ortak varlığı olan çevrenin korunması, iyileştirilmesi
Su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi
Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu çevre sorunlarının temelinde yatan nedenler
Kamu yönetiminin yapısal sorunları
Çarpık sanayileşme
Hızlı ve plansız kentleşme
Toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunlar
ÇEVRE HUKUKU : İnsanın doğal ve yapay çevresini oluşturan öğeleri koruyan, geliştiren ve onların hukuksal durumlarını düzenleyen hukuk dalı
ONARIMCI POLİTİKA:Çevre üzerindeki zararlı sonuçlar ortaya çıktıktan sonra bu etkilerin giderilmesini amaçlayan politikalar
SIMON SMİTHBURG ve THOMPSON:Yönetim kavramını “iki kişi teker teker yerinden kımıldatamayacakları bir taşı yuvarlamak için işbirliği ettiklerinde yönetimin ana öğeleri ortaya çıkar”şeklinde örneklendiren düşünür
Uygulama Planı’nda öngörülen hedefler
Dünya da günlük geliri 1 ABD dolarından daha az olan ve açlık çeken insan sayısının 2015 yılına kadar yarı yarıya azaltılması
Bütün ülkelerde daha temiz ve ekolojik açıdan verimli üretim biçimlerine yönelik yatırımlar ve teşvikler sağlanmalı
Kız-erkek bütün çocukların her yerde ilkokul eğitimini tamamlamalarının sağlanması
Temiz içme suyu ve sağlıklı çevre koşullarından yoksun insan oranının 2015 yılına kadar yarı yarıya azaltılması
UYGULAMA PLANI ve SİYASİ BİLDİRİ:2002’de Johannesburg’da yapılan “BM Sürdürülebilir Kalkınma Konferansı” sonrasında ortaya çıkan iki temel belge
MAASTRİCHT ANLAŞMASI: AET’nun kurucu antlaşmasını yeniden düzenleyip Avrupa Ekonomik Topluluğu’ndan Avrupa Birliği’ne geçişi simgeleyen belgedir. 1993 de yürürlüğe girmiştir.
1992 yılında AB düzleminde “Çevre koruma” resmi politika haline gelmiştir.
Anayasa’nın çevrenin korunmasıyla ilgili devlete yüklediği sorumluluklar
Toprağın verimli olarak işletilmesini koruma ve geliştirme
Toprakların erozyonla kaybedilmesini önleme
Tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribatını önleme
Yeterli toprağı olmayan, çiftçilikle uğraşan köylüye toprak sağlama
DÜZELTİM KARŞITI:Çevre bilimi konusuna özel bir önem verilmesinin gerekli olmadığına inananların savunduğu politika
Teknolojik gelişmelerin hızlanmasıyla birlikte çevresel değerlerin tahribi ve kaynakların azalması 1960li yıllardan itibaren hızlanmıştır
Türkiye’de bağımsız bir Çevre Kanunu 1983 kabul edildi
RİO KONFERANSINDA Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi imzaya açılmıştır. “Gündem 21” ve “Orman İlkeleri” kabul edilmiştir
Çevre yönetimi çok bileşenli ve devingen bir süreç olarak ifade edilirse, çevre yönetiminin etkin ve sürekli olabilmesi için BÜTÜNCÜL yaklaşım öne çıkar
İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESİ:BM İnsan Hakları Komisyonunca hazırlanan ve insanlık tarihi açısından yeni ve önemli bir evrenin başlangıcı olan belge (1948)
(UÇEP) ULUSAL ÇEVRE EYLEM PLANI:Türkiye'de çevre politikalarının oluşturulması ve çözüm önerilerine yönelik en kapsamlı çalışma ve politika belgesi
(UNEP) BM ÇEVRE PROGRAMI :1972 Stockholm Konferansı sonrasında doğrudan çevre işleri ile ilgili ve uluslararası çevre yönetiminden sorumlu olarak kurulan kurum
SERVER TANILLI:Devlet, her şeyden önce sosyal bir gerçeklik ve her sosyal gerçeklik gibi tarihsel bir gerçekliktir. Nitekim, çok eski devirlerde devlete rastlanmıyor. Devlet, insanlık tarihinin belli bir aşamasında ortaya çıkmıştır.” tanımlaması yapmıştır
Türkiye’de etkin ve işlevsel bir çevre yönetiminin bileşenleri
İşlevler
Teknik ve araçlar
Çevre sorunlarını gidermekle yükümlü yapılar
Birbiri ile etkileşimde bulunan süreçler
Çevre yönetimi ile ilgili son düzenleme 2011 De yapılmıştır
I.KANT:Hukukun tanımına ilişkin “hukukçular henüz herkes tarafından kabul edilen bir hukuk tanımı bulamamışlardır” diyen düşünür.
DÜNYA ÇEVRE ve KALKINMA KOMİSYONU: BM tarafından 1983 de zaman kurulmuştur
DÜNYA ÇEVRE ve KALKINMA KONFERANSI:1992 yılı; biyolojik çeşitlilik sözleşmesi imza
DÜNYA SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ZİRVESİ:2002 yılı; uygulama planı ve siyasi bildiri imza
Devleti diğer toplumsal kurumlardan ayıran belirgin özellikler
Geniş ve karmaşık bir işbölümüne dayanması
Hukuksal ilkelere dayanan zorlama olanağına sahip olması
Hacmi ve büyüklüğü
Etkin bir yaptırım gücüne sahip olması
Küresel politikaların başarılı olabilmesi için en önemli koşul : Ülkelerin merkezi ve yerel politikalarıyla desteklenmesi
Uluslararası çevre politikalarının oluşturulmasında öne çıkan kuramlar : Uluslararası İlişkiler Kuramı ve Ticaret Kuramı
CHOMBART DE LAUWE:"Bunalımlar (çevre ile ilgili) yalnız kapitalist ülkelere özgü değildir. Sosyalizm de yeni yollar aramak zorundadır.” diyen toplum bilimci
RİO ÇEVRE ve KALKINMA KONFERANSI:Küresel çevre sorunlarına karşı küresel ölçekte önemli adımların atıldığı ve bağlayıcı kararların alındığı ilk toplantı
Türkiye’de bugüne değin kurumsal anlamda güçlü ve etkin bir çevre kurumunun, Örgütünün oluşturulamamış olmasının temel nedeni :Yetki ve görev karmaşası
JOHANNESBURG KONFERANSI:Rio Konferansında ortaya çıkan sonuçların izlenmesi, ülkelerin ve ilgili tarafların Binyıl Kalkınma Hedeflerine ulaşma çabalarının uyumlu hale getirilebilmesi için yapılan konferans
BERN KONFERANSI:Çevre kirliliğinin önlenmesi için yapılan ilk uluslararası toplantı (1913)
YERYÜZÜ ZİRVESİ:Brezilya eski Devlet Başkanı Lula de Silva’nın Rio Konferansının 20. yıldönümünde önerdiği konferansın adı
BAŞBAKANLIK ÇEVRE MÜŞTEŞARLIĞI:Türkiye’de çevre politikalarının oluşturulması amacıyla kurulan ilk örgüt
Devletin en önemli hedefi : Toplumsal sorunları çözecek mekanizmalar yaratmak
BM ÇÖLLEŞME İLE MÜCADELE:Rio Konferansı’nda alınan kararlar doğrultusunda 1994imzalndı
BİNYIL BİLDİRİSİ ve BİNYIL KALKINMA HEDEFLERİ:hükümetler tarafından 2000 kabul edilmiştir
ROMA KULÜBÜ:Büyümenin Sınırlan” adlı bir rapor hazırlatarak kalkınma çevre ikilemi üzerinde duran ve sanayi ve iş çevrelerine uyarılarda bulunan uluslararası kuruluş
BARILOCHE VAKFI:Yoksulluğun sınırları belgesi
SOSYAL ve KÜLTÜREL HAKLAR: 2. Kuşak haktır
İNSAN HAKLARI:Belirli bir tarihsel evrede insanların sahip olmaları gereken hak ve özgürlükleri ifade eden kavram
Türkiye'de Çevre Kanunu ve yasaı 1983 yayınlanmış ve yürürlüğe girmiştir
Fransız devriminin üç temel ilkesi üç kuşak haklarda: Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik haklarıdır
TBMM:Türkiye’de kanun yapma yetkisi
YÜCEL ÇAĞLAR:Türkiye'de çevre yönetiminin bileşenlerini ayrıntılı olarak inceler
İBRAHİM KABOĞLU: İnsan hak ve özgürlükleriyle ilgili olarak“haklar, siyasal bir toplumda devlet iktidarının sağladığı bazı olanaklardır” tanımlanmasını yapan
ÇEVRE SÖZLEŞMESİ:özel bazı konularda uluslararası kontrolü ve işbirliğini sağlamak için genel ilkeleri ortaya koyan ve yasal olarak bağlayıcılığı olan uluslararası anlaşmadır
ÇEVRE YÖNETİMİ:“Tüm canlıların ekosistem içinde dengeli, sağlıklı ve sürekli yaşamaları, doğal varlıkların korunması, geliştirilmesi ve değerlendirilmesi süreçlerinde bir sistemin oluşturulması
ÇEVRE HAKKI: 1982 anayasasının Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler bölümünde yer alır.
1970 li yıllarda, insan hakları alanında ayrı bir hak olarak tanımlanmaya başlanmıştır.3.kuşak haktır.
Çevre Yönetimi ile ilgili süreçler
Üretim ve tüketim süreçleri
Büyüme, gelişme ve kalkınma
Eğitim ve kültür
Ürün ve hizmetlerin üretim ve tüketimi
ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI: 2003 yılında, “Birleşik Bakanlık” modeline geçilerek “Kamu Yönetiminde Yeniden yapılanma Çalışmaları Kapsamında kuruldu
ÇEVRE ve ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI: 2011 yılında kurulan güncel bakanlıktır
Türkiyede İlk çevre örgütlenmesi: Başbakanlık Çevre Müsteşarlığı 1978 yılında kurulmuş; 1984 te çevre genel müdürlüğüne dönüştürülmüştür
Bugün, Türkiye’de çevre örgütlenmesindeki model: BİRLEŞİK BAKANLIK (2003)
Çevre yönetiminde küresel düzeyde işbirliğini gerektiren olgu :Çevre Sorunlarıyla Ulus Devlet düzeyinde başa çıkılamaması
Çevre Yönetimi’nin temel amacı nedir: Doğal varlıklarla ilgili tüm süreçlerin yönetilmesi
Çevresel etki değerlendirmesi çevre yönetiminin hangi bileşeni kapsamında ele alınır: ARAÇLAR
ÇEVRE YÖNETİM ARAÇLARI: a-)planlama b-)sağlık etki c-)çevresel etki d-)kalite yönetimi
Çevre yönetiminin temel amaçlarından birisi olan demokratik planlama olgusuna karşı gelen yaklaşım:Çevre koruma ve çevre sorunlarını giderme sürecinde halk katılımı
MEVZUAT: yürürlükte olan tüm hukuk kurallarıdır
YAPILAR: Hukuksal düzenlemelerin çevre yönetimi bileşenlerinin kapsamındadır.
YÖNETİM Ortak amaçları gerçekleştirmek için işbirliği eden kişi kümelerinin eylemleri ve bu eylem süreçlerinin bütünüdür
GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1995 yılında imzalanmıştır.Mali işbirliği protokolünde öncelikli alanlar arasında çevre başlığının ortaya çıktığı görülmektedir.